SON DAKİKA

logo

Ümit Uysal'dan Antalya büyükşehir belediye başkan aday adaylığı açıklaması

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adaylığı başvurusunu yaptı. “Kınık’tan Kaledran’a, Tahtalı’dan, Akdağlar’dan Gidengelmez’e, Eynif Ovası’na, Köprü Çayı’na, Alara’ya” sözleriyle Antalya’yı selamlayan Uysal, “Teşvik eden bütün Antalyalılara teşekkür ederim” dedi.

Antalya’nın 520 bini aşkın nüfusuyla kent hayatının merkezi olan Muratpaşa’da 2 dönemdir belediye başkanlığı görevini yürüten ve 2019 seçimlerinde oyunu yüzde 18,35 oranında artırarak “En fazla oy artıran belediye başkanları” listesinde ilk sıralarda yer alan Uysal, Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adaylığı başvurusunu yaptı.

“Kınık’tan Kaledran’a, Tahtalı’dan, Akdağlar’dan Gidengelmez’e, Eynif Ovası’na, Köprü Çayı’na, Alara’ya” sözleriyle Antalya’yı selamlayan Başkan Uysal, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Antalya’mızın 19 ilçesinde ve dört bir yanındaki komşularım,31 Mart Yerel Seçimlerinde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adaylığı başvurusunda bulundum.İki dönemdir Antalya’mızın kalbi Muratpaşa’mıza hizmet etme fırsatı veren Muratpaşalılara, başta CHP ve Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi partiler olmak üzere her siyasi görüşten omuz veren yol arkadaşlarıma, teşvik eden bütün Antalyalılara teşekkür ederim.Her şey insanlarımız için, her şey Antalya’mız için, her şey Türkiye’miz için, her şey daha iyisi için.”


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.12.06 10:54:02
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






DASK- Doğal Afet Sigortası Nedir, Neleri kapsıyor? Neleri kapsamıyor ? Afette ne kadar ödeme yapılıyor ?

Deprem ülkemizin bir gerçeği. Her yıl Türkiye’de küçük veya büyük şiddetli depremler meydana geliyor. Bu depremlerden doğabilecek maddi zararlar için DASK tarafından çalışmaları yürütülen Zorunlu Deprem Sigortası bulunuyor ancak karşılaştırma sitesi encazip.com’un yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’de 8,5 milyon konutun Zorunlu Deprem Sigortası devam etmiyor. Zorunlu Deprem Sigortasını devam ettirenlerin oranı yüzde 57,5.

Türkiye’de Zorunlu Deprem Sigortasını devam ettirenlerin oranı yüzde 57,5

 

Deprem ülkemizin bir gerçeği. Her yıl Türkiye’de küçük veya büyük şiddetli depremler meydana geliyor. Bu depremlerden doğabilecek maddi zararlar için DASK tarafından çalışmaları yürütülen Zorunlu Deprem Sigortası bulunuyor ancak karşılaştırma sitesi encazip.com’un yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’de 8,5 milyon konutun Zorunlu Deprem Sigortası devam etmiyor. Zorunlu Deprem Sigortasını devam ettirenlerin oranı yüzde 57,5.

 

09.03.2023                                                                                                                                                                                                                                                                         

 

Türkiye bir deprem ülkesi. Büyük ve küçük şiddetteki depremler her yıl ülkemizin farklı bölgelerinde meydana geliyor. Bunların bazıları ise 6 Şubat’ta yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli ve 11 ilimizi etkileyen depremler gibi üzücü can kayıplarına ve ağır hasarlara neden olabiliyor. En azından maddi hasarların karşılanması ve deprem sonrasında vatandaşların yaşamının kaldığı yerden yeniden güvenle devam edebilmesi amacıyla 2000 yılında Zorunlu Deprem Sigortası hayata geçirildi. Zorunlu Deprem Sigortası devlet tarafından sunulan ve Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından çalışmaları yürütülen bir güvence. Bu sigorta sözleşmesinin süresi ise bir yıl. Bir yılın sonunda sözleşmelerin yenilenmesi gerekiyor. Karşılaştırma sitesi encazip.com’un yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’de Zorunlu Deprem Sigortasını devam ettirenlerin oranı yüzde 57,5. 2023 yılı güncel verilerine göre, Türkiye’de yaklaşık 8,5 milyon konutun Zorunlu Deprem Sigortası bulunmuyor.

 

Maddi zararlar nakit olarak karşılanıyor

 

Zorunlu Deprem Sigortası, konutları depreme ve depremin doğrudan neden olduğu yangın, infilak, yer kayması ve tsunami gibi afetlere karşı güvence altına alıyor. Binalardaki maddi zararlar poliçelerde belirtilen limitler dahilinde nakit olarak karşılanıyor. Bu limitler ise Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan "Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı"na göre hesaplanıyor. DASK her yıl inşaat maliyetlerindeki artışa göre belirlediği azami bir tutarda teminat sağlıyor. DASK’ın resmi web sitesinden alınan bilgilere göre, yıllık olarak düzenlenen poliçelerin prim tutarları konutun yapı tarzına, brüt yüz ölçümüne, inşa yılına, kat sayısına ve bulunduğu mahallenin risk grubuna göre hesaplanıyor. DASK tarafından verilen azami teminat tutarı ise 25 Kasım 2022 tarihinden itibaren bütün yapı tiplerinde 640 bin TL. 

 

Köy yerleşimleri ise sigorta kapsamı dışında

 

Evinin değeri DASK tarafından verilen azami teminat tutarını aşan kişiler isterlerse aşan kısım için sigorta şirketlerinden ek teminat alabiliyor. Bunun için özel sigorta şirketlerinden konut sigortası olması gerekiyor. Köy yerleşimleri sigorta kapsamı dışında yer alıyor, köylerdeki yapılar için ise İhtiyari Deprem Sigortası yaptırılabiliyor. Sürecin işleyişi şu şekilde oluyor: Yaşanan depremin ardından depremzedeler hasar başvurusunda bulunuyor, başvurunun ardından DASK hasar tespit görevlisi sigortalı konutları ziyaret ediyor ve hasarı tespit ederek tazminat tutarı belirleniyor. Tazminat tutarı başvuru sahibine (tapuda adı geçen kişiye) en kısa zamanda ilgili bankalar aracılığıyla ödeniyor.

 

DASK sigortası neleri kapsıyor

 

Zorunlu Deprem Sigortası ile deprem sırasında tamamen ya da bazı yerleri zarar görmüş binalar teminat altına alınıyor. Temeller, ana duvarlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, bahçe duvarları, istinat duvarları, tavan ve tabanlar, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar, çatılar, bacalar ve yapının bunlara benzer nitelikteki tamamlayıcı bölümleri bir arada ya da ayrı ayrı teminat kapsamında yer alıyor.

 

Eşyayı, iş ve kar kaybını kapsamıyor

 

Enkaz kaldırma masrafları, kar kaybı, iş durması, kira mahrumiyeti, alternatif ikametgah ve işyeri masrafları, mali sorumluluklar ve benzeri başkaca ileri sürülebilecek diğer bütün dolaylı zararlar, her türlü taşınır mal, eşya ve benzerleri, tüm bedeni zararlar ve vefat, manevi tazminat talepleri, deprem ve deprem sonucu oluşan yangın, infilak, tsunami veya yer kaymasının dışında kalan hasarlar, depremden bağımsız olarak, binanın kendi kusurlu yapısı nedeniyle zamanla oluşmuş zararlar ise bu sigortayı kapsamıyor. Bu hasarlar için Zorunlu Deprem Sigortasına ek olarak farklı konut sigortaları yaptırılabiliyor.

 

Kaskosu olmayan araçların zararları karşılanamayacak

Depremde yalnızca evler ve iş yerleri değil, araçlar da zarar görebiliyor. r. Binlerce araç kullanılamaz hale gelebiliyor. 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde de benzer durumlar yaşandı ancak kaskosu olmayan araç sahipleri zararlarını tazmin edemeyecek. Türkiye Sigortalar Birliğinin (TSB) verilerine göre, depremin meydana geldiği 10 ildeki 3.1 milyon aracın sadece 538 bini kaskolu. Oran olarak bakıldığında bu araçlardan sadece yüzde 17.1’inin kaskosunun olduğu görülüyor. Yani 2.6 milyon aracın kasko poliçesi yok dolayısıyla bu araçların da zararı karşılanamayacak.

 

DASK şart ancak yeterli değil, konut sigortası da yaptırılmalı

 

DASK yaptırmayanların elektrik, su veya benzeri abonelikleri de başlatamadığını ifade eden encazip.com kurucusu ve tasarruf uzmanı Çağada Kırım, DASK yaptırmanın zorunlu olduğunun altını çizerek DASK’a ilave olarak konut sigortası yaptırılmasının da önemini vurguladı. Kırım, sözlerine şöyle devam etti: “Mevcut mevzuata göre DASK, deprem ve sonrasında oluşacak zararların sadece 640 bin TL’sini karşılıyor, bunun üstü teminat kapsamı dışında. Olası bir depremde konutlarda meydana gelebilecek zararların özellikle de artan inşaat maliyetleri nedeniyle 640 bin TL’nin üzerinde olacağını düşünüyoruz. Zararın tamamının karşılanması ve bir afet anında zorluk çekmemek için DASK’a ilave olarak konut sigortası yaptırılmasını da öneriyoruz.”

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.14 07:55:05
Son Düzenlenme Tarihi :





Burak Antalyspor'u unutmadı...

(İHA) - Burak Yılmaz futbolu bıraktı... Açıklamasında; " 7 yaşında Antalyaspor’un kapısından girdim beni eğitip büyüttüler" diyerek vefasını gösterdi..

 Eski milli oyuncu Burak Yılmaz, futbolculuk kariyerini sonlandırdığı fakat sahaya yakın yeni görevler için kendini geliştirmeye çalıştığını dile getirerek, “Türk futbolunu bir adım öne götüreceğimi görürsem o işin peşini asla bırakmam” dedi. Yurt dışında kariyer sahibi olmasında Galatasaray’ın büyük katkısı olduğunu da söyleyen Yılmaz, “Galatasaray ile yaşadıklarım, Beşiktaşlılığımı sorgulatmaz” diye konuştu.   
  Eski milli futbolcu Burak Yılmaz, Çırağan Sarayı’nda bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya ailesi, yakınları ve medya mensupları katıldı. Gündeme dair ve kariyerinin geleceği hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Burak Yılmaz, “Futbolculuk kariyerimi sonlandırdığımı İnternet üzerinden açıklamak istemedim. Bu kariyerime yakışmaz diye düşündüm. Sizlerin gözlerin içine bakarak veda etmek istedim. Öncelikle çok mutlu ve gururluyum. Bunu bana yaşattığı için Allaha şükürler olsun. 7 yaşında Antalyaspor’un kapısından girdim beni eğitip büyüttüler. 4 büyük kulüpte oynadım. Bana kapılarını açmaları benim için gurur kaynağı oldu. Oynadığım tüm kulüplere teşekkür ediyorum. Yurt dışında oynadığım yıllar da benim için unutulmaz anlardı. Milli takımı bırakmam da benim kararımdı. Bir futbolcunun mesleğini itibarsızlaştırılmadan bırakabilmesi çok kıymetlidir. Allaha şükür bende bu şekilde kariyerimi sonlandırdım. Bir kariyerin sonuna geldim. Bu süreçte eşime çocuklarıma, aileme ve yanımda olan herkese teşekkür ediyorum” dedi. 
  Futbolculuk hayatında kazandığı tecrübeleri yeni jenerasyonlara aktarmak istediğini dile getiren Burak Yılmaz, “Burada çok büyük cümleler kurmak istemiyorum ama 22 yıllık bir kariyerim var. Türkiye’nin en iyi hocaları ile çalıştım. Yine yurt dışında da çok kaliteli futbol insanları ile çalıştım. Bu deneyimimi yaşatmak ve aktarmak istiyorum. Şimdi hayatımın bu dönemini başlatıyorum” diye konuştu. 
 
  “Galatasaray forması ile yaşadıklarım unutulmaz” 
  Kendisinde en çok iz bırakan kulübün sorulması üzerine Yılmaz, “Türkiye’de 4 tane büyük takım bana kapılarını açtı. Ülkemizde bu 2 futbolcuya nasip oldu. Galatasaray ile özellikle Avrupa'da yaşadığım duygular paha biçilemez benim için. Sarı-kırmızı forma ile Avrupa’da çok değerli tecrübeler edindim. Bu durum benim Beşiktaşlılığımı değiştirmez ama Galatasaray ile Avrupa’da tanınan bir kariye sahip olmam da görmezden gelinmemeli diye düşünüyorum” şeklinde yorumladı. 
 
  “Fenerbahçe forması ile gol sevinci yaşamak isterdim” 
  Kariyeri boyunca içinde en çok ukde kalan olayın sarı-lacivertli kulüpteki performansı olduğunu söyleyen Burak Yılmaz, “Fenerbahçe de yeniden forma şansı bulmak isterdim. Gol sevinci yaşayamadım. En azından bir gol atmak isterdim. Fenerbahçe’nin de futbol hayatımda önemli bir yeri var. Gelişimimde büyük etkisi var. Fenerbahçe’de bir kez daha forma giymek ve o formayla gol sevinci yaşamak isterdim” açıklamalarında bulundu. 
 
  “Sabırlı bir projede yer almak istiyorum” 
  Bundan sonraki hayatında emin adımlar atarak ilerlemek istediğinin altını çizen tecrübeli oyuncu, “Medyada anıldığım konular, yakıştırmalar çok kıymetli, gurur verici. Ama önce benim bu makamları hak etmem gerektiğini düşünüyorum. Sürekli projeler hakkında konuşuluyor. Ama taşlar yerine tam oturmadan bir işe koyulmam. Türk futbolunu bir adımda öne götüreceğimi görürsem o işin peşini asla bırakmam. Bundan sonrada kendimi geliştirmek için yine sahada olmak en azından sahaya yakın olmak istiyorum. Nasıl bir proje de yer almak istediğimi soruyorsanız, sabırlı bir proje de yer almak istiyorum. 1 hafta kazanıp omuzlarda olup bir sonraki hafta yerlerde olmak istemiyorum. Tedirgin ve emin adımlarla ilerlemek istemem sebebim de bu yüzden. Varsa elini taşın altına koyacak birileri ben buradayım” diye konuştu. 
 
  “Ben kin tutan bir adam değilim” 
  Attığı bir gol ile şampiyonu belirlediğini söyleyen Burak Yılmaz, “Ben kin tutan bir adam değilim. Fenerbahçeli o gün ki arkadaşlarımın üzüntüleri hala aklımda. Ama bugün yine oynadığım her hangi bir kulüp için elimden geleni yapacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Fenerbahçe’ye saha içerisinde fazla katkıda bulunamamam benim en büyük pişmanlığımdır” şeklinde konuştu. 
 
  “Şenol Güneş her zaman benim başımın tacıdır” 
  Kariyerindeki en büyük gelişimi Şenol Güneş ile gerçekleştirdiğini dile getiren Yılmaz, “Bugün buraya Şenol Hoca’nın yanından geldim. Kendisi bana herhangi bir konuda projeden bahsetmedi. Benimle alakalı kafasında bir proje olduğunu biliyorum ki olmasa da bir şeyi değiştirmez. Şenol Güneş her zaman benim başımın tacıdır. Tüm çalıştığım hocalar gelişimimde büyük rolü vardır. Ama Şenol Güneş’in kariyerimdeki ve gönlümdeki yeri çok farklıdır” açıklamalarında bulundu. 
  Lille ekibinin takımdan ayrıldıktan sonra kendisine göstermiş olduğu ilginin hatırlatılmasının üzerine Burak Yılmaz, “Lille'den ayrıldıktan sonra beni geri çağırıp alkışlatmak istediler. Bende gittim. Türkiye’den böyle bir istek olsaydı yine giderdim” dedi. Hollanda’da yaşadıkları hakkında da konuşan Burak, “Hollanda’ya 5 yıllık bir proje için gittim. Yolun sonunda teknik direktörlük anlamında tecrübe edinip projeye başlamak vardı ama olmadı. Kan uyuşmadı diyelim. Böylesi nasipmiş” diye konuştu. 
  Milli takımla yaşadığı en güzel ve en kötü anlarının sorulması üzerine konuşan Tecrübeli santrafor, “A milli takımda Hollanda‘ya karşı farklı kazandığımız maçta hat-trick sevinci yaşamam paha biçilemezdi. Son Avrupa Şampiyonasındaki Galler müsabakasından sonra odadan bile dışarı çıkmamıştım. Bunu da en kötü hissettiğim an olarak söylebilirim” ifadelerini kullandı. 
 
  “Tecrübe edinmem gerekiyor” 
  Bundan sonraki kariyerini planlamaya devam ettiğini söyleyen Burak Yılmaz, “Bu konunun nasıl ilerleyeceğini inanın bende bilmiyorum. Şuan da 1 yıllık bir eğitim alıyorum. Çok değerli hocalar ile de görüştüm. Yurt içi ve yurt dışı. Dediğim gibi hemen bir takımın başına geçeyim, hocalık yapayım diye bir düşüncem yok. Emin adımlar ile ilerlemek istiyorum. Bir bu kadar daha tecrübe edinmem gerekiyor” diye konuştu. 
 
  “Enes ve Cenk, en çok dikkat çeken milli oyuncular” 
  Milli takımda çok kaliteli oyuncular olduğunun altını çizen yıldız oyuncu, “Çok değerli futbolcu arkadaşlarımız var. Enes ve Cenk’i en göz önünde olanlar olarak gösterebiliriz. Gerekli etkiyi yapacaklarını düşünüyorum. Enes talihsiz bir sakatlık geçirdi. Çok da iyi gidiyordu İspanya’da. Cenk keza öyle Şenol hoca ile tekrardan yükselişe geçtiğini görebiliyoruz. Alt yapılarda da birçok etkileyici oyun oynayan genç arkadaşlarımız var ben bunun farkındayım. Sahaya daha yakın insanlar da bu kardeşlerimizin farkındadır diye düşünüyorum” açıklamalarında bulundu. 
  Hangi takımda jübile yapmak isterdin sorunu da yanıtlayan Burak Yılmaz, “15’er dakika 4 büyük takımımızda da oynamak isterdim. Hepsi de benim için kıymetli birbirinden ayırmam doğru olmaz” şeklinde konuştu. 
 
  “Icardi’nin kalitesi tartışılmaz” 
  Galatasaray’ın şampiyonluğu ve İcardi’nin performansı sorulması üzerine konuşan Yılmaz, “Icardi çok kaliteli bir oyuncu. Kalitesi tartışılacak bir futbolcu değil. Galatasaray ile kimyası tuttu. Kesinlikle kalmalı diye düşünüyorum. Eğer Türkiye’de kalmaz ise Galatasaray yine aynı kalitede bir oyuncu alacağını düşünüyorum. Çünkü bu durum Galatasaray’ın kimyasında var” diye konuştu. 
  Prolisans konusu hakkında da konuşan Burak Yılmaz, “Bunca yıl Türk futboluna hizmet etmiş, yıllarca milli formaya hizmet etmiş birisi olarak prolisans konusunda benim gibi isimlere bir adımda olsa öncelik tanınması kimseyi rahatsız etmez diye düşünüyorum” diyerek sözlerini tamamladı. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.06 13:43:32
Son Düzenlenme Tarihi :