SON DAKİKA

logo

Tütüncü, “Biz gelecek inşasına gayret ediyoruz”

Üniversite öğrencileriyle buluşan Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, “Yol yapmak, kaldırım yapmak bütün belediyecilerin bildiği bir iştir. Biz, bilim merkezi, müzeler, kütüphaneler ve daha nice hizmetlerle gelecek inşasına gayret ediyoruz. Biliyoruz ki; şehirler ve ülkeler iyi yetişmiş, çağı yakalamış, modern düşüncenin peşinde koşan insanlarla güzel.” dedi.

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘Üniversite Öğrencileriyle Kahvaltı Buluşması’na katıldı. Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Öğrenciler Topluluğu, Akdeniz Üniversitesi Çevre ve İklim Değişikliği Topluluğu, Antalya’daki Afrikalı Öğrenciler Birliği ile bir araya gelen Başkan Tütüncü,  15 yıllık belediye başkanlığı döneminde gençler için kazandırdıkları hizmetleri sıralayarak, “Siz gençlerimiz bizim geleceğimizsiniz. Bugüne kadar gençlerimizin en iyi şartlarda eğitimlerini alabilmeleri için nice eserleri hayata geçirdik.” dedi. 

ANTALYA BİLİM MERKEZİ

Türkiye’de TUBİTAK işbirliği ile 8 Bilim Merkezi açıldığını ve bu bilim merkezlerinin en niteliklisinin, en güçlüsünün Kepez’e, Antalya’ya kazandırıldığını belirten Başkan Tütüncü, “Bunu gençlerimiz ve çocuklarımız için yaptık. Gençlerimizin rasyonel düşüncelerini bilimsel çalışmalarla desteklemek ve bağ kurmasını sağlamak amacıyla bir ilham kaynağı olsun diye yaptık. Antalya Bilim Merkezi’nde öğrencilerimize hayal kurduracak ufuklar açmanın ve üniversite öğrencilerimize kendilerini ve ülkelerini geliştirecek nice yenilikler kazandırıyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. “ diye konuştu.

22 KÜTÜPHANE

Kepez’e kazandırılan birbirinden özel 22 kütüphaneye değinen Başkan Tütüncü, “Kütüphanecilik bilinciyle kütüphanelere yönelik ortaya koymuş olduğumuz farkındalıkla Türk irfanına, Türk kültürüne ve şehrimize birer mühür olan her birisi çok kıymetli 22 kütüphanemizi sevgili gençlerimize kazandırmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Kepez’e, Antalya’ya 22 tane kütüphane kazandırdık. Ancak kütüphanelerimizin ikisi çok önemli. 22 kütüphane projemizin amiral gemileri… Birisi Dokumapark’taki 130.000 ciltlik kitap koleksiyonuyla 365 gün 24 saat açık olan Cemil Meriç Kütüphanesi… Sadece Dokumapark yerleşkesi içerisinde 3 kütüphane bulunuyor. 22 kütüphanenin bir diğer amiral gemisi olan Antalya Kütüphanesini Akdeniz Üniversitesinin hemen karşısına 29 Ekim’de Cumhuriyetimizin 100. Yılında açtık. Bu kütüphane Antalya’nın en büyük kütüphanesi olmanın yanında Türkiye'nin en büyük kütüphanelerinden birisi olmuştur. Aynı anda 2 bin 500 kişinin ders çalışabileceği, 1 milyon kitap kapasitesiyle 9 bin metrekare kapalı alanıyla televizyon stüdyosundan tutun, konferans salonlarına, sergi salonlarına kadar sadece bir kütüphane değil öğrencilerimiz için siz sevgili gençler için adeta yeni bir yaşam alanı ürettik. Biz her zaman söylüyorum, üniversite öğrencilerimizin yanındayız. Biz lise öğrencilerimizin yanındayız. İstiyoruz ki onlara bu güzel şehirde çok daha güçlü, çok daha zengin ve her bir öğrencimizin mutlu olduğu güzel bir eğitim ortamı sunalım. Onlar da bu kendilerine sunduğumuz ortamları en güzel şekilde değerlendirmek suretiyle kendilerine güzel bir gelecek inşa etsinler. Aslında bir gelecek inşasına gayret ediyoruz.” dedi.

GÜZELLİKLER EĞİTİMLE GELİYOR

“Yollar, kaldırımlar, bahçeler, parklar, imar düzenlemeleri, yeni tesisler, kocaman meydanlar, ışıltılı binalar yapmak, bunlar bütün belediyecilerin bildiği işler.” diyerek sözlerine devam eden Başkan Tütüncü, “Biz gelecek inşasına gayret ediyoruz. Biz biliyoruz ki; şehirler, ülkeler iyi yetişmiş çağı yakalamış modern düşüncenin peşinde koşan rasyonel düşüncenin aydınlattığı yoldan geçen insanlarla güzel. Biz inanıyoruz ki; iyi ahlak sahibi olan insanlarla şehirler daha güzel… Bize bütün bunları da eğitim veriyor, öğretim veriyor. Antalya Kütüphanesi, Antalya Bilim Merkezi, sosyal tesislerimiz emrinizde… Biz bütün imkânlarımızı siz çok sevdiğimiz gençlerimizle paylaşmaya bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da devam edeceğiz. Bu kapılar sizin kendi kapılarınız. Kendi evinizde, kendi yurdunuzda kendi ortamınızda nasıl kendinizi rahat hissediyorsanız, ben ve arkadaşlarım size o rahatlığı burada en güzel şekilde göstermeye çalışıyoruz.” diye konuştu.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.11.09 08:07:30
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya’da tatilciler oy vermek için havalimanına koştu

Yurt dışında yaşayan ve tatil için Antalya’ya gelen Türk vatandaşları Cumhurbaşkanlığı ve 28’nci dönem milletvekili genel seçimleri için oy vermek için Antalya havalimanına koştu. İlk 4 saatte 100’e yakın vatandaş sandık başına giderek oyunu kullandı.
Tüm Türkiye’de hava alanlarında seçimlere 18 gün kala sandıklar kuruldu. Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için bugün oy verme işlemi başladı. Bu çerçevede Antalya’ya gelen tatilciler için havalimanı içerisinde yurtdışı gidiş-geliş ve ortak alan bölümünde 3 ayrı noktada oy verme merkezi kuruldu. Oy verme merkezine gelen vatandaşlar görevliler tarafından yapılan kimlik kontrolünün ardından oylarını kullandı. Vatandaşlar sabah saat 08.00’den akşam saat 17.00’ye kadar oyunu kullanabilecek. Havalimanı içerisinde şuana kadar 100’e yakın kişinin oy kullandığı öğrenildi. İlk oyu kullanan vatandaşların heyecanlı oldukları gözlendi.

"Her şeyin çok iyi olacağı bir seçim ve bir yıl diliyorum”
Almanya’da yaşadığını belirten Taner Tuzun, “Tatile gelmiştim, oyumu kullandım. Vatanımıza milletimize hayırlı olsun. Oyumu burada kullanmayı tercih ettim, kolay bir oy kullanma işlemi oldu” dedi. Fas’ta yaşadığını belirten Sevim Altın, “Her şeyin çok iyi olacağı bir seçim ve bir yıl diliyorum” sözlerine yer verdi. Hasan Kalkan ise şu sözlere yer verdi: “Kıbrıs’tan tatile gelmiştim. Vatandaş olarak görevimizi yerine getirerek, oyumuzu kullandım. İyi olan kazansın.” Hollanda’dan gelen Nuri Kocabaş, “Devletimize hayırlı olsun, ülkemize bir özlem var. Herkes sandık başına giderek oyunu kullansın” dedi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.27 12:09:21
Son Düzenlenme Tarihi :





Elmalılı Genç çiftçi’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletilmek üzere İletişim Daire Başkanı Altun’a mektup

Ziraat Fakültesi'nden mezun olmasının hemen ardından Elmalı'da bir ilki gerçekleştiren ve topraksız serada çilek yetiştirmeye başlayan, bölge halkına örnek olan genç mühendis Salih Özgünsür, kendisi ve kendisi gibi gençlerin iş hayatına atılırken yaşadıkları sıkıntıyı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, İletişim Daire Başkanı Fahrettin Altun aracılığıyla sosyal medya üzerinden iletti.

Sayın Fahrettin Altun
Cumhurbaşkanlığı 
             İletişim Dairesi Başkanı

Sayın Altun, okulundan yeni mezun olmuş bir Ziraat Mühendisi’nin kendi işini  kurmak için verdiği mücadeleyi, yaşadığı sıkıntıları, önüne konulan engelleri,   sizin vasıtanızla sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a iletileceği inancıyla bu mektubu yazıyorum. 
Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Antalya’nın Elmalı İlçesi’nin Akçay Mahallesi’nde ailemin desteğiyle yaklaşık 10 dönümlük bir tarlayı, o bölgede bir ilk olan topraksız çilek yetiştiriciliğinde  öncü olmak, aynı zamanda yine o bölgede seralarda yetiştirilen sebzeler arasında önemli bir payı olan, yaz aylarında üreticinin maliyetini bile karşılamayan bir fiyattan satılan domates ve silor salatalığa alternatif  bir ürün olması adına,  Elmalı’ya örnek olmak gayesiyle  aldım ve kendi seramı ve meyva bahçemi kurdum. Şu anda önümüzdeki sezon en az 3 dönüme çıkarmak hedefiyle 1 dönüm sera içinde topraksız çilek yetiştiriyorum ve elde ettiğim sonuçta, elde edilen gelir açısından da, ürünün verimi  ve kalitesi ile dayanıklılığı açısından da gayet başarılı.
Sayın Altun, serada kullandığım besinli suyun fazlalığını sera dışında bir havuzda toplayarak, bu suyu yine kendi diktiğim (Biraz zorunluluktan. Şöyle ki, prefabrik bina yapabilmem için  en az 5 dönüm bir alanın meyva bahçesi olması gerekliymiş. Sonradan da öğrendik ki, dikilen ağaçlar 3 yaşında olmadan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü istenilen yazıyı vermiyormuş) 400 civarındaki elma ağacına verdiğimi de hatırlatarak yaşadığım sıkıntıları, önüme konan engelleri sondan başlayarak anlatmak ve sayın Cumhurbaşkanımızın da bu sıkıntılardan haberdar olmasını arzuladığımı tekrar hatırlatmak istiyorum.
Seramızın da bulunduğu tarlamızda elektrik yok, sulama ve diğer elektrik ihtiyaçları için jeneratör kullanıyorum ve arızalanmaması için de dua ediyorum. Yaklaşık 300 metreden elektrik gelmesi lazım. Kendi imkanlarımızla getirmemiz maddi açıdan imkansız. Bulunduğum bölgeye yakın bir zamanda elektrik yatırımı yapılmaması büyük bir şansken, seraların CK Akdeniz tarafından yatırım alanı olmaktan çıkarıldığını da ne yazık ki bu işe girdikten, deneme amaçlı bir dönümlük serayı kurduktan sonra öğrendim. Sadece ben değil, Elmalı’daki tüm ilgililerde öğrenmiş oldu.
Sistemleri çalıştıran elektrik ihtiyacını karşılayan jenaratörün sadece arızalanması endişesi taşımıyorum, aynı zamanda çalınması ihtimali de var. Çünkü, kısa bir süre önce seranın otomasyon odasının hemen üstünde bulunan büro olarak kullandığım konteynere hırsız girdi ve iki panelle güneşten enerji sağlayan  sistemle çalışan bir modem ile dışarıda bulunan kamera çalındı. Güvenlik kuvvetlerine gerekli şikayette bulundum ama akşam yeteri kadar aydınlatma sağlayamadığım için endişelerim halen devam ediyor.
Doğal olarak elektrik olmadan üretim yapabilmek, örnek olmak zor değil, imkansızdır. Daha düne kadar il ya da ilçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinden örtü altı sebze yetiştirdiğine dair belge alan üreticilerin seraları için elektrik yatırımı sözkonusu iken, bize farklı bir sözlü kararın iletilmesi şevkimizi de heyecanımızı da kırmıştır.
Sayın Altun;
Yine 300 metre uzaktan şebeke suyunu almamız daha önce mümkünken, ne yazık ki Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü’nün “ Bahçe ve Seralarda insani tüketim amacı ile verilmekte olan Bahçe-Sera Abonelikleri, Ülkemizde ve bölgemizde yağışların yetersiz olmasından dolayı yeraltı sularında düşümler, bazı kuyularda ise kurumalar izlenmeye başlandığından, İlimiz genelinde Yönetim Kurulumuzun 25.05.2021 tarih ve 2021/193 sayılı kararı gereği 26.05.2021 -  01.11.2021 arasında geçici olarak durdurulmuştur” açıklamasıyla bir kez daha hayal kırıklığı yaşadık.
Halbuki, kademeli tarife ile bahçe ve seralara insani tüketim amaçlı bahçe ve sera abonelikleri verilmeye devam edilebilirdi. 
  Sayın Altun;
Ne yazık ki mevcut sistem içerisinde devletimiz maddi açıdan güçlü olana hibe desteği vermektedir. Şöyle ki, benim hibe desteğinden yararlanabilmem, daha yolun başında hibe başvurusu esnasında istenen çeşitli projeler için köşeye en az  olmayan birikimimden 30-35 bin lira para ayırmak zorundayım. Hadi borç-  harç projeleri çizdirdim, hibeyi kesin olarak alacağım diye de birşey sözkonusu değil. 
Ve benim hibe desteğinden yararlanabilmem için en az 3 dönüm sera yaptırmam lazım. Bir dönüm serayı zor yaptırırken,  yarısı devlet desteğiyle de olsa 3 dönüm serayı yaptırmam, okulundan yeni mezun olmuş,   borçlanarak 1 dönümlük sera için ciddi para  harcamış biri için çok zor. Elbette sadece sera yaptırmakla iş bitmiyor. Nitekim topraksız tarım için kokopit kullanmanız lazım. Kokopiti üzerine koyacağınız plastik oluklar. Plastik olukların konulacağı  yerden yüksek ayaklar. Sulama için yarı ya da tam otomatik bir sisteme ihtiyacınız var. Kokopitlerin içinde akıllı damlama borularının geçmesi lazım. Kısaca bir dönüm seranın maliyeti 300-450 bin lira.  3 dönüm için bu rakam 1milyon lirayı buluyor. 
Ben 1 dönüm sera ve diğer ihtiyaçlar için Ziraat Bankası’ndan 130 bin lira kredi kullanmak zorunda kaldım. Ziraat Bankası 130 bin lkredi kullandırırken, benden 170 bin lira fatura getirmemi istedi. Ben ticari bir işletmenin sahibi olsaydım 170 bin liranın 30 bin lira KDV’sini, kestiğim faturaların KDV’sinden düşerek bir şekilde devletten geri alırdım. Ama çiftçi olunca o yokluk arasında birde KDV ödemek zorunda kaldım. Halbuki ben kendi adıma bir sera kuruyordum ve devletimden de  benden aldığı 30 bin lira KDV’yi, yine işimde kullanmak kaydıyla geri iade etmesini beklerdim.
Sayın Altun, sonuç olarak....Çıkardığım sonuç şu:
Paran varsa iş kur, paran varsa devletin her türlü desteği de var. Paran yoksa, okulundan yeni mezun olsanda kendi işini kurma, hele hele bölgene örnek lacak bir yatırımı hiç yapma... Devletten de yardım umma....

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.06.25 08:25:35
Son Düzenlenme Tarihi :