Pandemi döneminde Elmalı’da bu görüntülere de şahit olduk.
Bomboş caddeler, bir tek araç bile park edilmemiş kaldırım kenarları. Şimdi tam tersi bir görüntü hakkim Elmalı caddelerinde. Adeta otopark olarak kullanılan kaldırım kenarları. Bu konuda cadde üzerinde bulunan dükkan sahiplerinin ya da kiracılarında yapması gerekenler var. Farkında değiller ama, aracını park edecek yer bulamayan birçok araç sahibi, alışveriş yapmaktan vazgeçiyorlar.
Hakan Tütüncü mü ? Kepez mi ?
Ak Parti tarafından 2024 yerel seçimleri öncesi gerçekleştiren ankette gerek büyükşehirde, gerekse ilçe bazında seçmenin düşüncesi ve gönlündeki aday tespit edilmeye çalışılırken, ilk başta sorulan “Sizce Antalya’nın en önemli sorunu ne ?” sorusu ile bir bakıma CHP’nin (İYİ Parti Genel başkanı Meral Akşener ittifak olmayacak dese de) adayının Muhittin Böcek olacağına kesin gözle bakılarak, seçim meydanlarında bu soruya verilen cevap ya da cevaplarla Böcek’e yüklenmeyi amaçlanıyor, diye düşünüyorum.
ERKİN ÖZGÜNSÜR- İlçeler için sorulan sorular farklılık göstermiyorsa,
..... Belediye başkanının performansını genel olarak nasıl buluyorsunuz ? sorusunın hemen akabinde
.... Belediye başkanı önümüzdeki yerel seçimlerde tekrar aday olursa oy verir misiniz ? sorusu sadece Ak Partili belediye başkanlarının mevcut durumunu tespit etmiyor, MHP’nin ve muhalefet partisinin belediye başkanlarının durumu içinde bir fikir sahibi olmak isteniyor.
Önümüzdeki yerel seçimlerde ....Belediye Başkanı olarak kimi görmek istersiniz ? sorusuna Ak Partili Hakan Tütüncü’nün makamda olduğu Kepezlilerin, her seçimde hüsran yaşanan Konyaaltı ve Muratpaşa’da seçmenlerin cevaplarını merak ediyorum.
Elbette, Muratpaşa ve Konyaaltı’nda Ak Partinin ya da Cumhur ittifakı adaylarının seçimi kazanmasına “zor, hem de çok zor” gözüyle bakarken, Döşemealtı ve Aksu’da seçimin ortada olduğunu tahmin ediyor, Kepez’de ise halen Hakan Tütüncü dışında bir başka adaya çok az kazanma ihtimali veriyorum.
*****
Peki Ak Parti’nin ya da Cumhur ittifakının Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı kim olur ?
Daha önce de yazdım, Dışişleri eski bakanı Mevlüt Cavuşoğlu bana göre yorgun.
Menderes Türel nedense birden köşesine çekildi. Bir taktik mi bilemiyorum.
Hakan Tütüncü mü, Kepez mi ? diye bir tercih yapılacak diye tahmin ediyorum.
Bana göre şu anda milletvekili Mustafa Köse, Ak Parti’nin dolayısıyla Cumhur ittifakının Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gösterilebilecek en güçlü isim diyorum.
Kaldı ki, ilçe belediye başkan adaylarının belirlenmesinde Köse’nin belirleyici isim olacağı konusunda duyumlar alıyorum.
****
Kepez’in ilk belediye başkanı İsa Akdemir’dir. Doğru Yol Partisi’nden belediye başkanı seçilmiş ve bir dönem sonra koltuğunu MHP’den Kepez Belediye Başkanı seçilen Mehmet Atay’a bırakmıştır. Mehmet Atay’dan sonra Kepez Belediye Başkanı olarak Ak Partili Erdal Öner seçilmiş ve Hakan Tütüncü’nün iki dönemi de dahil Kepez’de 2004 yılından bu yana Ak Parti’nin bayrağı dalgalanmaktadır.
Peki 2004 yılından bu yana Kepez’de seçmenin tercihi nasıl bir seyir izledi ? dersiniz...
Bunu da bir başka yazıma bırakırken, Ak Parti ya da Cumhur ittifakı Muratpaşa Belediye Başkan adayı olarak tabanda siyaset yapan Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Adlıhan Dere mutlaka düşünülmeli diyorum.
Tavanda siyaset yapanların ya da havada uçanların pekte başarılı olamadıkları gerçeği umarım benim gibi Ankara’nın da dikkatini çeker. Değerlendirmelerime devam edeceğim.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.31 15:08:04
Son Düzenlenme Tarihi :
Yetiştirecek alanı olmadığı için atlarını satılığa çıkardı
Kahramanmaraş’ta bir at yetiştiricisi, şehirde yetiştirecek alanı olmadığı için depremden sonra 25 atından 15’ini sattı, diğerlerini de satılığa çıkardı.
Onikişubat ilçesindeki küçük arazisinde at biniciliği ve yetiştiriciliği sporunu yapan Muhsin Kılıçsallayan, depremden sonra 25 atından 15’ini sattı. Yarışmalara katılmak için dar alan çalışmak zorunda kalan Kılıçsallayan, yeterince yetiştirecek ve çalışacak alan bulunmadığı için diğer 10 atı da satılığa çıkardı.
Hipodrom olmadığı için atlarını satmak istediğini belirten Muhsin Kılıçsallayan, “Yaklaşık 8 yıl önce binicilik kulübünü kurdum. Daha önceki yerimize apartman yapılınca buraya geldik. Dağın başına yolumuz yok, alanımız yok; atlarımızı çalıştıramıyoruz. Önümüzde atlı okçuluk yarışmamız var, 2 sporcu ile katılabileceğiz bu yarışmaya. Depremden önce 25 at vardı, depremden sonra maalesef birazını satmak zorunda kaldım. Şu anda elimde 10 atım kaldı. Kahramanmaraş’ta hipodrom yok, hipodromda koşturacak benim gücüm de yok. Atların geleceği ile oynamamak için satmaya karar verdim. Daha hiç kimse ata binmedi, sıfır durumunda şu anda. Sadece ekipmanını taktım. Belki bir vatandaş alır ben koştururum der, o yüzden satılığa koydum” dedi.
Atları yetiştirecek alanının az olduğunu belirten Kılıçsallayan, “Biz ilerleyen süreçte şehrimizi temsil etmek adına gruplara, daha sonrasında Türkiye şampiyonasına gideceğiz. Maalesef atlarımızı çalıştıracak bir alan yok, 60 metre alanda çalışma yapılmıyor. Bu kadar kısa alanda at mı gezdirelim, ok mu atalım, yoksa atı dörtnala mı kaldıralım. İmkânlarımız kısıtlı, bu yüzden atların hepsini satıp kurtulmak istiyorum" diye konuştu.
At binmek için ailelerin çocuklarıyla geldiğini aktaran Kılıçsallayan, "Vatandaş beğeniyor, bizlere teşekkür ediyor ama ben beğenmiyorum, ben mutsuzum. Şehrimizi temsilen yarışmaya gideceğiz, hiç antrenman yapmadan hazır hale gelmeden atımızı buradan yükleyip Ankara’ya gideceğiz. Orada 1. turda elenirsek şehrimiz için kötü olmazmış, o yüzden en iyisi biz de bırakmaya karar verdik” ifadelerini kullandı.
Onikişubat ilçesindeki küçük arazisinde at biniciliği ve yetiştiriciliği sporunu yapan Muhsin Kılıçsallayan, depremden sonra 25 atından 15’ini sattı. Yarışmalara katılmak için dar alan çalışmak zorunda kalan Kılıçsallayan, yeterince yetiştirecek ve çalışacak alan bulunmadığı için diğer 10 atı da satılığa çıkardı.
Hipodrom olmadığı için atlarını satmak istediğini belirten Muhsin Kılıçsallayan, “Yaklaşık 8 yıl önce binicilik kulübünü kurdum. Daha önceki yerimize apartman yapılınca buraya geldik. Dağın başına yolumuz yok, alanımız yok; atlarımızı çalıştıramıyoruz. Önümüzde atlı okçuluk yarışmamız var, 2 sporcu ile katılabileceğiz bu yarışmaya. Depremden önce 25 at vardı, depremden sonra maalesef birazını satmak zorunda kaldım. Şu anda elimde 10 atım kaldı. Kahramanmaraş’ta hipodrom yok, hipodromda koşturacak benim gücüm de yok. Atların geleceği ile oynamamak için satmaya karar verdim. Daha hiç kimse ata binmedi, sıfır durumunda şu anda. Sadece ekipmanını taktım. Belki bir vatandaş alır ben koştururum der, o yüzden satılığa koydum” dedi.
Atları yetiştirecek alanının az olduğunu belirten Kılıçsallayan, “Biz ilerleyen süreçte şehrimizi temsil etmek adına gruplara, daha sonrasında Türkiye şampiyonasına gideceğiz. Maalesef atlarımızı çalıştıracak bir alan yok, 60 metre alanda çalışma yapılmıyor. Bu kadar kısa alanda at mı gezdirelim, ok mu atalım, yoksa atı dörtnala mı kaldıralım. İmkânlarımız kısıtlı, bu yüzden atların hepsini satıp kurtulmak istiyorum" diye konuştu.
At binmek için ailelerin çocuklarıyla geldiğini aktaran Kılıçsallayan, "Vatandaş beğeniyor, bizlere teşekkür ediyor ama ben beğenmiyorum, ben mutsuzum. Şehrimizi temsilen yarışmaya gideceğiz, hiç antrenman yapmadan hazır hale gelmeden atımızı buradan yükleyip Ankara’ya gideceğiz. Orada 1. turda elenirsek şehrimiz için kötü olmazmış, o yüzden en iyisi biz de bırakmaya karar verdik” ifadelerini kullandı.

