SON DAKİKA

logo

Türkiye’de Her 3 Reçeteden 1’i Antibiyotik!

Sir Alexander Fleming 1928 yılında ilk antibiyotik olan Penisilini keşfinden sonra onlarca antibiyotik keşfedildi. Milyonlarca insanın hayatı bu keşifler sayesinde kurtuldu. Ancak özellikle son yıllarda insanlarda antibiyotik kullanımının çok artması,  besi hayvanlarında antibiyotik kullanımı ve yeni antibiyotiklerin keşfedilmesinin azalması gibi nedenlerle özellikle hastane ve yoğun bakımlarda artan dirençli bakteriler ciddi bir sağlık sorunu olarak önümüzde durmaktadır.

18 Kasım Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü

Avrupa Hastalıkların Önlenmesi ve Kontrolü Merkezi (ECDC) Avrupa Birliği üye ve aday ülkelerle birlikte 18 Kasım tarihini ‘Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü”  olarak ilan etmiştir. Avrupa Antibiyotik Farkındalık Gününün amacı, antibiyotik direnci sorununa karşı hem toplumda hem de hekimlerde farkındalık yaratmak ve gereksiz antibiyotik kullanımlarının önüne geçmektir.

Antibiyotik kullanımına kısıtlamalar getirildi!

Bu sorunların azalmasına yönelik hastanelerde uzun süredir ülkemizde geniş spektrumlu antibiyotiklerin kullanım ilkeleri belirlenmiş, Enfeksiyon Hastalıkları uzmanları tarafından takip ve kontrol edilmektedir. Bunun yanı sıra 2013 yılından itibaren ayaktan poliklinik hastalarında da reçetesiz antibiyotik kullanımı yasaklanmıştır.

Türkiye’de en çok kullanılan ilaçlardan biri antibiyotik!

Ancak antibiyotik kullanımı, hastaların antibiyotik kullanmadan iyileşememe gibi düşünceleri, hekimleri antibiyotik reçete etme konusunda motive etmeleri, bilgi eksikliği, hekimlerin performans kaygısı gibi nedenlerle oldukça fazladır. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde kullanılan ilaçlar içerinde antibiyotik kullanımı yaklaşık %14’dür. Ülkemizde ortalama her 3 reçeteden birinde antibiyotik mevcuttur. Bu oran Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında oldukça yüksektir.

Antibiyotik konusunda aklınızda bulundurmanız gereken 9 madde;

  1. Antibiyotiklerin soğuk algınlığı, nezle, grip ve COVİD hastalığında iyileşme sağlamayacağı unutulmalıdır.
  2. Antibiyotikler Grip, domuz gribi, Covid gibi hastalıkların başkasına bulaşmasına engel olmaz.
  3. Antibiyotiklerin ishal gibi bazen çok daha şiddetli ve tehlikeli yan etkileri olabilir.
  4. Antibiyotikleri mutlaka doktorunuzun önerdiği miktarda ve saatlerde kullanınız.
  5. Yakınlarınız için yazılmış antibiyotikleri kullanmayınız. Tek çeşit antibiyotik yoktur. Ağrı kesici gibi kullanılmamalıdır.
  6. Hastalık sırasında ellerinizi ve çocuklarınızın ellerini sık sık yıkayınız.
  7. Hekimlere antibiyotik yazılması konusunda ısrarcı olmayınız
  8. Hekimlere serum takılması için ısrarcı olmayınız. Enfeksiyon hastalıklarında iştah azalması, sıvı tüketiminin azalması ve vücut ısısının artması neticesinde dehidratasyon dediğimiz vücuttaki sıvının azalması söz konusu olur. Bulantı-kusma gibi özel bir durum yoksa çoğu zaman oral olarak bol sıvı tüketilmesi yeterli olacaktır.
  9. Antibiyotiklerin eskiden hastanın semptomlarının erken düzelmesine rağmen kutu bitene kadar kullanılması öneriliyordu. Son veriler bazı enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımının hastanın kendisini iyi hissettiği, ateşinin en az 48 saat olmadığı durumlarda kesilebileceğini desteklemektedir. Tabi bu durumlar için daha fazla bilimsel veriye ihtiyaç vardır.

Antibiyotik direncinin artması, ölümcül enfeksiyonlara sebep oluyor!

Antibiyotik direnci bu hızla artacak olursa önümüzdeki on yıllarda yüksek oranda antibiyotik direnci nedeniyle tedavi edemediğimiz enfeksiyonlar nedeniyle, dünya çapında yüzbinlerce insan hayatını kaybedebilir. Bu nedenlerle önümüzdeki yıllarda antibiyotik direncine bağlı ölümler insanların çok korktuğu HIV enfeksiyonu ve bazı kanser türlerinden daha tehlikeli olabilir.

Antibiyotik kullanmamak için yapılması gerekenler;

Akdeniz diyeti ile beslenin, kalabalık kapalı ortamlardan mümkün olduğunca uzak durun,  erişkin yaş aşılamaları için Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanından danışmanlık alın. Unutulmamalıdır ki modern tıbbın en ucuz, yan etkisi en az ve en başarılı uygulamaları aşılamadır. 

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.11.17 08:11:52
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kontrol kuyruğu

Ramazan bayramı öncesi Antalya yönüne ciddi bir araç trafiği yaşanıyor.  Yoğun trafiğin yaşandığı güzergahlardan biri de Korkuteli-Antalya karayolu.
Korkuteli-Antalya karayolu üzerinde birde güvenlik kontrol noktası bulunuyor. Jandarma ve İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından zaman zaman bu noktada sürücülerin TC nolarından sorgulama yapılıyor.
Bugün yapılan sorgulamalar nedeniyle kontrol noktasında uzun araç kuyrukları oluştu. * Abdültalip GÜNGÖR

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.04.20 14:09:54
Son Düzenlenme Tarihi :





Moto-Kuryeler sorunlarını anlattı

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Akdeniz Motosikletli Kuryeler Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir ve heyetini ağırladı. Moto-kuryelerin yaşadığı sıkıntıları, sorunlarını ve çözüm önerilerini dinleyen Başkan Davut Çetin, sektörün sıkıntılarının giderilmesi için her türlü desteğe ve işbirliğine hazır olduklarını ifade etti. Başkan Davut Çetin’e sektöre olan ilgisinden dolayı teşekkür eden Özdemir ve heyeti, işbirliği çalışmaları için her zaman hazır olduklarını iletti.

ATSO Moto-kuryeler ile sektör temsilcilerini buluşturacak

Antalya’da moto-kurye olarak çalışacak eleman bulunmamasından dolayı özellikle yeme içme sektöründen büyük bir talep aldıklarını ifade eden Başkan Davut Çetin, “Sektör temsilcileri son zamanlarda özellikle moto-kurye ve teslimat personellerini bulma konusunda büyük bir arayış içerisindeler. Bu konuda ilerleyen günlerde hem sizin federasyonunuzu hem de sektör temsilcilerini bir araya getirerek ortak bir çalışma yapabiliriz. Böylelikle sektörün sizden, sizin de sektör temsilcileriniz karşılıklı olarak görüşülerek bir sonuç alınacaktır” ifadelerini kullandı.

İş dünyası meslek lisesi mezunlarına ayrıcalık tanımaya hazır

Şu anda iş dünyasının en büyük problemlerinden birinin kalifiye eleman olduğunu ifade eden Başkan Davut Çetin, “Ülkemizde üniversite mezunu işsizlik çok üst seviyelerde. Ancak diğer tarafta neredeyse her sektörde kalifiye meslek lisesi mezunu personel arayışı var. İş dünyası olarak meslek lisesi mezunlarının mezun oldukları sektörlerde çalışmaları durumunda başlangıçta asgari ücretin yüzde 20 fazlasını vermeye hazır olduğumuzu uzun yıllardır dile getiriyorum. Meslek lisesinden mezun olan gençlerimizin sektörlerinde çalışmaya teşvik olması için iş dünyası üzerimize düşeni yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Pandemi ile kuryelerin önemi anlaşıldı

Pandemi ile birlikte alışveriş alışkanlıklarının değişik gösterdiğini ve dijital ekonominin çok farklı bir noktaya geldiğini ifade eden Başkan Davut Çetin, “Bugün artık kurye ve teslimat görevlilerinin ne kadar aranılan bir eleman olduğu anlaşıldı. Pandemi döneminde bir anda artan paket servis hizmetleri artık insanların ilk tercihine dönüşmüş durumda. Küçük esnaf daha önce büyük zincir marketleri şikayet ediyordu. Bugünde büyük marketler e-ticaret siteleri üzerinden paket ile yollayan firmaları şikayet etmeye başladı. Büyük zincirler de bu dönemde çok hızlı evirilerek paket servisi hizmeti vermeye başladı. Her sektör artık kurye ve teslimat görevlisi ile anlaşma yapıyor. Pandemi kuryelerin değerini göz önüne çıkardı” şeklinde konuştu.

Moto-kuryelik tehlikeli meslek grubuna alınmalı

Moto-kuryelik mesleğinin tehlikeli meslekler grubuna alınması gerektiğini de ifade eden Başkan Davut Çetin, “Kuryeler ayrı bir plaka ile işlerini yapmalı. Mesleki Yeterlilik Belgesi alması mecbur tutulmalıdır. Çok fazla kayıtdışı çalışan kurye bulunuyor. İlk olarak bu belgelerin zorunlu kılınması ve farklı bir plaka uygulamasıyla bu sorunun önüne geçilebilir. Ayrıca sektörde çalışan personellere iletişim ve diksiyon gibi eğitimler verilerek bu konuda gelişimleri sağlanmalı” dedi.

Sistem bizi kural ihlaline zorluyor

Moto-kuryeliğin vasıfsız herkesin yapabileceği gibi bir iş olarak görünmesinden şikayetçi olduklarını ifade eden Akdeniz Motosikletli Kuryeler Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, sektörde çalışanların çok büyük zorluklar ile mücadele ettiklerini ifade etti. Özellikle yüksek mesai saatlerinden şikayet eden Özdemir, “Çalışma saatleri 12 ile 14 saat arasında oluyor. Çalıştığımız süre boyunca sürekli motor üzerinde ve trafikte zamanla yarışıyoruz. Siparişin hızlı teslim edilmesi ve şikayet almamak için çalıştığımız sistem bizi kural ihlaline zorluyor. Bir sipariş 25 dakikada hazırlanıyor. 10 kilometre mesafeye 5 dakikada teslim edilsin isteniyor. Bunun gibi daha pek çok örnek var” ifadelerini kullandı.

Puanlama ve yorum teslimatçıyı sıkıntıya sokuyor

Kendilerini kural ihlaline iten en büyük problemlerden birinin de bir sipariş uygulamasındaki yorum kısmı olduğunu söyleyen Özdemir, “Sipariş hazırlanıp yola çıkıyor. Teslimat geç kaldı diye şikayet kuryeye yazılıyor. Bu yorumdan sonra parça başına çalışan arkadaşlar ücretlerinde kesinti yaşıyor. Diğer arkadaşlar da işlerinden olmaya kadar gidiyor. Kuryeler olarak bu firmadan yorumların ve teslimat puanının kaldırılmasını rica ediyoruz. Problem yaşayan biri olursa bunu müşteri hizmetleriyle çözsün. Canı sıkkın bir müşterinin paket servisini yapan kişiden hiçbir şey olmadan bile şikayetçi olabiliyor. Sistem buna izin vermemeli” diye konuştu.

Antalya’da 20 binin üzerinde kurye var

Antalya’da şu an kayıtlı olan 2 binin üzerinde kurye olduğunu ifade eden Nihat Özdemir, kayıtsız çalışanların 20 binin üzerinde olduğunu ifade etti. Kayıtsız çalışanların sektörde kayıtlı çalışan insanların hakkını gasp ettiğini söyleyen Özdemir, “Pandemiden sonrasında artan sayı ile çok ciddi kayıt dışılık oluştu. İşinden artan zamanında paket servis teslim eden insanlar var. Bu insanların hiçbir kaydı yok. Sigortası yok. Bunların önüne geçmek için Mesleki Yeterlilik Belgesi’nin zorunlu olması bizler için çok önemli bir şart” dedi.

Ekipmanlar canımızı tehlikeye sokuyor

Sektörün büyük sıkıntılarından birinin de ekipman problemi olduğunu söyleyen Özdemir, “Bizler motor üzerinde canlarımızı taşıyoruz. Ancak bazı firmalar bizlere verdikleri motorların bakımlarını yapmıyor. Kask vermiyor. Koruyucu vermiyor. Bu şartlar altında çalışırsan çalışırsın diyor. Bu işe ihtiyacı olan arkadaşlarımız da mecburen sesini çıkaramıyor. Bu konuda paket servisi yapan kurye arkadaşların motorlarının denetlemelerinin sık sık yapılması gerekiyor. Birçok kaza atlatan ya da hayatını kaybeden arkadaşlarımız oluyor. Artık bu şekilde sorunlar yaşamak istemiyoruz” şeklinde konuştu.

Çalışmadığımız gün para kazanamıyoruz

Birçok çalışanın günlük yevmiye ile çalıştığını söyleyen Özdemir, “İnanın izin günümüz olamıyor neredeyse. Çalışmadığımız gün para kazanamıyoruz. Bu yüzden arkadaşlarımız yerel firmalarla çalışmak yerine ulusal firmalarda bu işi yapmak istiyor. Ulusal firmalar size istirahat saatinizi veriyor. İzninizi veriyor. Çalışma saatlerini belli bir düzende tutuyor. Ancak yerel firmalar sizi paket olmadığı zaman bile başka bir iş için kullanmaya çalışıyor. Nasıl bir aşçıya paket teslim et diyemiyorsan bize de bu zamanlarda farklı işler verilmemeli” dedi.

Kendi meslek gruplarının içerisinde de hata yapan arkadaşları olduğunu ifade eden Özdemir, “Sizler ile her türlü eğitim ve işbirliğini yapmaya hazırız. Sürüş teknikleri eğitimi vererek arkadaşlarımızın daha az kaza yapmasını sağlamak isteriz. En yakın zamanda moto-kurye arayan sektörlerle de bir araya gelerek sizlerin öncülüğünde görüşlerimizi dile getirelim” diyerek sözlerini noktaladı.

 

3 Ek
 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.21 07:43:03
Son Düzenlenme Tarihi :