SON DAKİKA

logo

2. Antalya Bilim Festivali kapılarını açtı

Kepez Belediyesi’nin bu yıl 2’ncisini düzenlediği Antalya Bilim Festivali(BİLİMFEST), Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır’ın katılımlarıyla açıldı. Bakan Kacır, “Akdeniz'in en büyük bilim festivaline Antalya'da Kepez'de şahitlik ediyoruz.” dedi. 2. Antalya Bilim Festivaline 220 kurum ve kuruluş katıldı.

Antalya Bilim Festivali kapılarını ziyaretçilere araladı. Kepez Belediyesi’nin bu yıl 2’ncisini düzenlediği Antalya Bilim Festivali(BİLİMFEST), Dokumapark’ın 50 bin metre karelik etkinlik alanında gerçekleştiriliyor.   Sanayi ve teknoloji devlerinin katıldığı, milli gururlarımızın sergilendiği festivalin açılış konuşmalarını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, TÜBİTAK Başkanı Prof.Dr. Hasan Mandal, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü yaptı.  Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü açılış konuşmasında; “Kepez Belediyesi olarak temel belediyecilik hizmetlerinin yanında bunlarla beraber bir şehir bir medeniyet tasavvuruyla hareket ediyoruz. Temel belediyecilik hizmetlerinin yanında şehre medeni vasıflar kazandıran nice etkinlikleri planlıyor, bir yandan da güzel bir şehir meydana getirmek için çaba sarf ediyoruz. 15 yıllık yolculuğumuz da bir yandan temel belediyecilik hizmetlerine vakit ayırırken, diğer taraftan kültüre, sanata, bilime, teknolojiye ve hayata farklılık kazandıran diğer tutku alanlarıyla, hemşehrilerimizi bir araya getirmeye, ülkemize, şehrimize değer üretme gayret ettik. Antalya BilimFest bu çabamızın bu gayretimizin bir neticesidir. Yeryüzünde bütün medeniyetler bilim ve teknoloji, kültür ve sanat olmak üzere bu iki değer üzerinde toplanmıştır. Cumhuriyet hükümetlerimiz, bakanlıklarımız, eğitim kurumlarımız Türkiye’de bilimsel bilginin gelişmesi, rasyonel düşüncenin zirveye çıkması adına da çok büyük başarılara imza atmıştır. Bugün iftiharla görüyoruz ki; TEKNOFEST gençliği diye tanımlanan bir kuşak var. Bunlar modern dünyanın hangi yöne gittiğini çok iyi takip eden ve geleceğe dönük sağlam hayaller kuran ve bu hayallerinin peşinden koşmaktan büyük mutluluk duyan gençler. Devletimiz bu gençlerimize bakanlığımız ve TÜBİTAK ile güzel bir ufuk çizmeye gayret ediyor. TEKNOFEST gençlerin çok ilgisini çekiyor. Biz gördük ki Antalya’da TEKNOFEST’e gitmek isteyen o kadar çok genç var ki, bizde TEKNOFEST ışığını Antalya’ya BİLİMFEST ile taşıyalım istedik.  BilimFEST TEKNOFEST’e yerel anlamda güç vermeye çalışan, Antalya’dan katkı koymaya çalışan, arkasında çok büyük emeklerin olduğu vizyonel bir iş. Biz temel belediyecilik hizmetlerimizin yanında, bilgiye, bilime, okumaya, öğrenmeye çok büyük bir emek harcıyoruz. Yepyeni okullarla, ilçemize kurduğumuz 22 kütüphaneyle milyonlarca kitaba sahip olmanın verdiği öz güvenle gençlerimizi geleceğe taşıyoruz. Biliyoruz ki hayattaki, en hakkiki mürşit ilimdir, fendir. Biliyoruz ki; 21 yüzyıl Türkün ve Türkiye'nin asrı olacaktır.” dedi. Başkan Tütüncü, 2. Antalya Bilim Festivaline 220’den fazla firma, kurum, kuruluş, eğitim kurumu ve üniversite katıldığını belirterek, BİLİMFEST’e emeği geçen TÜBİTAK’a, kurum ve kuruluşlara,  Antalya’daki üniversitelere ve rektörlerine desteklerinden dolayı teşekkür etti.

BİLİMFEST’E, TEKNOFEST’E İHTİYACIMIZ VAR

Bilimfest’in açılışında konuşan TÜBİTAK Başkanı Prof.Dr.Hasan Mandal da, Filistin’deki zulme dikkat çekerek böyle bir durumda geleceğe daha güçlü adımlarla hazırlanmak için bilimsel çalışmaları destekleyen bu festivallere ihtiyaç olduğunu söyledi. Mandal, “TÜBİTAK 60 yıldır ülkemizde bilim ve teknoloji konusunda  ve son 5 yılda daha çok insana dokunma noktasında üzerini düşeni, yapmaya çalışıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın ilgili kuruluşlarıyla, başta sayın bakanımızın himayelerinde gerçekleştiriyoruz. Yerelde de Antalya Bilim Merkezimizde ve Kepez Belediye Başkanımız Hakan Tütüncü ile beraber ne kadar emek verildiğini biliyoruz. Hakan başkanımızın hem bilim merkezine hem de Antalya’da bilim ve teknoloji farkındalığını artırmak için verdiği emeklere teşekkür ediyorum. “ diye konuştu.

Uluslararası düzenlenen olimpiyatlarda sadece 2023 yılında 12 altın madalya, 36 gümüş ve 26 bronz madalya aldıklarını bildiren Mandal, “Daha güçlü olmak için bizim Antalya BilimFEST’e, TEKNOFEST’e, TÜBİTAK yarışmalarına ihtiyacımız var.” dedi.  

ANTALYA BİLİMFEST’İ ÇOK ÖNEMLİ BULUYORUM

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır açılış konuşmasında; “Bilim ve teknoloji rüzgarı estirecek BİLİMFEST’in Antalya’mıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. İlki geçtiğimiz yıl düzenlenen bilimfest Antalya da muazzam bir ilgiyle karşılandı. İlk yılında yüz binlerce ziyaretçi ağırlayan bilimfest, teknoloji dünyasında dikkatleri üzerine çekti. Ev sahipliğini Dokumapark’ta 12 bin 500 metre kare alana kurulu Akdeniz’in ilk ve tek bilim merkezi olan Antalya Bilim Merkezi’nin yaptığı BİLİMFEST yerli ve milli teknolojilerimizi Antalya’dan, Akdeniz’den ülkemizin dört bir yanından gelen ziyaretçilerle buluşturuyor. Bakanlığımızla beraber,  İç İşleri Bakanlığı ve Savunma Sanayi Başkanlığının da katıldığı bilimfest, önümüzdeki 4 gün boyunca Türkiye’nin teknoloji devlerine ev sahipliği yapacak. Festival’de TÜBİTAK, ASELSAN,HAVELSAN,TUSAŞ, ROKETSAN, TÜRKSAT, Türkiye Uzay Ajansı gibi yerli ve milli teknoloji üreten kurumlarımızla birlikte üniversitelerimiz, TEKNOKENT’ler ve organize sanayi bölgelerimizde yer alacak. Söyleşiler, sergiler, görsel şovlar, farklı alanda çok sayıda atölye çalışması ve TÜBİTAK tarafından bilim gösterileri misafirlerimizle buluşacak. Tarım teknolojileri, akıllı şehir çevre ve enerji teknolojileri alanlarında ortaokul ve lise öğrencilerinin katılabildiği 3 farklı yarışmaya da ev sahipliği yapıyor. Güzel çalışmaları toplumla buluşturma yolunda BİLİMFEST’i oldukça önemli ve değerli bulduğumuzu ifade etmek isterim. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.” dedi.

BİLİMFEST TARİHİ DOKUSUYLA GEÇMİŞE IŞIK TUTUYOR

BİLİMFEST’in düzenlendiği alanın eski dokuma fabrikası olduğunu hatırlatan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, “Bilim ve teknoloji de yenilikçi bir anlayışla hareket edene BİLİMFEST, tarihi dokuyla geçmişe ışık tutuyor, geçmişi gelecekte buluşturuyor. Eski Dokuma Fabrikası'nın restorasyonu sonucu Antalya Bilim Merkezine dönüşen bu alan için Kepez Belediyesi'ne ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum. Kepez Belediyesi bünyesinde TÜBİTAK desteği ile kurulan Antalya Bilim Merkezi Akdeniz Bölgemizin ilk ve tek bilim merkezi… Bilim merkezimiz farklı yaş gruplarından farklı birikime sahip bireyleri bilimle buluşturarak bilim ve teknolojiyi daha anlaşılır ve ulaşılabilir kılıyor. Atölye çalışmaları, deneysel uygulamalı etkinlikler, bilime yönelik duyulan merakı ve heyecanı arttırıyor. Bilim merkezimizin büyüklük ve alt yapısıyla sadece Antalya değil, bütün Akdeniz bölgesine hizmet vermesinden büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bizlerde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, Antalya'da böyle bir bilim merkezinin varlığından heyecan duymaktayız. Bununla birlikte bilim merkezine desteklerimizi de esirgemiyoruz. Antalya Bilim Merkezi projemize TÜBİTAK  ile birlikte bugünkü rakamlarla 150 milyon liraya yakın destek sağladık. Proje kapsamında 7 farklı eğitim atölyesi kurduk. Bilim merkezine yönelik desteklerimizle toplumumuzda bilim kültürünü yaygınlaştırmayı, toplumun bilime olan bilgi ve merakını arttırmayı amaçlıyoruz. Bu çerçevede 31 Mart 2022 tarihinde açılışı yapılan Antalya Kepez Bilim Merkezi, TÜBİTAK desteğiyle kurduğumuz 7. bilim merkezi oldu. 9 ilimizde büyük ölçekli bilim merkezi kurulma projemiz büyük bir hızla devam ediyor. İl ve ilçe belediyelerimizin bilim merkezi projelerine de destek sağlıyoruz. Küçük ölçekli bilim merkezi kurulması projemiz ile bugüne kadar 17 projenin gerçekleşmesini sağlarken 25 yeni bilim merkezi içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bilim merkezlerimizin bugüne kadar 7 milyona yakın kişiyi ağırladığını görüyoruz.  Eğitim atölyelerine de 620 bin gencimizin katılmış olmasından büyük bir mutluluk duyuyoruz. Gençlerimiz bizim en değerli varlıklarımız. Gençlerimiz yarınlarımıza giden yolda mimarlarımız. Gelecek Türkiye'sinin inşasında gençlerimizden beklentimiz büyük. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde milli teknoloji hamlesinde ilerlerken Türkiye yüzyılında gençlerimizin yıldızı parlayacak.” diye konuştu.

AKDENİZ'İN EN BÜYÜK BİLİM FESTİVALİNE KEPEZ'DE ŞAHİTLİK EDİYORUZ

Türkiye olarak son 20 yılda birçok alanda büyük atılımlar gerçekleştirildiğine değinen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, “Önümüzdeki dönemde de bugüne kadar gerçekleştirdiklerimizden daha büyük işlere hep birlikte imza atacağız. Ülkemizi adım adım küresel bir üretim üssü haline getiriyoruz. Araştırma, geliştirme, inovasyon, girişimcilik ekosisteminde yenilikçi bir anlayışla hareket ediyoruz. Teknoloji yolculuğumuzda gençlerimizin de aktif rol üst üstlenmesini sağlıyoruz. Araştıran, geliştiren, üreten gençliğin her zaman yanında olmaya devam edeceğiz. 81 şehrimizde 125 teknoloji atölyesinde 11 yaşında şehir şehir ilçe ilçe kasaba kasaba köy köy özel yetenekli öğrencilerimizi tespit ediyor, onları bilimle teknoloji ile erken yaştan itibaren buluşturuyoruz. Teknofest’lerle birlikte gençlerimizin teknoloji ekosistemindeki yerini sağlamlaştırıyoruz. Teknofest milli teknoloji hamlesinin işaret fişeği… Teknofest ülkemizin savunma sanayi atılımlarının dünyayla buluştuğu sahne, dünyanın en büyük havacılık uzay ve teknoloji festivali teknofest ile toplumun her kesiminde farkındalık oluşturuyor, gençlerimize hayallerinin peşinden koşma imkanı sunuyoruz. Cumhuriyetimizin 100. Yılında İstanbul'da, Ankara'da ve İzmir'de düzenlediğimiz teknofestlerde 4,5 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yaptık. Teknofestlerle toplumsal bir seferberlik anlayışı gelişiyor. Milli özgüvenimiz yeniden diriliyor. TEKNOFEST’ler genç nüfusun yeteneklerini sahada göstermesini sağlıyor. Bilim festivalleri bu heyecanın yurdun dört bir yanında hissedilmesin de önemli bir role sahip. Son bir buçuk ayda 2 TEKNOFEST düzenledik ve şimdi Aksaray Bilim Festivalinin ardından Akdeniz'in en büyük bilim festivaline Antalya'da Kepez'de şahitlik ediyoruz. Bu festivali sadece Kepez’e değil, Antalya’mıza kazandıran çok değerli belediye başkanımız Sayın Hakan Tütüncü'ye huzurlarınızda bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Şehirleri bugünden yarına geleceğe vizyonel liderler vizyonel yöneticiler taşırlar. Hakan Bey, liderlik ettiği projelerle sadece Kepez'i değil, Antalya'mızı eğitimde, kültürde, sanatta, gençlikle geleceği taşıyor. Kepez pek çok şehirde Büyükşehir Belediyeleri'nden beklediğimiz hizmetleri milletimizle buluşturuyor.  Arzumuz, ümidimiz önümüzdeki dönemde de bu hizmetlerin dalga dalga büyümesidir. Değerli belediye başkanımıza, bu festivale paydaş olan tüm katılımcılarımıza, burada bu heyecana ortak olan öğrencilerimize, gençlerimize öğretmenlerimize teşekkür ediyorum.” dedi.  

Konuşmaların ardından  kurdele kesimiyle 2. Antalya Bilim Festivali ziyaretçilere kapılarını açtı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ve beraberindeki heyet, ev sahibi Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü rehberliğinde, 50 bin metre kare alana kurulan festival alanını gezdi.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.10.20 08:45:31
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya’da kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan 2 firari yakalandı

Antalya’da, kesinleşmiş hapis cezası ile aranan zanlı jandarma tarafından yakalandı.
Antalya İl Jandarma Komutanlığına bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT) ve Döşemealtı İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri ilçede asayiş kontrollerini aralıksız sürdürüyor. Bu çerçev..

Antalya’da, kesinleşmiş hapis cezası ile aranan zanlı jandarma tarafından yakalandı.
Antalya İl Jandarma Komutanlığına bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT) ve Döşemealtı İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri ilçede asayiş kontrollerini aralıksız sürdürüyor. Bu çerçevede ilçede, haklarında 20 adet suç kaydı ve 15 yıl 5 ay 20 gün kesinleşmiş hapis cezası ile 24 adet suç kaydından 13 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 2 firari yakalandı. Yakalanan zanlılar hakkında adli işlemlerin devam ettiği bildirildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.20 10:36:23
Son Düzenlenme Tarihi :





An­tal­ya Ve­te­ri­ner He­kim­ler Odası yö­ne­tim ku­ru­lu üyesi, Elmalı’da besi çiftliği sahibi Ve­te­ri­ner Hekim Fatih Özgür: Siz sütü pa­ha­lı iç­ti­ği­niz­den şi­ka­yet­çi­si­niz, bizde sütü ka­li­te­li fi­ya­ta sa­ta­ma­dı­ğı­mız­dan

ATB Basın Da­nış­ma­nı Va­hi­de Yanık’ın mo­de­ra­tör­lü­ğü­nü yap­tı­ğı Sütün ana tema ol­du­ğu pa­nel­de süt üre­ti­mi­nin ana kay­na­ğı olan hay­van­cı­lık­ta ma­sa­ya ya­tı­rıl­dı ve her ikisi de de­ğer­len­di­rildi. Pa­ne­lin ko­nuş­ma­cı­la­rı arasında yer alan An­tal­ya Ve­te­ri­ner He­kim­ler Odası yö­ne­tim ku­ru­lu üyesi, Elmalı’da besi çiftliği sahibi Ve­te­ri­ner Hekim Fatih Özgür, konuşmasıyla süt üretiminden, süt fiyatlarına, et fiyatlarından hayvancılık konusuna kadar birçok konuya ışık tuttu.

    “Dünya Süt Günü”nde Sür­dü­rü­le­bi­lir Süt Üre­ti­mi Pa­ne­li An­tal­ya Ti­ca­ret Bor­sa­sı’nda ya­pıl­dı. Sütün ana tema ol­du­ğu pa­nel­de süt üre­ti­mi­nin ana kay­na­ğı olan hay­van­cı­lık­ta ma­sa­ya ya­tı­rıl­dı ve her ikisi de de­ğer­len­di­ril­di.
    ATB Basın Da­nış­ma­nı Va­hi­de Yanık’ın mo­de­ra­tör­lü­ğü­nü yap­tı­ğı pa­ne­lin ko­nuş­ma­cı­la­rı An­tal­ya Ve­te­ri­ner He­kim­ler Odası yö­ne­tim ku­ru­lu üyesi Ve­te­ri­ner Hekim Fatih Özgür, El­ma­lı Süt Üre­ti­ci­le­ri Bir­li­ği Baş­ka­nı Vet. Hekim. Ali Gü­müş­lü, An­tal­ya Da­mız­lık Koyun Keçi Ye­tiş­ti­ri­ci­le­ri Bir­li­ği Baş­ka­nı Ze­li­ha Öz­türk, S.S. Yazır Köyü Ta­rım­sal Kal­kın­ma Ko­ope­ra­ti­fi Baş­ka­nı ve ATB 4. Mes­lek Ko­mi­te­si Baş­ka­nı Yaşar Ko­ca­oğ­lu ka­tıl­dı.
    Ka­tı­lım­cı­lar süt üre­ti­mi, sütün ka­li­te­si ve sütün de­ğe­ri­nin al­tın­da sa­tıl­ma­sı­nı ma­sa­ya ya­tı­rır­ken, hay­van­cı­lık ve hay­van­cı­lı­ğı olum­suz et­ki­le­yen fak­tör­ler­de ay­rın­tı­lı ko­nu­şul­du.
    An­tal­ya Ve­te­ri­ner He­kim­ler Odası yö­ne­tim ku­ru­lu üyesi Ve­te­ri­ner Hekim Fatih Özgür, hay­van­cı­lık ko­nu­sun­da­ki ek­sik­le­ri de­tay­lı an­la­tır­ken şun­la­rı söy­le­di :
    “Dev­le­tin Fak Fuk Fonu var­dır ya biz onun ta ken­di­si­yiz. Hay­van­cı­lık yapan kesim onun bir nu­ma­ra­la­rı en­teg­ras­yo­nu­dur. Suçlu ilan edi­len ke­sim­dir.
    Siz sütü pa­ha­lı iç­ti­ği­niz­den şi­ka­yet­çi­si­niz, bizde sütü ka­li­te­li fi­ya­ta sa­ta­ma­dı­ğı­mız­dan şi­ka­yet­çi­yiz. Peki bunun se­be­bi ne ?
KU­LA­ĞI­MA FI­SIL­DA­DI­LAR
    Ben sa­bah­le­yin bu ko­nuş­ma­yı ya­pa­ca­ğım diye yap­ma­dan önce iş­let­me­ye uğ­ra­dım. Bizim sı­ğır­lar yem yi­yor­du. On­lar­la bir ko­nuş­ma yap­tım. Saat 2'de bir ko­nuş­ma ya­pa­ca­ğım, bana söy­le­mek is­te­di­ği­niz bir şey var mı dedim. On­lar­da ku­la­ğı­ma bir şey fı­sıl­da­dı­lar.
    Biz hay­va­nın sa­ğı­mı­nı ya­par­ken hep şu ko­nu­şu­lu­yor, süt kaç para ! Biz 1 litre sütü ne ka­da­ra mal edi­yo­ruz. Önem­li olan bizim bir hay­van­dan kaç litre süt al­dı­ğı­mız ol­ma­ma­lı as­lın­da. Bizim ana te­ma­mız 1 litre sütü kaç li­ra­ya mal et­ti­ği­miz ol­ma­lı . Peki ne oldu, biz 1 litre sütü neden daha pa­ha­lı­ya iç­me­ye baş­la­dık !
ME­RA­LA­RI YOK ETTİK
    Hay­van­lar do­ğa­la­rın­da me­ra­da ot­lu­yor­lar­dı nap­tık mera ara­zi­le­ri­ni yok ettik, tarım ara­zi­le­ri­ni vas­fın­dan çı­kar­dık ne yap­tık büyük in­şa­at­lar hol­ding­ler dik­tik. Ke­çi­miz ko­yu­nu­muz dağda ot­lu­yor­du dedik ya or­ma­na zarar ve­ri­yor, koyun ke­çi­yi dağ­dan çı­kar­ta­lım dedik ne yap­tık et fi­yat­la­rı­nı yük­selt­tik.
    Peki biz bu so­ru­nu nasıl aşa­ca­ğız! Biz üre­ti­mi nasıl des­tek­le­ye­ce­ğiz. Tür­ki­ye’de ko­ope­ra­tif ya­pı­sı tam sis­te­mi­ne otur­muş bir yapı değil. Aile iş­let­me­ci­li­ği di­yo­ruz, man­dı­ra­cı­lar diyor ki aile iş­let­me­le­ri­nin ver­di­ği süt ka­li­te­siz. Biz bunu nasıl ka­li­te­li ya­pa­bi­li­riz.
BÜYÜK İŞLET­ME­LER 9 YIL SÜT ALA­CAK­LA­RI HAY­VA­NI 2 YILDA PERTE ÇI­KAR­TI­YOR­LAR
    Evet büyük iş­let­me­ler­de kar­lı­lı­lık ar­tı­yor, ben o kısma da ka­tıl­mı­yo­rum. Büyük iş­let­me­ler­de kar­lı­lı­ğı art­tır­ma­nız için 1 litre sütü kaça mal et­ti­ği­niz­den zi­ya­de bir hay­van­dan 40-50 litre süt al­ma­nız ge­rek­mek­te. Çünkü ne kadar fazla süt alır­sa­nız iş­let­me­nin ça­lı­şan sa­yı­sı aynı kal­dı­ğı için ma­li­yet­ler­de aynı nok­ta­da ka­lı­yor. Vahşi ka­pi­tal sis­tem­de hay­van­dan daha fazla süt alıp 9 sene ba­ka­ca­ğı­nız hay­va­nı 2 sene de perte çı­kar­tıp hay­van çöp­lü­ğü ha­li­ne ge­ti­rir­si­niz ki, şu anda Tür­ki­ye’deki iş­let­me­le­rin ana man­tı­ğı bu.
    Peki işin için­den nasıl çı­kı­yor­lar. Tarım si­gor­ta­la­rı sa­ye­sin­de çı­kı­yor­lar. Si­gor­ta­lat­tı­rı­yor­lar, nasıl olsa benim hay­va­nım si­gor­ta­lı deyip, buna da İsrail - Ame­ri­kan sis­te­mi di­yor­lar.
SÜTÜN KALİTESİ İÇİN TOPLU SAĞIM MER­KEZ­LERİ ÇÖZÜM OLABİLİR
    Madem aile iş­let­me­le­rin­den ka­li­te­li süt almak is­ti­yor­su­nuz, o zaman ko­ope­ra­tif­le­ri­mi­ze ne ya­pa­ca­ğız, 10'lu-20'li aile iş­let­me­le­ri ku­ra­bi­li­riz ama mer­ke­zi bir sağım sis­te­mi ya­pa­rız. Ör­ne­ğin Yazır Kö­yü­nüm gö­be­ği­ne. deriz ki ye­tiş­ti­ri­ci­ye kar­de­şim köyde bir sa­ğım­cı­mız var köyde, pro­fes­yo­nel ye­tiş­tir­dik, hay­van­la­rı­nı­zı ge­ti­rin, böyle iş­let­me­ler var, böyle mo­del­ler var. Ge­ti­ri­riz orada her ahır­da 100-200 litre hay­va­nın sü­tü­nü sa­ğa­ca­ğı­mı­za bir sağım mer­ke­zin­de bir nok­ta­da 5 ton süt sa­ğa­rız. Ne olur ! 50 tane aile iş­let­me­si­ni bir sağım mer­ke­zin­den yö­net­miş olu­ruz. Hem ka­li­te­li süt elde etmiş olu­ruz, hem de aile iş­let­me­le­ri­nin göç­le­ri­nin önüne ge­çe­riz.
ÇO­BAN­LA­RIN SO­RUN­LA­RI ÇÖ­ZÜL­MELİ
    Bunu ço­ğal­ta­bi­li­riz. Ne ya­pa­b­ili­riz? Et açı­ğı­nı ka­pat­mak için dağ­da­ki mera alan­la­rı­nı tarım vas­fın­dan çı­kart­ma­yız, sür­dü­re­bi­lir­li­ği­ni art­tı­rı­rız, ço­ban­la­rı­mı­zın evlilik so­run­la­rı var. Kimse ço­ba­na kız ver­mek is­te­mi­yor. Bu şe­kil­de ço­ban­lı­ğı bı­ra­kan ev­lat­la­rı­mı­zın yaşam ko­şul­la­rı­nı art­tı­ra­bi­li­riz, or­ta­da ço­ban­lı­ğa devam et­me­le­ri­ni sağ­la­ya­bi­li­riz.
    Bun­lar ya­pı­la­bi­lir. Sa­de­ce gönül ver­mek, akıl ver­mek ge­re­ki­yor.
    En­düst­ri­yel hay­van­cı­lı­ğın bize gö­tü­rü­sü ne ola­cak ! Bugün açığı en­düst­ri­yel hay­van­cı­lık­la ka­pa­ta­bi­lir­si­niz.
AİLE HAY­VAN­CI­LI­ĞI BI­RAK­TI­ĞIN­DA BİLGELİKTE KAY­BO­LU­YOR
    Aile ne ya­pı­yor 100 yıl­lık ço­ban­lık ge­le­ne­ği­ni bı­ra­kıp gi­di­yor. Orada sa­de­ce ça­rı­ğı­nı çı­ka­rıp git­mi­yor. Bil­ge­li­ği­ni de bı­ra­kıp gi­di­yor. Çok büyük bir kayıp.
    Aile iş­let­me­le­rin­den bah­se­di­yo­ruz. Yedi ceddi hay­van­cı­lık yapan bir adam aile iş­let­me­ci­li­ği­ni bı­ra­kı­yor. Çok büyük bir kayıp. İnşaat sek­tö­rün­den bir ada­mın hay­van­cı­lı­ğa gir­me­si gibi kolay an­la­tı­la­cak bir durum. İnşaat sek­tö­rün­den bir adam mil­yon­la­rı­nı hay­van­cı­lı­ğa ya­tı­rır, biz bunun ör­nek­le­ri­ni gör­dük, bir sürü firma ismi de ve­re­bi­li­rim. Hay­van­cı­lı­ğa girdi 5 yıl sonra ka­pı­sı­na kilit vurdu gitti. Ama aile iş­let­me­le­ri öyle değil ki, aile iş­let­me­si zarar etse bir tane sı­ğı­rı­nı sa­tı­yor, ama üre­ti­me devam edi­yor.
AİLE İŞLET­MECİ HAY­VAN­CI­LIK­TAN 30-40 YILDA ÇIKAR
    Aile iş­let­me­si 3-5 yılda hay­van­cı­lık­tan çık­maz. Belki 30-40 yılda bı­ra­kır. Bizim için çok büyük kayıp olan şey de bu zaten. Bu bil­ge­lik, bu aşk, bu sevda. Bunun önüne ge­çe­mez­sek, açığı nasıl ka­pa­ta­ca­ğız, süt açı­ğı­mız var, sütü ka­li­te­siz üre­ti­yo­ruz di­yo­ruz hep aile iş­let­me­le­rin­de. Bu­za­ğı­la­rı­mız ölü­yor. Neden bu­za­ğı­la­rı­mız ölü­yor. Hay­van­la­rı­mı­zı daha fazla vahşi şe­kil­de süt elde etmek için fab­ri­kas­yon yem­ler­le ma­li­yet­le­ri­miz ar­tı­yor.
BU­ZA­ĞI KAYBI ÇOK YÜK­SEK
    Bu­za­ğı kay­bı­nın %30'ları geç­ti­ği du­rum­lar oldu. Büyük iş­let­me­ler­de bile dünya kadar bu­za­ğı kay­bet­tik. Bu ra­kam­la­rı bul­muş­tur. Belki şuan ko­nu­şu­lan rakam %10'dur.
    Bu­za­ğı ölüm­le­ri şuan için it­ha­la­tın önün­de­ki en­gel­ler­den bi­ri­si. Bu­za­ğı neden ölü­yor ko­ru­yu­cu he­kim­lik ya­pıl­mı­yor, hay­van sa­hip­le­ri bu ko­nu­da bi­linç­li de­ğil­ler, iş­let­me sa­hip­le­ri aşı­la­ma için ma­li­yet he­sa­bı ya­pı­yor­lar, ko­ru­yu­cu he­kim­li­ği ön p­la­na al­mı­yor­lar, ma­li­yet he­sa­bı ya­pı­yor­lar. 
    Büyük iş­let­me­ler­de de bu so­run­lar var. Ma­li­yet he­sa­bı çı­kar­tı­yor, benim hay­va­nım si­gor­ta­lı, nasıl olsa alı­rım pa­ra­sı­nı diyor.
    Bugün bir aile iş­let­me­sin­de­ki bu­za­ğı öl­dü­ğü zaman o evden ce­na­ze çık­mış­tır. Otu­rur ağ­lar­lar. Ama bir iş­let­me­de bu­za­ğı öl­dü­ğün­de nasıl olsa si­gor­ta­dan pa­ra­mı alı­rım diyor. Duy­gu­sal bak­maz. Aile iş­let­me­le­ri duy­gu­sal­dır. En­düst­ri­yel hay­van­cı­lık duy­gu­sal de­ğil­dir, ka­pi­tal fel­se­fe ile bakar.
BU­ZA­ĞI ÖLÜM­LERİNİN ÖNÜNE NASIL GEÇEBİLİRİZ
    Peki bu­za­ğı ölüm­le­ri­nin nasıl önüne ge­çe­ce­ğiz ! Dev­let ola­rak aşı­la­ma proğ­ram­la­rı­nın uy­gu­lan­ma­sı­nı, hij­yen kont­rol­le­ri­nin ya­pıl­ma­sı lazım. İtha­la­tın önünü aça­rak yurt dı­şın­da olan Tür­ki­ye’de ol­ma­yan bir sürü has­ta­lı­ğı da ge­tir­dik biz. Bun­lar­da bu­za­ğı ölüm­le­ri­nin ne­den­le­ri ara­sın­da. Tür­ki­ye’de gö­rül­me­yen bir sürü has­ta­lık şuan it­ha­lat­la geldi.
    Niye it­ha­lat ya­pı­yor­su­nuz di­yo­ruz, düve fi­yat­la­rı çok ar­tı­yor­muş. 5-6 aylık bir dü­ve­nin ma­li­ye­ti 150 bin lira. İthal edi­yor­su­nuz 90-100 li­ra­ya. Ge­ti­ri­yor­su­nuz ara­cı­lar para ka­za­nı­yor. İşlet­me­le­re ba­kı­yor­su­nuz kendi dü­ve­le­ri­ni satıp ithal dü­ve­le­ri iş­let­me­le­re ka­tı­yor­lar. Çünkü, en­düst­ri hay­van­cı­lı­ğın­da duy­gu­sal diye bir şey yok­tur. Onlar hep para odak­lı­dır. Daha fazla pa­ra­yı nasıl ka­za­na­bi­li­ri­zi dü­şü­nür­ler.
ET FİYAT­LA­RI YÜK­SELDİKÇE DA­MIZ­LIK KESİMLERİ BAŞ­LI­YOR
    Et fi­yat­la­rı art­tık­ça hay­van­cı­lar çok se­vi­ni­yor. Ben se­vin­mi­yo­rum. Neden. Et fi­yat­la­rı art­tı­ğı zaman da­mız­lık hay­van ke­si­li­yor. Tür­ki­ye’de et açı­ğı­nı ka­pa­ta­bil­me­niz için, evet sütün para et­me­si lazım. Bunu bir ke­na­ra ko­yu­yo­ruz. Biz hep Av­ru­pa ile ken­di­mi­zi kı­yas­lı­yo­ruz.
Av­ru­pa’da domuz denen bir hay­van var ve pazar payı %30. Bizim ül­ke­miz­de domuz eti yen­me­di­ği için biz hay­van sa­yı­sı­nı %30 düşük alı­yo­ruz.
KOYUN VE KEÇİCİLİK ET AÇI­ĞI­NI KA­PA­TIR
    Peki biz hay­van ve et açı­ğı­nı nasıl ka­pa­ta­bi­li­riz ? Et açı­ğı­nı ka­pa­ta­cak ye­ga­ne unsur ko­yun­cu­luk ve ke­çi­ci­lik­tir. 2024 yı­lı­na ge­lin­di­ğin­de en fazla aza­lan sek­tör koyun ve ke­çi­çi­lik­tir. Bu şe­kil­de gi­der­sek 350-400 li­ra­yı gören et fi­yat­la­rı­nı 1000'li ra­kam­lar­da gö­re­bi­li­riz.
    Sütte ka­li­te­li süt üret­me­miz, ko­ope­ra­tif­leş­me­yi daha iyi hale ge­tir­me­miz ge­re­ki­yor. Dev­let eliy­le ör­güt­len­me­yi daha sis­tem­li hale ge­tir­me­li­yiz. 
    Me­ra­la­rı tek­rar daha aktif hale ge­tir­me­miz, ıslah et­me­miz ge­re­ki­yor. Tü­ke­te­rek bü­yü­mek­ten çok üre­te­rek bü­yü­me­ye geç­me­miz ge­re­ki­yor.” dedi.
HAY­VAN SÜT DI­ŞIN­DA AL­TER­NATİF OLMAZ
    Hay­van­sal süt dı­şın­da al­ter­na­tif süt­le­re bakış açı­sın so­ru­nu ya­nıt­la­ya­n Öz­gür, “Ben bir ve­te­ri­ner he­ki­mim. Bir hay­van süt ve­ri­yor. Otu ve­ri­yor­su­nuz, yemi kesip ve­ri­yor­su­nuz, bam­baş­ka şey­ler ve­ri­yor­su­nuz, bem­be­yaz bir şey ve­ri­yor size. Bir sığır hasta ol­du­ğu zaman ilk ne olur bi­li­yor ­mu­su­nuz! Sütü ke­si­lir. 1 gram süt ver­mez. Ve o hay­van o ze­hir­li sütü ver­me­den ölür. Sağ­lık ve hij­yen ko­nu­sun­da hiç bir süt in­sa­nı öl­dür­mez. Ben kim­ya­sal yol­lar­la elde edi­len her şeye kar­şı­yım. Al­ter­na­tif süt id­di­ala­rı­nı hiç şe­kil­de hay­va­nın ver­di­ği sütle kı­yas­la­ya­maz­sı­nız.
MİNİK AMERİKA MODELİ YA­RAT­MA­YA ÇA­LIŞ­TIK, ÇÖZÜM BÖL­GE­SEL PRO­JE­LER
    Bizim milli tarım po­li­ti­ka­sı uy­gu­la­ma­mız ge­re­ki­yor. Biz minik Ame­ri­ka ya­rat­ma­ya ça­lış­tık iş­let­me­le­ri ka­pa­ta­rak. Çok büyük iş­let­me­ler ya­rat­tık.
    Biz yağış alan bir bölge de­ği­liz ki. Ku­rak­lık so­ru­nu ile bo­ğu­şu­yo­ruz. Bizim Ame­ri­ka­'da­ki gibi uçsuz bu­cak­sız ara­zi­le­ri­miz yok. Hiç su­la­ma­dan biç­ti­ği­miz mı­sı­rı­mız yok. Biz su­la­mak zo­run­da­yız. Ora­da­ki sis­te­mi bu­ra­da uy­gu­la­ya­ma­yız. Çünkü biz kaba yem fa­ki­ri bir ül­ke­yiz. Kaba yemi su­la­ma­dan elde eden bir ülke de­ği­liz. Belki Ka­ra­de­niz ve Kars böl­ge­si için bunu ko­nu­şa­bi­li­riz. Ama Ak­de­niz ve İç Ana­do­lu için bunu ko­nu­şa­ma­yız.
    Onun için di­yo­rum mera hay­van­cı­lı­ğı, ette koyun keçi açı­ğı­mı­zı ka­pa­ta­bi­li­riz.
    Ora­lar gibi aynı ko­şul­la­rı ya­şa­mı­yo­ruz, aynı ik­lim­ler­de ya­şa­mı­yo­ruz, yağış alan bir bölge de­ği­liz. Onun için biz Milli Tarım Po­li­ti­ka­sı, Türk mo­de­li ya­rat­mak zo­run­da­yız. Kendi tip hay­van­la­rı­mı­zı bulup o mo­del­de iler­le­ye­ce­ğiz.
    Biz yon­ca­yı su­la­ya­rak elde edi­yo­ruz. Ener­ji­de dışa ba­ğım­lı bir ül­ke­yiz. Adam­lar 50 ku­ru­şa mal edi­yor­sa biz 5 li­ra­ya mal edi­yo­ruz. Bizim kaba ye­mi­miz pa­ha­lı, onun bizim girdi ma­li­yet­le­ri yük­sek. Ener­ji­de dışa ba­ğım­lı bir ül­ke­yiz. Ma­zo­tu­muz pa­ha­lı, su­yu­muz pa­ha­lı, elekt­ri­ği­miz pa­ha­lı.
    Biz ger­çek­çi olup ger­çek tarım po­li­tika­la­rı uy­gu­la­ya­ca­ğız. Had­di­mi­zi bi­le­ce­ğiz, minik Ame­ri­ka ol­ma­ya­ca­ğız, 
    Al­man­ya ol­ma­ya­ca­ğız, biz Türk mo­de­li­ni uy­gu­la­ya­ca­ğız. Biz böl­ge­sel üre­tim mo­del­le­ri­ne ge­çe­ce­ğiz. Her şeyi her yerde ye­tiş­tir­me­ye­ce­ğiz. An­tal­ya böl­ge­si, Ma­nav­gat böl­ge­si ke­çi­ci­lik uy­gun­sa on­la­ra ekst­ra böl­ge­sel des­tek­ler ve­re­ce­ğiz, el­ma­cı­lık için uygun yer­le­re elma des­te­ği ve­re­ce­ğiz, kuru tarım ya­pı­la­cak yer­le­re de kuru tarım des­te­ği ve­re­ce­ğiz.” dedi. * FERUDUN ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2024.06.03 07:45:46
Son Düzenlenme Tarihi :