SON DAKİKA

logo

Elmalı Kent Konseyi neden kurulamıyor !

Elmalı’da halen ‘Kent Konseyi’nin kurulamaması, yerel yönetimlere ve karar alma süreçlerine halkın katılımın sağlanılamamasına neden olurken, bu durumda beraberinde sağlıksız kentleşme başta olmak üzere birçok sorunun da yaşanmasına neden oluyor.

     Kentteki kamu kurumları başta olmak üzere, sivil toplumun, meslek örgütlerinin, siyasi partilerin temsilcileri gibi ilçenin önemli faktörlerini bir araya gelmesinde önemli aktör olan Kent Konseyi’nin, kentlerin/ilçelerin kalkınma ve gelişim  eylem planlarında önemli görev yüklendiği dikkate alınırsa, Elmalı’da Kent Konseyi’nin kurulmaması ilçenin bugünü ve geleceği için ciddi bir kayıp olarak yorumlanıyor.

    Antalya Kent Konseyi gözler önündeki en güzel örnek iken, Kent Konseylerinin başlıca faaliyet alanları; kent yönetimine ilişkin  politikaların  oluşumuna katkı sağlamak, kent yönetimine  ilişkin kararların oluşumuna katkı sağlamak, katılımcı demokratik yerel yönetimler geleneğini oluşturma, kentlilik  bilinç ve kültürünü geliştirme, sürdürülebilir kentler kavramını benimsetme, kentin ekonomik, sosyal, kültürel  yapısını geliştirme, çevreye uyumlu kalkınma, çevre dostu  ürünlerin üretimini ve tüketimini özendirme, Kent kaynaklarının adil bölüşümünü, yerinde ve etkin kullanımını, kentlilerin katılımı ile sağlamak olarak belirlenirken, konseyin çalışma şekli ise şu şekilde:

    “Kent konseyinde sorunların, fikirlerin ve projelerin geniş biçimde tartışılacağı ilk yer, çalışma gruplarıdır. Kent konseyi, üyelerin talepleri, eğilimi ve kentin öncelikleri doğrultusunda pek çok çalışma grubu kurar. Çalışma grupları, tematik / konu bazlı gruplardır. Çalışma grupları, daha geniş yelpazede bir katılıma imkan sağlar. Bu gruplarda pek çok konu ele alınır, tartışılır, raporlaştırılır. Bu raporlar ve öneriler, konseyin yetkili kurullarında görüşüldükten sonra, belediye yönetimiyle ve diğer ilgili kurumlarla paylaşılır, konunun takibi yapılır. Kent konseylerinde kadın meclisi, çocuk meclisi, gençlik meclisi vb. meclisler kurulabilir.  Yani Kent Konseyi, Elmalı’nın bugünü ve geleceği için çok önemli misyon yüklenebilir.” Peki, Elmalı Kent Konseyi halen neden kurulamıyor ?                                              * Abdültalip GÜNGÖR


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.02.17 07:17:35
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalyalı okçulardan atış sahasına tam not

(İHA) - Mersin Erdemli'de 66 ilden 770 sporcunun katıldığı Okul Sporları Okçuluk Türkiye Birinciliği Şampiyonası gerçekleştirildi.   
  Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü Okul Sporları Daire Başkanlığı himayesinde  Erdemli Belediyesinin desteğiyle düzenlenen ‘Okul Sporları Okçuluk Türkiye Birinciliği, Avrupa’nın en büyük Atış Poligonu olma özelliği taşıyan Erdemli Atış Poligonunda yapıldı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen sporcular birincilik hedefi için ter döktü. Türkiye Şampiyonası’na, ülke genelinden 66 ilden 770 sporcunun  katıldığı yarışma Küçükler, Yıldızlar ve Gençler kategorilerinde yapıldı. 
  Okçuluk Şampiyonasına ev sahipliği yaptıkları için gurur duyduklarını ifade eden Erdemli Belediyesi Spor İşleri Müdürü Kamil Boran, "Dört gündür Erdemli ilçemizde devam eden Okullar Arası Okçuluk Türkiye Şampiyonası bugün sonuçlandı. 66 ilden 770 sporcuyu Erdemli ilçemizde misafir ettik. Erdemli Belediyesi olarak Okçuluk Federasyonu, Okul Sporları Federasyonu ile beraber güzel bir şampiyona oldu. Birçok ilimizden birçok öğrenci ve velilerimiz Erdemlimizi ziyaret etti. Atış poligonunda gerçekleşen ve rekabetin üst düzey olduğu yarışlarda kazanan tüm öğrencilerimizi tebrik ediyor başarılarının devamını diliyoruz” dedi. 
 
  "Buradan nice Mete Gazozlar, Yasemin Anagözler çıkarmayı hedefliyoruz" 
  Avrupa’nın en büyük tesisinde yapılan yarışmadan dolayı mutlu olduğunu ifade eden Uluslararası hakem Alper Güler, “Çok güzel bir tesis, memnunuz. Umarım buradan nice Mete Gazozlar, Yasemin Anagözler çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu. 
  Atış sahasını çok beğendiğini ifade eden sporcu Elif Sena Akçay, “ Ben Antalya’dan geldim, klasik yay 13-14 yıldız bayanlarda yarışıyorum.  Üçüncü oldum Türkiye üçüncüsü. Ben çok beğendim atış sahasını her şey çok güzel. Akademik olmasa bile bir sporda başarı yapmak çok güzel bir şey” diye konuştu. 
    Yarışmanın zaman zaman stresli olduğunu yine de keyif verdiğini ifade eden sporcu Ada Aslan, “Antalya’dan geliyorum klasik erkeklerde atıyorum. Burası hoşuma gitti, güzel yani keyifli bir yer. Güzel stresli oluyor yarışma ama keyif veriyor yani” diye kaydetti. 
  Şampiyonada torununun katıldığı için çok mutlu olduğunu dile getiren Fatma Demirseçen, “ Çok mutluyum torunumun böyle yarışlara katılmasını, organizasyonların böyle olmasını gençlerin, ondan çok mutluyum, çok da gururluyum yani devamı gelsin isterim hep” ifadelerini kullandı. 
  Avrupa’nın en büyük Atış Poligonu’nda düzenlenen şampiyona ödül töreninin ardından sona erdi. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.28 12:20:17
Son Düzenlenme Tarihi :





Temizlik Yaparken Kimyasal Ürünlerden Gözünüzü Koruyun!

Ev temizliğinde kullanılan deterjan, lavabo açıcı gibi maddeler göze büyük zararlar veriyor. Yapılan temizliklerde yoğun olarak kullanılan bu kimyasal ürünlerin dozuna dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, “Çamaşır suyu, lavabo açıcıları gibi kimyasal maddeler bazen patlayıp direkt gözümüze gelebiliyor. Temizlik maddeleri yerinde ve kararınca kullanılmalı. Özellikle buhar çıkaran maddelerden mümkün mertebe uzak durulmalı ve ilaçların gözdeki yakıcı etkileri ortadan kalkana kadar ortam havalandırarak temizlik yapılmalı” dedi.

Temizlik yaparken kullanılan kimyasal maddeler, yemek pişirilirken sıçrayan kızgın yağlar göz yaralanmalarına sebebiyet veren durumlardır. Dünya Göz Etiler Hastanesi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, Ramazan Bayramı öncesi yapılan temizliklere dikkat çekerek kimyasal ürünlerin dozunda kullanılması gerektiğini söyledi. Bazı ev içi yaralanmalarında hemen hastaneye gidilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Kubaloğlu, “Eğer çamaşır suyu, kezzap, lavabo açıcı gibi kimyasal bir maddeye maruz kalmışsak yapacağımız şey sadece yüzümüzü, gözümüzü bolca suyla yıkayıp bir an önce hastaneye gitmektir. Onun dışında evde bulduğu herhangi bir ilacı alıp ‘ben bunu damlatayım’ diye yaklaşmamak lazım. Çünkü bunların sonuçları körlüğe kadar gidebilmektedir” dedi. 

“EV İÇİ YARALANMALARIN EN ÖNEMLİ NEDENİ KİMYASALLARDIR” 

Göz aciline müracaat eden hastaların yaklaşık olarak yüzde 10’unda göz yaralanması olduğunu söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, “Bunun temel nedeni iş kazalarında, ev gibi ortamlardaki kimyasallara maruz kalmalarda veya çocukların oyun sıralarında yaralanmaları sonrası meydana gelen kazalardır. Ev içi yaralanmaların en önemli nedeni kimyasallarla meydana gelen kazalardır. Ya da çocukların oyun ortamında birbirlerine fırlattıkları şekilli cisimlerle meydana gelen göz kesilmeleri ve delinmeleri gibi yaralanmalarıdır. Kimyasallar genellikle iki gruptur ve ev ortamında da sıklıkla kullanırız. Bunlar bazik, alkali dediğimiz ajanlar özellikle temizleyici maddelerde amonyum içeren maddelerdir. Genellikle yüzey temizleyicileri, cam suyu, fırın temizleyicileri gibi maddeler bunları içermektedir. Bir de bahçemizde kullandığımız kimyasallarda gübrelerin içinde bu amonyum bulunur. İkinci grubu ise kostik sodalar oluşturur. Kostik soda çamaşır suyu, çamaşır açıcıları ya da boya açıcı gibi maddelerde kullandığımız kimyasallardır. Bunların da özellikle göze oldukça zararı vardır. Diğer bir grup da sönmemiş kireçtir. Bunlar bazik maddelerdir. Bazik maddelerin göze girişi çok hızlı olur. Hızla gözün tüm ön yüzeyini kaplar. Gözün şeffaf dokusundan içeri girer ve gözün ön tarafındaki tüm dokulara zarar verebilir. Bu bazik maddelerinden diğeri de lavabo açıcılarıdır. Lavabo açıcıların özellikle kontrolsüz uygulamalarında genellikle belli bir dozun üzerinde uygulandığında ve üzerine de farklı bir madde, özellikle asit gibi bir madde uygulandığında bir patlama şeklinde olup tüm göz ve cilt yüzeyini çok ciddi olarak etkileyebilmektedir. Diğer bir grup maddemiz ise asitler. Bunlar genellikle kezzap, tuz ruhu gibi ya da akülerin içinde bulunan sülfürik asit gibi oldukça tehlikeli maddelerdir” diye konuştu. 

“MUTLAKA DOKTORA MÜRACAAT ETMEK GEREKİYOR” 

Yaralanma olduğu zaman çocukların bunu genellikle söylemeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Kubaloğlu, “Çocuklar korktukları ya da ailelerin izin vermediği bir şeye maruz kaldıkları için bunu saklama duygusu içindeler. Böyle bir duygu olduğu zaman çocukta daha ciddi bir hasar meydana gelebiliyor. Bu tür yaralanmalarda ya da çocukların kazalarında eğer gözde yaşarma, kanlanma, sulanma, ağrı ve görmeme hissi varsa mutlaka doktora müracaat etmek gerekiyor. Kimyasal maddelerle yaralanma normal göz hastalıklarında hastaların yüzde 3’ünü oluşturan ve körlüğe kadar gidebilen ciddi sonuçlu olan yaralanmalardır. Eğer çamaşır suyu, kezzap, lavabo açıcı gibi kimyasal bir maddeye maruz kalmışsak sadece yapacağımız şey yüzümüzü, gözümüzü bolca suyla yıkayıp bir an önce hastaneye gitmektir. Onun dışında evde bulduğu herhangi bir ilacı alıp ‘ben bunu damlatayım’ diye yaklaşmamak lazım. Çünkü bunların sonuçları körlüğe kadar gidebilmektedir. Diğer bazı yaralanmalarda ise özellikle evdeki tamirat gibi bir şeye maruz kaldığımızda göze bir yabancı cisim çarpabilir. Bu yabancı cismi çıkarmadan doktora gitmek lazım. Çünkü o cismin çıkarılması o sırada göze çok ciddi hasarlar verebilir. Bu tür durumlarda evde yapılacak hiçbir tedavi yoktur. Şüphe duyulduğunda mutlaka hastaneye müracaat edilmelidir” ifadelerini kullandı. 

“HASTANIN GÖZÜNÜ ÖZEL SOLÜSYONLARLA SAATLERCE YIKAYABİLİYORUZ” 

Göz yaralanmalarında hastanede uygulanan tedavi yöntemini anlatan Prof. Dr. Kubaloğlu şunları ekledi: 

“Hastayı muayene ettikten sonra eğer gözünde ciddi bir yaralanma varsa o hastanın gözünü özel solüsyonlarla saatlerce yıkayabiliyoruz. Ondan sonra hasarın ne derecede olduğunu anlıyoruz. İkinci aşamadaysa bazı testler yapıyoruz. Ama bu testler sadece o teşhise yönelik oluyor. Çünkü o durumlarda biz hastaya zarar vermemek açısından daha ileri bir değerlendirme yapmıyoruz. Bu değerlendirme yapıldığında eğer gözde bir kesilme, yaralanma varsa mutlaka onun tamir yoluna gidiliyor.” 

“HER ŞEYİ DOZUNDA KULLANMAK LAZIM” 

Ramazan Bayramına çok az kaldığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, “Hanımlar bayram dolayısıyla gerek tatlılar gerek ev temizliği gibi çok önemli bir hazırlık içindeler. Bu dönemde özellikle mutfakta yapabilecekleri en önemli şeylerden bir tanesi bir şey kızartırken, pişirirken mümkün mertebe koruyucu önlemler almalılar. Kimyasallarla yapılan temizliklerde ise her şeyi dozunda kullanmak lazım. Bunların kullanım talimatlarına çok iyi dikkat etmeleri gerekiyor. Özellikle çamaşır suyu, lavabo açıcıları gibi temizleyicileri çok fazla koymak daha iyi bir netice doğurmuyor. Bu kimyasal maddeler bazen patlayıp direkt gözümüze gelebiliyor. Temizlik maddeleri yerinde ve kararınca kullanılmalı. Özellikle buhar çıkaran maddelerden mümkün mertebe uzak durulmalı ve ilaçların gözdeki yakıcı etkileri ortadan kalkana kadar ortam havalandırarak temizlik yapılmalı. Güvenli bir şekilde temizliğin yapıldığı bir bayram hazırlığından sonra tüm vatandaşlarımızın sağlıklı huzurlu bir bayram geçirmesini diliyorum” dedi. www.dunyagoz.com/tr



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.01 18:57:11
Son Düzenlenme Tarihi :