SON DAKİKA

logo

Büyükşehir'den Yalnızdamlılara üzüm sıkma makinası

Üreticiye her alanda desteğini sürdüren Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Elmalı Yalnızdam Mahallesi’ne gönderdiği üzüm sıkma makinesi vatandaşlardan tam not aldı.

Yerelden kalkınma hamlesiyle üreticilere ekipman desteği sağlayan Antalya Büyükşehir Belediyesi, pekmez yapımı öncesinde de üzüm sıkma makineleriyle vatandaşa destek veriyor. Büyükşehir Belediyesi, saatte bir ton sıkma kapasiteli üzüm sıkma makinesini üzüm üretiminin yoğun olduğu ilçelere göndererek, vatandaşların kaliteli ürüne en az zayiatla ve en kısa zamanda ulaşmasını sağlıyor. 

ÜZÜM ŞIRASI PEKMEZE DÖNÜŞÜYOR

Eskiden günlerce uğraş verilerek, bin bir emekle gerçekleştirilen üzüm sıkma işlemi, saatte 1 ton sıkma kapasiteli üzüm sıkma makinesiyle hijyenik bir şekilde kısa sürede tamamlanıyor. Salkım halinde makineye atılan üzümlerin kısa sürede suyu çıkıyor. Üzüm şırası ardından kaynatılarak pekmeze dönüştürülüyor. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Kırsal Kalkınma ve Kooperatifçilik Şube Müdürlüğü tarafından Elmalı Yalnızdam Mahallesi’ne gönderilen üzüm sıkma makinesi vatandaşlardan tam not aldı. 

BAŞKAN BÖCEK’E PEKMEZ DAVETİ

Talep eder etmez Büyükşehir Belediyesi’nin üzüm sıkma makinesini gönderdiğini söyleyen Yalnızdam Mahalle sakini Emin Aslan, Başkan Muhittin Böcek’e teşekkür etti. Aslan, “Köylümüz makineden çok memnun oldu. Eskiden çizmelerle akşama kadar üzüm ezeceğiz diye çok yoruluyorduk. Şimdi ise çok kısa sürede işlerimizi bitiriyoruz. Makine ile bir saatte 1 tondan fazla üzüm suyu çıkarıyoruz. Başkanımıza teşekkür ederiz. Pekmezimizi tatması için mahallemize davet ediyoruz” dedi.  

 

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2024.11.28 16:11:14
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkan Coşkun: Alparslan Türkeş Caddesi de kaymak gibi sıcak asfalt oluyor

Ak Parti Elmalı İlçe Başkanı Yunus Emre Coşkun, Karayolları’nın ilçe belediyesi sorumluluğunda olan Elmalı çevre yolundan sonra Alparsalan Türkeş Caddesi’nde asfaltlama çalışmasına başladığını kaydederek, “Öncelikle Elmalı’ya ayrı bir değer ve önem veren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şahsım ve hemşehrilerim adına teşekkür ederim” dedi.

Antalya-Korkuteli ve Elmalı bölünmüş yolunda kaymak gibi bir asfalt üzerinden ulaşım gidiş/ geliş ayrı ayrı güzergah üzerinden sağlanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla konforlu ulaşımın araç ve yaya trafiğinin oldukça yoğun olduğu  Alparslan Türkeş Caddesi’nde de devamının sağlanması amacıyla Karayolları tarafından yaptırılan asfaltlama çalışmaları sürüyor.

Ak Parti Elmalı İlçe Başkanı Yunus Emre Coşkun, Karayolları tarafından Maki İnşaata yaptırılan sıcak asfaltlama çalışmalarını yerinde inceledi, ilgililerden bilgi aldı.

300 metrelik Alparslan Türkeş Caddesi’nde asfaltlama çalışmalarının çift yön olarak devam ettiğini kaydeden Ak Parti Elmalı İlçe Başkanı Yunus Emre Coşkun, “Sıcak asfalt yapılan cadde ilçe merkezine ulaşıyor. Devamında Akçay, Gömbe, Kaş ve  Kalkan ile yayladan Fethiye’ye ye bağlanıyor.  Elmalı’nın ilçe merkezine girişi olmasından dolayı önemli bir cadde. Bunun yanında turizm yolu olması sebebiyle de Alparslan Türkeş Caddesi trafik açısından önemli bir güzergah. İnşaallah en yakın zamanda  Elmalı- Gömbe ve Elmalı- Eskihisar- Güğübeli yollarının da genişletilmesi ve bölünmüş yol olması için çalışmalara başlanıldığı müjdesini de vereceğiz” dedi.

Ak Parti Elmalı İlçe Başkanı Yunus Emre Coşkun, Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’na, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a, Dışişleri eski bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na, milletvekillerine, Karayolları Genel Müdürü ve Karayolları 13. Bölge Müdürüne,  il başkanına, asfaltlama çalışmalarını yüklenen ve belirlenen süre öncesinde bitirilmesi konusunda gayret gösteren Maki İnşaat sahipleri Mahmut ve Ahmet Özcoşkun’a teşekkür etti. * Abdültalip GÜNGÖR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.09.03 19:35:21
Son Düzenlenme Tarihi :





Haploidentik kök hücre nakli tedavide önemli bir seçenek oluşturuyor

Prof. Dr. Can Boğa, Haploidentik kök hücre naklinin kötü huylu hastalıkları olan kişilerde kullanılan tedavi yöntemlerinde önemli seçeneklerden birini oluşturduğunu söyledi.
Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Hematoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Can Boğa, doku grubu uyumsuz nakillerin son yılların en önemli keşif ve güncel gelişmelerinden birisi olduğuna dikkat çekerek, “Lösemi, lenfoma gibi kötü huylu hastalıkların tedavisinde ilacın gücünden yararlanarak iki hedefe ulaşmak isteriz. İlk hedefimiz hastalığı iyileştirmek, ikinci hedefimiz ise bu hastalıkların tekrarlama ihtimalini azaltmaktır. Bu sonuca ulaşmak amacıyla ilacın gücünün yanında hücrenin gücünden yaralanıyoruz. Hastaların doku grubu tam uyumlu gönüllü bir vericisi varsa, vericiden tümörle savaşan hücreleri topluyoruz. Bu hücreler hastalıklı hücrelerle mücadele ederek, tekrarlanmasına engel oluyor. Kötü huylu hastalıklarda kemoterapi gibi hedefe yönelik akıllı ilaçlar hastalığı tedavi edebiliyor ancak tekrar etme ihtimalini ortadan kaldırmıyor. Naklin en büyük avantajının kür şansı tanıyarak hastalığı tamamen ortadan kaldırması olduğunu söyleyebiliriz. Değişik hastalık grubuna göre hastaların ortalama yüzde 50’si tam olarak iyileşme şansı yakalıyor’’ dedi.
Tam uyumlu kardeş vericisi olmayan hastalar için akraba dışı donör taraması yapılarak, iyi uyumlu donör vericiler bulunduğunu kaydeden Boğa, “Ancak hastaların yaklaşık yüzde 60’ı bu şansı elde edebiliyor. Geri kalan hastalara ne akraba ne de akraba dışı donör bulunamıyor. Bu durumda hastalara umut olan aile içi doku grubu uyumsuz bir donörden nakil tercihini kullanıyoruz’’ diye konuştu.

Ön değerlendirme süreci tedavide başarı oranını arttırıyor
Nakil sürecinin detaylarından bahseden Prof. Dr. Can Boğa, şunları ifade etti:
“Nakli kabul eden gönüllü donörler olsa bile bağışçıların enfeksiyon hastalıkları açısından nakile bir engel oluşturmadığı ön değerlendirme yapılarak tespit edilmektedir. Aynı şekilde hastanın da uygun olması gerekir. Nakil öncesinde hastalık yükünün az olması tedavide başarı şansını arttırıyor. Bunun için uygun tedavilerle hastalık yükünü azaltıyoruz. İlk hedefimize ulaştıktan sonra hasta ve donör güvenliği bakımından engel bir durum olmaması durumunda, özetle donör ve hasta uygunluğu değerlendirildikten sonra nakil sürecine geçiyoruz. Hasta ve donör nakil için hastaneye yatırılıyor ve ilaç tedavisine başlanıyor. Nakil öncesi ilaç tedavisindeki hedefimiz hastalık yükünü biraz daha azaltmak ve verilen hücrelerin yerleşmesini sağlamak. İlaç uygulamasından bir gün sonra ilaçlar vücuttan atılıyor ve donörden alınan hücreler, özellikle yetişkin hastalarda çoğu zaman kan vermeye benzeyen bir işlemle hastaya naklediliyor.’’

Nakil sonrası yan etkilerden korunmak için tedbirlere dikkat etmek gerekiyor
Prof. Dr. Can Boğa, nakilden sonra bazen vericinin savaşçı hücrelerinin yollarını şaşırdığını belirterek, “Hastanın kendi dokusunu yabancı olarak kabul edebiliyor ve hastaların yaşam kalitelerini etkileyebilen ciltte alerjiye benzeyen reaksiyonlara, enfeksiyona, karaciğerde veya sindirim sisteminde birtakım problemlere yol açabiliyor. Bunlardan korunmak için özellikle bağışıklık sistemini baskılayan ilaç rejimi uyguluyoruz. Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçları kullanmayı bırakana kadar da hastaların koruyucu ilaç kullanmak, sıkça kontrole gelmek, beslenmeye dikkat etmek gibi tedbirlere dikkat etmeleri gerekiyor’’ dedi.

"Merkezimizde kök hücre naklinde sağladığımız başarı, Avrupa başarı oranı ile yarışıyor"
2015 yılından sonra güncel gelişmelere paralel olarak Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde doku grubu tam uyumlu olmayan hastalara nakil yapmaya başladıklarını ifade eden Prof. Dr. Can Boğa, “Avrupa Kan ve Kemik İliği Nakli Birliğinin her yıl gönderdiği karnelere göre kayıtlı 300’den fazla kemik iliği nakil merkezinin ortalama eğrilerine göre düzenli hasta takip etme derecesi yönünden merkezimiz ortalama eğrileri yüzde 90’ın üzerinde yer alıyor. Hastaların düzenli takibinde birkaç yıldır aynı performansın sürdüğünü görüyoruz. Merkezimizde kök hücre nakli ile ilgili FACT-JACIE uluslararası kalite yönetim sisteminin uygulanması, graft-versus-host hastalığı dediğimiz alerjiye benzeyen yan etkinin az olması ve takip için başka merkezlere yönlendirilmeden düzenli takip edilebiliyor olmaları, hastalara önemli bir avantaj sağlıyor’’ şeklinde konuştu.

"Orak hücre hastalarında uyumsuz vericiden nakil, tedavi seçeneği olarak değerlendirilebilir"
Prof. Dr. Boğa, özellikle Doğu Akdeniz Bölgesi’ne özgü hemoglobin anormalliğinin sıkça görülmesi ve orak hücreli hastalarda naklin başarı oranının önem taşıdığını ifade ederek, “Avrupa kayıtlarında tam uyumlu kardeş vericiden bugüne kadar yaklaşık 500 civarında yetişkin hastaya nakil yapıldı. Bu olguların 80’i merkezimizde yapılan nakilleri kapsıyor. Başarı oranı ise yüzde 90’ların üzerinde. Güncel bilgilerimize göre, hastalığı sadece nakil ortadan kaldırıyor. Ancak bu hastaların önemli bir kısmının vericisi yok. Orak hücre hastalığı dünyanın en sık rastlanan genetik hastalıklarından birisi ve hastaların yaşam kalitelerinin bozulmasına yol açtığı gibi, doku hasarı yaptığı için de hastaların yaşamlarını tehdit ediyor. Amerikan kayıtlarına göre orak hücre hastalığı olan yaklaşık 50 yetişkin hastaya uyumsuz vericiden nakil yapılmış. Bizim merkezimizde de bu program başladı sonuçları yakından takip ediyoruz. Olumlu sonuçlar alındığı takdirde özellikle kötü huylu hastalıklarda yaptığımız gibi uyumsuz vericiden bu hastalara nakil yapılabilmesi hastalar için büyük bir umut olacaktır’’ dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.14 17:57:12
Son Düzenlenme Tarihi :