SON DAKİKA

logo






Meme kanserinde farkındalık ve erken tanı çok önemli!

Dünya sağlık örgütünce ekim ayının “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak belirlenmesiyle, özellikle kadınlarda daha sık karşılaşılan meme kanserine karşı alınacak önlemler ve hastalığa karşı benimsenmesi gereken farkındalık önem kazanıyor. Centrum Clinic Kadın Sağlığı Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Pabuçcu, meme kanseri konusunda farkındalık yaratılmasının öneminin çok büyük olduğunu çünkü bu sayede erken tanının hayat kurtardığının altını çiziyor.

Ülkemizde, yaşı fark etmeksizin her 8 kadından 1’inde meme kanseri görülebiliyor. Meme kanseri ile mücadelede farkındalığın artması daha fazla hayat kurtarılması açısından çok önemli. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Pabuçcu, halk arasında meme kanseri ile ilgili doğru bilinen yanlışların oldukça fazla olduğunu, bu sebeple özellikle erken tanı sağlanması için doğru kaynaklar ve doktor muayenesi ile farkındalığın artması gerektiğini belirtiyor.
Belirtileri doğru gözlemlemek ve kendi kendine muayene ile erken tanı hayat kurtarıyor!
Öncelikle halk arasında yaygın olan ancak doğruluk payı olmayan inançların giderilmesi gerekiyor. Örneğin sadece ailesinde meme kanseri hikayesi olan kadınlar değil, özellikle 20 yaşını aşmış her kadın meme kanseri riskine karşı kontrollerini aksatmadan yapmalıdır. Her ay düzenli yapılması gereken kendi kendine elle muayene olası risklerin erken teşhisi için çok önemlidir. Doç. Dr. Emre Pabuçcu meme kanseri belirtilerini ve erken teşhisin hayat kurtardığını şöyle anlatıyor:
“Meme kanserini erken zamanda teşhis etmek için belirtilerini doğru şekilde bilmek gerekiyor. Meme dokusunda meydana gelen değişiklikler, memenin şeklinde, büyüklüğünde yeni oluşan farklılıklar, meme ucundaki değişimler ve en önemlisi memede yumru oluşumunun takip edilmesi gerekiyor. Belli bir yaştan sonra her kadın, kendi kendine bilinçli bir muayene yapmalı ve olası belirtilerde vakit kaybetmeden doktoruna başvurmalıdır. Memede oluşan her kitle meme kanseri olacak diye bir şey yok. Ancak olası bir riske karşı mutlaka doktor muayenesi şarttır çünkü son yıllarda da görüyoruz ki meme kanserinde erken tanı sayesinde kurtulan hayatların oldukça yüksek bir oranı var.”
Meme kanseri farkındalığı her geçen gün artıyor!
Hem dünyada hem de ülkemizde son yıllarda meme kanseri konusunda farkındalığı arttırmak amacıyla pek çok proje ve etkinlik düzenleniyor. Doç. Dr. Emre Pabuçcu, farkındalığın artmasıyla, meme kanserinde erken teşhis ile hastalığın atlatılma oranlarının da daha fazla olacağını belirtiyor ve ekliyor:
“Meme kanserinde en önemli konu hastalığa erken tanı koyabilmek. Son zamanlarda meme kanseri farkındalığının artması için pek çok ülkede bir sürü çalışma görüyoruz. Bu çalışmalar hayati önem taşıyor çünkü her ne kadar günümüzde meme kanseri vakalarında artış görülse de, bilinçlenme ve farkındalıkla erken tanı sayesinde meme kanserini yenenlerin sayısı da artıyor.” 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.11.11 10:43:36
Son Düzenlenme Tarihi :





Muhittin Böcek'ten adrese teslim kamuoyu açıklaması

18 yıl boyunca çatısı altında mücadele ettiğim, ilkelerine ve ideallerine hiç ihanet etmediğim, başarıya ulaşması için her zaman var gücümle çalıştığım partimizin çatısı altında bulunan bazı menfaat gruplarının insan olmayı unuttuklarını gördüm. Ahlaki ve etik olmayan bir şekilde, gelecek hesapları yaptıklarına şahit oldum. Bu şahısların oyunlarına, benimle birlikte siz de şahit oldunuz; biliyorum.

Sevgili Antalyalılar...
Değerli Hemşehrilerim...
Kıymetli Dostlarım...

Ben Muhittin. Uncalı'da doğan köylü çocuğu Muhittin. Tarlalarda traktör üstünde alın teri akıtan, minibüs şoförlüğünden ticarete uzanan ekmeğini kazanma yolcuğunda, emeğiyle yürümüş Muhittin. Bugün, hemşehrilerinin verdiği görev ile siyasette halkına hizmet etme gururunu kazanmış bir 'insan' olan Muhittin…
 
Sizleri; çeyrek yüzyılı aşan siyasi hayatım ve CHP çatısı altında hizmet verdiğim 18 yıl boyunca, duyduğunuz güvene ve verdiğiniz sorumluluğa hiç ihanet etmemiş olmanın huzuru ve mutluluğuyla selamlıyorum.
 
Bütün unvanlardan muaf "önce insan" olarak ve hep 'insan' kalarak bu kutsal hizmet yolculuğunda bugünlere gelmiş olmak, benim taşıdığım en büyük mutluluktur.
 
Antalya'nın bağrında doğup büyüyen ben; sizden biri olduğumu da, koltukların ve makamların geçici olduğunu da, bana verdiğiniz sorumluluğun değerini de hiç unutmadım. Bugün; bu kadar huzurluysa içim ve alnım bu kadar ak, başım bu kadar dikse bundandır. Göğsümde taşıdığım en onurlu rozet de; memleketimin ve vatanımın hiçbir köşesinde, başımı öne eğdirecek bir yanlışa imza atmamış olmaktır.

Siz bana, âşık olduğum Antalya'ma hizmet etme görevi bahşettiniz. Ben, bu kutsal görevi aldığım günden beri; yılmadan, yıkılmadan, canımı dişime takarak çalıştım. Attığım her adımı; sizlere duyduğum sorumluluk, memleketime ve vatanıma olan sevdamla attım.
Gücümü hep sizden aldım...
Gücümü hep sevgiden aldım...
Gücümü hep her şeyimizi borçlu olduğumuz Cumhuriyet'ten ve Atatürk'ten aldım...
Bu güçle; yıllar boyunca hiç mola vermedim, hiç durup dinlenmedim…
Ta ki hayatın acı bir gerçeğiyle yüzleşene kadar…
Biliyorsunuz ki, sağlık sorunu nedeniyle zorunlu olarak bir mola aldırdı hayat ve ayrı kaldım sizlerden.
Ama, hep yanımdaydınız, hep kalbimdeydiniz ve ben de sizin hep dualarınızdaydım; biliyorum.
3,5 ay boyunca yine sizlerden aldığım güçle savaştım o hastalıkla…
 
Allah'a şükürler olsun ki; yeniden sağlığıma kavuştum ve artık görevimin başındayım.
 
Ancak; hastalık dışında bir acı gerçekle daha yüzleştim bu süreçte ve 'vefanın' ne kadar önemli olduğunu anladım, bir kez daha.
 
18 yıl boyunca çatısı altında mücadele ettiğim, ilkelerine ve ideallerine hiç ihanet etmediğim, başarıya ulaşması için her zaman var gücümle çalıştığım partimizin çatısı altında bulunan bazı menfaat gruplarının insan olmayı unuttuklarını gördüm. Ahlaki ve etik olmayan bir şekilde, gelecek hesapları yaptıklarına şahit oldum. Bu şahısların oyunlarına, benimle birlikte siz de şahit oldunuz; biliyorum.

Uğrunda savaş verdiğimiz demokrasiye yakışmayan, seçilmiş bir başkanın inisiyatiflerini hiçe sayan uygulamalar yapmanın dışında; bu insanların, ben hastanede yaşam savaşı verirken öleceğimi, hatta öldüğümü düşünmeleri hepimizi insanlığımızdan utandırdı.
 
Ama ben, yine aynı Muhittin'im. Dün nasılsam, bugün de öyleyim. Hala sizin bildiğiniz, tanıdığınız ve güvendiğiniz o insanım.
 
Ve yarın da, sizin bildiğiniz o insan olarak kalacağım. Kendimden ve taşıdığım değerlerden hiç vazgeçmeden, aynı azim ve kararlılıkla, size ve Antalya'mıza hizmete devam edeceğim.

Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor; herkese sağlıklı günler diliyorum.

 
Muhittin BÖCEK
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı

 
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.12.15 19:59:06
Son Düzenlenme Tarihi :