SON DAKİKA

logo

Eski eşyalar Elmalılı kadınların hünerli ellerinde yeniden değer kazanıyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi ATASEM meslek eğitim kursları ile kadınların üretime olan katkılarını arttırıyor. El becerilerini geliştirerek yeni meslek kazanan kadınlar, ev ekonomilerine de destek sağlıyor. Eski ev eşyalarını ve çeşitli geri dönüşüm malzemelerini el emekleriyle işleyerek yenileyen kadınlar, birbirinden güzel hediyelik eşyalar üretiyor.

Elmalı ATASEM’de Halk Eğitim işbirliğiyle düzenlenen kurslarda kullanılmayan, eskiyen ve kırılan ev eşyaları kadınların hünerli ellerinde yeniden işlenerek birer sanat eserine dönüştürülüyor. Kurslarda geri dönüştürülen ürünlerin yanında kabak oyma ve boyama, rattan sepet örücülüğü, tepsi boyama, ahşap işleme ve yağlı boya tablo eğitimleri de kursiyerlere veriliyor.

ELMALI ATASEM’E YOĞUN İLGİ

Elmalı ATASEM kurslarının vatandaşlardan yoğun ilgi gördüğünü söyleyen Birim Sorumlusu Elvan Yılmaz“Büyükşehir Belediyesi Elmalı ATASEM olarak talep gören kurslarımızla vatandaşlarımıza hizmet vermeye devam ediyoruz. Gündüz sanat kursları, kadınlarımıza özel dikiş ve boyama atölyelerimiz ve akşam saatlerimizde İngilizce, bilgisayar gibi teorik derslerimizin olduğu kurslarımızla eğitimlerimizi sürdürüyoruz. Kurslarımıza vatandaşlarımızın ilgisi oldukça yoğun. Halkımızın talepleri doğrultusunda en iyi şartlarda eğitimlerimize devam ediyoruz ”dedi.

GERİ DÖNÜŞÜMDEN SANAT ESERİNE

Geri dönüşüm ile eski eşyaların nasıl değerlendirilebileceğini kursiyerlere öğrettiklerini belirten kurs merkezi eğitmeniRukiye Canbolat“Kadınlarımıza özel açtığımız kurslarımızda geri dönüşüm olarak kullanılabilecek eski ürünleri, ahşap malzemeleri dekoratif ürünler haline getirerek yeniden kullanılmasını sağlıyoruz. Eski eşyalara yeniden hayat vererek kullanılabileceği yerlere göre el emeğimizle işliyoruz. Bu yıl yeni planlamamızla rattan sepet örücülüğü eğitimlerimizede başladık. Kurslarımız gayet keyifli ve verimli geçiyor. Elmalılılar kurslarımızdan çok memnun. Herkes burada işlerini severek yapıyor. İsteyen kursiyerlerimiz buradaki el emeği ürünlerini satarak gelirde elde edebiliyorlar. Özellikle hediye olarak çok güzel eşyalar yapılıyor” diye konuştu.

‘BENİM İÇİN TERAPİ’

ATASEM ’de eğitimlerin çok keyifli geçtiğini ifade eden Emekli Öğretmen Hikmet Anteplioğlu“Evdeki eski eşyalarımızı değerlendirmek için güzel bir imkân sunuluyor. Ben emekli bir öğretmenim. Burası benim için yeni bir arkadaş grubu, yeni bir çevre sağladı. Burası terapi merkezi gibi geliyor bana. Elimizdeki işlerle uğraşırken vakit nasıl geçiyor anlamıyorum. Büyükşehir Belediyemize bize bu imkânları sağladığı için çok teşekkür ederiz” dedi.

‘ÜRÜNLERİMİZ ÇOK BEĞENİLİYOR’

Kadınlar için kursların önemine değinen kursiyer Ayşe Ayhan ise şunları söyledi “Altı yıldır ATASEM Kurslarına katılıyorum. Meslek edinme adına biz kadınlar için çok güzel bir fırsat. Evimizdeki eski eşyaları geri dönüştürerek değerlendiriyoruz. Bu kursa başlamadan önce mesela sehpamız kırılsa atıyorduk, yakıyorduk. Şimdi ise yapıyoruz, yapıştırıp boyuyoruz tanınmaz bir hale getiriyoruz. Geri dönüşümlerimiz çok güzel. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz. Evlerimizde oturmak yerine burada sosyalleşebilmek bizler için çok güzel” şeklinde konuştu.

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.04.14 10:14:46
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya’da ekoturizm ele alındı

Akdeniz Üniversitesi Manavgat Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. İlker Çinbilgel, her doğa temelli turizmin ekoturizm faaliyeti olmadığı belirterek, "Bu faaliyetlerin kitlesel turizme dönüşmemesi için belirli kurallar çerçevesinde yapılması gerekir. Antalya’ya özellikle Türkiye’de neredeyse bütün sınırları ile korunması gereken bir il olarak bakılabilir" dedi.
Antalya’nın İbradı ilçesinde kardelenlerin değerini vurgulama, ormanlardaki ve doğadaki biyolojik çeşitliliğin öneminin ortaya konulması konulu panel düzenlendi. Panel sonrası Karamıklı Yaylası’nda bulunan bitkilerin doğal yaşam alanlarında keşif yapıldı.
İbradı’nın lokasyon olarak ekoturizme çok uygun bir bölge olduğunu söyleyen Isparta Uygulamalı Bilimleri Üniversitesi Öğretim Görevlisi Leyla Akbaş, “Düğmeli evleri, Altınbeşik Mağarası, trenging rotaları, yayla turizmi konusunda İbradı ciddi anlamda değerlere sahip ve bu sahip olduğu değerler de geliştirilebilir değerler. Bölge halkına da büyük katkılar sağlayabilecek değerler. Bizler de bu bağlamda İbradı halkına ekoturizm rotalarının pazarlanması noktasında eğitimler verdik. Bu eğitimler sayesinde umuyoruz ki İbradı çok daha iyi yerlere gelecek ve çok daha iyi işler yapacak” dedi.
Uzun süredir bölgede araştırmalar gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Manavgat Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. İlker Çinbilgel, İbradı ve çevre bölgesinin bitki örtüsü ve bitki çeşitliliği ile ekoturizm kuralları açısından değerlendirerek yerel kalkınma ve insanlara faydası, ülkeye faydası ile ilgili bir etkinlik gerçekleştirmiş olduklarını dile getirdi.

"Her doğa temelli turizm faaliyeti ekoturizm değildir"
Çinbilgel, “Bu etkinlikte ülkemizin bitki örtüsü, bitki çeşitliliğinden başlayarak Antalya’nın bitkiler bakımından ne kadar önemli olduğunu halk ile paylaştık. Bu bakımdan çok memnunum. Halkla bilimsel bilginin paylaşılmasının insanları mutlu ettiğini gördüm. Aynı zamanda burada küçük çaplı uygulama gezisi de düzenlemiş olduk. Ekoturizminin kurallarının anlaşılması gerektiğini vurguladık. Her doğa temelli turizm faaliyetinin ekoturizm faaliyeti olmadığı ve faaliyetlerin kitlesel turizme dönüşmemesi için belirli kurallar çerçevesinde yapılması gerektiğini anlattık. Antalya’ya, özellikle Türkiye’de neredeyse bütün sınırları ile korunması gereken bir il olarak bakılabilir. Ama tabii ki doğanın korunması güç bir durum, imkanları oldukça zorlamaktadır. Bunun için de yerel yönetimler, kamu kuruluşları ve üniversiteler beraber çalışarak hem korunan alanlara katkı sağlamak hem de diğer doğal ve belirli alanların korunmasının sağlanmasına yönelik birtakım iş birlikleri ve etkinlikler düzenliyoruz. Ayrıca burada halkın da katılımıyla birlikte ülkemiz için faydalı bir etkinlik düzenlemeye çalıştık. Bu nedenle oldukça memnun ve mutluyum” diye konuştu.

“Ülkemizde yaklaşık 12 bin bitki çeşidi bulunmaktadır”
Türkiye’de yaklaşık 12 bin bitki çeşidi bulunduğunu söyleyen Çinbilgel, “Ülkemizde yaklaşık 12 bin bitki çeşidi bulunurken, Antalya sınırları içerisinde de yaklaşık 2 bin 500 dolaylarında bitki olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemiz bitkilerinin yaklaşık üçte biri endemiktir. Bu ülkemiz bitkilerinin sayısı neredeyse Avrupa kıtasının bitki çeşitliliğine denktir. Benzer coğrafyalarda etrafımıza bakacak olursak Türkiye’nin bitki çeşitliliği, bitki zenginliği oldukça fazladır. Bu bize aslında bir avantaj sağlıyor. Bitkilerin olduğu yerde yaşam kaynaklarının da oldukça fazla olduğunu söyleyebiliriz. Antalya’yı Türkiye’deki bitki çeşitliliğinin en yoğun olduğu bölge olarak ifade edebiliriz. Burada endemizm oranı da, yani dar yayılışlı ve kapalı yayılışlı olan bir alana özgü veya ülkemize özgü olan bitkilerin de oldukça fazla olduğunu görüyoruz. O yüzden Antalya koruma öncelikli bir ildir. Bu bakımdan bakacak olursak doğanın korunması ve sürdürülebilir şekilde nesillere aktarılması da bu bakımdan önem kazanıyor. Biz bu farkındalığı ve eğitimleri artırarak hem doğanın kazanması, hem yerel kalkınma, hem de koruma özelliklerini geliştirerek insanlara ve ülkemize faydalı olmak amacındayız. Yine bu bölgede Gembos havzası özellikle soğanlı bitkiler, sert soğan, rizomlu ve yumrulu bitkiler bakımından oldukça zengin bir bölgedir. Bu bakımdan korunması gerekir" şeklinde konuştu.

“İbradı bölgesinde yaklaşık bin 200 bitki”
Bitki çeşitliliği bakımından İbradı bölgesinin oldukça zengin olduğunu söyleyen Çinbilgel, "İbradı baktığımızda yaklaşık bin 200 civarında bitkisi olan bir yerdir. İngiltere’nin neredeyse 2 bin bitkisi olduğunu düşünürsek İbradı bölgesinde bitki çeşitliliğinin oldukça fazla olduğunu ifade edebiliriz. O yüzden burası çok önem kazanıyor. Bu alanlarda doğaya zarar verilmeyecek şekilde faaliyetlerin yürütülmesi gerektiği göz önünde bulundurulması gerekiyor. Bunun için de çeşitli kuruluşlar ile birlikte çalışmalarımız sürüyor. Dünya Doğal Hayatı Koruma Derneği (WWF) 1999 yılında Avrupa’nın biyoçeşitlilik bakımından en değerli ve acil olarak korunması gereken 100 orman alanını belirlemiş ve ’Avrupa Ormanları’nın sıcak noktaları’ olarak tanımlanan ve dokuzu Türkiye’de bulunan bu alanlardan birisinin de İbradı-Akseki çevresindeki doğal alanlarımız olduğunu belirledi” ifadelerini kullandı.
Çinbilgel, ayrıca hem ulusal hem de uluslararası bir çok mevzuat ve sözleşmeyle buradaki doğal alanların koruma statüsünde ve önceliğinde bulunduğuna dikkat çekti.
Panele, Akdeniz Üniversitesi Manavgat Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü Öğretim üyesi Doçent Doktor İlker Çinbilgel, Isparta Uygulamalı Bilimleri Üniversitesi Öğretim Görevlisi Leyla Akbaş, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği, Alternatif Turizm İhtisas Başkanı Mikail Köroğlu, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar katıldı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.18 12:11:13
Son Düzenlenme Tarihi :





Turizm sezonunu açan Antalya’da toplu taşımada 17 bin TL maaşla şoför bulunamıyor

Antalya’da turizm sezonunun açılmasıyla birlikte şoförler turizm alanına yönelince toplu taşıma otobüsleri sürücüsüz kaldı. Antalya Otobüsçüler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Yasin Arslan, “Bu şekilde giderse turizm sezonunun açılmasıyla yaz döneminde çalışan 300 olan araç sayısı 200’e düşecek. Şu anda 180 tane otobüsümüz çalışmıyor, en az 500 şoför ihtiyacımız var. Çalışmak isteyen arkadaşlara 17 bin TL maaş veriyoruz” dedi.
Turizm kenti Antalya, geçmiş yıllara göre bu yıl turizme rekor sayılarla başladı. Şehre gelen turist sayısı 2.5 milyona yaklaştı. Otellerde yaşanan doluluk ve yurt dışından gelen turistlerin artmasının ardından toplu taşımada çalışan birçok şoför de turizmde taşımacılığa yöneldi. Bunun üzerine toplu taşıma araçlarında şoför sıkıntısı yaşandı.

"300 olan araç sayısı 200’e düşecek"
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Antalya Otobüsçüler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Yasin Arslan, “Şuan pandemiden sonra ciddi bir yolcu kaybımız var. 380 bin yolcu taşırken şu anda 260 bin yolcu taşıyoruz. O zamanlarda 450 araçla hizmet ederken şu anda 300 aracımız hizmet veriyor. 180 tane otobüsümüz ise çalışmıyor. Şoförlerimiz tır şoförlüğü yapmaya başladı. Orada çalışma şartları ve maaşlar daha iyi olduğu görünüyor. Bu süreçle ilgili büyükşehir belediyemiz ile ilgili iş garantili şoför yetiştirilmesi konusunda bir görüş birliğine vardık. Bu şekilde giderse turizm sezonunun da açılması ile yaz döneminde çalışan 300 olan araç sayısı 200’e düşecek. Her yaz döneminde olduğu gibi şimdi de turizme geçen arkadaşlarımız var” dedi.

"Bu işi sürdürülebilirliği sağlamak için maaşları yükseltmemiz lazım"
Maliyetler hakkında da bilgi veren Arslan, “Aylık bir otobüsümüzün maliyeti 135 bin TL. Şoförlerimize şuan 17 bin TL maaş veriyoruz. Toplam maliyeti 25 bin TL’yi buluyor. Bu işi sürdürülebilirliği sağlamak için maaşları yükseltmemiz lazım. Özellikle tırlarda çalışan şoförleri kendi sektörümüze çekmek istiyoruz. Burada en kötü şartlarla aracımız 200 bin TL ciro yapmalı ki bizde şoför arkadaşlarımıza 20 bin TL maaş verelim. Bu işi çözmemiz lazım. Genel seçimlerin ardından bu işin çözüleceğine inanıyorum” sözlerine yer verdi.

"Şoför arkadaşlarımızı küçümseyerek bir yere varamayız"
Son günlerde şoförler ile zaman zaman yolcuların karşı karşıya gelmesini de değerlendiren Arslan, “İnsanlar o gün bir tek kendisini gergin hissediyor. Herkesin gergin olduğu bir dönem vardır. Zaten şoförümüz de o gün gergin olabilir. 600 şoförün içerisinde örnek vereyim bugün mesela 60’ı gerginlik yaşamış olabilir. Geçen günkü yaşamış olduğumuz olayda tartışma aynanın görüş açısının kapatılmasından çıkmış. Bunu karşılıklı saygı sevgi içerisinde çözmemiz gerekir. Şoför arkadaşlarımızı küçümseyerek bir yere varamayız. O da sonuç itibariyle insandır. Onlara da saygı göstermemiz gerekir” açıklamasına yer verdi.

"Şu anda 180 tane otobüsümüz çalışmıyor, en az 500 şoför ihtiyacımız var"
Arslan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şu anda 180 tane otobüsümüz çalışmıyor, en az 500 şoför ihtiyacımız var. 17 bin TL maaş veriyoruz. Türkiye şartlarında çok düşük de değil çok yüksek de değil. Pandemiden sonra insanlar kendi araçlarına yöneldi. Taksi kültürü arttı, duraklarda artık taksi yok. İnsanlar duraklarda taksi bulamıyor. Şu anda ulaşıma bir zam gündemimizde yok” dedi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.13 10:47:16
Son Düzenlenme Tarihi :