SON DAKİKA

logo

Konyaaltı Belediyesi, okulları boyuyor

Konyaaltı Belediyesi ara tatilde okullarda boyama, bakım-onarı gibi çalışmaları aralıksız sürdürüyor. Belediye ekipleri son olarak da Bedriye Bileydi İlkokulu ve Şehit Abdulkadir Güler Ortaokulu’nda dış cephe boyaması yapıyor

Konyaaltı Belediyesi 2023-2024 eğitim ve öğretim yılı ara tatilinde ilçede bulunan okullarda bakım-onarım, dış cephe boyama gibi çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Konyaaltı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ekipleri son olarak Bedriye Bileydi İlkokulu ve Şehit Abdulkadir Güler Ortaokulu’nda dış cephe boyamasını yapıyor.

ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR

Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, ara tatilde ilçede bulunan okullarda tadilat bakım-onarım, boyama gibi çalışmaları sürdürdüklerini belirterek, “Ara tatilde ilçemizde bakım-onarım ve boyama gibi ihtiyacı olan okullarımızda çalışmalarımızı yürütüyoruz. Öğrencilerimizin nezih bir ortamda eğitim-öğretim almaları için okullardaki eksiklikleri gideriyoruz. Öğrencilerimize iyi tatiller diliyorum’’ dedi.

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.11.15 09:30:48
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Boy uzatma ameliyatına sigara engeli

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Bahtiyar Demiralp, sigara içen hastalarda boy uzatma ameliyatının riskleri olduğunu belirterek, “Sigara içen hastalarda kemik oluşumunu, yeni kemik kalitesinin oluşumunu görmüyoruz. Enfeksiyon 3 ila 5 kat artıyor ve emboli dediğimiz ek risklerimiz normalin..

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Bahtiyar Demiralp, sigara içen hastalarda boy uzatma ameliyatının riskleri olduğunu belirterek, “Sigara içen hastalarda kemik oluşumunu, yeni kemik kalitesinin oluşumunu görmüyoruz. Enfeksiyon 3 ila 5 kat artıyor ve emboli dediğimiz ek risklerimiz normalin üzerine çıkıyor, bu nedenle, sigara içen hastalarda kozmetik özellikli boy uzatma ameliyatlarını önermiyorum” dedi.
Doğumsal problemler ya da kozmetik gaye ile yapılan boy uzatma ameliyatı (kemik uzatma ameliyatı) ile günde 1 milimetre hızla daha uzun bir boy elde edilebiliyor. Öncelikle tıbbı problemleri olan kişilere yapılması tercih edilen ameliyatın iyileşme süreci de önem taşıyor. Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Medical Park Antalya Hastane Kompleksi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Bahtiyar Demiralp, ameliyat hakkında bilgi verdi.
“Epifizler kapandıktan sonra bu ameliyat yapılmalı”
Boy uzatma ameliyatı hakkında değerlendirmede bulunan Demiralp, “Boy uzatma ameliyatı, kemiğin tıbbi yöntemlerle kırılarak günde 1 milimetre hızla uzatılıp daha uzun bir boy ya da daha uzun bir kemik elde etme ameliyatıdır. Bu ameliyatı öncelikle tıbbi problemi olan hastalara yapmayı tercih ediyoruz. Bu cüce olarak doğanlar, tek kolu, bacağı, kemiği kısa ya da aksayan, iki kemik, bacak arasında 3 santim üzerinde uzunluk farkı olan hastalarda yaptığımız bir işlemdir. Bu işlemi ayrıca ortalamanın altında boy uzunluğuna sahip kişilerde de kozmetik hedefli uzatma ameliyatlarında da kullanıyoruz. Hastalarımızda doğumsal problemler varsa 5-6 yaşından sonra rahatlıkla ameliyatı yapabiliyoruz. Kozmetik hedefle boy uzatıyorsak, bu ameliyatı 14-15 yaşından sonra yapmakta fayda var. Epifizler kapandıktan sonra bu ameliyat yapılmalı. Bizim için ideal yaş 16 ila 20 yaş arasıdır. Fakat ameliyatı 40 yaşına kadar da yapabiliriz” diye konuştu.
“Boyunu uzatmak isteyen herkese boy uzatma ameliyatı yapılamaz”
Boyunu her uzatmak isteyen kişinin ameliyat olamayacağını belirten Demiralp, “Ameliyat sonrası iyileşme süresi, uzatma miktarına göre değişiklik gösterir. Uzatma miktarını tıbbi şartlara uygun olarak hasta ile koordineli belirliyoruz. Vücudun altın oranına uygun olarak ilerliyoruz. Boy uzatma ameliyatı, özellikle doğumsal problemi olanlarda hasta konforunu artıran, çok yararlı ve işe yarayan bir ameliyattır. Ancak kozmetik niyetli yapıyorsak, hem hekim hem de hasta tarafından çok iyi düşünülmesi ve planlanması gereken bir ameliyattır. Her boyumu uzatmak istiyorum diyen hastanın boyunu uzatmak doğru değildir” şeklinde konuştu.
“Sigara içmemesi çok önemli”
Ameliyat olmak için kişinin yaşının, hastanın uzunluk ve kısalık miktarının, kemikte deformite olup olmaması ve eklem açıklığının tam olmasının önem arz ettiğine değinen Bahtiyar Demiralp, “Hastanın sigara içmemesi çok önemli. Sigara içen, kronik kortizon kullanan ve kemoterapi alan hastalarda uzattığımız kemiğin kaynaması, uzattığımız bölgede yeni kemik oluşumu çok zor oluyor. Yukarıda belirttiğimiz hastalıklara ait problemleri olanlarda boy uzatma ameliyatını direkt tercih etmiyoruz. Benim bunların dışında ayrıca temel olarak kabul etmediğim hastalar sigara içenlerdir. Kendi adıma sigara içen hastalara, boy uzatma ameliyatını önermiyorum. Edindiğim tecrübeler ile sigara içen hastalarda kemik oluşumunu, yeni kemik kalitesinin oluşumunu görmüyoruz. Enfeksiyon 3 ila 5 kat artıyor ve emboli dediğimiz ek risklerimiz normalin üzerine çıktığı için sigara içen hastalarda kozmetik özellikli boy uzatma ameliyatlarını önermiyorum ” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.29 14:22:43
Son Düzenlenme Tarihi :





Temizlik Yaparken Kimyasal Ürünlerden Gözünüzü Koruyun!

Ev temizliğinde kullanılan deterjan, lavabo açıcı gibi maddeler göze büyük zararlar veriyor. Yapılan temizliklerde yoğun olarak kullanılan bu kimyasal ürünlerin dozuna dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, “Çamaşır suyu, lavabo açıcıları gibi kimyasal maddeler bazen patlayıp direkt gözümüze gelebiliyor. Temizlik maddeleri yerinde ve kararınca kullanılmalı. Özellikle buhar çıkaran maddelerden mümkün mertebe uzak durulmalı ve ilaçların gözdeki yakıcı etkileri ortadan kalkana kadar ortam havalandırarak temizlik yapılmalı” dedi.

Temizlik yaparken kullanılan kimyasal maddeler, yemek pişirilirken sıçrayan kızgın yağlar göz yaralanmalarına sebebiyet veren durumlardır. Dünya Göz Etiler Hastanesi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, Ramazan Bayramı öncesi yapılan temizliklere dikkat çekerek kimyasal ürünlerin dozunda kullanılması gerektiğini söyledi. Bazı ev içi yaralanmalarında hemen hastaneye gidilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Kubaloğlu, “Eğer çamaşır suyu, kezzap, lavabo açıcı gibi kimyasal bir maddeye maruz kalmışsak yapacağımız şey sadece yüzümüzü, gözümüzü bolca suyla yıkayıp bir an önce hastaneye gitmektir. Onun dışında evde bulduğu herhangi bir ilacı alıp ‘ben bunu damlatayım’ diye yaklaşmamak lazım. Çünkü bunların sonuçları körlüğe kadar gidebilmektedir” dedi. 

“EV İÇİ YARALANMALARIN EN ÖNEMLİ NEDENİ KİMYASALLARDIR” 

Göz aciline müracaat eden hastaların yaklaşık olarak yüzde 10’unda göz yaralanması olduğunu söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, “Bunun temel nedeni iş kazalarında, ev gibi ortamlardaki kimyasallara maruz kalmalarda veya çocukların oyun sıralarında yaralanmaları sonrası meydana gelen kazalardır. Ev içi yaralanmaların en önemli nedeni kimyasallarla meydana gelen kazalardır. Ya da çocukların oyun ortamında birbirlerine fırlattıkları şekilli cisimlerle meydana gelen göz kesilmeleri ve delinmeleri gibi yaralanmalarıdır. Kimyasallar genellikle iki gruptur ve ev ortamında da sıklıkla kullanırız. Bunlar bazik, alkali dediğimiz ajanlar özellikle temizleyici maddelerde amonyum içeren maddelerdir. Genellikle yüzey temizleyicileri, cam suyu, fırın temizleyicileri gibi maddeler bunları içermektedir. Bir de bahçemizde kullandığımız kimyasallarda gübrelerin içinde bu amonyum bulunur. İkinci grubu ise kostik sodalar oluşturur. Kostik soda çamaşır suyu, çamaşır açıcıları ya da boya açıcı gibi maddelerde kullandığımız kimyasallardır. Bunların da özellikle göze oldukça zararı vardır. Diğer bir grup da sönmemiş kireçtir. Bunlar bazik maddelerdir. Bazik maddelerin göze girişi çok hızlı olur. Hızla gözün tüm ön yüzeyini kaplar. Gözün şeffaf dokusundan içeri girer ve gözün ön tarafındaki tüm dokulara zarar verebilir. Bu bazik maddelerinden diğeri de lavabo açıcılarıdır. Lavabo açıcıların özellikle kontrolsüz uygulamalarında genellikle belli bir dozun üzerinde uygulandığında ve üzerine de farklı bir madde, özellikle asit gibi bir madde uygulandığında bir patlama şeklinde olup tüm göz ve cilt yüzeyini çok ciddi olarak etkileyebilmektedir. Diğer bir grup maddemiz ise asitler. Bunlar genellikle kezzap, tuz ruhu gibi ya da akülerin içinde bulunan sülfürik asit gibi oldukça tehlikeli maddelerdir” diye konuştu. 

“MUTLAKA DOKTORA MÜRACAAT ETMEK GEREKİYOR” 

Yaralanma olduğu zaman çocukların bunu genellikle söylemeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Kubaloğlu, “Çocuklar korktukları ya da ailelerin izin vermediği bir şeye maruz kaldıkları için bunu saklama duygusu içindeler. Böyle bir duygu olduğu zaman çocukta daha ciddi bir hasar meydana gelebiliyor. Bu tür yaralanmalarda ya da çocukların kazalarında eğer gözde yaşarma, kanlanma, sulanma, ağrı ve görmeme hissi varsa mutlaka doktora müracaat etmek gerekiyor. Kimyasal maddelerle yaralanma normal göz hastalıklarında hastaların yüzde 3’ünü oluşturan ve körlüğe kadar gidebilen ciddi sonuçlu olan yaralanmalardır. Eğer çamaşır suyu, kezzap, lavabo açıcı gibi kimyasal bir maddeye maruz kalmışsak sadece yapacağımız şey yüzümüzü, gözümüzü bolca suyla yıkayıp bir an önce hastaneye gitmektir. Onun dışında evde bulduğu herhangi bir ilacı alıp ‘ben bunu damlatayım’ diye yaklaşmamak lazım. Çünkü bunların sonuçları körlüğe kadar gidebilmektedir. Diğer bazı yaralanmalarda ise özellikle evdeki tamirat gibi bir şeye maruz kaldığımızda göze bir yabancı cisim çarpabilir. Bu yabancı cismi çıkarmadan doktora gitmek lazım. Çünkü o cismin çıkarılması o sırada göze çok ciddi hasarlar verebilir. Bu tür durumlarda evde yapılacak hiçbir tedavi yoktur. Şüphe duyulduğunda mutlaka hastaneye müracaat edilmelidir” ifadelerini kullandı. 

“HASTANIN GÖZÜNÜ ÖZEL SOLÜSYONLARLA SAATLERCE YIKAYABİLİYORUZ” 

Göz yaralanmalarında hastanede uygulanan tedavi yöntemini anlatan Prof. Dr. Kubaloğlu şunları ekledi: 

“Hastayı muayene ettikten sonra eğer gözünde ciddi bir yaralanma varsa o hastanın gözünü özel solüsyonlarla saatlerce yıkayabiliyoruz. Ondan sonra hasarın ne derecede olduğunu anlıyoruz. İkinci aşamadaysa bazı testler yapıyoruz. Ama bu testler sadece o teşhise yönelik oluyor. Çünkü o durumlarda biz hastaya zarar vermemek açısından daha ileri bir değerlendirme yapmıyoruz. Bu değerlendirme yapıldığında eğer gözde bir kesilme, yaralanma varsa mutlaka onun tamir yoluna gidiliyor.” 

“HER ŞEYİ DOZUNDA KULLANMAK LAZIM” 

Ramazan Bayramına çok az kaldığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, “Hanımlar bayram dolayısıyla gerek tatlılar gerek ev temizliği gibi çok önemli bir hazırlık içindeler. Bu dönemde özellikle mutfakta yapabilecekleri en önemli şeylerden bir tanesi bir şey kızartırken, pişirirken mümkün mertebe koruyucu önlemler almalılar. Kimyasallarla yapılan temizliklerde ise her şeyi dozunda kullanmak lazım. Bunların kullanım talimatlarına çok iyi dikkat etmeleri gerekiyor. Özellikle çamaşır suyu, lavabo açıcıları gibi temizleyicileri çok fazla koymak daha iyi bir netice doğurmuyor. Bu kimyasal maddeler bazen patlayıp direkt gözümüze gelebiliyor. Temizlik maddeleri yerinde ve kararınca kullanılmalı. Özellikle buhar çıkaran maddelerden mümkün mertebe uzak durulmalı ve ilaçların gözdeki yakıcı etkileri ortadan kalkana kadar ortam havalandırarak temizlik yapılmalı. Güvenli bir şekilde temizliğin yapıldığı bir bayram hazırlığından sonra tüm vatandaşlarımızın sağlıklı huzurlu bir bayram geçirmesini diliyorum” dedi. www.dunyagoz.com/tr



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.01 18:57:11
Son Düzenlenme Tarihi :