SON DAKİKA

logo

Sahilde Alman turiste taciz şüphelisi tutuklandı

Antalya’nın Manavgat ilçesinde sahilde Alman uyruklu turistin kendisine tacizde bulunduğunu iddia ettiği A.K., zabıta ve jandarma ekiplerince yakalandı.
Alman Uyruklu Kerstin Blumenthal’in hakkında şikayette bulunduğu A.K., jandarmadaki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutu..

Antalya’nın Manavgat ilçesinde sahilde Alman uyruklu turistin kendisine tacizde bulunduğunu iddia ettiği A.K., zabıta ve jandarma ekiplerince yakalandı.
Alman Uyruklu Kerstin Blumenthal’in hakkında şikayette bulunduğu A.K., jandarmadaki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
Olay, Kumköy sahilinde yaşandı. Alman uyruklu Kerstin Blumenthal isimli şahsın, Ilıca Mahallesi Kumköy sahilinde tatil yaptığı otelin plajında yürüdüğü sırada tanımadığı bir kişinin cinsel organını çıkarıp gösterdiğini ve uygunsuz hareketlerde bulunarak kendisine tacizde bulunduğunu belirterek şikayette bulunması Kumköy Jandarma, Zabıta ve sahildeki güvenlik görevlilerini harekete geçirdi. Alman turistin şüpheliyi göstermesinin ardından güvenlik ve zabıta tarafından yakalanan ve adının A.K. olduğu belirlenen şüpheli, Kumköy Jandarma Karakolundan gelen görevlilere teslim edildi.
A.K. isimli şüpheli, Jandarmadaki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak Ilıca Cezaevine teslim edildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.16 17:37:43
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






İsraf Ettiğimiz Akşam Yemeği İklim Krizini Tetikliyor

Sanayi Devrimi ile birlikte hayatımıza giren ve günümüzde iklim krizi olarak adlandırılan ve çağımızın en büyük sorunu küresel ısınmanın en büyük sebebi karbon ve sera gazı emisyonlarındaki artış. Yaklaşık 300 yıl önce başlayan ve etkilerine bugün daha fazla odaklandığımız Sanayi Devrimi ile birlikte başlayan doğal kaynakların hızla bozulması ve tüketilmesi bugün en üst seviyelerde. Öyle ki bugün geçmişe göre 1.5 dünya hızında tüketiyoruz. 

 

Doğal kaynakların hoyrat kullanımı ve tüketimi sonucu kirlenen hava, su ve toprak kaynakları, iklim değişiklikleri, temiz gıdaya ulaşım, eşit şartlarda yaşam gibi olgular günümüzde sürdürülebilirlik kavramını çokça duymamıza ve bu anlamda önlemler almak için farkındalık artırıp hayata geçirmemize sebep oldu. 

 

Doğal dengenin yeniden inşası için çalışıyoruz

 

Bozulan dengenin yeniden onarılması için bireysel alınan önlemlerin yanında endüstrilerin de ekonomik kalkınma ile birlikte çevre ve temiz ve sağlıklı gıda için çalışmalarını hayata geçirmesi gerekiyor. Doğadan aldığımızı yeniden yerine koymak adına önemli adımlar atan şirketlerden bir tanesi olan Novozymes, sürdürülebilirliğe odaklanarak dünyanın acil ihtiyaçlarına doğa ve bilim kaynaklı çözümler sunuyor. 

 

Novozymes A/S'nin iştiraki olarak 25 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren şirket, yerel sanayiye ve ekonomiye katkıda bulunmak ve müşterilerine özel çözümlerle hizmet vermek için yeteneklerini geliştirerek hizmet ağını ve sunduğu çözüm kapasitesini artırmaya devam ediyor. 

 

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’deki faaliyetlerinin 25. yılını kutladıkları etkinlikle konuşan Novozymes Türkiye Ülke Müdürü ve Orta Doğu Tüketici Biyolojik Çözümleri Direktörü Pınar Tunçkol, Novozymes’ın sunduğu bilime dayalı biyoçözümler sayesinde ev temizlik ürünleri, insan sağlığı, deri ve tekstil ürünleri, biyoenerji, su ve su atıkları, gıda ve tarım gibi 40 endüstriden kaynaklanan karbon emisyonlarının azaltılmasını destekleyip, üretimin daha verimli olmasını sağladıklarını ve gıda israfını engelleyen çözümleri ile dünyanın sınırlı kaynaklarını daha etkin kullanılmasına olanak sağladıklarını ifade etti.

 

Gıda israfı karbon ayak izini artırıyor

 

Pınar Tunçkol, konuşmasına şöyle devam etti: “Tüm dünyada gıda israfı ve kaybının yıllık karbon ayak izinin 3,3 milyar ton olduğu düşünülüyor ve gıda atıklarının yüzde 61’i mutfaklarımızdan çıkıyor. Örneğin; insanların yüzde 20’den fazlası ekmek kuruduğunda, son kullanma tarihi gelmese dahi çöpe attıklarını ifade ediyor. İstanbul’da bulunan Teknoloji ve İnovasyon Merkezi de dahil olmak üzere Novozymes’in ürettiği ve ekmeğin daha uzun süre taze kalmasını sağlayan enzimler sayesinde, yaklaşık 30 yılda tahminen 80 milyar somun ekmeğin çöpe atılması önlendi ve 45 milyon ton karbondioksit salınımı engellenmiş oldu. Novozymes, farklı sektörlerde ürettiği enzimler ile sağladığı üretkenlik, verimlilik ve kaynakların doğru kullanımı sayesinde üretimden, tüketimden veya israftan kaynaklanan milyonlarca ton karbondioksit salınımını engelliyor.”

 

Tunçkol son olarak şunları söyledi: “Türkiye’deyiz çünkü, ülkemizin gücüne inanıyor ve buradaki üreticilerimizin yerelden globale üretimlerini destekleyerek onların ihtiyaçlarına özel çözümler sunabilmek istiyoruz. Biz, inovasyonlarımızı, içerisinde bulunduğumuz coğrafyayı anlayarak ve ona özel çözümler üreterek yaratıyoruz. Doğanın gücünü ve potansiyelini kullanarak dünyanın ve ülkemizin geleceğini şekillendirmek üzere çalışıyoruz. Çalışma felsefemizin ve çözümlerinizin ardında yatan bilim sayesinde endüstrilere ve tüketicilere yarınımızı yeniden düşünme çağrısında bulunuyoruz. Ortak geleceğimiz için ilerici adımlar atabilmek adına onları çözümlerimiz ile destekliyoruz ve cesaretlendiriyoruz.”




Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.29 14:03:16
Son Düzenlenme Tarihi :





Antalya'da Ev Fiyatları ve Kiralar Tırmanışta: Gecekondu hortlar mı?

Ev Sahibi Olmak ve Kiraları Ödemek İçin Zorlu Süreç

Antalya, son dönemde ev fiyatlarında ve kira ücretlerinde yaşanan fahiş artışlarla mücadele eden birçok insanın ev sahibi olma hayallerini zorlaşıyor. Bu durum, 1990'ların Türkiye'sinde yaygın olan "Gecekondu" sorununun yeniden ortaya çıkmasına yol açabilir.

Antalya, turistik cazibesi ve güzellikleriyle tanınan bir şehir olmasının yanı sıra, son yıllarda artan turist sayısıyla birlikte konut talebinde de büyük bir artış yaşadı. Ancak, bu artış, ev fiyatlarının ve kira ücretlerinin hızla yükselmesine neden oldu.

Antalya'da ev sahibi olmak isteyenler için uygun fiyatlı konutlara erişim giderek zorlaşıyor. İnsanlar, yüksek fiyatlar ve zorlu ödeme koşulları nedeniyle ev sahibi olmakta büyük güçlükler yaşıyor. Aynı şekilde, kira ödemelerinde de benzer bir zorlukla karşılaşılıyor.

Uzmanlar, Antalya'da yaşanan bu konut krizinin, "Gecekondu" probleminin yeniden ortaya çıkmasına yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Gecekondu, plansız ve düşük gelirli insanların yapılaşmalarına yol açan bir sorun.

İnsanlar, uygun fiyatlı konutlara erişimlerinin kısıtlanması durumunda alternatif çözümler arayabilirler. Bu da plansız kentleşme, yasa dışı yapılaşma ve altyapı eksiklikleri gibi sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir.

Ancak, yerel hükümetin ve planlama kuruluşlarının konut politikaları ve düzenlemeleri bu durumu engelleyebilir. Etkili konut politikalarıyla birlikte sosyal konut projelerine yatırım yapılması, insanların uygun fiyatlı konutlara erişimini artırabilir ve gecekondu oluşumunu önleyebilir.

Antalya halkı, bu sorunun farkında ve konuya ilişkin endişelerini dile getiriyor:

"Ev fiyatları ve kiralar inanılmaz derecede yükseldi. Normal gelirli insanlar artık ev sahibi olamaz hale geldi."
"Gecekondu sorunu yeniden ortaya çıkabilir. Hükümetin bu konuya acil müdahale etmesi gerekiyor."
"Uygun fiyatlı konut projelerine yönelik daha fazla yatırım yapılmalı. İnsanlar ev sahibi olma hakkına sahip olmalı."

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.06.26 16:32:32
Son Düzenlenme Tarihi :