SON DAKİKA

logo

Büyükşehir’den Hıdırlık Kulesi çevresine seyir terası projesi

Antalya Büyükşehir Belediyesi, tarihi Hıdırlık Kulesi çevresinde yürüttüğü arkeolojik kazı çalışmasında ortaya çıkarılan, kalıntı ve eserlerin sergileneceği ve muhteşem Akdeniz manzarasının da izlenebileceği seyir terası projesini hayata geçiriyor.
Büyükşehir Belediyesi Antalya’nın önemli tari..

Antalya Büyükşehir Belediyesi, tarihi Hıdırlık Kulesi çevresinde yürüttüğü arkeolojik kazı çalışmasında ortaya çıkarılan, kalıntı ve eserlerin sergileneceği ve muhteşem Akdeniz manzarasının da izlenebileceği seyir terası projesini hayata geçiriyor.
Büyükşehir Belediyesi Antalya’nın önemli tarihi yapıları arasında yer alan Hıdırlık Kulesi’ni kültürel ve turistik çekim merkezi haline getirmek için 2020 yılında Koruma Kurulu kararı doğrultusunda başlattığı arkeolojik kazı çalışmaları sonunda bölgede antik dönem kalıntıları ve yapıları ortaya çıkarılmıştı.

Tarih ve manzara buluşacak
Hıdırlık çevresinde uzman arkeolog ve ekiplerin yaptığı kazı çalışmalarında Antalya için dönemin önemli sanayi yapılarından 93 yıllık buz fabrikası, antik hamam kalıntıları, mozaikler ve kale suru kalıntıları gün yüzüne çıkarılmıştı. Antalyalıların, yerli ve yabancı ziyaretçilerin doğa harikası falezler üstünde tarihi alanı gezebilmeleri için Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘Hıdırlık Kulesi Çevresi Arkeolojik Kazı ve Seyir Terası Projesi’ yapımına başlanacak.

Antik kalıntılar cam yüzeyler altında sergilenecek
Yapım ihalesi tamamlanan ve kısa süre içinde başlanması hedeflenen seyir terası projesi ile alanda bulunan antik dönem kalıntılar ile diğer yapı kalıntılarının zemin altında kalan kısımlarının yürüyüş yolu kotundan cam yüzeylerle izlenmesi sağlanacak. Ayrıca projede muhteşem Akdeniz manzarasının izlenmesine imkan veren ahşap yürüme yolları da yer alıyor.

Falezler silüeti etkilenmeyecek
Proje kapsamında alanı çevreleyen korkuluklar, Falezlerin siluetini etkilememesi için şeffaf cam, rüzgardan etkilenmemesi için de boşluklu şekilde projelendirilerek detaylandırılacak. Ayrıca kalıntıların ve tüm alanın aydınlatmasına yönelik uygulama da yapılacak.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.17 14:04:08
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya baharı karşılıyor

Antalya, baharın gelişini Muratpaşa Belediyesi’nin Hıdırellez Şenliğiyle kutlayacak. Yenikapı Derneği’yle düzenlenen ve Sedir Parkı’nda geçekleşecek şenliklerde saat 18.00’de Tarık Mengüç sahne alacak. 
Antalya’da Muratpaşa Belediyesi, Orta Asya'dan Balkanlara binlerce yıllık geleneğe sahip, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alan efsaneleri, inanışları, gelenekleriyle doğanının uyanışının müjdecisi Hıdırellez'i Sedir Mahallesi’nde, Sedir Parkı’nda kutlayacak. 
Yenikapı Derneği’yle gerçekleşecek kutlamalar, 6 Mayıs Cumartesi saat 17.00’de başlayacak. Kutlamalar öncesinde geceden gül ağacının altına gömülen dilekler saat 05.00’te Kaleiçi Yat Limanı’ndan açılacak teknelerle Akdeniz’in maviliklerine bırakılacak. Saat 17.00’den itibaren konserleri ve yarışmalarıyla baharın coşkusu Muratpaşa Belediyesi’nin Hıdırellez Şenliğinde yaşanacak. Şenlikte Yenikapı Orkestrası, Muratpaşa Belediyesi Halk Dansları Topluluğu sahne alacak. Saat 18.00’de ise 9/8’lik ritimlerin efsane ismi Tarık Mengüç sahnede olacak.  -BLD.BSN.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.05 11:20:31
Son Düzenlenme Tarihi :





Dr. Uçar: “Her 17 çocuktan birinde besin alerjisi var”

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gamze Uçar, tüm dünyada da alerjik hastalıkların salgın gibi yaşandığını, Türkiye’de de her 17 çocuktan birinin besin alerjisi yaşadığını belirterek, “5 yaşından sonra yapılacak test ile çocukların neye alerjisi olduğu kolaylıkla bulunabiliyor” dedi.
Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gamze Uçar, modern yaşamın getirdiği çevre kirliliği, daha fazla kimyasal maddeye maruz kalma, aşırı hijyenik ortamlarda yaşama gibi etkenlerin alerjik hastalıkların görülme sıklığını hiç olmadığı kadar artırdığına dikkat çekerek, “Ülkemizde besin alerjisinin görülme sıklığı yüzde 6. Yani her 17 çocuktan biri besin alerjisi yaşıyor. Ayrıca çocukluk çağı astımına yakalanma oranı da yüzde 6-15 arasında. Tüm dünyada da alerjik hastalıkların salgın gibi yaşandığını söylemek mümkün” dedi.
Alerjiyi, vücudun savunma sisteminin, sağlıklı bireylerin reaksiyon vermediği maddelere karşı aşırı reaksiyon vermesi olarak tanımlayan Dr. Uçar, alerjilerin genellikle besin alerjisi, alerjik nezle, ilaç alerjisi başlıklarında toplandığını ifade etti. Kişinin savunma sisteminin, bir alerjenle karşılaştığında ona karşı IgE antikoru üreterek onu hafızasına aldığını belirten Dr. Uçar, “Böylece alerjenle tekrar karşılaştığında onu tanıyor ve hızla reaksiyon veriyor. Bu reaksiyonlar genellikle deride kızarma, kaşıntı, cilt döküntüsü, aksırma, tıksırma, kusma gibi şikayetler olurken bazı alerjiler, ölümcül sonuca yol açabilen anaflaktik şoklara da neden olabiliyor” diye konuştu.

“Saman nezlesi 3-4 ay kadar sürüyor”
Alerjik nezlenin genellikle ağaç, çimen, çalı polenlerine, küf mantarlarına, çeşitli hayvanlara ve ev tozu akarlarına karşı geliştiğinin altını çizen Dr. Uçar, polen nedeniyle oluşan saman nezlesinin 3-4 ay kadar sürdüğünü de söyledi.
Alerjinin nedenleri arasında genetik yatkınlığın yanı sıra her geçen gün artan çevre sorunlarını, hava kirliliğini, iklim değişikliğini, ekolojik ortamın ve hava kalitesinin bozulmasını sayan Dr. Uçar tüm bu etmenlerin alerjen yoğunluğunu artırdığını dile getirdi. Kum fırtınası ve kasırga gibi hava faaliyetleri ile polenlerin uzun mesafelere taşınabildiğini belirtirken astım ve alerjinin, modernleşme ile ilgili olduğu gerçeğini de anımsattı.

“Egzamadan alerjik astıma pek çok türü var”
Alerjinin genetik olarak kendinden sonraki kuşağa aktarılan bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken Dr. Uçar, alerjinin yaşamın ilk yıllarında daha çok gıda ve cilt ile ilgili ortaya çıktığını, egzama ya da diğer ismiyle atopik dermatitin ise bebeklikten itibaren büyük sorun oluşturduğunu dile getirdi. Gıda ve beslenmenin, alerjik bebeklerde önemli bir sorun olduğunun altını çizen Dr. Uçar, “Ancak zamanla ve yaşla gıda alerjisinde azalma görülebiliyor. İlkokula doğru solunum yolu alerjileri yani alerjik nezle (rinit), sinüzit ve astım/bronşit ön plana geçiyor. Egzamalıların yaklaşık yüzde 70’i alerjik rinit ve astıma eğilimli oluyor. Tabii bunun tersi de doğru” dedi.

“Kesin tanı alerji testi ile konuluyor”
Çocukların alerjik olup olmadıklarını öğrenmenin eskisine göre daha kolay olduğuna değinen Dr. Uçar, kanda alerji düzeylerinin yüksek olması ve deri testinin, alerji konusunda kesin sonuç verdiğini söyledi. Alerjiden şüphe edilen çocuklarda hangi testlerin uygulanacağına karar verilmesi gerektiğini belirten Dr. Uçar, “Şunu özellikle belirtmek gerekiyor ki her alerjik hastalıkta istenecek testler farklı. Sonucun etkinliği için test yapılan çocuğun 5 yaşından büyük olması da önem taşıyor. Yeni tedavi yöntemleri sayesinde alerjik çocukların ömür boyu ilaç kullanmasına gerek kalmayabiliyor” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.20 21:38:37
Son Düzenlenme Tarihi :