SON DAKİKA

logo

Depremde kolunu kaybeden anne, kızıyla olan hayallerini gerçekleştirebilmek için biyonik kola kavuşmak istiyor

Asrın felaketinde sağ kolunu ve ayak parmaklarını kaybeden anne, ’hayattaki tek varlığım’ dediği kızıyla olan hayallerini gerçekleştirebilmek için 3 buçuk milyon TL olduğunu söylediği biyonik kola kavuşmak istiyor.
Hatay’ın Defne ilçesinde yaşayan 24 yaşındaki Gizem Sönmez, 6 Şubat’ta 04.17’deki depreme, kendisine siper olan 26 yaşındaki eşi Şahin ve bir buçuk yaşındaki kızı Elif ile birlikte Samandağ ilçesindeki evinde yakalandı. Kendisine siper olan eşiyle birlikte 2 gün boyunca enkaz altına kalan genç kadın, depremde sağ kolunu ve ayak parmaklarını kaybetti. Eşi vefat eden ve kızı sağ salim enkazdan çıkarılan anne, kızıyla birlikte Defne ilçesi Özbek Mahallesi’nde ailesinin desteğiyle devlet tarafından verilen konteynerde yeni bir yaşam kurdu. Kolu olmadığı için kendi işlerini yapamayan ve ayakta durmakta güçlük çeken genç kadının en büyük destekçisiyse annesi oldu. ’Hayattaki tek varlığım’ dediği kızıyla hayallerini gerçekleştirmek isteyen Sönmez, yaklaşık 3 buçuk milyon TL değerindeki biyonik kola kavuşabilmek için devlet yetkililerinden ve hayırseverlerden destek bekliyor. Sönmez’in en büyük hayalleri; kızının saçını tarayabilmek, elinden tutup parka ve okula götürebilmek.

“Deprem anında eşim bize siper oldu”
Enkazın altında eşinin kendisine siper olduğunu ifade eden Gizem Sönmez, “Deprem anında eşim bize siper oldu. Siper olduğu zamanda ev çöktü, ben yana düştüm. O esnada beni elektrik çarptı. Elektrik bu hale getirdi; kolumu ve ayak parmaklarımı. Şu an ayak parmaklarım yok. Sonrasında eşim 2 gün üstümde kaldı. Eşimi çıkaramadılar 2 gün ve vefat etti. Kızım 1 gün sonra çıkarıldı, ben de eşimle birlikte 2. günde çıkarıldım. Hastanede kolum kesildi ardından Adana’da tedavi olurken de ayak parmaklarım kesildi. En az 3-4 ay orada kaldım” dedi.

“Mersin’e gittim fiyat aldım, yaklaşık 3 milyon 500 bin TL dediler”
Mersin’de yaptığı görüşmelerde biyonik kol için gerekli olan miktarın yaklaşık 3 buçuk milyon TL olduğunu öğrendiğini ifade eden Sönmez, “Benim kolumun olmaması zoruma gidiyor. 1 tane kızım var ve 1 buçuk yaşında. Ona bakmam gerek, ben kızıma bakmak istiyorum. Biyonik elektrikli kolum olsun istiyorum. Model öneriyorlar ama hareket etmediği için benim işime yaramaz. Ben elektrikli biyonik kol istiyorum. Mersin’e gittim fiyat aldım, yaklaşık 3 milyon 500 bin TL dediler. 118 bin euro dediler. Benim de öyle bir param yok. Ben hayırseverlerden yardım istiyorum. Devletimizden yardım bekliyorum” ifadelerini kullandı.

“Kızımla hayallerim var, kızımın elini tutup parka götürmek istiyorum”
Kızıyla olan hayallerini gerçekleştirebilmek için biyonik kola ihtiyaç duyduğunu söyleyen Sönmez, “Kızımla hayallerim var; kızımın elini tutup parka götürmek istiyorum. Onunla gezmek istiyorum, saçını örmek isterim büyüdüğünde. Onunla ilgilenmek; elini tutup okula götürmek isterim. Kızım benim her şeyim, benim dayanağım. Ben kolumun olmasını kızım için istiyorum. Her şeyi kızım için istiyorum. Bana yardım edecek kişilere çok dua edeceğim” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.09 17:23:40
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkan Böcek: “90 bin Rus konut aldı”

Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Aleksey Vladimiroviç Yerhov ve Antalya Başkonsolosu Sergey Vetrik, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i ziyaret etti.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Aleksey Vladimiroviç Yerhov ve Antalya Başkonsolosu Sergey Vetrik’i ağırladı. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Böcek, görevine yeni atanan Başkonsolos Sergey Vetrik’e de görevinde başarılar diledi.

Yıl sonu hedefi 15 milyon turist
Başkan Böcek, Antalya’nın en çok turist ağırlayan şehirler sıralamasında Avrupa’da ilk, dünyada 10’uncu sırada yer aldığını söyledi. Bu yıl şu ana kadar 13 milyon turist rakamına ulaştıklarını anlatan Başkan Böcek, yıl sonu hedefinin 15 milyon turist olduğunu ifade etti. Başkan Böcek, 10 milyon yerli turistle birlikte 25 milyon misafir ağırladıklarını kaydetti.

“90 bin Rus konut aldı”
Antalya’da Rusça konuşan yaklaşık 200 bin kişi bulunduğunu belirten Başkan Böcek, “Konut satın alan 90 bin Rus vatandaşı var. Konyaaltı Belediye Başkanlığı dönemimde Konyaaltı’nda yabancılara özel bir meclis de oluşturmuştuk. Rusya’ya önemli tarım ihracatımız da var” diye konuştu. 25 gün önce Moskova’da dünya ulaşım zirvesine katıldığını aktaran Başkan Muhittin Böcek, temasları çerçevesinde Güney Moskova İdari Bölgesiyle iş birliği protokolü imzaladığını söyledi. Başkan Böcek, Rusya ile kültür, sanat, turizm başta olmak üzere her türlü iş birliğine hazır olduklarını aktardı.

“Antalya sembol şehir”
Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Aleksey Vladimiroviç Yerhov, Antalya Başkonsolosu Sergey Vetrik’in görevine yeni başladığını ifade etti. Rusya için Antalya’nın ayrı bir öneme ve yere sahip olduğunu ifade eden Yerhov, “Antalya Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin sembolü. Sizinle önemli turizm ilişkimiz var. Kültür ve sosyal alanda da birçok fırsatımız var. Burada on binlerce Rus vatandaşı yaşıyor. Bunların çoğunluğu Türklerle evlenenler ve Rus işadamları” dedi.
Ziyaretin sonunda karşılıklı hediye alışverişinde bulunuldu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.29 11:56:19
Son Düzenlenme Tarihi :





Epilepsi cerrahisi ile nöbetlere son

Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mahmut Akyüz, hastaların hayat konforunu olumsuz yönde etkileyen epilepside ilaç tedavisinin bazen fayda sağlayamadığını belirterek, "Epilepsi cerrahisi, geçirilen nöbetlerin şiddetini ve sayısını durdurmak veya azaltmak için yapılan bir beyi..

Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mahmut Akyüz, hastaların hayat konforunu olumsuz yönde etkileyen epilepside ilaç tedavisinin bazen fayda sağlayamadığını belirterek, "Epilepsi cerrahisi, geçirilen nöbetlerin şiddetini ve sayısını durdurmak veya azaltmak için yapılan bir beyin ameliyatıdır" dedi.
Memorial Antalya Hastanesi Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mahmut Akyüz, epilepsi cerrahisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Akyüz, beyindeki anormal elektrik aktivitesi sonucu gelişen nörolojik bir hastalık olan epilepsinin nöbetler şeklinde meydana geldiğini söyledi.
Normalde, beyin belirli bir düzende sürekli olarak küçük elektriksel uyarılar üretirken, epilepsi nöbetinde genellikle elektriksel işleyişindeki geçici bir değişikliklerin ani davranış bozukluğu olarak ortaya çıkabildiğini dile getiren Akyüz, 1 yıl ilaç tedavisinden fayda göremeyen hastalarda epilepsi cerrahisinin yüzde yüze yakın iyileşme ile yüz güldürebildiğini kaydetti.

"Cerrahi tedaviye geçilebiliyor"
Epilepsi bir yere uzun süre dalma, geçici kafa karışıklığı, kolların ve bacakların kontrol edilemeyen sarsıntı hareketleri, vücudun sertleşmesi, bilinç veya farkındalık kaybı, solunum problemleri, bağırsak veya mesane kontrolünün kaybı ve belirgin bir sebep olmaksızın aniden düşme gibi belirtilerle ortaya çıkabildiğini aktaran Akyüz, "Hastaların hayat konforunu olumsuz yönde etkileyen epilepside ilaç tedavisi bazen fayda sağlamamaktadır. Epilepsi cerrahisi, geçirilen nöbetlerin şiddetini ve sayısını durdurmak veya azaltmak için yapılan bir beyin ameliyatıdır. Epilepsinin ilk tedavisi ilaçla tedavidir. Eğer epilepsi dirençli hale gelirse yani ilaçla tedavi edildiği halde iyileşme görülmezse monoterapi ve politerapiye geçilir. En az 1 yıllık çoklu ilaç tedavisine rağmen nöbetler durdurulamazsa cerrahi tedavi söz konusu olabiliyor" ifadelerine yer verdi.

"Hastalar konseyde değerlendiriliyor"
Epilepsi cerrahisi için hastaların beyin, sinir ve omurilik cerrahisi, nöroloji, radyoloji ve nükleer tıp uzmanlarının oluşturduğu bir konseyde değerlendirildiğine değinen Akyüz, "Konseyde hastanın hangi cerrahi tipine uygun olup olmadığı belirlenir. Epilepsi cerrahisinde çoğunlukla 2 farklı yönteme başvurulur. En yaygın olarak gerçekleştirilen rezektif cerrahi yönteminde beynin küçük bir bölümü çıkarılır. Bu ameliyatta genellikle bir tümör beyin hasarının olduğu yer veya malformasyon bölgesiyle, nöbetlerin meydana geldiği beyin bölgesindeki beyin dokuları alınır. Rezektif cerrahi çoğunlukla görsel hafızayı, dil anlama ve duyguları kontrol eden bir alan olan temporal loblardan birinde gerçekleştirilir. En çok fayda görülen rezektif cerrahide başarı oranları yüzde yüzlere kadar çıkabilmektedir. Rezektif cerrahi, uygun olan her hastada ilk tercih edilecek cerrahi yöntemdir. Mezial temporal skleroz (MTS), hipokampus, kortikal displazi, düşük evreli glial tümörler, AVM, damar yumakları epilepsi nöbetlerine neden olabilmektedir. Bu gibi durumlarda rezektif cerrahiye başvurularak beyinde bulunan nöbete yol açan yapılar çıkarılarak iyileşme sağlanması planlanır. Rezektif cerrahi ile çıkarılacak bir tümör yapısı veya odak bulunamazsa palyatif cerrahi adı verilen yöntemlere başvurulur. Vagus sinirine pil takılması, kallozotomi en sık kullanılan palyatif cerrahi türleridir. Kallozotomi ameliyatında beynin her iki yarım küresini birbirine bağlayan korpus kallozumunun birbirinden ayrılması sağlanır. Böylelikle nöbetin bir taraftan diğerine geçişi engellenir ve hastaların nöbet sıklığı azalır. Yüzde yüz bir iyileşme sağlanmasa da nöbet sıklıklarının azalması ile belli oranda bir fayda görülüyor" diye konuştu.

"Dirençli epilepsi tanısı alır almaz hastalar değerlendirilmeli"
Epilepsi cerrahisinin ne kadar süreceği hangi tip ameliyatın uygulandığına göre değiştiğini ifade eden Akyüz, "Örneğin pil takılma ameliyatının süresi ortalama 1 saatken rezektif cerrahi 10 saatlere kadar çıkabilmektedir. Vagus sinirine pil takılması 3 yaşından itibaren uygulanabilmektedir. Diğer cerrahi seçenekleri 18 yaşından itibaren mümkün olduğu kadar erken devrede yapılmalıdır. Çünkü dirençli epilepsilerde nöbet sıklığı IQ gerilemesine neden olmaktadır. Bu da hastaların sosyal yaşantılarında zorluklar yaşamasına yol açmaktadır. Bu nedenle dirençli epilepsi tanısı alır almaz hasta değerlendirilmeli, cerrahi için uygun bir durum söz konusuysa zaman kaybetmeden cerrahiye başvurulmalıdır. Vagus sinirine pil takılması işlemi, cerrahisinde şah damarının hemen arkasında yer alan vagal sinirine elektrot takılmasıdır. Bu elektrot sarmalı skapulanın altında bir bölgeye pil yerleştirilir. Pilden vagus sinirindeki elektrota bir uyaran gider. Böylelikle beyindeki parasempatik aktivite diye adlandırılan bir takım alanlara uyarı gönderilerek nöbetin ortaya çıkış mekanizması baskılanır. Pilin tipine göre uyaran devamlı olarak veya aura denilen dönemde, taşikardi durumlarında hızlı bir şekilde gönderilerek beyindeki nöbet aktivitesi bloke edilir. Bu sayede nöbetin ortaya çıkma sıklığında azalma görülür" açıklamasında bulundu.

"Cerrahinin ardından dikkat edilmesi gerekenler"
Akyüz, epilepsi cerrahisinden sonra dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle sıraladı: "Epilepsi cerrahisi olan hastalar nöbet geçirmeye eğilimli hastalar olarak değerlendirilmelidir. Ateşlenmek bu hasta grubu için tehlikelidir. Bu nedenle ateşli hastalığa yakalanmamaya çalışmak, ateşli hastalık söz konusu olduğunda da zaman geçirmeden tedavi olmak önemlidir. Çok sıcak havalarda, güneş altında bulunulmamalı, güneşin etkili olmadığı zamanlarda dışarı çıkılmalıdır. Rakımı yüksek olan yerlere çıkılmamalıdır. Aşırı aç ve susuz kalınmamalıdır. Radikal diyetler yapılmamalı, düzenli ve dengeli bir beslenme programı uygulanmalıdır".
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.25 13:15:35
Son Düzenlenme Tarihi :