SON DAKİKA

logo

Seçilmiş yönetim mazbatasını aldı

Tek adayla gerçekleşen kongrede ‘seçilmiş başkan’ ve ‘seçilmiş yönetim’ olarak yola devam den Ak Parti Elmalı İlçe Teşkilatı, ‘mazbatasını’ aldı.

Konu ile ilgili olarak gazetemize bir açıklama yapan Ak Parti Elmalı İlçe Başkanı Yunus Emre Coşkun,  mazbatalarını almalarının ardından ilk toplantılarını yaptıklarını kaydederek, yeni yönetimin hayırlı olması temennisinde bulundu.
Başkan  Coşkun, “Yenilenmiş kadromuzla, Elmalı  için, hedeflerimizi ve stratejilerimizi konuşarak, daha güçlü adımlar atmak ve ilçemizi hak ettiği yerlere taşımak için kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz” derken,  amaçlarının Elmalı’ya, Elmalı’ya hizmetin gelmesi ve getirilmesi olduğunu söyledi.     

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2024.11.25 13:40:57
Son Düzenlenme Tarihi : 2024.11.25 13:49:46

Yorum Yap






Türkiye’de Aile Çiftçiliğinin Geleceğine Bakış Çalıştayı”nın sonuncusu Antalya'da yapılacak

(İHA) - “Türkiye’de Aile Çiftçiliğinin Geleceğine Bakış Çalıştayı”nın üçüncüsü Samsun’da yapıldı.  
  Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Ankara Üniversitesi Kalkınma Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (AKÇAM) ortaklığı, Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliği ile yürütülen ‘Birleşmiş Milletler Aile Çiftçiliği On Yılı (2019-2028) Projesi’ çerçevesinde ‘Türkiye’de Aile Çiftçiliğinin Geleceğine Bakış Çalıştayı’ Samsun’da düzenlendi. 
   Türkiye’de aile çiftçiliğinin mevcut durumunu ve temel dinamiklerini incelemek üzere ‘Türkiye’de Aile Çiftçiliğinin Geleceğine İlişkin Bir Perspektif Çalışması’ yürütülüyor. Çalışma kapsamında hazırlanacak ana rapora temel oluşturmak üzere dört yerel çalıştay ve bir ulusal çalıştay organize edildi. Bu çerçevede, Nevşehir ve Erzurum’da gerçekleştirilen yerel çalıştayların üçüncüsü, Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Zirai Karantina Toplantı Salonu’nda yapıldı.  
  Programa Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, AKÇAM Müdürü Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, FAO Sorumlusu Rıdvan Kurtipek, Tarım ve Orman Bakanlığı, AKÇAM, FAO ve diğer kurum kuruluş temsilcileri, konuyla ilgili akademisyenler, üretici örgütleri ve çiftçiler katıldı.  
  İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam yaptığı açılış konuşmasında küçük ölçekli aile işletmelerinin; üretim, istihdam ve oluşturdukları katma değer açısından ekonomilerin temel taşları olarak kabul edildiğini, aile çiftçiliğinin yapısı ne kadar güçlendirilirse tarımsal, ekonomik ve toplumsal yapının da o derece güçlü olacağını vurguladı.  
  Çalıştaylara katılan tarım ve kırsal kalkınma alanının kilit paydaşları da aile çiftçiliğine ilişkin temel eğilimleri tartıştı ve çözüm önerileri geliştirdi.  
  Sonuncusu Antalya'da gerçekleşecek olan yerel çalıştayların ardından, nihai olarak 21 Haziran 2023 tarihinde Ankara'da yapılacak ulusal çalıştaydan elde edilen sonuçlar, hazırlanacak “Türkiye'de Aile Çiftçiliğinin Geleceğine İlişkin Bir Perspektif Çalışması" başlıklı rapora ışık tutacak.  

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.09 16:47:33
Son Düzenlenme Tarihi :





Akdeniz’de mikroplastik alarmı: "Her 1 kilometre karede 8 milyonun üzerinde mikroplastik tespit edildi"

Son yıllarda tüm dünyayı tehdit eden, artık insan vücudunda bile ortaya çıkan mikroplastikler, giderek Mersin ve Akdeniz için de büyük bir sorun haline geldi. Son dönemde kıyı şeridinde bile gözle görülür şekilde plastik atıkları görülürken, yapılan çalışmada Mersin Körfezi’nde her 1 kilometre karede 8 milyonun üzerinde mikroplastik tespit edildi.
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Mersin Şubesi Başkanı Sinan Can, denizlerin gün geçtikçe kirlendiğini belirterek, "Bütün ülkelerin topyekun olarak bu kirlilik kaynaklarını görmesi ve denizel ortamların korunması için çalışmaların yapılması gerekmektedir. Eğer denizler temiz tutulmazsa insanlar denizleri kullanamayacak ve turizmin gelişimi ya da ilerlemesinde de set vurabileceğini söyleyebiliriz" dedi.
Son dönemde Mersin sahillerindeki kirlilik gözle görülür şekilde artarken, özellikle plastik ve mikroplastikler büyük bir tehdit oluşturuyor. Yıllardır küresel bir sorun haline gelen mikroplastikler artık Mersin ve tüm Akdeniz için de büyük bir tehdit olmaya başladı. Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nin Mersin Körfezi’nde yaptığı bir çalışmada, her 1 kilometre karede 8 milyonun üzerinde mikroplastik tespit edildi.

"Deniz kirliliği son yıllarda gözle görülür bir şekilde artmış bulunmaktadır"
Oluşan kirlilikle ilgili konuşan ÇMO Mersin Şube Başkanı Sinan Can, Mersin’in 321 kilometre kıyı şeridine sahip bir il olduğunu söyledi. Bunun 108 kilometresinin doğal kumsallardan oluştuğunu kaydeden Can, "Mersin yapısına baktığımız zaman batısında turizm ve tarım faaliyetlerinin yoğun olarak gerçekleştiği bir kent. Doğusunda ise sanayinin ve liman faaliyetlerinin gerçekleştiği bir kent. Böyle bir kentin deniz üzerinde ya da sucul ortamlar üzerindeki baskının çok fazla olması zaten beklenen bir durumdur. Deniz kirliliği ise son yıllarda özellikle gözle görülür bir şekilde artmış bulunmaktadır. Keza bu hem deniz çöpü hem de mikroplastikler noktasında önem arz etmektedir. İnsanlar denizleri kullandığı zaman, denizlere girdiği zaman denizlerde gördükleri atıkları ya da çöplerden doğrudan etkilenmektir. Bu açıdan deniz kirliliği son yıllarda artan bir kirlilik olarak karşımıza çıkmaktadır" diye konuştu.

"Her 1 kilometre karede 8 milyonun üzerinde mikroplastik var"
Kirliliğin farklı nedenleri olduğunu vurgulayan Can, "Bunlar karasal ve deniz faaliyetlerinden kaynaklı nedenler. Bir de tabii gelişen sektörlerin de deniz kirliliğine olan etkileri var. Fakat gerçekleştirilen tahminlere göre deniz kirliliğinin sebeplerinden yüzde 80’i karasal kaynaklı olduğu belirtiliyor. ODTÜ Deniz Bilimleri’nin yapmış olduğu kirlilik ölçümleri projesinde Mersin Sahili’nde 9 pilot bölge seçildi. Kirliliklere bakıldığı zaman yüzde 78,8 ile yüzde 98 arasında plastik kaynaklı olduğu görülüyor. Zaten deniz kirliliğinin en önemli noktalarından birisi de plastik kaynaklı. Bu plastik kaynakların da karasal noktadan geldiği belirtilmektedir. Diğer yandan Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nin Mersin Körfezi’nde yapmış olduğu bir çalışmaya göre ise her 1 kilometre karede 8 milyonun üzerinde mikroplastik tespit edilmiş. Bu da çok can alıcı bir veri" şeklinde konuştu.

"Deniz kirliliği giderek artıyor"
Gerçekleştirilen araştırmada Akdeniz Körfezi’nde deniz kirliliğinin giderek arttığının gözlendiğinin altını çizen Can, "Bu artışa nazaran tabii bunun önlenmesi, sağlıklı denizlere girilmesi açısından ciddi çalışmaların yapılması gerekir. En önemlilerinden birisi de farkındalık çalışmaları ve eğitim çalışmaları. Mersin’de bu çalışmaların giderek artırılması gerekmektedir. Diğer yandan, bizim denizlerimize ulaşan su kaynaklarımız derelerimiz, ırmaklarımız var. Buralarda ciddi anlamda kirlilik kaynağı olarak görülmektedir. Buralardan gelen kaynakların da önlenmesi son derece önemli. Nehirlerimiz ve derelerimize yapacağımız kirlilik baskıları doğrudan denizel ortamda biz onun karşılığını görebilmekteyiz. Sadece Mersin özelinde değil, bölgesel hatta ulusal olarak değerlendirmemiz gereken bir konu. Çünkü eğer bunu bölgesel olarak değerlendirirsek yalnızca Mersin’i düşünmüş oluruz. Fakat bu kirlilik kaynakları birçok noktada var" ifadelerini kullandı.

"Temiz tutulmazsa insanlar denizleri kullanamayacak"
Türkiye’de yasa ile denizlerin kirlenmesinin önüne geçildiğini dile getiren Can, "Hatta uluslararası sözleşmelere de taraf bir ülkeyiz. Yani denizlerimizin kirlenmesini doğrudan önleyebilecek olan uluslararası sözleşmelere de tabiyiz. Bütün ülkelerin topyekun olarak bu kirlilik kaynaklarını görmesi ve denizel ortamların korunması için çalışmaların yapılması gerekmektedir. Bu da son derece önemli. Giderek dikkati de o yöne çeken bir alan olarak görüyoruz. Mikroplastikler yapılan çalışmalarda görüyoruz ki denize girdiğimiz esnada yutulan sulardan ya da farklı noktalardan canlı bünyesine doğrudan girebilen maddeler olarak görüyoruz. Çünkü çok küçük boyutta kirlilik kaynakları bunlar. Diğer yandan da deniz canlıların gözle görülemeyecek boyutta olan bu kirlilikleri besin kaynağı olarak görüp yutarak, besin zincirine dahil edilmesi gibi bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Diğer yandan deniz canlıların nesillerinin tükenmesine ya da azalmasına da sebep olur. Yani çok boyutlu bir nokta. Kirlilik kaynakları arttıkça, kirlilik gözle görülür bir şekilde arttıkça insanlar denizi kullanamaz hale gelecekler. Bu nedenle denizlerin temiz tutulması özellikle turizm faaliyetleri çerçevesinde oldukça önemli. Eğer denizler temiz tutulmazsa insanlar denizleri kullanamayacak ve turizmin gelişimi ya da ilerlemesinde de set vurabileceğini söyleyebiliriz" dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.03 11:13:56
Son Düzenlenme Tarihi :