SON DAKİKA

logo

Ak Parti Elmalı Belediye Başkan aday adayı Ali Gökçe: Elmalı’mızı hep birlikte hak ettiği hizmete ve itibara tekrar kavuşturacağız

“Hemşerilerimin, şahsımın önderliğinde ilçemize daha iyi hizmet edileceğine olan inançları ve yoğun teveccühleri üzerine bu kutlu yola çıkmaya karar verdim” diyen Ak Parti Elmalı Belediye Başkan aday adayı Ali Gökçe, “Cumhur ittifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partili kardeşlerimizle birlikte el ele ve omuz omuza vererek Yüce Yaratanın izniyle 31 Mart’ta yeniden mega hizmet ve proje üretecek belediyeciliği Elmalı’mıza kazandıracağız” dedi.

    “Biz bu memleketin çocuklarıyız. Memleketimizi bir adım daha ileriye taşımak için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ne gerekiyorsa yaparız” diyen Ak Parti Elmalı Belediye Başkan aday adayı Ali Gökçe,  gelecek nesillere daha güzel bir Elmalı bırakmak için kendisine hangi görev verildiyse kutsal bildiğini belirtti ve Elmalı için, Elmalılılar için çalıştığını, çabaladığını ve gerek Elmalı’da, gerek Antalya’da, gerekse Ankara’da  Elmalı için mücadele ettiğini hatırlattı.
    “Şimdi yeni bir yola çıkıyorum.  31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimde Ak Parti Elmalı Belediye Başkan aday adayıyım” diyen Ali Gökçe, kendisinin aday gösterilmesi halinde hep birlikte kazanacaklarını kaydederken, “belediye başkanı olarak evliyalar diyarı Kadim şehir Elmalı’mızı eğitim, tarım-sanayi, bilişim-teknoloji alanında, sosyal-ekonomik ve kültürel alanda hak ettiği düzeye taşımak için liyakat ile hizmet edeceğimin sözünü şimdiden veriyorum” derken şöyle devam etti:
    “Genci yaşlısı, kadını erkeği tüm vatandaşlarımızın beklentilerine hitap eden, kamu kaynaklarının doğru ve yerinde kullanılmasını sağlayacağımız projelerimiz mevcuttur. Tamamını kıymetli hemşehrilerimle paylaşmak ve hayata geçirmek için proje ekibimizle hazır bekliyoruz ve heyecanlıyız.
    Gazi   Mustafa   Kemal        Atatürk’ün   “Vatanını  en  çok  seven  görevini    en iyi  yapandır!” sözlerini şiar edinerek görevimi en iyi  şekilde yapacağımdan kimsenin şüphesi  olmasın.
    İlçemizde yaşanan tüm sorunların ve eksikliklerin farkındayız. Tamamını kısa sürede çözüme kavuşturup hemşehrilerimin huzur ve refah içinde yaşamasını sağlayacağız.
    Cumhuriyetimizin 100. Yılında, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi ‘’Büyük ve güçlü Türkiye ülküsünü yüceltmekte kararlıyız.” 2053 ve 2071 vizyonlarımızla her geçen gün büyüyen, gelişen ve güçlenen ülkemizin kıymetli bir parçası olan, kadim şehir Elmalı’mızın da hak ettiği değere ulaşması, büyümesi, gelişmesi ve yaşam kalitesi yüksek kentler arasında olması için çalışacağız. 
    Elmalı’mızı hep birlikte hak ettiği itibara kavuşturacağız.
    Her bir hemşehrime, selamlarımı ve en kalbi muhabbetlerimi sunuyorum.”

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.11.07 07:06:22
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Uzman isim uyardı: "Bir yaşın altındaki çocuklar artık internetle karşı karşıya kalabiliyor"

Prof. Dr. Şanlıay Şahin, artık gençlerin 7 saatten fazla medya kullandığını belirterek, "Özellikle okullarda tablet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte ilk temas yaşı gittikçe düşüyor hatta bir yaşın altında çocuklar artık internetle karşı karşıya kalabiliyorlar. Buda tabi uygunsuz içerikle karşılaştıklarında hem fiziksel hem duygusal hem maddi hem de cinsel anlamda istismara uğramalarına yol açabiliyor" dedi.
Son yıllarda teknolojik gelişmeler, internete ulaşımın kolaylığı, tablet, akıllı cep telefonlarının yaygınlaşmasının ardından çocukların, gençlerin özellikle sosyal medyada geçirdiği zamanlar uzarken, uzmanlar bunun birçok zararı olduğu konusunda aileleri uyarıyor. Kontrolsüz ve denetimsiz kullanılan medya sonucunda birçok çocukta dil gelişimi, uyku sıkıntısı ve şiddete maillerinin artabileceği tespit edildi.

"İnternet kullanımına çocuklar 7 yaşında başlıyorlar"
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı eğitim görevlisi Prof. Dr. Şanlıay Şahin, yaz aylarının gelmesiyle birlikte okulların kapandığını dile getirdi. Bu nedenle hem normal medya hem de sosyal medya kullanımının artacağını kaydeden Şahin, “Her türlü sözlü, yazılı, basılı, görsel iletişim araçları medya diye adlandırılıyor. Tabi günümüzde de teknoloji hızla ilerlediği için medya yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Tabi radyo, televizyon, gazete, dergi gibi geleneksel medya öğeleri olduğu gibi yeni medya öğeleri de artık çıktı. Artık laptoplar, akıllı telefonlar, bilgisayarlar, tabletler gibi öğelerle sosyal medya kullanılıyor. Bu 2 medya arasında bazı farklar var. Geleneksel medyada birey sadece tüketici noktasında devreye girerken, direk olarak herhangi bir bağlantımız yok, bize sunulan medya içeriğini değiştirme yapamıyoruz. Yeni medya ise hedef kitleyle karşılıklı bir iletişim mevcut. Bu nedenle bilgi seçilebiliyor, adresleyebiliyor, paylaşılabiliyor, depolanabiliyor ve geri bildirim de yapılanabiliyor. Yani sanal bir etkileşim mevcut. Bunun da tabi getirdiği sıkıntılar yaşanabiliyor. Türkiye İstatistik Kurumunun verdiği son verilere baktığınız zaman internet kullanımına çocuklar 7 yaşında başlıyorlar. Bu gerçekten çok sıkıntılı bir duruma yol açabiliyor. Bilgisayar, kullanmaya 8 yaşında başlıyorlar, 4’de birinin kendi bilgisayarı yada cep telefonu var, hatta yüzde 50’sinin rahatça internete ulaşabildiğini, yüzde 85’inin de ödevlerini internet üzerinden yaptığını biliyoruz. Burada çocuğun davranışları ve psikososyal durumunu etkilediğini biliyoruz. Her çocuk bundan aynı şekilde etkilenmez. Yaşı, cinsiyeti, gelişimsel durumu, ailesel özellikleri ve sosyo ekonomik durumu da bunu etkiliyor" diye konuştu.

"Gençler 7 saatten fazla medya kullanıyor"
2 yaşın altındaki çocukların seyrederek değil, deneyimleyerek bazı şeyleri öğrendiğini vurgulayan Şahin, "Bu sebepten dolayı da erken yaşta yoğun şekilde, içerik ve süreyi denetim altında tutmadan sanal ortama maruz kalınması maalesef ki pek çok alanda çocuklarda gelişimsel sıkıntılar yol açabiliyor. Dil gelişiminde sıkıntılar yaşanabiliyor, uygu düzeni etkilenebiliyor ve çocuklar dikkatini yoğunlaştırma da zorluk yaşıyorlar. Yapılan çalışmalarda da 2 yaşından küçük çocukların televizyon izlemesinin hiçbir faydası yoktur. Anne ve baba ile geçirilecek zamanı da azaltıyor ve aile içi iletişim bozulabiliyor. 2 yaş üstündeki çocuklarda ise uygun programları, uygun şekilde sunarsak aslında sosyal yeteneğin, dil gelişimin ve okula hazırlık babında olumlu etkileri de olabiliyor. Eğer uygunsuz, denetimsiz medya kullanılırsa da maalesef ki uyku sorunları, saldırgan davranışlar, fiziksel etkinliğin azalması sebebiyle obezite gibi dikkat sorunlarına yol açabiliyor. Bunlara mutlaka dikkat etmemiz gerekiyor. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki gençler 7 saatten fazla medya kullanıyorlar ve yatak odasında da herhangi bir bilgisayar, televizyon, internet bulunan çocuklarda bu durum daha yüksek oranlarda görülüyor. Hem uyku problemleri hem de kitap okuma, hobilere ayrılan zaman bu çocuklarda azalıyor" ifadelerini kullandı.

"1 yaşın altında çocuklar artık internetle karşı karşıya kalabiliyor"
Medyada çok ciddi şiddet görüntülerinin olduğunun altını çizen Şahin, "Bunlar maalesef çocukların şiddet davranışını belirlemesine ve ruh sağlığını da olumsuz etkilemesine açıyor. Sosyal medya etkileşimsel bir şey olduğu için olumlu gürünse de yine birbirini tanımayan insanların yoğun iletişimi nedeniyle anti sosyal durumlara yol açabiliyor ve ergenlerde ciddi güvenlik sorunlarına yol açabiliyor. Özellikle okullarda tablet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte ilk temas yaşı gittikçe düşüyor hatta bir yaşın altında çocuklar artık internetle karşı karşıya kalabiliyorlar. Buda tabi uygunsuz içerikle karşılaştıklarında hem fiziksel hem duygusal hem maddi hem de cinsel anlamda istismara uğramalarına yol açabiliyor" şeklinde konuştu.
Çözümün akılcı medya kullanımı olduğunu kaydeden Şahin, “Bunun için biz medyanın sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini artırmalıyız, olumsuz etkilerini de minimuma indirmeliyiz. İşte burada araştırmalar diyor ki 2 yaşındaki küçük çocukların televizyon, video gibi şeyleri seyretmemesi konusunda uyarılarda bulunuyor. 2 yaşındaki büyük çocuklarda ise günlük medya için ayrılan sürenin 2 saati geçmemesini tavsiye ediyoruz. Biz yetişkinler olarak çocuklara doğru rol model olmalıyız. Çocuğun odasını medya olmadan dizayn etmek gerekir. Medyayı aile bebek bakıcısı gibi kullanmamalı. Boş zamanlarında mutlaka fiziksel aktiviteler yapılmalı. Günde en az bir saat en az fiziksel aktiviteyi ve oyunları tavsiye ediyoruz" dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.22 19:10:04
Son Düzenlenme Tarihi :





Asırlık ceviz ağaçları tüfek dipçiği oluyor, 3 kıtaya ihraç ediliyor

Adana’da bir firmanın asırlık ceviz ağaçlarını işlemesiyle elde ettiği av tüfeği dipçikleri, yurt dışından büyük talep görüyor.
Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren ahşap ürünleri tesisinde, verimden düşmüş 200-300 yıllık ceviz ağaçları işlenerek av tüfeği dipçiğine dönüştürülüyor. Rengi, parlaklığı, sağlamlığı ve kalitesiyle dikkati çeken dipçikler; İngiltere, Almanya, İtalya, Portekiz, Belçika, Japonya, ABD başta olmak üzere birçok ülkedeki silah üreticilerine ihraç ediliyor. Tesiste yıllık ortalama 3 bin ton ceviz ağacı işlenerek yaklaşık 120 bin av tüfeği dipçiği elde ediliyor. Firma, Bingöl, Bitlis, Tunceli ve Hakkari bölgelerinde zor mevsim şartlarında yetişmiş 100 yaşın üzerindeki ağaçlar arasından en çok verimi elde edeceklerini belirliyor ve daha sonra Adana’ya getirip onları binbir emekle işliyor. Ceviz ağacının işlenmesiyle üretilen av tüfeği dipçikleri, Avrupa, Asya ve Amerika kıtalarındaki ülkelere pazarlanıyor. Firma, bu ihracatlarıyla ekonomiye yıllık 2 milyon euro katkı sunuyor.

“Toprak olacak malzemeyi değerlendiriyoruz”
Firma sahibi Haydar Denli (80), İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Denli, “Av tüfekleri için dipçik üretiyoruz ve İngiltere, Almanya, İtalya, Portekiz, Belçika, Japonya, ABD başta olmak üzere birçok ülkeye ihracat yapıyoruz. Orada da tam manasıyla üretim yapılıyor ve bizim dipçilerimiz tüfeklere takılıyor. Biz toprak olacak malzemeyi burada değerlendiriyoruz. Dipçik üretiminden geriye kalan ağacı da parke ve mobilya üretiminde kullanılan panellerin üretiminde değerlendiriyoruz” diye konuştu.

“Ekonomiye 2 milyon euro katkı”
Tasarım da yaptıklarını anlatan Denli, “Winchester marka tüfeğin tasarımını burada yapıyoruz ve İtalya’ya gönderiyoruz. Onlar da orada tamamlayarak Amerika’ya gönderiyorlar. 2 milyon euro ekonomiye katkı sunuyoruz. Ben yılın belli aylarında İsviçre’de kalıyorum. Çocuklarım ve torunlarım orada ancak Türkiye’ye gelmiyorlar. Bu işi çok zor buluyorlar” dedi.
Denli, dipçiklerin uzun yıllar özelliğini koruması için ızgaralarda 4 yıl kadar beklettiklerini, sonrasında istenilen nem oranını elde etmek için 25 gün fırında kurutma işlemine tabi tutuklarını ve temizleme işleminin ardından desenlerin ortaya çıkmasıyla ürünü kalitesine göre gruplandırdıklarını söyledi.
Ayrıca Denli, bazı önemli silah üreticilerinin müşterilerinin isteğine göre kendi dipçiklerini kullanarak özel tüfekler tasarladığını ve bunları 100-120 bin avroya kadar sattığını kaydetti.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.01 10:13:34
Son Düzenlenme Tarihi :