SON DAKİKA

logo

Başkan Böcek: 3 kadın teğmenimizin 'Mustafa Kemal’in askerleriyiz' demesinden gurur duydum

Büyükşehir Belediyesi Eylül ayı meclis toplantısı yapıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, grup sözcülerinin yaptığı konuşmalara katıldıklarını, ancak AK Parti sözcüsünün siyasi söylediklerine katılmadığını ifade etti.

Başkan Böcek,

“Yine şehitlerimiz var. Öncelikle vatanımız için şehit olanlara Yaratan’dan rahmet diliyorum, milletimizin başı sağ olsun.

19 gün sonra üzülerek öğrendiğimiz Narin kızımızın cansız bedenini bu hale getirenleri lanetliyorum, kınıyorum, ona rahmet diliyorum.


Yeni eğitim öğretim yılıyla ilgili Antalya’mızda 1837 okul, 38 bin öğretmen, 515 bin öğrencimizle ülkemizde de 20 milyon öğrenci ve 1 milyon 200 bin öğretmenimize yeni bir eğitim öğretim yılı başladı.

Başöğretmen Atatürk’ün devrim ve ilkeleri doğrultusunda yoğun mesai harcayan çocuklarımızı çağdaş olarak yetiştirecek olan öğretmenlerimize, velilerimize ve öğrencilerimize yeni eğitim öğretim yılının başarılı ve hayırlı olmasını diliyorum.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün benim 2 büyük eserim var. Birisi Cumhuriyet, birisi de Cumhuriyet Halk Partisi dediği 101 yaşında. Öncelikle Cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve yol arkadaşlarını rahmetle, minnetle anıyorum.

BEN ANDIMIZ İLE, 19 MAYIS,
30 AĞUSTOS, 29 EKİM İLE BÜYÜDÜM

Ayrıca sayın Bayraktar çok siyasi bir konuşma yaptı. Şimdiye kadar siyasi konuşma yapmamaya çalıştım.

Ancak işi biraz Atatürk sevgisi, sevdasıyla anlatınca bende şunu hatırlatmak zorundayım.

15 Temmuz olduğunda ilk defa AK Parti binasına Atatürk’ün posteri asıldı. Ve bende astıkları için sevindim. Atamızın kıymetinin bilindiği için.

Burada siyasi parti başkanları gibi görüşür konuşuruz, grup sözcülerimiz konuşur ancak bu konuşmalar sürecinde mavi gözlü dev adamın biz özgürlükten yana, Antalya’mız zaten bu konuda kararını verdi. Biz tüm belediye başkanı arkadaşlarımızı CHP’li belediye başkanı gibi göreceğiz dedik. Ve Antalyamızda seçim sonuçlandı. 5 yıl için Antalya’mızın 913 mahallemizde çalışmalarımızı yapacağız.

Ancak çok fazla siyasete girmeden bu konuları siyasi parti başkanlarımız konuşabilir.

Ben 3 kadın teğmenlerimizin o Mustafa Kemal’in askerleriyiz demesinden gurur duydum. Ve biz gerçekten Mustafa Kemal’in askerleri olmaya devam edeceğiz.

Ayrıca sayın Bayraktar, ben andımızla büyüdüm, 19 Mayıs’la, 30 Ağustos Zafer Bayramıyla büyüdüm, Cumhuriyet Bayramıyla büyüdüm. Andımızı kaldırırken hiç bunları düşünmediniz.”

BİZİ MAFYA İLE İHALEYE SOKTUNUZ

Bayraktar’ın siyasi konuşmasına tepkilerine devam eden Başkan Muhittin Böcek, AK Parti’nin kendilerini mafya ile ihaleye soktuğunu buna rağmen yine kazandıklarını, halen ihalenin onaylanmadığını ifade ederken, “Orman Bölge Müdürlüğü Sarısu’ya Menderes Türel başkanımız 15 milyon 349 bin lira, bu sizin paranız, milletimin parası bu yatırdı. Piknik mesire alanına geçmek için yatırım yapıldı. Seçimi biz aldık. Antalyalı öyle bir karar verdi.

Biz piknik alanına geçemeden bizi mafya ile ihaleye soktunuz. Ve sonra yine iptal oldu. Bundan 2 ay kadar önce Gözde arkadaşıma yetki verdim, ihaleye katıldı ve ihaleyi aldı. Yetmedi iptal ettiniz. Yeniden 24 milyon 250 bin liraya aldık halen onayı yapılmadı. Millet bunların hepsini görüyor.

Ben Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ayrım yapıyor muyum ! Söz verdim başkanlarımın hepsine gideceğim. Antalya’da kimseyi ötekileştirmeden çalışacağım diyorum. Sizde her gün bunları duyuyorsunuz, vekilleriniz var neden o zaman onaylatmıyorsunuz. Bu para milletin parası, Muhittin Böcek’in değil.

Az önce saydım 1837 okul dedim. Şu anda 1491 öğrencisi ile ilk sırada benim okulum. Biz oralardan geldik. Her defasında iktidarıyla muhalefetiyle diye konuşurum.

Sizlerde meclis üyelerisiniz. Burada AK Parti’den arkadaşlarda var rica ediyorum çözün burada da teşekkür edelim.

Ben burada Fransız Kalkınma Ajansı’ndan 59 milyon 850 bin lira para aldım. Sayın Cumhurbaşkanımız 2 yıl sonra onayladı. Buradan Allah razı olsun dedim. AK Parti yıllık 500 milyon lira çamur yakma parası veriyordu. Ve burada red verdiniz. Yapılan işleri takdir edeceğiz. Ben o zaman Cumhurbaşkanımıza teşekkür ettim. Sağlığımda da teşekkür ettim. Hastane sürecimde de teşekkür etti. Ben hiç bir kimsenin yaptığı desteği söylemekten çekinmem.

Diyorum ki onaylansın burada teşekkür edelim.”
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2024.09.11 10:52:06
Son Düzenlenme Tarihi : 2024.09.11 11:00:46

Yorum Yap






Doç. Dr. Selçuk Küçükseymen: “Nedeni bilinmeyen inmelerde “PFO” araştırılmalı”

Doç. Dr. Selçuk Küçükseymen, Patent foramen ovale (PFO) ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Selçuk Küçükseymen, Patent foramen ovale (PFO) ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Anne karnında iken bebeğin..

Doç. Dr. Selçuk Küçükseymen, Patent foramen ovale (PFO) ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Selçuk Küçükseymen, Patent foramen ovale (PFO) ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Anne karnında iken bebeğin gelişimi sürecinde kalbin sağ ve sol kulakçıkları (atrium) arasında kapak benzeri bir yapı olan foramen ovale açıklığının olduğunu belirten Küçükseymen, “Süt çocukluğu döneminde bu kapak kendiliğinden kapanır, fakat kapanmaz ise patent foramen ovale (PFO) olarak adlandırılan durum ortaya çıkar. Sağlıklı yetişkin insanların yaklaşık yüzde 20’sinde PFO bulunur ve PFO’lu genç yetişkinlerde (60 yaş altı) inme riski PFO’su olmayanlara kıyasla yüzde 40-50 daha yüksektir. Ayrıca bu hastalarda PFO sıklığı sağlıklı bireylerden daha yüksek oranda bildirilmiştir” dedi.
60 yaş altında inmenin nedeni bulunamıyorsa (kriptojenik) PFO açısından ciddi araştırma yapılması gerektiğini vurgulayan Küçükseymen, “Ayrıca nedeni bilinmeyen inme geçiren hastalarda bacaklardaki damarlarda pıhtı oluşumu (derin ven trombozu-DVT) sıklığı da daha yüksektir. PFO ile nedeni bilinmeyen inme arasındaki ilişki genç yetişkinlerde, yaşlılara kıyasla daha barizdir. PFO’su olan ve bir kez nedeni bilinmeyen inme geçiren bir insanın gelecek her bir yıl için tekrar inme geçirme riski yüzde 2.5 oranında bildirilmiştir” ifadelerini kullandı.

“Auralı migren hastaları dikkat!”
Küçükseymen, PFO bulunan dalgıçlarda vurgun olma riski olmayanlara göre 5 kat fazla olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunların dışında PFO’nun migren ile olan ilişkisi halen tam olarak çözülememesine rağmen aura ile seyreden migren vakalarda PFO’nun rolü olduğunu düşündüren veriler bulunmaktadır. Auralı migren olgularında da PFO sıklığının sağlıklı bireylere göre iki katına kadar arttığı, PFO kapatılmasının migrene bağlı baş ağrılarını azalttığı bilinmektedir. Çoğu insanda patent foramen ovale belirtileri görülmez. Nadiren de olsa PFO migren, ayağa kalkarken ve ayakta dururken nefes darlığı ortaya çıkabilir. PFO belirli felç türleri için daha yüksek risk olarak kendini gösterir.”

“Multidisipliner bir yaklaşımla tanı konuyor”
“İnme geçiren genç-yetişkin (60 yaş altı) hastalar nöroloji uzmanı tarafından inmenin nedenine yönelik yoğun bir araştırmaya tabi tutulur” diyen Küçükseymen, şunları söyledi: “Nedeni bulunamayan vakaları, nöroloji ve kardiyoloji uzmanı hekimler birlikte değerlendirir. Normal ekokardiyografik inceleme erişkin hastalarda çok net görüntüleme imkanı sağlamadığı için bu hastalarda yemek borusundan ekokardiyografik inceleme (transözefagal ekokardiyografi) yapılması gerekir. Bu işlem sırasında kol toplardamarlarından serum verilerek geçiş izlenebilir."

İnme geçirme riskini ortadan kaldırmak için PFO kapatma işlemi gerekli
Küçükseymen, nöroloji tarafından yapılan transkranial doppler tarama, PFO varlığını indirekt yolla gösteren bir yöntem olduğunu ve koldaki toplardamardan verilen serumun beyin atardamarında oluşturduğu ultrasonik sinyallerin ölçülmesi ile gerçekleştirildiğini bildirdi. Daha konforlu bir yöntem olmasına rağmen test pozitif olduğunda ekokardiyografi ile tanı kesinleştirmesi gerektiğini aktaran Küçükseymen, “Tüm bu testlerin pozitif ya da şüpheli olması durumunda, hastaların bacaklarında aktif ya da daha önceden pıhtılar (derin ven trombozu) oluştuğuna dair kanıtlar var ise, hastanın tekrar inme geçirme riski ve olabilecek işlemin öngörülebilir riskleri hasta ile paylaşıldıktan sonra PFO kapatma işlemine karar verilir” diye konuştu.

“PFO ameliyatsız kapatılabiliyor”
PFO’nun ameliyatsız kapatılabildiğini belirten Küçükseymen, “İşleminde kasık toplardamarından (femoral ven) iğne ile girilir ve buradan kalbe kadar uzanan ve PFO’dan geçen bir tel gönderilir. PFO’ya uygun büyüklükte seçilen kapama cihazı kasıktan ilerletilerek delikten geçirilir. Cihaz, deliği iki taraftan üzerine oturarak kapatır. Cihaz bırakılmadan önce PFO’nun uygun şekilde kapandığı ve takılan cihazın kalbin diğer bölümlerine zarar vermediği kontrol edilir ve işlem sonlandırılır. İşlem sonrası 3-6 ay içinde kalbin içini kaplayan hücre tabakası (endokardiyum) kapama cihazının üzerini kaplar ve cihaz artık vücudun bir parçası haline gelir” dedi.

İşlem sonrası dikkat edilmesi gerekenler
Son olarak Kücükseymen, işlem sonrası yapılması gerekenleri, “PFO kapama işlemi ortalama 1 saat kadar sürer. Kullanılan cihazlara göre hasta işlem sırasında uyanık olabilir ya da hafif uyutulabilir. İşlem sonrası hasta en az 6 saat yatakta ve bir gece hastanede kalır ve sabahında taburcu edilir. Kapama cihazı üzerinde pıhtı oluşumunu önlemek için kısa süre kan sulandırıcı ilaç kullanılması önerilir. Birkaç gün evde istirahat sonrasında hasta günlük aktivitelerine dönebilir. 6 hafta süreyle darbe almalarına neden olan durumlardan ve temas sporlarından (karate, boks, güreş, halter gibi) kaçınılmalıdır” sözleriyle anlattı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.23 15:22:09
Son Düzenlenme Tarihi :






Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.11 10:49:50
Son Düzenlenme Tarihi :