Antalya’da dün (Pazartesi) önce saat 03.31’de merkez üssü Konyaaltı ilçesi olan 4,3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
Döşemealtı ilçesindeki evimde ben bu depremi hissettim.
Camlar hem de uzun bir süre titredi ve sonrasında da yeraltından sanki bir güç evin altından vurdu.
Gecenin o vaktinde beni uyandırdığına göre.
Saat 12.24’de Antalya Körfezi-Kemer’de 3,6 ve saat 13.21’de yine Serik’te 4.9 büyüklüğündeki sarsıntılar bir çok kişi tarafından hissedildi.
Bunları ben hissetmedim.
Bir batı tarafında, bir doğu tarafında..
Üç ayrı deprem.
Antalya peş peşe sallanıyor ? Neyin habercisi olabilir ?
4-5 şiddetindeki depremler genelde uzmanlar tarafından normal olarak değerlendirilirken, bence Antalya bazında söylüyorum fazla da rahat olma lüksümüz yok.
Eğer Antalya bugün 4-5 şiddetinde depremler üretiyorsa daha şiddetli depremler de üretebilir.
Üretmese bile...
Antalya’nın altı oyuk...
Bu oyukluk sadece sahil ile ya da özellikle falezler ile sınırlı değil.
Bugün şehrin göbeğindeki bir çok mahallede evlerin bir zamanlar fosseptik çukurlarının doğal yollarla direk denizle bağlantılı olduğu bilinir.
Çocukluğum ve gençliğimin geçtiği, bugün gazetemizin Antalya Bürosu olarak kullandığım binanın, bir zamanlar faal olan fosseptiğinden özellikle kış günlerinde fırtınalı havalarda gelen fırtınanın o sesini duyardım.
Yani, olası senaryolara karşı Antalya olarak bir tedbir alınmalı. Falezler üzerinden başlamak üzere şehirdeki tüm yapılar depreme karşı dayanıklılık testinden geçirilmeli.
Sadece mevcut binaların depreme karşı dayanıklılığını ortaya çıkaran test yapılmamalı.
Her zaman sözde kalan ‘yatay mimari’ artık hayatımıza girmeli, belediyelerin yapılaşmayı, yoğunluğu, nüfusu ve çok katlılığı arttıran ve bazı arsa sahiplerinin ciddi anlamda zarar görmesine neden olan, aynı şekilde çok az sayıda da olsa bazı hak sahiplerini zenginler listesine dahil eden imar planındaki 18 uygulamasına bir kısıtlama getirilmeli.
18 uygulaması yatay mimarının zıttı bir sonuca neden olurken, Antalya için çok özel duruma da ayrıca dikkat etmek istiyorum:
Kentte yaşı 30-40 olan çok sayıda yüksek katlı bina var.
Bu binaların çoğunun da yapımı ve yapımında kullanılan malzemeler konusunda ciddi sorular ve ötesinde endişeler var.
Bana göre, Antalya’da bir günde 3 ayrı depremin bize verdiği mesaj; Antalya’da 7-8 şiddetinde depremlerin olmayacağı konusunda nasıl bir garanti yoksa, daha düşük şiddetli bir depremde binaların yıkılmayacağı ve can-mal kaybı olmayacağı konusunda da bir garanti yoktur. * Erkin ÖZGÜNSÜR

