SON DAKİKA

logo

60. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde onur ödülleri açıklandı

60. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde onur ödülleri sahiplerini buldu. Sanatçılar Erdal Özyağcılar, Işıl Yücesoy, Müjdat Gezen, Selçuk Yöntem ve Şerif Sezer Onur Ödülü’ne layık görülürken, Farah Zeynep Abdullah ve Aras Bulut İynemli ise Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne layık görüldü. Antalya Büy..

60. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde onur ödülleri sahiplerini buldu. Sanatçılar Erdal Özyağcılar, Işıl Yücesoy, Müjdat Gezen, Selçuk Yöntem ve Şerif Sezer Onur Ödülü’ne layık görülürken, Farah Zeynep Abdullah ve Aras Bulut İynemli ise Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne layık görüldü. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Başkanı Muhittin Böcek, "Antalya’mız kültür ve sanatın da başkenti olacak diyerek çıktığımız yolda festival sayımızı 2’den 7’ye çıkarmanın ve şehrimizi tam anlamıyla bir festivaller şehri yapmanın mutluluğu ile Altın Portakalımıza nice 60 yıllar diliyorum" dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde 7-14 Ekim tarihleri arasında yapılacak 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin tanıtım toplantısı kent merkezindeki bir otelde yapıldı. Festivalin afişi, onur ödülü sahipleri, festivaldeki yenilikler ve festival programından ayrıntıların açıklandığı toplantıda konuşan Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Festival Başkanı Muhittin Böcek, bu yıl cumhuriyetin 100. yılını kutlarken Altın Portakal’ın da 60. yılını kutladıklarını belirtti. Türk sineması için çok onurlu zamanlara birlikte tanıklık ettiklerini dile getiren Böcek, “Ülkemizin ilk ve en uzun soluklu festivali, Antalya’mızın gururu olan Altın Portakalımız, bizden önce fazlaca yara almış ve tahrip edilmişti. Özüyle, doğasıyla oynanmıştı. Bu nedenle göreve gelir gelmez festivalimize hak ettiği değeri yeniden vermenin sorumluluğuyla hareket ettik ve 56’ncı yılında Altın Portakalımızı özüne döndürdük. Türk sineması ve bileşenleriyle daha anlamlı olan festivalimizin sönen ışığı yeniden parladı. Ama biz bu kadar ile yetinemezdik ve yetinmemeliydik. Kendi değerleriyle yeniden buluşan Altın Portakalımız, her geçen yıl yenilenmeli ve uluslararası arenada daha fazla güçlenmeliydi. Bu düşünceler ışığında sanatçılarımız, sektör temsilcilerimiz, sinema emekçilerimiz ile birlikte ortak akılla aldığımız kararlar doğrultusunda Altın Portakalımızda ilkleri hayata geçirdik” diye konuştu.

"Gençler üretecek"
Sinema sektöründe kadın emeğine dikkat çekmek için ilk yıldız kadın oyuncu olan ve kamera arkasında da pek çok ilke imza atan Cahide Sonku anısına kadın sinemacıları ödüllendirmeye başladıklarına dikkat çeken Başkan Böcek, “Geleceğin sinemacılarına destek olmak ve onlara ilham vermek amacıyla Altın Portakal Sinema Okulu’nu hayata geçirdik. Festivalimizde her yıl ülkemizin farklı şehirlerindeki üniversitelerde eğitim gören yüzlerce öğrenciyi ağırladık. ’Gençler üretecek, Antalya gençlerle birlikte yükselecek’ sloganıyla hayata geçirdiğimiz sinema okulumuz ile hayallerine giden yolda gençlerimize destek olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Altın Portakalımıza kazandırdığımız bir diğer yenilik ise, edebiyat uyarlaması uzun metraj senaryo yarışması oldu. Böylece edebiyatımızın nitelikli eserlerinin sinemaya uyarlanmasını teşvik ediyoruz. Ayrıca yapımcı ve sanatçıların yeni eserler üretmesine maddi ve manevi katkı sağlıyoruz” diye konuştu.

"Sonsuza kadar varolsun"
Altın Portakal’ın 60. yılına ait bilgileri de paylaşan Başkan Böcek, “‘Sinema sonu olmayan bir yolculuktur’ düşüncesinden yola çıkarak görsel tasarımcı Galip Aksular tarafından hazırlanan 60. yıl afişimizi sizlerle paylaşmanın mutluğunu yaşıyor ve festivalimizin sonsuza kadar var olmasını diliyorum. Festivalimizin 60. yılında ulusal uzun metraj film yarışması jürimize, bugün varlığıyla bizleri onurlandıran usta oyuncu Demet Akbağ başkanlık edecek. Jürimizde kurgucu Ali Aga, müzisyen ve oyuncu Ayşegül Aldinç, oyuncu Mehmet Günsur, yönetmen ve oyuncu Onur Saylak, yönetmen Özcan Alper ve yazar Sema Kaygusuz yer alıyor” dedi.

Erdal Özyağcılar, Işıl Yücesoy, Müjdat Gezen, Selçuk Yöntem ve Şerif Sezer’e Onur Ödülü
Başkan Böcek, onur ve başarı ödüllerini alacak isimleri ise şöyle sıraladı:
“Erdal Özyağcılar, Işıl Yücesoy, Müjdat Gezen, Selçuk Yöntem, Şerif Sezer varlıklarıyla bizleri onurlandırıp 60. yılın Onur Ödüllerini alırken, ülkemizin başarılı iki yıldızı Farah Zeynep Abdullah ve Aras Bulut İynemli ise Yaşam Boyu Başarı Ödülümüzün sahipleri olacak. Antalya’mız kültür ve sanatın da başkenti olacak diyerek çıktığımız yolda festival sayımızı 2’den 7’ye çıkarmanın ve şehrimizi tam anlamıyla bir festivaller şehri yapmanın mutluluğu ile Altın Portakalımıza nice 60 yıllar diliyorum.”

"Gururluyum"
Jüri Başkanı Demet Akbağ ise, ‘Hükümet Kadın’ filminden sonra kendisine "kadın başkan" diye hitap edilmeye başlandığını dile getirerek, bu kez jüri başkanlığıyla başkanlığının tescillendiğini ifade etti. Festival başkanı olarak Antalyalılarla beraber olmanın heyecanını yaşayacağını ifade eden Akbağ, “Altın Portakal her zaman heyecan vericidir. Altın Portakal sektör için herkesi bir araya getirir. Eski günler gözümde canlandı. Altın Portakal sektörün buluştuğu, insanları kaynaştıran, seyirciyle birlikte olmasını sağlayan, sanatın birleştirici yanını en güzel görebileceğiniz etkinliklerden biridir. Bizim gururumuzdur. Bu Türkiye’nin en önemli ödül töreni ve bu şehre mahsus sadece. Antalya’nın her türlü görseliyle, heykelciğiyle sembolü haline gelmiş. 60. yılda, bu özel yılda jüri başkanı olduğum için gurur duyuyorum. Benim için gurur verici hem ödülünü aldığım bu kadar ünlü festivalin bir parçasının jüri başkanı olmak sorumluluğumuz da büyük” dedi.

"Gişeden bilet almıyoruz"
Altın Portakal Film Festivali’nden iki ödülü olduğunu hatırlatan Akbağ, şimdi ise bu heykelcikleri verecek olan jürinin başkanı olmanın onuru ve gururunu yaşadığını sözlerine ekledi. Altın Portakal’da 78 bin seyirci rakamının çok iyi olduğunu belirten Akbağ, "Evinden çıkıp bir gişeden bilet alma kültürü bizim toplumuzda maalesef gelişmiş değil. Çünkü televizyonlarımız var, dijital platformlarımız var. Biz evimizde ayağımızı uzatıyoruz, buna hepimiz dahiliz. Daha çok zevk alıyoruz. Bir de pandemi vurdu, iyice evde oturmaya çalıştık. Kimseyi suçlamıyorum. Öğrenciler, 4 kişilik aile gişeden sinema bileti alacakta aydınlanacak, mutlu olacak, evine dönecek. Bu maalesef biz de ancak 78 bine tekabül ediyor" dedi.

"Üç ilçede de gösterim olacak"
Festival İdari Direktörü Cansel Tuncer, 2019 yılından beri birçok yenilik kazandırdıklarını, ilkleri hayata geçirdiklerini kaydetti. Sinemaseverler için güçlü, içeriği zengin, köklerine bağlı bir program hazırladıklarının altını çizen Tuncer, “Altın Portakal Film Festivali’nin 60. yılında merkezde yapacağımız programların yanı sıra 3 ilçemize konuk olacak. Alanya’da 7-8-9 Ekim, Manavgat ve Kumluca’da 7 ve 14 Ekim tarihlerinde festival programlarından seçki vatandaşlarımızla buluşacak. Festivalimiz ‘Atatürk’ belgeseli ile açılacak. Belgesel hem şehir merkezindeki salonlarda hem de Alanya Manavgat’a ve Kumluca ilçesinde gösterilecek. Antalya’nın dört bir yanına filmleri ulaştırmak istiyoruz” dedi.

"Sinema sektörünü bu yıl toplam 1 milyon 945 bin ödül ile destekleyeceğiz
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’na 43 filmin başvuru yaptığını kaydeden Tuncer, “Ulusal Belgesel Film Yarışması’na 56, Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması’na 164 film başvurdu. 10 uzun metraj film, 8 belgesel film, 14 kısa metraj film Altın Portakal heykelciği için heyecan yaşayacak. Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışmamızda bu yıl 10 film yer alacak. Festival çerçevesinde sinema sektörünü bu yıl toplam 1 milyon 945 bin ödül ile destekleyeceğiz. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda 1 milyon 275 bin lira değerinde ödül dağıtacağız. 10. yaşını kutlayan Antalya Film Forum’un 5 ayrı platformunda 550 bin lira değerinde ödül verilecek. Edebiyat Uyarlaması Senaryo Yarışması’nın 2. yılında 120 bin liralık destek vereceğiz” açıklamasında bulundu.
Tuncer, bilet fiyatlarının 5 lira olarak devam edeceğini bildirerek, 2019’da 11 milyon ile gerçekleştirdikleri festivali artan oranlarda yapmaya devam ettiklerinin altını çizdi.

"Korteje davet"
Antalya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Özgür de, 60 yıllık bir sinema geleneğinin kesintisiz devam ettiğini belirtti. Altın Portakal’ın sinema geleneğinde kortejin çok önemli olduğunu ifade eden Özgür, "Birçok arkadaşım bu korteje katılmaktan imtina ediyor. Biz sektör insanları olarak, biz oyuncular, yapımcılar hepimiz bu sinema geleneğini ayakta tutmak zorundayız. Bu bizim asli görevimiz. Bu sebeple tüm dostlarımı Altın Portakal kortejine davet ediyorum. Bu geleneği ayakta tutarsak sinema ayakta kalacak. Büyük ustalar o kortejden halkı selamlamışlar. Hiçbirimiz o ustalardan büyük değiliz. Bizim de bu geleneği devam ettirme zorunluluğumuz var. Bir serzeniş olarak algılansın bu. Biz oyuncular, yönetmenler, yapımcılar hepimiz bu sinema geleneğini ayakta tutmak zorundayız" diye konuştu.

"Şehirler için markadır"
Festival Direktörü Ahmet Boyacıoğlu ise festivallerin filmlerin gösterildiği yer olmasının yanında, insanların bir araya geldiği, bir şeyler paylaştığı yerler olduğunu belirtti. Dünyada birçok kentin festivaller ile anıldığını dile getiren Boyacıoğlu, "Altın Portakal, Antalya’nın önemli bir markasıdır. Bu kentin dünyada da tanınması açısından çok önemli. Çok önemli uluslararası yarışmamız var. Uluslararası gazetecileri çağırıyoruz. Forum festivalin gölgesinde kalan bir etkinliktir. Festivalden çok daha önemlidir" dedi.
60. Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nın jüri üyeliğini Demet Akbağ (Jüri Başkanı), Ali Aga, Ayşegül Aldinç, Mehmet Günsür, Onur Saylak, Özcan Alper, Sema Kaygusuz yapacak. Ulusal Belgesel Film Yarışması jürisi Behiç Ak, Deniz Tortum, Zeynep Dadak’tan oluşacak. Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması’nda jüri üyesi olarak Elif Refiğ, Hazar Ergüçlü, Paolo Bertolin yer alırken; SİYAD için Ali Ercivan, Fatih Özgüven ve Yeşim Tabak jüri üyesi olarak görev yapacak. Film-Yön jüri üyeleri Bilket İlhan, Eylem Kaftan, Tayfur Aydın olacak. Edebiyat Uyarlaması Senaryo Yarışması’nda da Anna Maria Aslanoğlu, Ezel Akay ve Hakan Bıçakçı jüride yer alacak.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.20 15:02:12
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Adana’da “Menengiç” hasadı başladı

Adana’nın Feke ilçesinde bin 500 rakımlı yamaçlarda ve Kozan ilçesinde kale eteklerinde menengiç hasadı başladı. Kilosu 50 ila 80 TL arasında satılan menengiç köyde kadınlara ek gelir oluyor.
Feke ve Kozan’da hasadına başlanan menegiçte bu yıl verim köylünün yüzünü güldürdü. Geçmiş yıllara oranla bu yıl daha verimli olduğu ifade edilen menengiç ağaçlarından tek tek toplanan ürünler kahve ve çerezlik ayrılarak bin bir emekle toplanıyor.
Toros Dağı eteklerinden Anadolu’ya lezzetin yayıldığını kaydeden Seher Solmuşgül, “Köyümüz bin 500 rakımda. Doğadan gelen şifalı bitkilerden biri menengiç. Anadolu’ya hem çerez, hem de kahve olarak sunuluyor. Burada çok fazla ağaçta menengiç var. Her gün topluyoruz. Herkesin bahçesinde ağaçların büyüklüğüne ve alanına göre hasat süresi değişiyor. Biz 15 kilogram kadar hasat ediyoruz. Yeşil ve kırmızı olarak ayrılıyor. Yeşiller yıkandıktan sonra kurumaya bırakılıyor. Yeşili kahve ve çerez oluyor. Kırmızısı büyük baş hayvanların yemlerinde kullanılıyor. Kilosu 50 TL’den başlıyor 80 TL’ye kadar çıkıyor. Buradan hasat sonrası Anadolu’ya uzanan bir lezzet” dedi.
Kozan Belediyesi Sosyal Tesisler Müdürü Burak Kamalı, “Kozan kalesi ve menengiç kahvesi bütünleşiyor. Burada bu ürünleri topluyoruz ve kahve haline getiriyoruz. Kozan Kalesi eteklerinde lezzetli bir sunum oluyor ve ilçemizde yerli yabancı turistlerimize bu lezzeti sunuyoruz” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.29 09:29:02
Son Düzenlenme Tarihi :





Mimarlar Odası Antalya Şubesi uyardı: Antalya’da 1999 öncesi yapılan tüm yapılar ivedilikle boşaltılmalı ve yıkılmalıdır’

Mimarlar Odası Antalya Şubesi, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğündeki iki depremle ilgili yazılı açıklama yaptı. Antalya özelinde de önemli uyarılar yapan Mimarlar Odası, Antalya’da 1999 öncesi yapılan tüm yapıların ivedilikle boşaltılarak yıkılması gerektiğine işaret ederek, rant odaklı, bilim ve akıldışı karar ve uygulamalara bir an önce son verilmesi gerektiğini vurguladı.

 Mimarlar Odası’nın açıklaması şu şekilde:

 “Ülkemizde bilindiği üzere, 06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş ili Pazarcık merkezli 7.7 büyüklüğünde ve Elbistan Merkezli 7.6 büyüklüğünde iki büyük deprem meydana gelmiştir. Kahramanmaraş başta olmak üzere Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerini kapsayan geniş bir alanda büyük bir yıkıma ve can kayıplarına neden olmuştur. Depremlerin ardından dört binden fazla artçı deprem meydana gelmiş, elli binden fazla yapı hasar görmüş ve milyonlarca vatandaşımız bu afetten etkilenmiştir. Depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, başta aileleri olmak üzere tüm milletimize başsağlığı ve yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

 ‘VATANDAŞLAR KORKU VE TEDİRGİNLİK YAŞIYOR’

 “Bu süreçte Mimarlar Odası Antalya Şubesi olarak, deprem bölgesindeki acil ihtiyaçlara destek olmak üzere vakit kaybetmeden çalışmalara başlanmıştır. Depremin ilk günlerinde başlattığımız yardım kampanyası ile meslektaşlarımız ve vatandaşlarımızın bağışladığı yardımlar afet bölgesine ivedilikle ulaştırılmıştır. Başta Antalya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ve Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı olmak üzere tüm kamu kurum ve sivil toplum kuruluşları ile koordineli olarak üyelerimizin deprem bölgesinde hasar tespit ve bilirkişilik çalışmalarına katılımı sağlanmıştır. Ülkemiz yaşanan bu büyük afetin yaralarını sarmaya çalışırken, olası deprem riskleri göz önüne alınarak, yaşanan depremlerden gerekli dersin alınması ve bilimin ışığında can ve mal güvenliğinin sağlanması konuları tekrar akıllara gelmiştir. Vatandaşlarımız şubemize ulaşarak konutlarının ve bulunduğu bölgenin riskli olup olmadığını sorgulamakta, korku ve tedirginlik yaşamaktadır.

 ‘DEPREM RİSKİ TAŞIYAN 2 FAY HATTINA DİKKAT’

 “Antalya’nın deprem tarihine bakıldığında günümüze kadar Richter ölçeğine göre büyüklüğü 4 ve üzerinde 400’e yakın deprem meydana geldiği görülmektedir. 1999 depreminden önce 4. derece deprem bölgesi olan Antalya merkez ilçeleri, 1999 depremi sonrası 2. derece deprem bölgesi kapsamına alınmıştır. Batı ilçeleri 1. derece deprem bölgesi, doğu ilçeleri ise 3. ve 4. derece deprem bölgesi kapsamında kalmaktadır. 1 Ocak 2019 tarihi itibariyle Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası yenilenmiş ve deprem bölgesi kavramı ortadan kaldırılmıştır. AFAD verilerine göre Antalya ilinde Kale ve Kekova olmak üzere 2 fay sisteminin mevcut olduğu, ayrıca Helenik-Kıbrıs Fay Sistemi ile Burdur Fay Zonunun Antalya’da etkili olabilecek deprem riskleri taşıdığı görülmektedir.

 

‘RİSKE DAYALI AFET YÖNETİMİ GEREKLİ’

 “Antalya sınırları içerisinde aktif fay hatlarının potansiyeli yüksek olmasa da olası deprem tehditleri göz önünde bulundurularak, hasarların önceden alınan tedbirlerle en aza indirilmesi sürecinde sakınım planlaması ve riske dayalı afet yönetimini gerekli kılmaktadır. Bu bağlamda;

•          Antalya’nın mevcut yapı stokuna dair veri olmaması,

•          1999 yılı ve öncesi riskli olduğu öngörülen yapılaşmanın yoğunluğu,

•          İmar planlarına uygun olmayan yapılaşma,

•          Acil durum eylem planları ve Afet Toplanma Alanlarına ilişkin halkın yeterince bilgilendirilmemesi,

•          Antalya genelinde deprem riskli alanlar için herhangi bir çalışma yapılmaması,

gibi etkenler Antalya için var olan deprem tehdidinin boyutunu arttırmaktadır. Bu yaşadığımız süreçte halen Muratpaşa ilçesi KunduKemerağzı Bölgesinde kumsal alan önünde zemin sıvılaşma tehlikesi olan arazilere otel yapıları için tahsisler yapılmakta, Aksu akarsuyu üzerindeki çay ve dere yataklarının değiştirilmesi planlanmakta, Antalya Kaleiçi Bölgesi surları ve saat kulesinin güçlendirilmesi yapılmaksızın sadece kubbe giydirilmesi gibi bilim dışı uygulamalarda ısrar edilmesine anlam veremiyoruz.

 ‘RANT ODAKLI, BİLİM VE AKILDIŞI KARAR VE UYGULAMALARA SON’

 Antalya’da deprem riski göz önüne alarak;

•          Antalya’da özellikle 1999 öncesi inşa edilmiş tüm yapıların ivedilikle belirlenmesi ve yapı stokunun oluşturulması,

•          Belirlenen bu yapıların riskli olanların güçlendirme veya yıkım faaliyetlerine başlanması,

•          Kentsel dönüşüm konusunda eksiklerin bir an önce tamamlanarak hayata geçirilmesi,

•          Antalya’nın kimliğini oluşturan kültürel ve tarihi yapılarının olası bir depreme karşı dayanıklı hale getirilmesi,

•          Sakınım planlaması yapılması ve riske dayalı afet yönetim planının oluşturulması,

•          6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun kapsamında çalışmaların ivedilikle tamamlanması,

•          Rant odaklı, bilim ve akıldışı karar ve uygulamalara bir an önce son verilmesi gerekmektedir.

Mimarlar Odası Antalya Şubesi olarak tüm kamu kurum ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte her türlü katkı, destek ve işbirliğine hazır olduğumuzu, kamuoyunun bilgisine sunarız.”

 

 

MİMARLAR ODASI ANTALYA ŞUBESİ

YÖNETİM KURULU


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.02.17 09:08:35
Son Düzenlenme Tarihi :