SON DAKİKA

logo

Bagaj kapağına gizlenen 1 kilo kokain jandarmanın dikkatinden kaçmadı

Antalya’da jandarma tarafından yapılan uyuşturucu operasyonunda 1 kişi gözaltına alındı. Şüphelinin aracında yapılan aramada bagaj kapağına gizlenmiş 1 kilo 70 gram kokain ele geçirildi.

Antalya İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Döşemealtı İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, şüpheli bir şahsın il dışından uyuşturucu maddeyi kendisine ait aracında kente getirerek piyasaya süreceği bilgisini aldı. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla şüpheli araç, Döşemealtı ilçesinde ekipler tarafından durduruldu. Araçta yapılan aramada bagaj kapağının iç kısmında gizlenmiş 1 kilo 70 gram kokain maddesi ele geçirildi. Yakalanan şüpheli gözaltına alındı. * İHA

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.09.23 10:18:06
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya’da kontrolden çıkan otomobil karşı şeritteki otomobille çarpıştı: 2 ölü, 3 yaralı

Antalya’da kontrolden çıkan otomobil önce refüjfeki aydınlatma direğine çarptı, ardından karşı yöndeki otomobille kafa kafaya çarpıştı. Kazada kontrolden çıkan otomobildeki iki genç hayatını kaybederken, 3 kişi ise yaralandı.
Kaza, saat 14.30 sıralarında Kepez ilçesi Teomanpaşa Mahallesi Gazi Bulvarı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Gazi Bulvarı’ndan havalimanı yönüne 07 AYC 350 plakalı otomobiliyle seyir halinde bulunan Hakan Köçeber(22), henüz belirlenemeyen bir nedenle aracının direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kontrolden çıkan araç en sağ şeritten bulvarın orta kısmındaki aydınlatma direğine çarptıktan sonra, karşı yönden şehir merkezine doğru ilerleyen Veli Doğru yönetimindeki 09 AHS 310 plakalı otomobile çarptı. Çarpışma sonucu Köçeber’in kullandığı otomobil savrularak yaklaşık 20 metre ileri de durabildi. Kazada ayını yönde ilerleyen Faruk Kaplan idaresindeki 07 FF 701 plakalı otomobilde kazadan kıl payı maddi hasarlı kurtuldu. Kazayı gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından bölgeye itfaiye, polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri hurdaya dönen 07 AYC 350 plakalı otomobilin sürücüsü Hakan Köçeber ve yanındaki yolcu Doğa Nur Kulakçı’nın(22) hayatını kaybettiği belirlendi. Kazada yaralanan Veli Doğru, eşi Derya Doğru ve çocukları Umut Arif Doğru yaralı olarak, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Faruk Kaplan ise kazayı yara almadan atlattı. Kazada Köçeberi’in kullandığı otomobilin motorunun direğe çarptığı yerde kaldığı görüldü. Polis ekipleri kaza nedeniyle bulvarın kent merkezine gidiş yönünü araç trafiğine kapattı. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından Köçeber ve Kulakçı’nın cenazeleri morga kaldırıldı. Hayatını kaybedenlerin yakınlarını ise vatandaşlar güçlükle sakinleştirdi. Araçların kaza yerinden kaldırılmasının ardından yol trafiğe açıldı. Kazayla ilgili inceleme devam ediyor.
Faruk Kaplan, "Mercedes orta şeritte ben sağ şeritten ilerliyordum. Büyük ihtimal direksiyon hakimiyetini kaybetti direğe çarptı. Direğe çarpıp Mercedes’in önüne düştü. Araç benim önüme geldi. Eli freni fren yaparak kurtarabildim, ama demir parçası çarptı. Beni Allah korudu" dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.30 17:01:44
Son Düzenlenme Tarihi :





Elmalılı Genç çiftçi’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletilmek üzere İletişim Daire Başkanı Altun’a mektup

Ziraat Fakültesi'nden mezun olmasının hemen ardından Elmalı'da bir ilki gerçekleştiren ve topraksız serada çilek yetiştirmeye başlayan, bölge halkına örnek olan genç mühendis Salih Özgünsür, kendisi ve kendisi gibi gençlerin iş hayatına atılırken yaşadıkları sıkıntıyı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, İletişim Daire Başkanı Fahrettin Altun aracılığıyla sosyal medya üzerinden iletti.

Sayın Fahrettin Altun
Cumhurbaşkanlığı 
             İletişim Dairesi Başkanı

Sayın Altun, okulundan yeni mezun olmuş bir Ziraat Mühendisi’nin kendi işini  kurmak için verdiği mücadeleyi, yaşadığı sıkıntıları, önüne konulan engelleri,   sizin vasıtanızla sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a iletileceği inancıyla bu mektubu yazıyorum. 
Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Antalya’nın Elmalı İlçesi’nin Akçay Mahallesi’nde ailemin desteğiyle yaklaşık 10 dönümlük bir tarlayı, o bölgede bir ilk olan topraksız çilek yetiştiriciliğinde  öncü olmak, aynı zamanda yine o bölgede seralarda yetiştirilen sebzeler arasında önemli bir payı olan, yaz aylarında üreticinin maliyetini bile karşılamayan bir fiyattan satılan domates ve silor salatalığa alternatif  bir ürün olması adına,  Elmalı’ya örnek olmak gayesiyle  aldım ve kendi seramı ve meyva bahçemi kurdum. Şu anda önümüzdeki sezon en az 3 dönüme çıkarmak hedefiyle 1 dönüm sera içinde topraksız çilek yetiştiriyorum ve elde ettiğim sonuçta, elde edilen gelir açısından da, ürünün verimi  ve kalitesi ile dayanıklılığı açısından da gayet başarılı.
Sayın Altun, serada kullandığım besinli suyun fazlalığını sera dışında bir havuzda toplayarak, bu suyu yine kendi diktiğim (Biraz zorunluluktan. Şöyle ki, prefabrik bina yapabilmem için  en az 5 dönüm bir alanın meyva bahçesi olması gerekliymiş. Sonradan da öğrendik ki, dikilen ağaçlar 3 yaşında olmadan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü istenilen yazıyı vermiyormuş) 400 civarındaki elma ağacına verdiğimi de hatırlatarak yaşadığım sıkıntıları, önüme konan engelleri sondan başlayarak anlatmak ve sayın Cumhurbaşkanımızın da bu sıkıntılardan haberdar olmasını arzuladığımı tekrar hatırlatmak istiyorum.
Seramızın da bulunduğu tarlamızda elektrik yok, sulama ve diğer elektrik ihtiyaçları için jeneratör kullanıyorum ve arızalanmaması için de dua ediyorum. Yaklaşık 300 metreden elektrik gelmesi lazım. Kendi imkanlarımızla getirmemiz maddi açıdan imkansız. Bulunduğum bölgeye yakın bir zamanda elektrik yatırımı yapılmaması büyük bir şansken, seraların CK Akdeniz tarafından yatırım alanı olmaktan çıkarıldığını da ne yazık ki bu işe girdikten, deneme amaçlı bir dönümlük serayı kurduktan sonra öğrendim. Sadece ben değil, Elmalı’daki tüm ilgililerde öğrenmiş oldu.
Sistemleri çalıştıran elektrik ihtiyacını karşılayan jenaratörün sadece arızalanması endişesi taşımıyorum, aynı zamanda çalınması ihtimali de var. Çünkü, kısa bir süre önce seranın otomasyon odasının hemen üstünde bulunan büro olarak kullandığım konteynere hırsız girdi ve iki panelle güneşten enerji sağlayan  sistemle çalışan bir modem ile dışarıda bulunan kamera çalındı. Güvenlik kuvvetlerine gerekli şikayette bulundum ama akşam yeteri kadar aydınlatma sağlayamadığım için endişelerim halen devam ediyor.
Doğal olarak elektrik olmadan üretim yapabilmek, örnek olmak zor değil, imkansızdır. Daha düne kadar il ya da ilçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinden örtü altı sebze yetiştirdiğine dair belge alan üreticilerin seraları için elektrik yatırımı sözkonusu iken, bize farklı bir sözlü kararın iletilmesi şevkimizi de heyecanımızı da kırmıştır.
Sayın Altun;
Yine 300 metre uzaktan şebeke suyunu almamız daha önce mümkünken, ne yazık ki Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü’nün “ Bahçe ve Seralarda insani tüketim amacı ile verilmekte olan Bahçe-Sera Abonelikleri, Ülkemizde ve bölgemizde yağışların yetersiz olmasından dolayı yeraltı sularında düşümler, bazı kuyularda ise kurumalar izlenmeye başlandığından, İlimiz genelinde Yönetim Kurulumuzun 25.05.2021 tarih ve 2021/193 sayılı kararı gereği 26.05.2021 -  01.11.2021 arasında geçici olarak durdurulmuştur” açıklamasıyla bir kez daha hayal kırıklığı yaşadık.
Halbuki, kademeli tarife ile bahçe ve seralara insani tüketim amaçlı bahçe ve sera abonelikleri verilmeye devam edilebilirdi. 
  Sayın Altun;
Ne yazık ki mevcut sistem içerisinde devletimiz maddi açıdan güçlü olana hibe desteği vermektedir. Şöyle ki, benim hibe desteğinden yararlanabilmem, daha yolun başında hibe başvurusu esnasında istenen çeşitli projeler için köşeye en az  olmayan birikimimden 30-35 bin lira para ayırmak zorundayım. Hadi borç-  harç projeleri çizdirdim, hibeyi kesin olarak alacağım diye de birşey sözkonusu değil. 
Ve benim hibe desteğinden yararlanabilmem için en az 3 dönüm sera yaptırmam lazım. Bir dönüm serayı zor yaptırırken,  yarısı devlet desteğiyle de olsa 3 dönüm serayı yaptırmam, okulundan yeni mezun olmuş,   borçlanarak 1 dönümlük sera için ciddi para  harcamış biri için çok zor. Elbette sadece sera yaptırmakla iş bitmiyor. Nitekim topraksız tarım için kokopit kullanmanız lazım. Kokopiti üzerine koyacağınız plastik oluklar. Plastik olukların konulacağı  yerden yüksek ayaklar. Sulama için yarı ya da tam otomatik bir sisteme ihtiyacınız var. Kokopitlerin içinde akıllı damlama borularının geçmesi lazım. Kısaca bir dönüm seranın maliyeti 300-450 bin lira.  3 dönüm için bu rakam 1milyon lirayı buluyor. 
Ben 1 dönüm sera ve diğer ihtiyaçlar için Ziraat Bankası’ndan 130 bin lira kredi kullanmak zorunda kaldım. Ziraat Bankası 130 bin lkredi kullandırırken, benden 170 bin lira fatura getirmemi istedi. Ben ticari bir işletmenin sahibi olsaydım 170 bin liranın 30 bin lira KDV’sini, kestiğim faturaların KDV’sinden düşerek bir şekilde devletten geri alırdım. Ama çiftçi olunca o yokluk arasında birde KDV ödemek zorunda kaldım. Halbuki ben kendi adıma bir sera kuruyordum ve devletimden de  benden aldığı 30 bin lira KDV’yi, yine işimde kullanmak kaydıyla geri iade etmesini beklerdim.
Sayın Altun, sonuç olarak....Çıkardığım sonuç şu:
Paran varsa iş kur, paran varsa devletin her türlü desteği de var. Paran yoksa, okulundan yeni mezun olsanda kendi işini kurma, hele hele bölgene örnek lacak bir yatırımı hiç yapma... Devletten de yardım umma....

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.06.25 08:25:35
Son Düzenlenme Tarihi :