SON DAKİKA

logo

Büyükşehir’den Korkuteli Dereköy’e çok amaçlı salon

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Korkuteli ilçesi Dereköy Mahallesi’ne vatandaşların uzun süredir ihtiyaç duyduğu düğün, mevlit ve çeşitli toplantılarını gerçekleştirebileceği çok amaçlı salon kazandırıyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, kırsal mahallelerde yaşayan vatandaşların ihtiyaç ve taleplerini karşılamak için projeler yapmaya devam ediyor. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in Çok Amaçlı Sosyal Salonlar vaadi kırsal bölgelerde hayat buluyor. Büyükşehir Belediyesi, bu kapsamda Korkuteli Dereköy Mahallesi’ne halkın talebi üzerine düğün, mevlit ve toplantı gibi etkinliklerini yapabilecekleri çok amaçlı salon kazandırmak için kolları sıvadı.

BAŞKAN BÖCEK’TEN TALEPLERE KARŞILIK

Antalya Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı, Dereköy Mahallesi’nde 1443 metrekare alan üzerinde 561 metrekare kapalı alana sahip olacak çok amaçlı salon inşa ediyor. Yaklaşık 17 milyon TL’lik bir yatırım bedeli ile tamamlanacak olan çok amaçlı salonun içerisinde mutfak, hazırlık odası ve tuvaletler de bulunacak.



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2024.05.09 12:59:05
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başpehlivan İsmail Balaban, fotoğraf isyanını anlattı

Başpehlivan İsmail Balaban, bir hayranının fotoğraf çektirmek istemesi yüzünden yaşanan tartışmanın ardından gelen eleştirilere adeta isyan etti. Er meydanına hasta bir şekilde çıktığını ve serum almak zorunda kaldığını belirten Balaban, “’Survivor’a gitti, sonra değişti, havalandı’ tarzında yorum..

Başpehlivan İsmail Balaban, bir hayranının fotoğraf çektirmek istemesi yüzünden yaşanan tartışmanın ardından gelen eleştirilere adeta isyan etti. Er meydanına hasta bir şekilde çıktığını ve serum almak zorunda kaldığını belirten Balaban, “’Survivor’a gitti, sonra değişti, havalandı’ tarzında yorumlar yapılıyor. Kardeşim ben aynı İsmail Balaban’ım. Ben değişecek olsam er meydanlarına geri dönmezdim. Benim yerden kalkacak gücüm yok, nefes almakta zorlanıyorum, fotoğraf çektirmek istedi. Ben hastayım, nabzım çok yüksek, nefes alamıyorum. Benim derdim fotoğraf değil ki” dedi.
Muğla’nın Seydikemer ilçesinde düzenlenen yağlı güreşlerde rakibi Enes Doğan’ı yenip, başpehlivan olan İsmail Balaban, müsabakanın hemen ardından dinlenmeye çalışırken yanına gelip, kendisine sarılarak fotoğraf çektirmek isteyen bir hayranı ile tartışmıştı. Balaban ile hayranı arasındaki tartışma sosyal medyada gündem oldu. Başpehlivan İsmail Balaban da söz konusu görüntülerden sonra gelen eleştirilere memleketi Antalya’da İhlas Haber Ajansı aracılığıyla cevap verdi.

“Kendi evim ve seyircimin önünde birinci olmak için çalışmalarıma devam ediyorum”
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Konyaaltı ilçesinde bulunan spor salonunda çalışmalarına devam eden İsmail Balaban, “2023 yılında şu ana kadar 30 müsabakaya katıldım. Sezonun başından beri her zaman hedefimiz sevenlerimizi en iyi şekilde temsil etmektir. Bunu yer yer gerçekleştirdik, önemli başarılar elde ettim. Kırkpınar’da finalde kaybederek ikinci oldum. Herkesin hedefi burada birinci olmaktır, benim de hedefim birinci olmaktı. Sevenlerime şampiyonluk gururu yaşatmak istedim ama nasipte ikinci olmak varmış. Sezonumuz devam ediyor, önümüzde Elmalı güreşi var. Kendi evim ve seyircimin önünde birinci olmak için çalışmalarıma devam ediyorum” ifadelerini kullandı.

“Sevenlerim için savaş veriyorum”
Yağlı güreşi, dünyanın en zor sporlarından birisi olarak tanımlayan Balaban, “Başarı ve başarısızlık, her şey sizin sorumluluğunuzda oluyor. Biz her zaman zinde ve gücümüzde olmak zorundayız. Bir müsabakada en az 5-6 rakibinizi yenmek zorundasınız. 30 dakikadan hesaplasak 3 saatlik bir enerji demek. Buna yönelik antrenmanlar yapıyoruz. Bir de güneş altında mücadele ediyoruz. Haftanın 6 günü antrenman yapıyoruz. Güne sabah saat 08.00’de başlıyorum. Sosyal hayatımız olmuyor, başarılı olmak için daha fazla fedakarlık yapmamız gerekiyor. Zirvede kalmak istiyorsanız bunu yapacaksınız. Ben de sevenlerimi mahcup etmemek adına daha fazla fedakarlık yapıyorum. Sahaya çıktığımda kendi başarımı düşünen birisi değilim. Sahaya çıktığım zamana benimle beraber sevinen birçok insan var, onları düşünerek er meydanına çıkıyorum. Sevenlerim için savaş veriyorum” cümlelerine yer verdi.

“Arabadan iner inmez fotoğraf mesaimiz başlıyor”
Sahada yaşadığı zorlukları da anlatan Başpehlivan Balaban, “Sıcağın altında güreşmek gerçekten kolay bir şey değil. Nabzın 200’leri geçtiği zamanlar oluyor. O an sağlıklı düşünmek zorlaşıyor. Sahanın içinde olduğu kadar sahanın dışında da zorluklar yaşıyoruz. İnsanlar beni seviyor, saygı duyuyor, hepsine çok teşekkür ediyorum. Fotoğraf çektirip sohbet etmek istiyorlar. Ben de elimden geldiği kadar onlara vakit ayırarak kırmamaya çalışıyorum. Başarılı olamadığımız zaman eleştiri alıyoruz. Bir yandan seyirciler sizinle fotoğraf çektirmek istiyor, her birine en az 1 dakika zaman ayırsak ben en az akşama kadar bir organizasyonda 500 kişi ile fotoğraf çektiriyorum. Bu çok zor bir olay. Ben insanları kırmıyorum, keşke herkes ile fotoğraf çektirsem. Ama ben bir tane kişiyim, herkese yetişemiyorum. Sahaya girdiğim andan itibaren sevgi seli ile karşılaşıyorum. Arabadan iner inmez fotoğraf mesaimiz başlıyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Ben değişecek olsam er meydanlarına geri dönmezdim”
Seydikemer güreşlerinde başpehlivan olduğu mücadelenin hemen ardından bir hayranı ile arasında geçen fotoğraf diyaloğuna da açıklık getiren İsmail Balaban, “Biraz da beni anlayın, lütfen biraz kendiniz yerine koyun. Benim maça odaklanmam gerekirken fotoğraf çektirmeye gidiyorum. Bunu yerinde ve zamanında yapamıyoruz. Sevenlerimin olması bana gurur verir. Fotoğraf çektirmenin yeri ve zamanı var. Dün yaşanan olayda da aynı durum yaşandı. Ben sahaya geldiğim ilk dakikadan sonra fotoğraf çektirmeye başladım. Bir yandan anons yapılıyor, bizi sahaya davet ediyorlar, kıspetin paçalarını bağlamam lazım, benden fotoğraf talep ediyorlar. Sonra çektirelim diyorum, bu durumda bile alınıyorlar. İnsanlar bizi yanlış anlıyor. ’Bu Survivor’a gitti, sonra değişti, havalandı’ tarzında yorumlar yapılıyor. Kardeşim ben aynı İsmail Balaban’ım. Benim oraya gidiş amacım da ata sporumuzu daha çok kişiye sevdirmekti. Ben değişecek olsam er meydanlarına geri dönmezdim. Benim yerimde başkası olsa belki geri dönmezdi. ’İsmail Balaban bundan sonra bitti, bir daha geri dönmez’ dediler. Çok eleştiri ve yorum aldım. Ben bunlara kulak asmadım, ben nereden geldiğimi biliyorum. Ben köylü çocuğuyum. Kimse beni değiştiremez. Ben er meydanlarında sevenlerim için güreşmeye devam edeceğim. Her şeyin bir yeri zamanı vardır” açıklamasını yaptı.

"Hastayım, nabzım çok yüksek, nefes alamıyorum; benim derdim fotoğraf değil ki"
Er meydanına hasta bir şekilde çıktığını ve serum aldığını vurgulayan Balaban, “Çok kötüydüm, bir gün öncesinde Çanakkale’de ilk tura çıktım. Hasta halimle ilk turda çıkabilirdim ama ben hasta halimle güreştim. Güneşin altında üşüyordum. Ben sevenlerim için mücadele ettim. En az 500 kişi ile fotoğraf çektirdim, 500 kişi ile çektirdiğim fotoğrafı değil de bir kişi ile yaşanılan sorun konuşuldu. Ben buna üzülüyorum. İnsanların yorumunu okuduğum zaman daha çok üzülüyorum. Ben birinci oldum, yerden kalkacak gücüm yok, nefes almakta zorlanıyorum. Bir kişi gelerek fotoğraf çekinmek istediğini söyledi. Ben de bir dakika beklemesini istedim. Buna itiraz etti. Çektirmek zorunda olduğum yönünde sözler söyledi. Ben insanları kırmıyorum, yaklaşma üslubu önemlidir. Ben hastayım, nabzım çok yüksek, nefes alamıyorum; benim derdim fotoğraf değil ki. Emrivaki konuşulursa olmaz. Beni aşağıya çekmeye çalışıyorlar. Bu hakaret içerikli yorumlar hakkında gerekli hukuki sureci başlatacağız. Ben kimseye durduk yere tepki vermedim. Ben 10 yıldır İsmail Balaban’ım. Ben tuvalette bile fotoğraf çektiriyorum. Yemek yerken fotoğraf çekiniyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.29 16:55:59
Son Düzenlenme Tarihi :





Gönülden alkış size çocuklar !

Elmalı Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin üç öğrencisi, öğretmenleri İbrahim Uzunlar ile birlikte oldukça anlamlı ve örnek teşkil edecek sosyal bir projeyi Ramazan ayı başından itibaren uygulamaya başladılar ve devam ediyorlar.

    Dursade Nur Altınkaya, Sedanur İlkgün ve Seher Kurt adlı üç öğrenci’nin “Temizlik Bizim İşimiz” adını verdikleri sosyal proje ile yaşlılar ve ihtiyaç  sahipleri  evlerinde ziyaret ediliyor. Ellerinde temizlik ve erzak dolu poşetlerle yaşlı ve ihtiyaç sahiplerinin kapılarını çalan Dursade Nur Altınkaya, Sedanur İlkgün ve Seher Kurt, ziyareti daha da anlamlı kılan bir örnek davranışa da imza atarlarken, kendi getirdikleri erzaklarla ocağın başına geçiyorlar ve iftar yemeklerini de hazırlıyorlar.
    Üç öğrenci gönülden bir alkışı, proje yöneticisi öğretmen İbrahim Uzunlar  ve okul müdürü ve öğrencilerin aileleri de teşekkürü fazlasıyla hak ediyorlar.   

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.04.23 14:29:14
Son Düzenlenme Tarihi :