SON DAKİKA

logo

28. Mersin Arkeoloji Günleri başladı

İçel Sanat Kulübü tarafından düzenlenen ve her yıl kazı ve araştırma ekipleri ile yerel idareleri bir araya getiren, ‘Mersin Arkeoloji Günleri’nin 28.’si, bu yıl ’Uzuncaburç ayağa kalkıyor’ temasıyla başladı.
Kültüre ve sanata yaptığı yatırımlarla şehir kültürünün zenginleşmesine katkı sağlayan Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin ve çevresinde yapılan arkeolojik çalışmaların, hem canlandırılması hem de tarihi dokuların gün yüzüne çıkarılması için verdiği destekleri sürdürüyor. Bu çerçevede Büyükşehir Belediyesinin yanı sıra pek çok kurum ve kuruluşun destek verdiği ve her yıl İçel Sanat Kulübü tarafından düzenlenen ‘Mersin Arkeoloji Günleri’nin 28.’si başladı. 3 gün sürecek olan ve yerel idarelerle kazı ve araştırma ekiplerini buluşturan etkinlik bu yıl, ‘Uzuncaburç ayağa kalkıyor’ temasıyla gerçekleşiyor. Arkeoloji Müzesinde düzenlenen etkinlikte, Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuarı Gitar bölümü öğrencileri program öncesinde müzik dinletisi gerçekleştirdi. Aynı zamanda etkinlikte, çeşitli kurum ve kuruluşlardan katılan temsilcilere taş plaket ödülü takdim edildi. Etkinlikte, Prof. Dr. Bilal Söğüt, ‘Stratonikeia’da Koruma ve Kullanma Uygulamalarından Örnekler’ başlıklı sunum yaptı. Etkinlikte, ‘Kent Kültürüne Katkı Ödülü’ Atilla Toroğlu, Vahap Kokulu ve Zuhal Karamehmet’e, ‘Kültürel Miras’a Katkı Ödülü’ ise Prof. Dr. Bilal Söğüt’e takdim edildi.

“21 farklı noktada kazı çalışmalarına destek veriyoruz”
Programda konuşan Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serdal Gökayaz, Mersin’in göçle kurulan bir kent olduğunu ve katmanlarında büyük bir kültürün yer aldığını belirterek, “Göç dalgalarının her biri bir katman oluşturuyor. Bu katman sürecinin araştırılması, yapıların ortaya konulması gerçekten önemli. Bizim bütün bu yapılarda ortaya çıkan çalışmaları korumamız Mersin için büyük bir önem taşıyor” dedi. Gökayaz, Büyükşehir Belediyesi olarak 21 farklı noktada kazı çalışmalarına destek verdiklerini ve süreç içerisinde bu desteklerin artarak devam edeceğini ifade etti.
Büyükşehir Belediyesinin arkeolojik çalışmalarından da bahseden Gökayaz, “Yumuktepe’de bir ‘arkeopark’ yapımı ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Aynı şekilde Uzuncaburç’ta ‘arkeoköy’ projemiz var, sürüyor. Gözlükule alanı ile ilgili olarak da özellikle müze alanı ile ilgili bazı çalışmalarımız var, bunları yürütüyoruz. Diğer kazılarla da birebir ilgilenerek aslında onların var olan ihtiyaçlarını giderecek bir çalışma yürütmek istiyoruz” diye konuştu.

“Hem kültür sanat hem arkeoloji alanında desteklerimiz artarak devam edecek”
Bireylerin ihtiyaçlar hiyerarşi sisteminin toplumlara da uygulanabileceğini aktaran Gökayaz, Büyükşehir Belediyesi olarak da çalışmalarını bu şekilde yürüttüklerini ifade ederek, “Bireylerin en temel ihtiyaçları karşılandığında daha sonra farklı ihtiyaçları ortaya çıkıyorsa, toplumun aslında olabileceği, gelebileceği en güzel noktada tam anlamıyla kendini gerçekleştirebildiği, kendi doğasını yaşayabildiği, var edebildiği bir ortam oluşturabilmek. Bunun için de kültür ve sanat faaliyetlerinin çok büyük bir önem arz ettiğini görmek gerekiyor. Bu anlamda da biz bu desteğimizi hem kültür sanat hem arkeoloji alanında artırarak devam etme gayreti içerisinde olacağız” dedi.

“Çalışmalarımıza devam ettirebilmemiz için destekler çok önemli”
Arkeolojinin ve güzel sanat dallarının gelişmesinin kentin kültür ekonomisini de zenginleştireceğini ve bu konuların daha ileriye taşınması için desteklerin çok önemli olduğunu ifade eden İçel Sanat Kulübü Başkanı Fatih Alkar, “Mersin Büyükşehir Belediyesi bizi hep destekliyor. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere birçok temsilcimiz buradaydı. Onlara çalışmalarımızı ve arkeolojik kazıların nereden nereye geldiğini anlattık. Etkinliğin ikinci gününde hocalarımız kazı yerleri ile ilintili sunum yapacaklar. Son günde ise Uzuncaburç’a gideceğiz. Uzuncaburç arkeolojik anlamda çok kıymetli. Dolayısıyla biz bu tür çalışmalarınızı yapmaya devam edeceğiz. Ama tek başımıza bunu başarmamız mümkün değil. Yönetimdeki arkadaşlarım, çalışma arkadaşlarımız, kulüp dostlarımız, kulüp üyelerimiz ve bizleri destekleyen herkes bizler için çok kıymetli” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.08 19:34:51
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.10.08 19:38:21

Yorum Yap






Kalça kireçlenmesinin başlıca 3 belirtisi

Kalça kireçlenmesinde, toplumdaki yaygın inancın aksine, kalça eklemine içeriden bakıldığında çaydanlığın dibinde görüldüğü gibi bir kireçlenme tablosu görünmediğine dikkat çeken Op. Dr. Murat Baloğlu, belirtilerini şu şekilde sıraladı: "Kalça eklem hareketleri ile birlikte ağrının olması, kasığa..

Kalça kireçlenmesinde, toplumdaki yaygın inancın aksine, kalça eklemine içeriden bakıldığında çaydanlığın dibinde görüldüğü gibi bir kireçlenme tablosu görünmediğine dikkat çeken Op. Dr. Murat Baloğlu, belirtilerini şu şekilde sıraladı: "Kalça eklem hareketleri ile birlikte ağrının olması, kasığa vuran ağrı, sağdan sola dönerken, oturup kalkarken özellikle kalçada hissedilen ve bacağa yayılan ağrı."
Kalça kireçlenmesinde, toplumdaki yaygın inancın aksine, kalça eklemine içeriden bakıldığında çaydanlığın dibinde görüldüğü gibi bir kireçlenme tablosu görülmüyor. Kireçlenmelerde her iki yüzeyin arasında bulunan kıkırdak aşınarak, iki kemiğin birbirine sürtmesine neden oluyor. Kalça ekleminde de iki kemiğin birbirine uzun süreli sürtüşü sonucunda koksartroz yani halk dilinde kalça kireçlenmesi meydana geliyor. Kalça kireçlenmesine erken müdahale edildiğinde cerrahiye gerek kalmadan tedavi planlanabiliyor. İleri evrede cerrahi kaçınılmaz oluyor ama günümüzde kullanılan seramik protezler ile başarılı sonuçlar elde diliyor. Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Murat Baloğlu, kalça kireçlenmesi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

"Travma olan gençlerde de görülebilir"
Kalça kireçlenmesi kalçada özellikle femur başı diye adlandırılan topuz kısımda, kıkırdakta aşınma veya yıpranmanın neden olduğu bir durum olarak tarif eden Op. Dr. Murat Baloğlu, “Kalça eklemi, yapısı nedeniyle beslenmesi diğer eklemlerin beslenmesinden daha azdır. Bu bölgeye kan akışı diğer eklemlerdeki gibi olmamaktadır. Dolayısıyla ilk sorunlar kalça ekleminde görülebilir. Kalça kireçlenmesi genellikle dizde kireçlenme görülen veya belinde bir rahatsızlık olan hastalarda görülür. Kalça kireçlenmesiyle eğer genç yaşlarda bir travma söz konusu değilse, 55-60 yaşından sonra karşılaşılır” sözlerine yer verdi.

"Ancak ileriki dönem hastalarda başvurulan tek yöntem cerrahidir"
Op. Dr. Murat Baloğlu, kalça kireçlenmesinin özellikle şu kişiler ve durumlarda görüldüğünü açıkladı: “Belde ve dizde sorunu olan kişilerde, ileri yaşta, doğuştan kalça çıkığı olanlarda, kalça ekleminde problem olan hastalarda, uzun süre steroid kullananlarda, erken dönemde destek tedaviler fayda sağlıyor. Kalça kireçlenmesinde dinlenirken ağrının olması ve yürürken ağrının artması önemli belirtilerdir. Kalça kireçlenmesinde genelde hastalar ilaç tedavisi ve fizik tedaviye başvururlar. Erken dönemde fark edilen kalça kireçlenmesinde kök hücre tedavisi, PRP, kolajen ve diğer destek tedavilerden fayda sağlanır. Ancak ileriki dönem hastalarda başvurulan tek yöntem cerrahidir. Cerrahide kalça protezi yapılır.”
Op. Dr. Murat Baloğlu, kalça kireçlenmesinin belirtilerini ise şu şekilde sıraladı: “Kalça eklem hareketleri ile birlikte ağrının olması, kasığa vuran ağrı, sağdan sola dönerken, oturup kalkarken özellikle kalçada hissedilen ve bacağa yayılan ağrı”

“Kalça protezi ameliyatından sonra özellikle hastanın yürümesi sağlanır”
Kalça protezi ameliyatının hareket özgürlüğü sağladığına dikkat çeken Op. Dr. Murat Baloğlu, “Kalça ekleminin yüzde 50’sinden daha azını tutan bir problem varsa o zaman kurtarıcı ameliyatlara başvurulur. Kurtarıcı tedaviler olarak yüzey artroplastisi ya da kıkırdak/kemik nakli uygulanır. Kalça protezi cerrahisi gerekliyse hastaya ergonomi sağlayan seramik protezler tercih edilir. Bunlar aşınması daha az olan protezlerdir. Kalça protezi ameliyatından sonra hasta hastanede 3 gün yatış yapmakta ve 3. günün sonunda yürüyerek gidebilmektedir. Kalça protezi ameliyatından sonra özellikle hastanın yürümesi sağlanır. 1 buçuk 2 ay sonrasında ise hasta günlük yaşantısına bir kısıtlama olmadan dönebilmektedir. Ameliyattan sonra da hastanın kilo kontrolü, fizik tedavi ve uygun spor ile gerekli kasların güçlendirilmesi çok önemlidir” dedi.

“Protez hiç yokmuş gibi”
Ameliyattan sonra hastaya bir yaşam tarzı belirlendiğini sözlerine ekleyen Op. Dr. Murat Baloğlu, “Tuvalet eğitimi dahil, hastanın oturuş kalkışının nasıl olmasının gerektiği öğretilir. 3 aya kadar doktorun önerdiği şekilde hareket etmesi istenir. Ancak 3 aydan sonra hastaya pek bir kısıtlama yapılmamaktadır. Özellikle kas düzeyi iyi olan ve genç hasta gruplarında kalça protezi yüz güldürücü bir ameliyattır. Protez hiç yokmuş gibi hastalar hayatlarına devam edebilmektedirler” ifadelerine yer verdi.

“Ameliyattan sonra tüm vücudu güçlendirici sporlara yönelin”
Kalça protezi ameliyatından sonra sadece kalça eklemini korumanın yeterli olmadığını belirten Op. Dr. Murat Baloğlu, uyarılarını şöyle sıraladı: “Aynı zamanda bel ve dizi de koruyacak egzersizlere yönelmek gerekir. Ayrıca vücuttaki kasları da güçlendirmek çok önemlidir. Kalça eklemini ilgilendiren bütün egzersizlerde bel güçlenmezse olmaz. Dolayısıyla yüzme, aletli pilates gibi tüm bedeni çalıştıran, belli bir bölgeye ağırlık yüklemeyen ve kas güçlenmesini sağlayan sporlar yapılmalıdır. 25 derece ile bisiklet sürmek (ayakların ucu ucuna pedala yetiştiği) de faydalı olmaktadır.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.12 14:54:24
Son Düzenlenme Tarihi :





Burdur’da 6 köpek yavrusu vurularak öldürülmüş halde bulundu

Burdur’un Bucak ilçesinde dün sabah saatlerinde 6 köpek yavrusu boş arazide öldürülmüş halde bulundu.
Olay, 25 Mayıs Perşembe günü sabah saatlerinde Bucak’ın Şirlek mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, vatandaşlar tarafından bulunan ölü yavru köpekler sonrasında polise ihbarda bulunuldu. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri ve Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri incelemelerde bulundu.
Hayvanseverler tarafından büyük tepkilere sebep olan ve sosyal medyada ses getiren olayla ilgili olarak Bucak Kaymakamlığı tarafından bugün yapılan açıklamada, “Basın ve sosyal medyaya yansıyan 6 köpek yavrusunun vurularak öldürüldüğü iddiası ile ilgili konu Bucak Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri koordinesinde titizlikle araştırılmaktadır. Hayvanlara yapılan her türlü saldırı hiçbir şekilde kabul edilemez” denildi. -İHA

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.27 18:25:40
Son Düzenlenme Tarihi :