SON DAKİKA

logo

45 bin dekar alanda 130 milyon fidan toprakla buluştu

Örtü altı sebze üretim merkezlerinden Kumluca’da 2023-2024 üretim sezonu için domates, biber, patlıcan, salatalık ve kabak çeşitlerinin ekimi olmak üzere 45 bin dekar alanda toplam 130 milyon fidan toprakla buluştu.
Kumluca’da güz, kış ve bahar olmak üzere 3 ayrı dönemlerde sebze ekimi yapılıy..

Örtü altı sebze üretim merkezlerinden Kumluca’da 2023-2024 üretim sezonu için domates, biber, patlıcan, salatalık ve kabak çeşitlerinin ekimi olmak üzere 45 bin dekar alanda toplam 130 milyon fidan toprakla buluştu.
Kumluca’da güz, kış ve bahar olmak üzere 3 ayrı dönemlerde sebze ekimi yapılıyor. İlçede 24 bin 420 dekar alanda domates, 14 bin 500 dekar alanda biber, 3 bin 170 dekar alanda salatalık, 3 bin 300 dekar alanda patlıcan, 700 dekar alanda kabak ve 2 bin 500 dekar alanda da kavun üretimi olmak üzere toplam 45 bin dekar alanda 130 milyon fidan ekimi yapılıyor. Kumluca’da geçen yıl 2022-2023 örtü altı sebze üretiminde 412 bin ton domates, 17 bin ton biber, 46 bin ton salatalık, 43 bin ton patlıcan, 6 bin ton kabak ve 22 bin ton kavun hasadı yapıldı.
Fidanları dikim yapmadan önce temiz suya sokan çiftçi önce toprakla buluşturuyor ve dikimden sonra da sifon hortumu ile can suyu veriyor. Kokteyl çeşidi domates eken Orhan Gök, “Yeni bir sezon yeni bir umut demektir. Bismillah çektik dikiyoruz. Allah tüm çiftçilerimize kazancını hayırlı bereketli eylesin. 5 dönüm küçük domates diktim. 15 Eylül’de örtü altı sebze sezonuna başladık. 15 – 20 Haziranda sona erer diye düşünüyoruz” dedi.
Üreticiler, hayırlı, bereketli ve afetsiz bir yıl dileğinde bulundu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.21 15:01:40
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kireçlenmesi olan hastalar için 9 öneri

Romatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erdal Gilgil, romatizma hastalarına önerilerde bulundu.
Tam anlamıyla tedavisi mümkün olmayan, kişiye yaşamı boyunca eşlik eden romatizmal hastalıklar özellikle yol açtıkları hareket kısıtlılığı nedeniyle hayat standardını düşürüyor. Hastalığın ileri aşamaların..

Romatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erdal Gilgil, romatizma hastalarına önerilerde bulundu.
Tam anlamıyla tedavisi mümkün olmayan, kişiye yaşamı boyunca eşlik eden romatizmal hastalıklar özellikle yol açtıkları hareket kısıtlılığı nedeniyle hayat standardını düşürüyor. Hastalığın ileri aşamalarında hastalar zorunlu ihtiyaçlarını bile zorlukla yerine getirebiliyor. Romatizmanın yol açtığı olumsuz etkilerle olabildiğince geç karşılaşmanın yolu ise yaşam alışkanlıklarını değiştirmekten geçiyor. Memorial Antalya Hastanesi Romatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erdal Gilgil, romatizma hastalarına önerilerde bulundu.

“Kireçlenme de romatizmal bir hastalıktır”
Kaslar, kemikler, eklemler ve bu yapıları birleştiren bağlarda ağrı ve hareket kısıtlılığına, bazen de şişlik ve şekil bozukluğuna neden olan hastalıklara genel olarak romatizma denildiğini belirten Prof. Dr. Erdal Gilgil, “Romatizmal hastalık her yaş, cinsiyet ve ırktan insanda gelişebilir. Birkaç farklı romatizmal hastalık şekli vardır ve bazı insanlar bazılarına diğerlerinden daha duyarlıdır. Hastalığa genetik ve çevre faktörleri, cinsiyet ve yaşın etkili olduğu bilinmektedir. Romatizmal hastalıklar genel olarak iltihabi olanlar ve olmayanlar olarak sınıflandırılabilir. Halk arasında bilinen, kireçlenme olarak isimlendirilen artroz hastalığı iltihabi olmayan romatizmadır” dedi.

“Kireçlenmede ilk belirti; ağrı”
Kireçlenme kalça, diz, ayak bileği, omuz gibi büyük eklemlerin yanı sıra el parmakları gibi küçük eklemlerde de olabileceğine işaret eden Gilgil, “Kadınlarda erkeklere göre daha fazladır. Hastalığın asıl nedeni eklem kıkırdağının zamanla incelmesi, aşınması ve sonunda yırtılmasıdır. Kireçlenmede hastalar öncelikle ağrıdan yakınırlar. Ağrı başlangıçta uzun aktiviteler sonrası başlar, dinlenince ve basit ağrı kesicilerle geçer. Zamanla ağrı daha kısa aktivitelerle başlar ve daha uzun sürer. Daha da ilerleyince ağrı sürekli bir hal alır ve hiçbir ilaç ile kontrol edilemez. Ağrıyla birlikte eklemlerde tutukluk oluşur ve hastaların hayat standardı düşmeye başlar. Kireçlenme ilerledikçe hastalar zorunlu ihtiyaçlarını bile güçlükle giderirler” ifadelerini kullandı.

9 öneri
Son olarak romatizma hastalarına önerilerde bulundu Gilgil, şunları söyledi:
“Hastaların ideal kilolarına inmesi, ekleme binen yükleri azalttığından hem hastalığın ilerlemesini azaltır hem de uygulanan tedavi yöntemlerinin etkinliğini ve süresini arttırır. Eklem kireçlenmesinden korunmak için eklemleri zorlayıcı egzersizlerden kaçınmak gerekir. Bu rahatsızlıkta düşük yoğunluklu egzersiz, yürüyüş, yüzme ve bisiklet gibi aktiviteler önerilirken, ağırlık kullanılarak yapılan sporlar ve uzun mesafe koşuları önerilmez. Su, eklemlere binen yükü azalttığı için yüzme ve yürüyüş en uygun sporlardandır. Egzersiz düzenli olarak yapılmalıdır. Ağrılı durumlarda eklemler baston, dizlik ya da korse kullanılmalı ve eklem üzerine binen yük azaltılmalıdır. Eklem bölgesinde ısı artışı olduğu dönemlerde sıcak uygulamalardan kaçınılarak lokal soğuk uygulamaları yapılmalıdır. Kronik dönemde ise sıcak su torbaları, sıcak havlular faydalıdır. Diz kireçlenmesini önlemek için, çömelme ve diz çökmeden kaçınmalı, bele binen yükü azaltmak için ağırlık kaldırmaktan kaçınılmalıdır; öne eğilen hareketler yapılmamalı, oturuş şekline dikkat edilmeli, el ve omuz kireçlenmesini engellemek için mümkün olduğu kadar titreşimli alet kullanılmamalı, ağırlık tek elle taşınmamalıdır. Ayrıca omuz artrozu olan hastalar baş üstü aktiviteleri uzun süre yapmamalıdır. Kireçlenmeden korunmak için hafif ve ortopedik tabanlı ayakkabılar giyilmeli, düz ve yüksek topuklu ayakkabı kullanılmamalıdır. Katı yağlardan kaçınılmalı, zeytinyağının ve sebzelerin ağırlıkta olduğu Akdeniz diyetine geçilmelidir. Omega-3’ten zengin yağlı balıklar sıkça tüketilmeli, ancak bu yüksek dozda Omega-3 içeren ilaçların kullanılması gerektiği anlamına gelmez. D vitamini alımı ihmal edilmemelidir.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.18 11:25:08
Son Düzenlenme Tarihi :





Bu da ‘Waffle Katmer’

Adanalı tatlıcı, geleneksel katmeri çeşitlendirmek için ‘waffle katmer’ yaptı.
Gaziantep’te yöresel tatlılardan olan ve baklava ile birlikte 500 yıllık bir geçmişi olduğu bilinen katmer, günümüzde de eşsiz lezzetiyle insanların damağında güzel tat bırakıyor. Antep fıstığı ile kaymağın buluştuğu lezzet, Adanalıların da yoğun ilgisini görüyor.
Adanalı tatlıcı Zeynep Geyik ise geleneksel katmeri çeşitlendirmek için katmeri ‘waffle’ şeklinde yaptı ve üzerini çikolata ve meyveler ile süsleyip dondurma ile servis etmeye başladı. Gelen müşterilerin tadına hayran kaldığı waffle katmer adeta yok satıyor.

“Ortaya karışık güzel bir ürün çıktı”
İhlas Haber Ajansı’na konuşan Zeynep Geyik, waffle katmeri insanların çok sevdiğini söyledi. Geyik, “Ben waffle yemesini çok severim. Katmeri de kendimize göre uyarladık. Talepte gördü. Yanında dondurma ile servis ediyoruz. Hem soğuk, hem sıcak hem de tatlı. Hepsi bir arada ve çok güzel oldu. İnsanlar beğendi. Hem Adana usulü hem de Gaziantep usulü, dondurmada Kahramanmaraş’tan. Ortaya karışık güzel bir ürün çıktı” ifadelerini kullandı.
Geleneksel katmere farklılık yaptığını anlatan Geyik, “Katmer artık geleneksel olmaktan çıktı. İnsanlara güzel hitap ediyoruz. Değişiklik oldu, güzel oldu” dedi.
Waffle katmer yemeye gelen Osman Umut Yılmazoğlu isimli vatandaş ise çok beğendiğini söyledi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.30 18:22:30
Son Düzenlenme Tarihi :