SON DAKİKA

logo

Muratpaşa Belediyesi’nin İlaç gibi merkezi

Muratpaşa Belediyesi’nin Konuksever Yaşlı Evi’nde, Alzheimer Derneği Antalya Şubesince düzenlenen buluşmalara katılan Cemile Solmaz, “İlacı bıraktım çünkü bana burası ilaç gibi geldi, çok değiştim” dedi.

Muratpaşa Belediyesi’nin 60 yaş ve üstü kıdemli kent sakinlerinin bir araya gelip sosyalleştikleri ve kaliteli vakit geçirme imkanı buldukları Yaşlı Evleri, çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Dünya Sağlık Örgütü Yaşlı Dostu Kentler ve Toplumlar Ağı üyesi olan Muratpaşa Belediyesi, demans, Alzheimer gibi ileri yaş hastalıklarına yakalanma riskini azaltmak için zeka oyunları, etkinlikler ve seminerler düzenliyor.
Bu çalışlardan biri de her cuma Konuksever Yaşlı Evi’nde düzenlenen Alzheimer hasta yakınlarıyla gerçekleştirilen buluşma. Alzheimer Derneği Antalya Şubesinde gönüllü çalışmalar yürüten Psikolog Nurullah Doğru, her cuma günü hasta yakınlarıyla bir araya gelerek onların sorunlarını dinliyor, çözüm önerilerinde buluyor. 
Konuksever Yaşlı Evleri üyesi Mükerrem Sırmalı, Alzheimer hastası eşinin, kişisel ihtiyaçlarını kendisinin karşılayamadığını her ihtiyacıyla ilgilendiğini ve kendisinin de zaman içinde psikolojik olarak yıprandığını ifade etti. Sırmalı, “Eşimin her ihtiyacını ben karşılıyorum. Burası evimize yakın olması nedeniyle bize çok iyi geldi, eşimle birlikte günde bazen üç kez geliyoruz, kendi evimiz gibi zaman geçiriyoruz en azından arkadaşlarımızla sohbet ediyoruz. Belediyemizin bu hizmetinden çok memnunuz, çalışanlar çok güler yüzlü” dedi.  
61 yaşında ki Cemile Solmaz “Burası açıldığında ben elli gün arayla annemi ve babamı kaybetmiştim psikiyatrı ilaçları kullanıyordum, burası açılınca bana çok iyi geldi. Çok güzel arkadaşlıklar edindik, birbirimize gidip geliyoruz. Ben ilacı bıraktım çünkü bana burası ilaç gibi geldi, çok değiştim. Evde sürekli ağlayıp üzülüyordum ve bunalımdaydım. Burası açılınca kendime geldim” diye konuştu. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2024.08.07 07:05:02
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Korkuteli Belediye Başkan İşlek'in yorumu: İtibarsızlaştırma

Tarihi Elmalı güreşlerinde, Kırkpınar’dan itibaren Spor kulübümüze bağlı olan güreşçilerimize , şahsıma ve Türkiye Cumhuriyeti baş pehlivanı Ali Gürbüze sistematik olarak bir itibarsızlaştırma girişimi yapılmıştır.

ÖMER BAŞKAN'IN ELMALI'DA YAŞANANLAR İLE İLGİLİ AÇIKLAMASI EKTEDİR...

Kamuoyunun Dikkatine...

Değerli Güreşseverler ve Güreş camiamızın her bir paydaşı;
Öncelikle 669. Elmalı Yeşilyayla Yağlı Güreşlerinde Başpehlivanlığı kazanan İsmail Balaban Kardeşimizi ve bu organizasyona katılan tüm pehlivanlarımızı canı gönülden kutluyorum.
Kırkpınar ve Elmalı Güreşleri, uzun tarihleri ve maneviyatları itibari ile bugüne kadar yüzlerce siyasetçi, yüzlerce belediye başkanı eskitmiş ve binlerce pehlivanın Peygamber sünnetinin yerine getirilmesine ve Atalarımızın sporu olan Güreşlerin yapılmasına imkan ve yer sağlamıştır.
Yüzyıllar boyunca bu meydanlarda güreş yapılmasını sağlayan Güreş camiasının tüm paydaşlarının ahirete intikal edenlerine rahmet, yaşayanlarına da şükranlarımızı sunuyoruz.
Değerli Güreşseverler;
Bizlerin yani sahada mücadele eden Pehlivanların dışındaki tüm unsurların ( Hakemler, Ağalar, Cazgırlar, Yayıncı kuruluşlar, Belediye Başkanları, Parti temsilcileri vs...) görevi, sahada güreşen pehlivanlarımızın ADALETLİ, ASALETLİ, HAKKANİYETLİ ve EŞİT bir yaklaşımla güreşebilmelerini, güreş severlerin güzel güreşler seyredebilmelerini ve Ata sporumuzun nesilden nesile aktarılmasını sağlamaya çalışmaktır.
4-5 Eylül tarihlerinde 669. yapılan Elmalı Yeşilyayla Yağlı Güreşlerinde bugüne kadar hiç yaşanmadığı kadar; siyasetçi, bürokrat ve bilumum dış unsurlar dualı çayıra müdahil olmuş, pehlivanlara ve ailelerine örf anane ve adetlerimize uymayan tavırlar sergilenmiştir.
Güreş ve güreşe gönül veren, peygamberimizin sünneti, atalarımızın emaneti olan yağlı güreşleri yaşatmak ve geliştirmek için çaba gösterenlere, İSTEMEYEKCÜ ZİHNİYET tarafından engelleme çalışılmaları yapılmış bunda da bir nebze de olsa başarı elde etmişlerdir.
Kazandığınızı sandığınız geçici zaferiniz, kalıcı Zaferler elde etmemizi sağlayacak zemini hazırlamaktan öteye gitmemiştir.
Hafta sonu gerçekleştirilen Tarihi Elmalı güreşlerinde, Kırkpınar’dan itibaren Spor kulübümüze bağlı olan güreşçilerimize , şahsıma ve Türkiye Cumhuriyeti baş pehlivanı Ali Gürbüze sistematik olarak bir itibarsızlaştırma girişimi yapılmıştır. Daha önce ki açıklamamda da belirttiğim üzere pehlivanlarımızın dışında ki hemen hemen tüm paydaşlar Ali Gürbüz kardeşimizin üzerinden tarihimize, geleneklerimize ve değerlerimize uymayan çeşitli ayak oyunları ile yağlı güreş kültürümüzü yaralamışlardır. Bu türlü davranışların ve ayak oyunlarının devamı durumun da güreş camiamız telafisi olmayan yanlış bir yola girecek ve kimse bu vebalin altından kalkamayacaktır.
İşte bu yüzdendir ki Türkiye Cumhuriyeti baş pehlivanının belediye başkanı olarak şahsımın davet edilmemesine, Merhum Recep Gürbüzün değerli eşi sevgili Annemiz Hatice hanıma ve ailemize reva görülen çirkin tutuma rağmen Elmalı’nın manevi havası ve peygamber sünnetine olan saygımızdan dolayı pehlivanlarımızı sahadan çekmedik.
Üzülerek belirtmek isterim ki bu yapılan çirkinliği güreş camiasınından birkaç kişi hariç hiçbir paydaşı kınayamadı.
Korkuteli Belediye Spor Kulübü olarak yarından itibaren, başta güreş federasyonumuz olmak üzere gerekli tüm mercilere gelişen bu olaylar raporlanacaktır.
Bugüne kadar 2021 sezonun da yaşadığımız tüm protokol krizleri, yanlış anlaşılmaya sebeb veren açıklamaları ve gördüğümüz tüm ayak oyunlarını camiaya leke gelmesin diye sineye çekmiştik. Bugünden sonra yaşanacak bu türlü ayak oyunlarına en sert ve yaptırımı en güçlü cevaplar tarafımızdan ne bir fazla nede bir eksik olarak anında verilecektir.
Her hesabın bir tersi, her zulmün bir süresi vardır.
Unutulmamalıdır ki; Tilkilerin hükmü varsa, bir de Kurt töresi vardır
Takdir Sizin,Hüküm Allah’ındır


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.08 07:47:03
Son Düzenlenme Tarihi :





Lösemi hastası torununa aylık bağlanacak sandı, 30 bin lira dolandırıldı

Adana’da bir çift, sahte kartlarla kendilerini devlet memuru olarak tanıtıp, lösemili 10 yaşındaki çocuğun ailesini maaş bağlatma vaadiyle dolandırdı. Dolandırıcılar, küçük çocuğun ailesini bir GSM operatörü üzerinden yaklaşık 30 bin liralık cep telefonu alarak zarara uğrattı.
Tuğba ve Kayacan Atalan çiftinin iki çocuğundan en büyüğü olan Ayaz, 2016 yılında aniden fenalaştı ve yüksek ateş şikayetiyle hastaneye kaldırıldı. Hastanede yapılan test sonucunda doktorlar, küçük çocuğa lösemi teşhisi koydu. Ayaz, 2018 yılı Mayıs ayında amcası Fahri’den nakledilen kök hücreyle hayata tutundu. Henüz hastalığını atlatamayan ve zaman zaman yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle hastanede yatmak zorunda kalan küçük çocuğun ailesi, oğullarının yeniden sağlığına kavuşup hastalığını yeneceği günü umutla beklerken bu kez dolandırıcıların hedefi oldu. İddiaya göre eşi İ.T. ile birlikte bir süredir lösemili çocuk ve aileleriyle yakından ilgilenip, onlarla bağlantıya geçen K.G.T. onların güvenini kazandı. Aynı zamanda hamile olan K.G.T., 12 Mayıs’ta kendilerini Yüreğir Kaymakamlığı’nda görevli memurlar olarak tanıtıp, Tuğba Atalan ve annesi Müberra Döndü Ekici’yi merkez Yüreğir ilçesine bağlı Yavuzlar Mahallesi’ndeki evinde ziyaret etti. Aileye sahte kimlik kartları gösterip, kaymakamlık çalışanı oldukları yalanına inandıran çift, Ayaz Atalan için aileye devletten maaş bağlama vaadinde bulundu. Çift, Tuğba Atalan yerine annesi Müberra Döndü Ekici üzerinden işlem yaptı. Yaşlı kadının kimlik bilgileriyle işlem yapmak için cep telefonunu alan İ.T. telefonu şarj etmek için mutfağa geçerken, eşi de hamileliğini kullanıp aileyi oyaladı.

30 bin liralık telefon aldılar
İ.T., yaşlı kadının cep telefonundan işlem yapıp, Şanlıurfa’da yine kendileriyle ortak hareket eden bir GSM operatörü bayisi aracılığıyla hat üzerinden yaklaşık 30 bin liralık bir cep telefonu satın aldı. Dolandırıcı çift, daha sonra cep telefonundan bütün mesajları silerek evden ayrıldı. Atalan ailesi, çocuklarının tedavisi için gereken paranın kendilerine bağlayacağı maaşla karşılanacağını beklerken 2 bin 568 liralık cep telefonu faturasıyla şok oldu. Olayı araştırdıklarında aile, kendilerine maaş bağlama vaadiyle evlerine gelen çift tarafından dolandırıldıklarını, karı-kocanın devlet memuru olmadıklarını ve çiftin kendi hatları üzerinden cep telefonu aldıklarını öğrendi.
İ.T., aileyle yaptığı görüşmede suçunu itiraf etti ve zararlarını telafi edeceğinin sözünü verdi. Ancak şahıs aradan geçen bir aylık süreçte sadece 500 lira gönderip tüm bağlantıyı koparttı. Bunun üzerine Müberra Döndü Ekici, konuyu yargıya taşıdı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

“Borca girdik”
İhlas Haber Ajansı’na yaşadıklarını anlatan Müberra Döndü Ekici, “Torunum için geldiklerini, onun tedavisi için devletin bize maaş bağlayacağı vaadinde bulundular. Ayaz’ın tedavisi için paraya ihtiyacımız vardı. Kayıt işlemleri için kod geleceğini söyleyip telefonumu aldı. Kadın hamileydi, o bizi oyalarken eşi de mutfağa geçip telefonumu şarj etme bahanesiyle işlem yapıp, bizi dolandırdı. Maaş bağlanmasını beklerken borcun altına girdik” ifadelerini kullandı.
Dolandırıldıklarını olaydan sonra gelen cep telefonu faturasıyla öğrendiklerini anlatan Ekici, “Ben normalde aylık 85 lira fatura ödeyen birisiyim. Borcu araştırdığımızda adıma cep telefonu alındığını öğrenince şoke oldum. Dolandırıldığımızı da böyle öğrendim. Torunumun hastalığını kullanıp bize yaklaştılar, onun durumundan faydalandılar. Adalet yerini bulmalı, en ağır cezayı almalılar” dedi.

“Bu olay beni çok üzdü”
Ailesinin kendisi yüzünden dolandırıldığını düşünüp üzülen Ayaz Atalan, “Ben lösemiye karşı yaşam savaşı verirken, onlar benim hastalığımı kullanıp ailemi dolandırdılar. Her şey benim yüzümden oldu. Bu olay beni çok üzdü, çok ağladım” ifadelerini kullandı.
Öte yandan İ.T. ve eşi K.G.T.’nin lösemili Mustafa Çimen’in (6) ailesini de aynı şekilde dolandırdıkları öne sürüldü.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.21 12:12:19
Son Düzenlenme Tarihi :