SON DAKİKA

logo

BAŞKAN KOTAN ŞAMPİYONLARI AĞIRLADI

Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, 23 Nisan Egemenlik Kupası Futbol Turnuva şampiyonu Mollayusuf Akrepler Takımı’nı makamında ağırladı. Başkan Kotan, “Çocuklarımızın gözlerindeki ışığı ve mutluluğu görmek her şeye değer. Şampiyon takımımızı kutluyorum” dedi.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında Konyaaltı Belediyesi tarafından düzenlenen Egemenlik Kupası Çocuk Futbol Turnuvası şampiyonu Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan’ı makamında ziyaret etti. Başkan Kotan çocukları temsili olarak makam koltuğuna oturttu.Turnuva şampiyonları Mollayusuf Akrepleri ve Mollayusuf Mahalle Muhtarı Gülnaz Çetin, Başkan Kotan ile beraber sohbet etti. Çocukların sorularını yanıtlayan Başkan Kotan, şampiyon takımın oyuncularının ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.

 

ÇOCUKLARI KAPIDA KARŞILADI

 

Çocukları kapıda karşılayan Başkan Kotan, tüm takımı tebrik ederek başarılar diledi. Ziyaret sırasında çocuklarla sohbet eden Kotan, “Bu koltuklar bir gün sizlerin olacak. Hepiniz bizim geleceğimizsiniz. Bugün sizleri burada görmekten çok büyük onur duydum. Sizlerle sohbet etmek benim için çok anlamlı. Sizler için daima çalışmaya devam edeceğiz. Cem abinizin yanınızda olduğunu unutmayın” dedi. Ziyaretin en renkli anı ise çocukların sırayla belediye başkanlık makamı koltuğuna oturması oldu. Başkan Kotan, bu temsili oturuşla çocuklara demokrasi ve yönetime katılım bilincini aşılamak istediklerini vurguladı.

 

MUHTAR ÇETİN, ‘‘ÇOK ŞANSLIYIZ’’

 

Ziyarete çocukların yanında eşlik eden Mollayusuf Mahalle Muhtarı Gülnaz Çetin ise, “Bizler çok şanslıyız. Konyaaltı Belediye Başkanımız Cem Kotan, çocukların her zaman yanında. Onların sporla, sanatla ve eğitimle büyümesi için elinden geleni yapıyor. Çocuklarımıza gösterdiği ilgi için kendilerine teşekkürlerimi iletiyorum” diye kaydetti.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.05.02 14:12:54
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Milletvekilleri Köse, Uslu ve Çelik ile İl Başkanı Taş, Elmalı’ya gerçekleştirdikleri ziyarette genç mühendis-çiftçi Salih Özgünsür’ü de ziyaret ederek yaşadığı sorunları direk birinci ağızdan dinlediler

Genç-Mühendis Çiftçi Salih Özgünsür, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletilmek üzere İletişim Daire Başkanı Altun’a GAZETEMİZ aracılığıyla bir mektup yazmış ve “Sayın Altun, okulundan yeni mezun olmuş bir Ziraat Mühendisi’nin kendi işini kurmak için verdiği mücadeleyi, yaşadığı sıkıntıları, önüne konulan engelleri, sizin vasıtanızla sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a iletileceği inancıyla bu mektubu yazıyorum” demişti.

    Geçtiğimiz günlerde Elmalı’nın bazı mahallelerinde düzenlenen  toplantılar için Elmalı’ya gelen Ak Parti Antalya Milletvekilleri Mustafa Köse, Kemal Çelik ve Atay Uslu ile İl Başkanı Ethem Taş, genç mühendis-çiftçi Salih Özgünsür’ü çilek serasında  ziyaret ettiler. Genç çiftçiyi dinleyen milletvekilleri ve il başkanı, yaşanılan sorunların çözümü konusunda imkanlar ölçüsünde yardımcı olacaklarını söylerlerken, bu girişiminden ve cesaretinden dolayı kutladılar.
GENÇ ÇİFTÇİNİN CUMHURBAŞKANINA YAZDIĞI MEKTUPTAN BAZI BÖLÜMLER
Elmalı’nın Akçay Mahallesi’nde, Elmalı genelinde bir ilk olan topraksız çilek yetiştiriciliğinde  öncü olmak, aynı zamanda yine o bölgede seralarda yetiştirilen sebzeler arasında önemli bir payı olan, yaz aylarında üreticinin maliyetini bile karşılamayan bir fiyattan satılan domates ve silor salatalığa alternatif  bir ürün olması adına,  Elmalı’ya örnek olmak gayesiyle  deneme amaçlı 1 dönüm sera kurduğunu kaydeden genç mühendis-çiftçi Salih Özgünsür, yaşadığı sıkıntıları paylaştığı mektubundan bazı bölğümler şöyleydi:
Sayın Altun, serada kullandığım besinli suyun fazlalığını sera dışında bir havuzda toplayarak, bu suyu yine kendi diktiğim (Biraz zorunluluktan. Şöyle ki, prefabrik bina yapabilmem için  en az 5 dönüm bir alanın meyva bahçesi olması gerekliymiş. Sonradan da öğrendik ki, dikilen ağaçlar 3 yaşında olmadan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü istenilen yazıyı vermiyormuş) 400 civarındaki elma ağacına verdiğimi de hatırlatarak yaşadığım sıkıntıları, önüme konan engelleri sondan başlayarak anlatmak ve sayın Cumhurbaşkanımızın da bu sıkıntılardan haberdar olmasını arzuladığımı tekrar hatırlatmak istiyorum...
....Seramızın da bulunduğu tarlamızda elektrik yok, sulama ve diğer elektrik ihtiyaçları için jeneratör kullanıyorum ve arızalanmaması için de dua ediyorum. Yaklaşık 300 metreden elektrik gelmesi lazım. Kendi imkanlarımızla getirmemiz maddi açıdan imkansız. Bulunduğum bölgeye yakın bir zamanda elektrik yatırımı yapılmaması büyük bir şansken, seraların CK Akdeniz tarafından yatırım alanı olmaktan çıkarıldığını da ne yazık ki bu işe girdikten, deneme amaçlı bir dönümlük serayı kurduktan sonra öğrendim. Sadece ben değil, Elmalı’daki tüm ilgililerde öğrenmiş oldu. Doğal olarak elektrik olmadan üretim yapabilmek, örnek olmak zor değil, imkansızdır. Daha düne kadar il ya da ilçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinden örtü altı sebze yetiştirdiğine dair belge alan üreticilerin seraları için elektrik yatırımı sözkonusu iken, bize farklı bir sözlü kararın iletilmesi şevkimizi de heyecanımızı da kırmıştır.
Yine 300 metre uzaktan şebeke suyunu almamız daha önce mümkünken, ne yazık ki Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü’nün “ Bahçe ve Seralarda insani tüketim amacı ile verilmekte olan Bahçe-Sera Abonelikleri, Ülkemizde ve bölgemizde yağışların yetersiz olmasından dolayı yeraltı sularında düşümler, bazı kuyularda ise kurumalar izlenmeye başlandığından, İlimiz genelinde Yönetim Kurulumuzun 25.05.2021 tarih ve 2021/193 sayılı kararı gereği 26.05.2021 -  01.11.2021 arasında geçici olarak durdurulmuştur” açıklamasıyla bir kez daha hayal kırıklığı yaşadık. Halbuki, kademeli tarife ile bahçe ve seralara insani tüketim amaçlı bahçe ve sera abonelikleri verilmeye devam edilebilirdi.
Sayın Altun;
Ne yazık ki mevcut sistem içerisinde devletimiz maddi açıdan güçlü olana hibe desteği vermektedir. Şöyle ki, benim hibe desteğinden yararlanabilmem, daha yolun başında hibe başvurusu esnasında istenen çeşitli projeler için köşeye en az  olmayan birikimimden 30-35 bin lira para ayırmak zorundayım. Hadi borç-  harç projeleri çizdirdim, hibeyi kesin olarak alacağım diye de birşey sözkonusu değil. 
Ve benim hibe desteğinden yararlanabilmem için en az 3 dönüm sera yaptırmam lazım. Bir dönüm serayı zor yaptırırken,  yarısı devlet desteğiyle de olsa 3 dönüm serayı yaptırmam, okulundan yeni mezun olmuş,   borçlanarak 1 dönümlük sera için ciddi para  harcamış biri için çok zor. Elbette sadece sera yaptırmakla iş bitmiyor. Nitekim topraksız tarım için kokopit kullanmanız lazım. Kokopiti üzerine koyacağınız plastik oluklar. Plastik olukların konulacağı  yerden yüksek ayaklar. Sulama için yarı ya da tam otomatik bir sisteme ihtiyacınız var. Kokopitlerin içinde akıllı damlama borularının geçmesi lazım. Kısaca bir dönüm seranın maliyeti 300-450 bin lira.  3 dönüm için bu rakam 1milyon lirayı buluyor. 
Ben 1 dönüm sera ve diğer ihtiyaçlar için Ziraat Bankası’ndan 130 bin lira kredi kullanmak zorunda kaldım. Ziraat Bankası 130 bin lkredi kullandırırken, benden 170 bin lira fatura getirmemi istedi. Ben ticari bir işletmenin sahibi olsaydım 170 bin liranın 30 bin lira KDV’sini, kestiğim faturaların KDV’sinden düşerek bir şekilde devletten geri alırdım. Ama çiftçi olunca o yokluk arasında birde KDV ödemek zorunda kaldım. Halbuki ben kendi adıma bir sera kuruyordum ve devletimden de  benden aldığı 30 bin lira KDV’yi, yine işimde kullanmak kaydıyla geri iade etmesini beklerdim.
* ERKİN ÖZGÜNSÜR
Not: Böyle bir ziyaret gerçekleşmemiş, olması gereken ama OLMAYAN vurgulanmıştır


Kaynak : Salih ÖZGÜNSÜR
Ekleme Tarihi : 2021.07.12 09:44:14
Son Düzenlenme Tarihi :





Baba mesleği olan nalbantlığı yaşatmaya çalışıyor

Kahramanmaraş’ta nalbant ustası, 20 yıldır baba mesleği olan nalbantlığı sürdürüyor.
Türkoğlu ilçesi Çakıroğlu Mahallesi’nde yaşayan 38 yaşındaki 4 çocuk babası Ökkeş Kamalak, babasının vefatından sonra işi devralarak, ilçe ve köylerdeki atların nal ihtiyaçlarını karşılamaya devam etti.
Çakıroğlu Mahallesi’nin tek temsilcisi olduğunu söyleyen Kamalak, "Yaklaşık 20 yıldır babamın yanında, demircilik işine başladım. Babam rahmetli olduktan sonra da bu iş bana kaldı. Yanımda herhangi bir çırağım ve yardımcım olmadığı için biraz zorlanıyorum. Bu işi Çakıroğlu’nda yapıyorum. Civar köylerden de atların nal ihtiyaçları burada karşılanıyor. Bunun yanında balta, kürek, kazma için de buraya geliyorlar" dedi.
"Herkesin elinde bir zanaat olsun" diyen Kamalak, "Osmaniye, Düziçi ilçesi, Türkoğlu ve köylerdeki atların nalbant ihtiyaçlarını biz karşılıyoruz. Bu civarlarda köyümüzde tek nalbant işlerini ben yapıyorum. Ben bu işe devam etmek istiyorum. Her zaman bu zanaat altın bir bileziktir. Yeni nesil ne yazık ki artık bunları tercih etmiyor. Burada tek biz kaldık" ifadesini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.06 18:53:54
Son Düzenlenme Tarihi :