SON DAKİKA

logo

Büyükşehirden Kamuoyuna Açıklama

Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü sorumluluğunda Antalya genelinde toplam 36 adet atıksu arıtma tesisi, 7 gün 24 saat çalışma esasına dayalı olarak devamlı olarak işletilmektedir.

Atıksu Arıtma Tesislerimizin tamamında, tesis çıkışlarında, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından kurdurulan, Sürekli Atıksu İzleme Sistemleri (SAİS) ile anlık olarak 7 gün 24 saat izlenmekte olup, Antalya Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği İl Müdürlüğü tarafından yerinde denetimleri de yapılmaktadır. 

Atıksu Arıtma Tesislerimizin denize yakın olanlarının tamamında, Konaklı Atıksu Arıtma Tesisi de dahil olmak üzere Biyolojik Arıtma prosesine ilave olarak, derin deniz deşarj sistemleri bulunmaktadır. 

Görüntülerin çekildiği 29 Temmuz 2024 tarihinden hemen önce Antalya Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği İl Müdürlüğü tarafından yapılan, yerinde denetimde herhangi bir olumsuzluğa rastlanmamış ve bu tarihe kadar herhangi bir cezai yaptırım uygulanmamıştır.

Bugün kamuoyuna yansıyan görüntüler kıyıdan 1500 metre açıkta ve 30 m derinlikte difüzörlerden çıkan arıtılmış atıksu deşarjına aittir. 

Atıksu Arıtma Tesislerinin işletilmesi esnasında, kanalizasyon hatları vasıtası ile gelebilecek anlık gerçekleşen limit üstü deşarj nedeniyle tesisimizin çıkış sularında anlık olarak kısa süreli bir olumsuzluk yaşanmıştır. Ekiplerimiz tarafından tespit edilen olumsuzluğa derhal müdahale edilmiştir.

Yapılan müdahale ile birlikte, tesis çıkış sularının limit değerlerin altına indiği ekte bulunan numune sonuçları ile tespit edilmiştir. Ayrıca, tesisin normal çalışma standartlarına döndüğü Antalya Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği İl Müdürlüğü tarafından alınan numuneler ile teyit edilmiştir. 

Bunun yanında, söz konusu olumsuz durum derin deniz deşarjı hattından çıkan arıtılmış atık suya yansımış olup, bu durum bölgedeki yüzme alanlarının su kalitesini kesinlikle etkilememiştir. Uluslararası Mavi Bayrak kriterleri kapsamında, turizm sezonu süresince bölgeden alınan yüzme suyu analiz sonuçları da bunu doğrulamaktadır.  

İlimiz genelinde bulunan 233 Mavi Bayraklı plajımızın, temiz denizlerimizin garantisi konumunda olan Atıksu Arıtma Tesislerimizin kesintisiz işletilmesi konusundaki hassasiyetimizi, Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü başta olmak üzere tüm ilgili kurum ve kuruluşlarımız ile işbirliği içerisinde sürdüreceğiz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2024.08.20 17:54:41
Son Düzenlenme Tarihi : 2024.08.20 18:00:24

Yorum Yap






Özbek; “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı, bilimin ve teknolojinin yüzyılı olmalı”

Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (ANSİAD) 12. Olağan Toplantısı’nda konuk konuşmacı olarak Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz yer aldı. Toplantıda, Cumhuriyet’in kuruluş süreci, Atatürk’ün liderliği ve tarihin dönüm noktaları kapsamlı biçimde ele alındı. Emekli General Yavuz, Atatürk’ün stratejik öngörüsünü ve Cumhuriyet’in temellerini tarihsel verilerle değerlendirdiği konuşmasında, katılımcılara derin bir tarihsel perspektif sundu. Toplantının açılışında konuşan ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ercan ÖZBEK, Cumhuriyet’in çağdaş değerlerine, bilimin ve üretimin rehberliğine vurgu yaptı.

Özbek; “Cumhuriyet, bize düşünme ve üretme cesareti kazandırdı”

 

Toplantının açılışında konuşan ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Özbek, Cumhuriyet’in çağdaş değerlerine ve bilimin rehberliğine vurgu yaptı. Özbek, “Cumhuriyet, bize yalnızca bir yönetim biçimi değil; düşünce özgürlüğünü, eşit yurttaşlığı, üretme azmini ve geleceğe güvenle bakma cesaretini armağan etti” dedi.

Cumhuriyet’in çağdaş uygarlık hedefinin bugün dijital dönüşüm, enerji verimliliği ve yeşil ekonomiyle yeni bir anlam kazandığını belirten Özbek, “Türkiye’nin sanayisi ve iş dünyası bu dönüşümle birlikte Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına yeni bir vizyonla adım atmalı” ifadelerini kullandı.

 

Özbek; “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı, bilimin ve teknolojinin yüzyılı olmalı”

 

Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenlemesi (CBAM) kapsamında sanayinin dönüşüm zorunluluğuna dikkat çeken Özbek, yeşil üretimin bir yükümlülük değil, aynı zamanda büyük bir fırsat olduğunu belirtti. “Enerji verimliliğine ve yenilenebilir kaynaklara yapılan her yatırım, çevreye olduğu kadar ülkemizin geleceğine de yatırımdır” dedi. Özbek, enerjide bağımsızlığın ekonomik bağımsızlığın temeli olduğunu vurgulayarak, “Elektrikli araçlar, batarya teknolojileri ve dijital altyapılar; Türkiye’nin yüksek teknoloji üretiminde güçlü bir oyuncu olma kararlılığını gösteriyor” ifadelerini kullandı. “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı, bilimin ve teknolojinin yüzyılı olmalı” diyen Özbek konuşmasını, “Biz ANSİAD olarak, üyelerimizin bu dönüşüme uyum sağlaması için rehberlik etmeye, Cumhuriyet’in çağdaşlık vizyonuna uygun bir iş dünyası inşa etmeye kararlıyız. Cumhuriyet’in bize bıraktığı en büyük miras; inanç, cesaret ve ilerleme azmidir. Bu meşaleyi üretimle, bilimle ve yeşil ekonomiyle daha parlak bir geleceğe taşımak bizlerin görevidir” sözleriyle tamamladı.

 

Ahmet Yavuz; “Atatürk olmasaydı Cumhuriyet kurulamazdı”

 

Toplantının onur konuğu Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, konuşmasına Atatürk’ün benzersiz tarihsel rolünü vurgulayarak başladı: “1920’ye geldiğimizde Atatürk dışında birisi olsaydı, milli mücadeleyi yürüten o kişi başarılı olamazdı. Hele Cumhuriyet’e geçişi hiç sağlayamazdı. Çünkü bir birikim vardı ama o birikimi harekete geçirecek, topluma uygulayacak olgunlukta bir tek kişi vardı: Mustafa Kemal Atatürk .”Yavuz, Türkiye’nin Cumhuriyet’e tam anlamıyla hazır olmayan bir toplumsal dokuya sahip olduğunu, ancak Atatürk’ün bu eksiklikleri olağanüstü bir liderlikle aştığını belirtti: “Biz Cumhuriyet’e tam olarak hazır değildik. Onun sancılarını çektik. Atatürk’ü en yakın arkadaşları bile tam anlayamadı. Biz ordu mensupları da doğru anlamadık, anlatamadık. Ezberlerle boğulduk ama hayat bize yeniden Atatürk’ün yoluna dönmemiz gerektiğini söylüyor.”

 

Ahmet Yavuz; “Atatürk’ün yoluna yeniden dönmek zorundayız”

 

Emekli General Yavuz, Atatürk’ün 1918 yılında İstanbul’da bulunduğu dönemde, İkdam Gazetesi’ne verdiği röportajdan örnekler vererek, Cumhuriyet’in temellerini oluşturan dört ilkeye dikkat çekti: “Atatürk o röportajında dört unsuru vurguluyor: Bilim, üretim, ahlak ve moral. Diyor ki, ‘Bir milletin savaşta da barışta da ayakta kalabilmesi için önce bilim gerekir. Bilim üretimi doğurur. Ahlak, toplumsal sorumluluğun yerine getirilmesidir. Ve moral… Başarı moral getirir, moralsizlik başarısızlıktır.’ Bugün yine moralsiz bir dönemdeyiz. O ilkeleri doğru özümseseydik, belki bugün çok farklı bir noktada olurduk.”

Yavuz, kurumların ve bireylerin sorumluluk bilincine de değinerek, “Bizim genetik yapımızda lider odaklılık var. Kurumlarımızı yeterince etkin işletemedik. ‘İşi tepedekine emanet et, karışma’ anlayışıyla bir yere varılmaz. Askerlikte bir söz vardır: Kontrol etmediğiniz emrin yapılmadığından emin olabilirsiniz. Bu, sadece ordu için değil, ülke yönetimi için de geçerlidir.” dedi.

 

Ahmet Yavuz; “Fikir hürriyeti Cumhuriyet’in temelidir”

 

Yavuz, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan modernleşme sürecini tarihsel örneklerle anlatarak, Cumhuriyet’in düşünsel temellerini şu sözlerle özetledi:“1699’dan itibaren Osmanlı daralmaya başladı. Arayışlar, reformlar, tıbbiyenin kuruluşu, dil devrimi… Bunların hepsi Cumhuriyet’e giden yolun taşlarıydı. Ancak asıl fark, Atatürk’ün bu birikimi sistematik hale getirilmesidir. Cumhuriyet’in temeli fikir hürriyetidir. Düşünmeden, üretmeden bir toplumun ayakta kalması mümkün değildir.”1910 yılında Makedonya’da yaptığı bir konuşmadan da alıntı yapan Yavuz, Atatürk’ün henüz genç bir subayken Cumhuriyet’in özünü dile getirdiğini hatırlattı: “Ordunun iki görevi var diyordu: Ülkeyi işgalden kurtarmak ve halkı içine düştüğü taassuptan arındırmak .Birincisi kurtuluştur, ikincisi kuruluştur. Yani Cumhuriyet’in amacı; Kant’ın dediği gibi, ‘Aklını kullanmaya cesaret eden’ bir toplum yaratmaktır.”

 

Ahmet Yavuz; “Atatürk’ün kurtuluş stratejisi iki temel üzerine kuruluydu”

 

Yavuz, Milli Mücadele sürecinde Atatürk’ün stratejik vizyonuna da dikkat çekti: “Atatürk’ün iki amacı vardı. Birincisi ülkeyi işgalden kurtarmak, ikincisi Cumhuriyet’i kurmaktı. Çünkü o, Osmanlı’nın artık devam edemeyeceğini biliyordu. Amasya Bildirgesi’nden itibaren bu vizyon netleşmiştir: ‘Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.’ Ancak Cumhuriyet’i o dönemde kimseye söylemedi. Nutuk’ta diyor ki: ‘Söyleseydim etrafımda kimse kalmazdı.’ Haklıydı.

”Yavuz, Atatürk’ün başlangıçta padişah ve halifeyi de kurtarmayı hedeflediğini, fakat 1920’de Sevr Antlaşması imzalanınca bu tutumun değiştiğini belirtti:

“Halife ordusu İngilizler tarafından kurulup Ankara’ya gönderildiğinde artık Mustafa Kemal, Vahdettin’e hain diyecektir.

Mustafa Kemal, 1911’den itibaren hatta 1909’dan itibaren İttihat ve Terakki ile kavgalıydı. Bu bilinir. 9. Ordu Müfettişi olarak Anadolu’ya gönderildiğinde, Vahdettin’in ağzından söylersek ‘Git, bizi bu dertten kurtar’ demiştir. Ama bu, ‘Git milli mücadele başlat, yeni bir Türkiye kur’ anlamında değildir. Öyle bir şey yok. Bunu bilelim.” Dedi ve ekledi. “Atatürk’ün araçları önce kendi şahsiyetiydi. Çanakkale Savaşı’ndan itibaren herkesin üzerinde mutabık kaldığı lider oydu. Ardından ordunun iki önemli komutanıyla, Kazım Karabekir ve Ali Fuat Cebesoy’la daha İstanbul’dayken temasa geçti. Ve en önemlisi, milletin kendisini araç olarak gördü. Kuvayı Milliye’yi örgütledi, halkı ikna etti. Asıl aracı milletti.”

 

Ahmet Yavuz;“Cumhuriyet sadece geçmişin değil, geleceğin de teminatıdır”

 

Konuşmasının sonunda Cumhuriyet’in geleceğine ilişkin güçlü bir çağrıda bulunan Yavuz, sözlerini şu şekilde noktaladı: “Ulus devletimizin tıkanmasının nedeni, kurucu ilkelerin dışına çıkmamızdır. 24 Anayasası’nda ‘Türkiye halkı’ yazıyordu, 61’de ‘Türk’ yazdık. O da diyor ki ben Türk değilim. Halbuki Atatürk, ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halka Türk milleti denir’ derken herkesi kucaklıyordu.
Bugün sanayimiz zorlansa da çalışıyor, bilim insanlarımız başarılar elde ediyor. Çünkü bizim genetik kodumuzda dayanışma ve yeniden doğuş vardır. Einstein’ın dediği gibi, ‘Hiçbir sorun, onu yaratan bilinç düzeyiyle çözülemez.’ Bizim bilinç düzeyimizi yükseltmemiz gerekiyor. Korkulacak tek şey, korkunun kendisidir. Korkan kaybederdi. Atatürk korksaydı çoktan kaybederdi. Bugün yeniden Atatürk’ün felsefesine dönmek zorundayız. Çünkü Cumhuriyet sadece geçmişin değil, geleceğin de en sağlam teminatıdır. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Cumhuriyet, ancak gayret edersek payidar kalacaktır.”

 

“ANSİAD 12. Olağan Toplantısı” soru ve cevap kısmının ardından ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Özbek’in konuğumuz Emekli General Ahmet Yavuz’a Antalyalı Seramik Sanatçısı Tufan Dağıstanlı’nın seramik kuşu hediye takdimi sona erdi.

 

 

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.11.03 09:54:23
Son Düzenlenme Tarihi :





Muratpaşa'da 50 bin dosya taranıyor

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, eski tip, birbirinden bağımsız kolan taşıyıcı sisteme sahip binalarla ilgili çalışma başlattıklarını belirterek “50 bin dosyayı tarattırıyorum. O binaları ortaya çıkaracağız ve komşuları uyaracağız” dedi.

Başkan Uysal, muhtarların depremin ilk gününden itibaren özellikle yardımların toplanması noktasında önemli bir çalışmayı hayata geçirdiklerini söyledi. Uysal, “Antalya'mızın şefkat elini, dayanışma elini hep hissettirdiniz. Çaba sarf ettiniz” dedi. Ancak yapılması gerekenlerin bitmediğini aktaran Başkan Uysal, şöyle konuştu:

“Aldığımız dersler var. Bu aldığımız derslerle de yeniden düşünmek mecburiyetindeyiz. Mesela biz inşaat tekniği üzerine kafa yoruyoruz. Dedik ki ‘Perde betonu mecburi hale getirelim.’ Üstelik perde beton, binaya hiçbir ilave masraf da getirmiyor. ‘Masraftan kaçılmış’ desen o da değil. Sadece bilinç ve komple bir organizasyon, devlet organizasyonu lazım. Uzun vadeli bir düşünce lazım, bir ufuk lazım, bir vizyon, sadece bir anlayış lazım. İmkanlarla ilgili değil.”

Bununla birlikte kentsel dönüşümde ilçe belediyelerinin de yetki ve sorumluluk sahibi olması için çağrıda bulunduklarını aktaran Başkan Uysal, “Şu an ne rezerv alan belirleme yetkimiz var ne de böyle bir arazimiz. Ama hiç olmazsa bina güçlendirmesini teşvik edelim, istedik” dedi. Bu kapsamda Muratpaşa’da eski tip, birbirinden bağımsız kolon taşıyıcı sistemli binalara ilişkin bir çalışma başlattıklarını aktaran Başkan Uysal, “50 bin dosyayı tarattırıyorum. O binaları ortaya çıkaracağız ve komşuları uyaracağız” dedi.

Başkan Uysal, ayrıca muhtarların önemli bir parçası olacak ve kısa adı MAG olan Mahalle Afet Gönüllüsü programına da başladıklarını söyledi. Program kapsamında Türkiye’yi sarsan deprem felaketinde 40 afetzedeyi enkaz altından çıkaran GEA arama-kurtarmayla birlikte ilk müdahaleci eğitimi vereceklerini dile getiren Başkan Uysal, “Zor ve meşakkatli bir iş. Ama neresinden başlarsak yol alırız. Bu tedbirleri alacağız biz. Bir de muhtarlıklarımızda çok acil jeneratör gibi alet ve araçların yer alacağı bir kit zimmetleyeceğiz” dedi. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.07 21:16:15
Son Düzenlenme Tarihi :