SON DAKİKA

logo

Türkiye’nin yedi renkli gölünde su seviyesi kritik seviyede

Günün değişik zamanlarında farklı renkler alan, etrafı elma ve şeftali bahçeleriyle çevrili, berrak plajlarıyla ünlü, Türkiye’nin dördüncü büyük doğa harikası Eğirdir Gölü’ndeki su seviyesi kritik seviyelere yaklaşıyor. Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji bölümü öğretim üyesi aynı zamanda Su Enstitüsü müdürlüğünü yürüten Doç. Dr. Şehnaz Şener, 1969 yılı Haziran ayından itibaren bugüne kadar göl hacminin yarı yarıya azaldığını belirterek “Göl yüzey alanının ise 55 kilometre kare daha küçüldüğünü söyleyebiliriz” dedi.
Türkiye’nin yedi renkli gölü olarak bilinen aynı zamanda Türkiye’nin ikinci tatlı su gölü olan ve Isparta’nın içme suyu ihtiyacının karşılandığı Eğirdir Gölü’nde su kayıpları kritik seviyelere yaklaşıyor. Gölde su seviyesinin azalmasıyla birlikte halk plajlarında kumluk alanlar genişlerken iskeleler de karada kaldı. Suların çekilmesi ilginç görüntüler de oluşturdu. 2016 yılında Bedre Plajı’na kurulan su kaydırağı kumların arasında kaldı. Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji bölümü öğretim üyesi aynı zamanda Su Enstitüsü müdürlüğünü yürüten Doç. Dr. Şehnaz Şener, Eğirdir Gölü’nü kaybetmemek için yapılması gereken tek şeyin su kullanımlarının azaltılması gerektiği konusuna dikkat çekti.

“Göl hacmi yarı yarıya azaldı, göl yüzey alanı ise 55 kilometre kare küçüldü”
Eğirdir Gölü’nün Türkiye’nin ikinci doğal tatlısı gölü olduğuna ve Isparta’nın içme suyu ihtiyacını karşılaması sebebiyle en önemli su kaynaklarından biri olduğuna değinen Doç. Dr. Şehnaz Şener, “Gölün son yıllardaki durumunu hepimiz üzülerek izliyoruz. Göl içme suyu kaynağı olması sebebiyle özel hükümlerle koruma altına alınmış durumda ve gölün su seviyesi minimum işletme kodu özel hükümlerle 914,72 metre olarak belirlenmiş. Devlet Su İşleri 18. Bölge Müdürlüğünün yaptığı göl seviye ölçümlerine göre 1 Eylül tarihinde alınanı en son göl seviyesi 914,70 metre olarak ölçülmüş. Bu değer bu göl seviyesiyle yine DSİ Bölge Müdürlüğümüzün 2020 yılında yaptırmış olduğu batimetri verileriyle göl alanını hesapladığımızda 436 kilometre karelik bir göl yüzey alanı şu anda mevcut durumda ve göl hacmimizi 2 milyar metreküp civarında. Gölün maksimum işletme kodunda bu değerlere baktığımızda ise göl hacmimizin yaklaşık 4,1 milyar metreküp olduğunu biliyoruz. Bu demek oluyor ki geçmişten günümüzde şu anda gölün hacminin yarı yarıya azalmış olduğunu söyleyebiliriz. Gölün maksimum su kodunun ölçüldüğü 1969 yılı Haziran ayından itibaren bugüne baktığımızda göl hacmini yarı yarıya azaldığını, göl yüzey alanının ise 55 kilometre kare daha küçüldüğünü söyleyebiliriz” dedi.

“Bedre Plajı’nda kıyıdan itibaren gerçekleşen çekilme 90 metre”
Eğirdir Gölü çevresinde gerçekleşen su çekilme noktalarını belirten Şener, “Bunlardan bir tanesi gölün doğusundaki Gelendost-Yenice bölgesi bir diğeri gölün batısında Pupa Çayının göle döküldüğü bölge. Yine gölün kuzeyinde Taşevi bölgesinde ciddi çekilme alanları söz konusu ve şu an burada bulunduğumuz Bedre Plajı’nda da çok ciddi bir göl çekilmesi gözlenmekte. Yaptığımız bu sayısal analizler sonucunda 2010 yılından günümüze kadar Bedre Plajı’ndaki kıyıdan itibaren gerçekleşen çekilme miktarı 90 metre civarında.2010 yılından günümüze kadar Yeşil Ada civarında 70 metrelik, Kovada Kanalı çıkışında 70 metrelik yine gölün kuzeyindeki Taşevi bölgesinde en fazla çekilme 160 metre olarak belirlendi” dedi.

“İçme suyu için 13 milyon metreküp, tarımsal sulama için alınan su miktarı yaklaşık 160 milyon metreküp”
Göldeki su kaybının sadece iklim değişikliğine bağlanmaması gerektiğini vurgulayan Şener, “Tabii ki yağışların azalmasıyla ve sıcaklığın artması sonucunda gerçekleşen buharlaşma miktarlarının artmasında su kaybının etkisi olduğu bir gerçek ancak bunun da ötesinde sürdürülebilir bir göl yönetiminde olması gereken koruma kullanma dengesinin sağlanamamış olması ne yazık ki gölü mevcut duruma getiren en önemli faktördür. Yani koruma kullanma dengesi derken aslında gölden kullanım amacıyla alınan su miktarlarından bahsediyoruz. Rakamsal olarak ifade edecek olursak Eğirdir Gölü’nün içme suyu için 13 milyon metreküp su alınırken tarımsal sulama için alınan su miktarı yaklaşık 160 milyon metreküp. Bu durumda havza içerisinde aynı zamanda sulamada kullanılmak üzere çok fazla sayıda sondaj kuyuları var ve sürekli bir yeraltı suyu çekimi söz konusu. Yani gölden su kullanımında tarımsal sulama aslında en büyük problem olarak karşımıza çıkıyor. Biz bilim insanları olarak bunu yıllardır söylüyoruz. Tarımsal sulamanın daha kontrollü ve özellikle damlama sulamaya geçilmesi gerektiği noktasında ancak hala Havza’nın birçok noktasında vahşi sulamaların yapıldığına ne yazık ki şahit oluyoruz. Atabey Ovası yine tarımsal sulama için gölü kullanan en önemli alanlardan biri. Yaklaşık 14 bin hektarlık bir alanın sulaması yine Eğirdir Gölü’nden karşılanıyor ve bunun için yılda 65 milyon metreküplük bir su çekimi söz konusu. Atabey Ovası’na suyu götürmek için sistem açık kanallarla gerçekleşiyor ve taşıma noktasında da bu süreçte 65 milyon metreküp suyun 40 milyon metre küpünün buharlaştığını söyleyebiliriz. Bunu önlemek adına Atabey sulamasını modern hale getirmek yani kapalı sistemle taşınmasına yönelik 2020 yılında ihalesi yapılmış ve çalışmaları başlatılmıştı ancak hala günümüzde bu çalışmalar tamamlanmış değil ne yazık ki. Tarımsal sulama için çekilen bu afaki su miktarını minimuma indirilebilmesi için bir an önce havzadaki tüm sulama sistemlerinin rehabilite edilmesi ve modernizasyonunun gerçekleştirilmesi zorunludur” şeklinde konuştu.

“Yapılması gereken tek şey su kullanımlarının azaltılmasıdır”
Gelecek yıllarda Eğirdir Gölü’nün yağıştan beslenemeyeceğini açıklayan Şener, “2020-2100 yılları arasında yağışın yaklaşık yüzde 15 oranında azalacağı, sıcaklığın ise en kötü senaryoya göre 3 ile 6 santigrat derece arasında bir artış göstereceği öngörülmekte. Bu durumda şunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz ki önümüzdeki yıllarda da gölün yağıştan beslenimi artmayacağı gibi buharlaşma kayıpları da her geçen gün daha da artacak. Bu nedenle Eğirdir Gölü’nü kaybetmemek için yapılması gereken tek şey su kullanımlarının azaltılmasıdır. Bu da havzadaki su kullanımlarının, su politikalarının iyileştirilmesi ve buna yönelik gerekli noktalarda şuurlandırma ve farkındalık faaliyetlerinin arttır mümkün olacaktır aksi durumda gelecekte Eğirdir Gölü’nün kuruması ve gölü kaybetmemiz kaçınılmazdır” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.22 15:32:18
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Vali Ersin Yazıcı; “İlimizde 154 bin 086 depremzede misafirimizi ağırlıyoruz.

Vali Ersin Yazıcı; “İlimizde 154 bin 086 depremzede misafirimizi ağırlıyoruz. Bunların 73 bin 649’u otel, apart, pansiyon gibi yerlerde kalanlar. KYGM’lerde 9 bin 100 civarında misafirhanelerimizde ise 4 bin 250 vatandaşımız var. Ayrıcakendi imkânlarıyla tanıdıklarının yanına gelen 64 bin 100 vatandaşımız var. Bu vatandaşlarımızın 45 bin 055’i Alanya’mızda, 47 bin 147’si iseManavgat’ımızda konaklıyorlar. Ben 73 binden fazla depremzede vatandaşımızı ağırlayan otellerimize teşekkür etmek istiyorum. Felaket olarak adlandırdığımız bu zamanlarda insanlarımıza yardımcı oluyorlar.”dedi.

Vali Ersin Yazıcı, Antalya’da kalan depremzede vatandaşlarla yakından ilgilenmeye devam ediyor. Vali Yazıcı, İller Bankası Bölge Müdürlüğü Misafirhanesinde kalan 85 depremzedeyi ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerini iletti.

Yüzyılın afeti olarak nitelendirilen merkez üssü Kahramanmaraş olan deprem felaketinin ardından Antalya’ya gelen depremzede vatandaşları rahat ettirmek için sürdürülen çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Depremzedelerin yaşadıkları travmaları en aza indirmek için ilk günden beri var güçleriyle çalıştıklarını belirten Vali Yazıcı, kötü günleri birlik olarak atlatacaklarını belirtti.

Zor Günleri Güçlenerek Atlatacağız

İlbank Bölge Müdürlüğü’nü ziyareti öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Vali Ersin Yazıcı; “İlimizde 154 bin 086 depremzede misafirimizi ağırlıyoruz. Bunların 73 bin 649’u otel, apart, pansiyon gibi yerlerde kalanlar. KYGM’lerde 9 bin 100 civarında misafirhanelerimizde ise 4 bin 250 vatandaşımız var. Ayrıcakendi imkânlarıyla tanıdıklarının yanına gelen 64 bin 100 vatandaşımız var. Bu vatandaşlarımızın 45 bin 055’i Alanya’mızda, 47 bin 147’si iseManavgat’ımızda konaklıyorlar. Ben 73 binden fazla depremzede vatandaşımızı ağırlayan otellerimize teşekkür etmek istiyorum. Felaket olarak adlandırdığımız bu zamanlarda insanlarımıza yardımcı oluyorlar.”dedi.

Çocuklarımızın İkinci Bir Travma Yaşamalarına İzin Vermeyeceğiz

Okulların açılması ile birlikte eğitim öğrenim görecek öğrenci sayısının hemen tespit edildiğini belirten Vali Yazıcı; “Şehrimize gelen 15 bin 348 öğrencimiz var. 13 bin 421 depremzede öğrencimiz okullarına başladı. 13 bin 421 öğrencimizi, 1.231 okulumuza dağıtarak eğitimlerine başlattık. Çocuklarımızın okul kıyafetlerini ile ilgili tüm talimatları verdik.Başta Kaymakamlıklarımız olmak üzere, belediyelerimiz ve vatandaşlarımızdan okul formalarını temin ettik. Temin etmeyede devam ediyoruz. Bu hafta içinde bu sorun tamamen çözülecek. Çocuklarımız diğer öğrencilerimizle aynı kıyafetlerle okullarımızda eğitimlerine devam edecek.Bu konu benim için çok önemli çocuklarımız zaten büyük bir travma yaşadılar ben ikinci bir travma yaşamalarına elimden geldiğince izin vermeyeceğim. Bunların dışında bugüne kadar 49 bin 951 depremzedemiz hastanelerimize başvurmuş. Biz Sağlık İl Müdürlüğü olarak, 81 bin 294 depremzedemize konakladıkları otel, misafirhane ve KYGM’lerde yerinde sağlık hizmeti sunduk. 247 diyaliz hastamız var onların tedavi görmeleri için gereken her şeyi eksiksiz yerine getiriyoruz. Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüz 59 bin 077 depremzede vatandaşımıza psiko-sosyal destek verdi. Biz Antalya olarak üzerimize ne düşüyorsa en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.

Konteyner İhtiyacımız Var

Antalya’nın tüm kamu kurum ve kuruluşlarıdepremzedelerinemrine amade olduğunu belirten Vali Ersin Yazıcı; “Büyük bir travma yaşadıklarını biliyoruz. Biz bütün kurumlarımızla depremzedelerimizin yanınızdayız. Depremin 3’üncü gününden itibaren 500 civarında otobüs göndererek depremzede vatandaşlarımızı şehrimize getirdik. Ben ulaşımımızı ücretsiz yapan firmalarımızın hepsine çok teşekkür ediyorum. Ücretsiz olarak 20 bin civarında insanımızı taşıdık. Bunun yanında bir şey daha söylemek isterim ki bu ihtiyaçları karşılarken hiç kimseyi de üzmemeye çalıştık. Hiç kimseyi açta açıkta bırakmadık. Her türlü yardımı verdik. 90 binin üstünde depremzedemize giyim yardımında bulunduk. Sonuç itibariyle Antalya’mızda misafir ettiğimiz 154 bin 086 kişiyi rahat ettirmek, onların yaşadığı travmayı daha hızlı atlatabilmeleri için tüm kurum ve kuruluşlarımız, otellerimiz ve ulaşım sektörümüz bu konuda yardım etmeye devam ediyor. Biz bu yardımların devam etmesini istiyoruz. Bugüne kadar 1700 civarı konteyner gönderdik. Buradan çağrım olsun konteyner ihtiyacımız var. Deprem bölgelerine konteyner göndermeye devam edelim. Sorumluluklarımızı il olarak yerine getirmeye çalışıyoruz. İnşallah depremzedelerimizintravmalarını da atlatmalarına yardımcı oluruz.” dedi.

Evim Yuvan Olsun

Vali Yazıcı Evim Yuvam Olsun projesine de tüm halkımız davet ederek “Ev sahibi vatandaşlarımızı oturdukları evler dışından kalan evlerini depremzede vatandaşlarımıza yuva olarak vermeleri konusunda davette bulunmak istiyorum.Depremden etkilenen vatandaşlarımızın kendi evlerine kavuşana kadar barınma sorununun çözümü için herkese çağrıda bulunuyorum.” dedi.

İhtiyaçlarınızı Karşılamak İçin Bütün Antalya Seferber Oluyor

Basın mensuplarına yaptığı açıklamanın ardından İlbank Bölge Müdürlüğü Misafirhanesinde konaklayan 85 depremzede ile sohbet eden Vali Yazıcı; “Öncelikle hoş geldiniz. Allah hepinize güç kuvvet ve metanet versin. Çok büyük bir afet yaşadık ama inanıyoruz ki devlet ve millet el ele vererek hep birlikte bu acı ve kötü günleri de aşacağız.Bende Düzceliyim, deprem bölgesinde yaşamış birisiyim. Dolayısıyla depremin travmasını ve psikolojisini biliyorum. Ama hayat devam ediyor. Türkiye Cumhuriyeti çok güçlü bir devlet. Allah’ın izniyle bu zor zamanları aşacağız. Ayağa kalkacağız. Biz şehrimizde belli bir süre sizleri rahat ettirelim istiyoruz. Her şeyle ilgilenmeye çalışıyoruz. Büyük bir nüfus geldi. Sağ olsun otellerimiz büyük destek verdiler. Buralar zaten sizlerin yerleri,bizler de emrinize amadeyiz. Başımızın tacısınız. İhtiyaçlarınızı karşılamak için bütün Antalya seferber oluyor. Biz hem deprem bölgelerine yardım etmeye çalışıyoruz hem de buraya gelen vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Biz sizlerin hizmetindeyiz. Zor zamanları birbirimize kenetlenerek atlatacağız. İnşallah kötü günler geride kalacak.” ifadelerini kullandı.

Vali Ersin Yazıcı’nın ziyaretinden büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade eden depremzede vatandaşlar, devletin gücünü yanlarında hissettiklerini söyleyerek kendilerini evlerinde hissettiren tüm çalışanlara teşekkürlerini ettiler. Antalya’da gördükleri ilginin morallerini yüksek tuttuğunu belirten bir depremzede vatandaş; “Rabbim devletimize zeval vermesin.Allah eksikliğinizi göstermesin. Devletimizin sıcak yüzünü her zaman gördük bu olaydan sonra daha da çok gördük. Devletimizin halkının yanından olduğunu biliyoruz. Biz, her şey için sizlere çok teşekkür ediyoruz.” dedi.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.02.24 08:34:19
Son Düzenlenme Tarihi :





Bisiklet sürüş eğitiminde yeni dönem başlıyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından dönemler halinde 10-65 yaş ve arası vatandşlar için temel bisiklet sürüş eğitimi veriliyor

. Yeni dönem yarın başlarken, haftanın pazartesi, salı, perşembe ve cuma günleri 16.30-18.00 , 18.00- 19.30 saatleri arasında 21 nci dönem kayıtlarını yaptıranlara bisiklet sürü eğitimi verilecek. 22. dönem  eğitimleri ise 17-27 Mayıs tarihlerinde yapılacak. * Esin KÜMBETLİOĞLU

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.05 18:35:16
Son Düzenlenme Tarihi :