SON DAKİKA

logo

Büyükşehir Meclisi onayladı, Lara’daki Karavan Kampa “Volkan Konak’” ismi verildi.

Geçtiğimiz günlerde sahnede kalp krizi sonucu vefat eden Volkan Konak’ın ismi Büyükşehir Belediyesi’nin Lara’da yaptığı karavan kampına verildi.

3500 dönüm ilave ile daha da büyütme kararı alırken, Volkan Konak’ın 29 Ekim 2019 Antalya’daki konserinde dile getirdiği Karavan Kampı konusu son yıllarda çözülmeye başlarken, Lara’daki kampa da Volkan Konak isminin verilmesi meclisin oybirliği ile kabul edildi.
Volkan Konak’ın o konserinde Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’te yer alırken, Başkan Böcek karavan kampı için söz vermişti.
Volkan Konak, 29 Ekim 2019 yılındaki konserinde Başkan Muhittin Böcek’e, “Antalya’da profesyonel anlamda bir karavan kampı istiyorum. Başkanım gitti mi, nerede başkanım. Ya başkanım, çok zor değilse, madem dünya başkentiyiz, dünya şehriyiz. İnanın bana karavancılık turizmi dünyada çok yaygın.
Bize böyle bir köşede bir yerde, su alabileceğimiz, tankları boşaltabileceğimiz, cereyan alacağımız bir yer yapılsın
Dün akşam Kemer’de gittim. Karavan kampı kapandı deyip bizi içeri almadılar. Doğru dürüst bir yer yok. Antalya’da bir karaman kamp yapılmalı. Olmalı.  Baş müşterisi benim. Akşam ormanda yattım yemin ederim. Açılışına geleceğim başkanım. Yemin ederim hiç bir para almadan açılışını da ben yapacağım. Başkanı karavan kampı için alkışlayalım. “ demişti.
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Volkan Konak’a verdiği sözü yerine getirirken, Lara’daki kampa isminin verilmesi için de kendisinin imzaladığı bir öneri getirirken, meclisin ilk gündem maddesi olarak oylandı ve oybirliği ile kabul edildi.
* FERUDUN ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.04.14 15:00:14
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Memorial Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Fatih Gümüş, diyabetik ayak yaraları ile ilgili bilgi verdi

Vücudun birçok organında hasara yol açan diyabet (şeker hastalığı), özellikle kontrolsüz hale geldiğinde damar ve sinir yapılarını etkiliyor. Yapılan çalışmalara göre, diyabet hastalarının yaklaşık yüzde 13’ü hayatlarının bir döneminde diyabetik ayak yarası ile karşı karşıya kalıyor. 
Tedavi edilmediği takdirde parmak ve uzuv kaybına neden olabilen diyabetik ayak yaraları, derin dokulara ilerleyerek tüm vücuda enfeksiyon yayılmasına da sebep olabiliyor. 
Memorial Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Fatih Gümüş, diyabetik ayak yaraları ile ilgili bilgi verdi.
ÇAĞIMIZIN VEBASI DİYABET
Çağımızın vebası olan diyabet hastalığı, her yaşta görülebilmektedir. Birçok organda hasara yol açan diyabet hastalığı, kontrolsüz hale geldiğinde damar ve sinir yapılarını etkiler. Özellikle ayak parmakları uçlarından başlayan kılcal damar tıkanıklıkları ile birlikte sinir hasarının eşlik ettiği sakatlığa, uzuv kaybına ve yaralara yol açan, en uzun hastanede yatışa neden olan duruma diyabetik ayak denilmekte.
2 MİLYON KİŞİ DİYABETİK AYAK YARASI İLE KARŞI KARŞIYA
Yapılan çalışmalara göre, diyabet hastalarının yaklaşık yüzde 13’ü hayatlarının bir döneminde diyabetik ayak yarası ile karşı karşıya kalmakta. Yaklaşık 12 milyon diyabet hastasının olduğu tahmin edilen ülkemizde, 2 milyon hastada diyabetik ayak yarası görülmekte.
DÜZENLENEMEYEN YÜKSEK ŞEKER ANA SEBEP
Diyabetik ayak yaralarının sebepleri farlılık göstermektedir. Uzun süre düzenlenemeyen yüksek şeker ataklarına sahip olmak, düzenli hekim kontrolüne gitmemek, ayak hijyeninin kötü olması, obezite, kolestrol yüksekliği, yağ metobolizma bozuklukları, eş zamanlı yoğun tütün kullanımı ve damar tıkanıklığının eşlik etmesi diyabetik ayak yaralarının oluşmasındaki ana sebepleri oluşturur. 
Hastalığın tanısı fiziki muayenenin yanı sıra röntgen, MR ve doppler ultrasonografi ya da BT/MRI anjiografi ile detaylı şekilde değerlendirilip konulmakta.  
TEDAVİ EKİP ÇALIŞMASI İLE YAPILIYOR
Diyabetik ayak yaraları tedavisi birçok bölümün dahil olduğu bir ekip çalışması ile gerçekleştirilmektedir. Öncelikle yarada var olan enfeksiyonun, enfeksiyon hekimi tarafından tedavi edilmesi gerekmekte. Yara bakımının uygun pansuman ve debridman ile kalp ve damar cerrahı tarafından yapılması tedavide ana unsuru oluşturur.  Eş zamanlı girişimsel tedaviler ile tıkalı damarların kalp ve damar cerrahı tarafından endovasküler veya açık cerrahi işlemler ile açılıp, yaranın temiz kan ile beslenmesinin sağlanması tedavi açısından önem taşımaktadır. Ayak ve bacak beslenmesi sağlandıktan sonra, uygun yara bakım tedavisi ile yaranın iyileşmesi sağlanabilmektedir.
AYAK YARALARINDAN KORUNMANIN YOLLARI
* Diyabetik ayak yaralarından korunmanın yolları şu şekilde sıralanabilmektedir:
* Ayaklar ılık su ve sabun ile her gün yıkanmalı, iyice kurulanmalı ve pamuklu çorap giyilmeli
* Hastanın hissiyatı bozulduğu için yanık ve zedelenmelerden korunmak için çok soğuk ve çok sıcak ortamlardan uzak durulmalı
* Düzenli hekim kontrolü ve şeker regülasyonu sağlanmalı
* Bacak damarlarındaki tıkanıklıklar uygun tedavi ile açılmalı
* Sigara kullanımı durdurulmalı, tütün ürünlerinden uzak durulması sağlanmalı
* Tırnaklar kesilirken derin kesiklerden kaçınılmalı, ayak parmaklarının rahat edeceği ayakkabı veya terlikler terci edilmeli
* Ayaklar her gün hasta tarafından düzenli muayene edilmeli, küçük yara oluşumunda veya morarma görülmesi halinde hemen hekime başvurulmalıdır.
* Memorial Basın

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.18 09:41:25
Son Düzenlenme Tarihi :





Yörüklerin yaylalara göçü başladı

Gazipaşa’da geçimini hayvancılıkla sürdüren sürü sahipleri, yaklaşık 5 ay Toroslar’ın zirvesinde konaklayacakları yaylalara göç etmeye başladı.
Gazipaşa’da, havaların iyiden iyiye ısınmaya başladığı şu günlerde, geçimini hayvancılıkla sürdüren sürü sahipleri sürüleriyle birlikte yaylalara göç ..

Gazipaşa’da geçimini hayvancılıkla sürdüren sürü sahipleri, yaklaşık 5 ay Toroslar’ın zirvesinde konaklayacakları yaylalara göç etmeye başladı.
Gazipaşa’da, havaların iyiden iyiye ısınmaya başladığı şu günlerde, geçimini hayvancılıkla sürdüren sürü sahipleri sürüleriyle birlikte yaylalara göç etmeye başladı. Yörüklerin bu göçü Torosların muazzam doğasında renkli görüntüler oluşturuyor. Sürülerini hem yaz sıcağından korumak, hem de yaylaların zengin bitki örtüsüyle beslemek için başlatılan göçler, haziran ayı başlarına kadar devam ediyor. Küçükbaş hayvanları ile birlikte saatlerce süren zorlu yolculuğu, kimi zaman mola vererek sürdüren sürü sahipleri, yılın yaklaşık 5 ayını yaylalarda geçiriyor.

Yolculuğumuz zor ama eğlenceli
Gazipaşa’nın Çobanlar Mahallesi’nden Bin 600 rakımlı Yunt Yaylası’na küçükbaş hayvanlarıyla yaya olarak göç eden Mustafa Atalay, sürüleriyle birlikte yaklaşık 5 ay yaylada kalacağını dile getirdi. Küçükbaş hayvanlarını yaz sıcaklarından korumak için Toroslar’ın serin yaylalarına göç ettiklerini belirten Atalay, “Yaylalar hem hava şartları hem de bitki örtüsü nedeniyle hayvanlara ve bize büyük kolaylık sağlıyor. Yaz sıcaklarından korunan hayvanlarımız, Toroslar’ın zengin bitki örtüsüyle beslenme fırsatı buluyor. Göç esnasında yaya olarak yaptığımız yolculuğumuz zor ve bir o kadarda eğlenceli oluyor. Her meslekte olduğu gibi hayvancılığın da zorlu yanları var. Her şeye rağmen işimizi yapmaya devam ediyoruz” dedi.

5 ay yaylada kalacaklar
Hayvanlarıyla Göçük Mahallesi’nden Balca Yaylası’na göç eden Yaşar Çağlar ise, “Yayla yolculuğumuz başladı. Koyun ve keçilerden oluşan küçükbaş sürümüzle yollara düştük. 2 gün süren yolculuğun ardından Balca Yaylası’ndaki evimize ulaşacağız. Bir gecemiz yolda geçecek. Hayvanlarımızı yormadan, karınlarını doyurarak yolumuza devam edeceğiz. 4 buçuk 5 ay hayvanlarımızla birlikte yaylada kalacağız. Havaların soğumaya başladığı ekim ayında yeniden sahile göç edeceğiz” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.17 13:12:02
Son Düzenlenme Tarihi :