SON DAKİKA

logo

CK Enerji Akdeniz Elektrik'te Doğa Dostu E-Fatura Dönemi

Enerjisi ile doğaya dost olan CK Enerji Akdeniz Elektrik, e-Arşiv Fatura uygulamasını başlattı. Böylece elektrik aboneleri birikmiş kâğıt fatura derdinden kurtulurken doğayı ve çevreyi de korumaya destek veriyor. CK Enerji Akdeniz Elektrik, orta vadede şirket olarak kâğıdı hayatından çıkarmayı hedefliyor

Perakende elektrik sektörünün öncü şirketlerinden CK Enerji Akdeniz Elektrik, doğaya dost uygulamaları ile öne çıkıyor. Son olarak Akdeniz’in akciğeri olan ağaçları korumak ve müşterilerini kâğıt fatura derdinden kurtarmak için ‘e-Arşiv Fatura’ uygulamasını başlatan CK Enerji Akdeniz Elektrik, müşterilerine elektrik faturalarını kâğıt yerine e-posta ile gönderiyor.

 

YILDA 100 AĞACI KURTARMAK MÜMKÜN

CK Enerji Akdeniz Elektrik tarafından yapılan araştırmaya göre; bir çam ağacından 73 bin A4 kâğıdı üretiliyor. Her A4 kâğıt 3, bir ağaç ise 219 elektrik faturası demek. CK Enerji Akdeniz Elektrik’in 1,7 milyon aboneye elektrik faturası bastığı düşünüldüğünde e-Arşiv Fatura ile ayda 8, yılda ise yaklaşık 100 ağacı kurtarmak mümkün.

 

“MÜŞTERİLERİMİZ DOĞAYI KORUMAYA DESTEK OLUYOR”

CK Enerji Akdeniz Elektrik Genel Müdürü Erol Değerli, kendilerini sadece elektrik satan değil, toplumsal fayda yaratan bir şirket olarak konumlandırdıklarının altını çizerek “Bizim topluma, çevreye ve bu ülkeye değer katmamız gerek. Bu nedenle proje geliştirirken, iş planlarımızı yaparken önceliğimiz bölgemize değer katmak. Ağaçlarımızı korumak üzere geliştirdiğimiz e-Arşiv Fatura ile müşterilerimiz birikmiş kâğıt fatura derdinden kurtulup faturalarının kaybolma riskini ortadan kaldırırken doğayı ve çevreyi korumaya destek de veriyor. Kısa vadede hedefimiz 400 bin müşterimizin e-Arşiv Fatura’ya geçmesini sağlamak. Bu da her ay 2 ağacı kesilmekten kurtarmak anlamına geliyor. Araştırmalara göre tek bir ağaç yılda 114 kg oksijen üretirken, 2 olgun ağaç 4 kişilik bir ailenin yıllık ihtiyacı kadar oksijeni karşılıyor. Bir ağacın yaklaşık 15-20 yılda yetiştiği düşünüldüğünde e-Arşiv Fatura bölgemiz, ülkemiz ve dünya için çok değerli bir çalışma” dedi.

 

“ORTA VADEDE KÂĞIDI HAYATIMIZDAN ÇIKARACAĞIZ”

Kâğıttan dijital ortama geçme çalışmalarının şirket içinde de devam ettiğine işaret eden Erol Değerli, “Şirket olarak tüm evraklarımızı dijital ortama taşıyoruz. Bundan sonra da atacağımız adımlarla şirket içinde kâğıt israfını hayatımızdan çıkarmak istiyoruz” ifadesini kullandı.

 

 

ELMALI’YA HATIRA ORMANI KURUYOR

CK Enerji Akdeniz Elektrik, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için çevre dostu elektrik tüketicilerine yönelik olarak Mayıs 2017’de ‘Enerjim Organik’ tarifesini hazırladı. Enerjim Organik tarifesini seçen her abone için bir fidan dikilirken, ‘yeşil gelecek sertifikası’ vermeye başlandı. Mart 2018’de söz konusu tarifeyi tercih eden 1.000 müşterisi için Antalya Orman Bölge Müdürlüğü tarafından Elmalı’da belirlenen alanda 1.000 fidan diken şirket, bu sayıyı 10 binlere çıkarmayı ve bölgeye bir hatıra ormanı kazandırmayı hedefliyor.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.06.02 02:23:32
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






ATSO Başkanı Ali Bahar, “Eşitlik, şiddet ve tacize dikkat çekti”

ATSO Baş­ka­nı Ali Bahar mayıs ayı mec­lis top­lan­tı­sın­da yap­tı­ğı ko­nuş­ma­da, yeni ku­ru­lan hü­kü­me­te ve 28 Mayıs’ta se­çi­lecek yeni Cum­hur­baş­ka­nı­na ses­len­di. 
Eko­no­mi­den hu­ku­ka, eği­tim­den ka­dı­na şid­de­te kadar çözüm bek­le­yen bir­çok ko­nu­da top­lu­mun ve iş dün­ya­sı­nın ta­lep­le­ri­ni mad­de­ler ha­lin­de açık­la­yan Baş­kan Bahar, özel­lik­le li­ya­kat, ada­let ve eşit­lik vur­gu­su yaptı.
An­tal­ya Ti­ca­ret ve Sa­na­yi Odası (ATSO) Mayıs Ayı Mec­lis Top­lan­tı­sı’nda ko­nu­şan Baş­kan Ali Bahar, si­ya­set ve seçim gün­de­mi­ni de­ğer­len­dir­di. 
14 Mayıs’ta ger­çek­leş­ti­ri­len ilk tur se­çim­le­ri­nin ülke adına büyük bir ka­za­nım ve de­mok­ra­tik ol­gun­luk ol­du­ğu­na işa­ret eden ATSO Baş­ka­nı Ali Bahar, “Yüzde 88’e yakın bir ka­tı­lım ile ger­çek­le­şen Cum­hur­baş­kan­lı­ğı ve mil­let­ve­kil­li­ği se­çi­mi, mil­le­ti­mi­zin ba­ğım­sız­lı­ğa ve de­mok­ra­si­ye ne denli bağlı ol­du­ğu­nun güçlü bir gös­ter­ge­si ol­muş­tur. İkinci tur se­çim­le­ri­ni de aynı ol­gun­luk­la ta­mam­la­ya­ca­ğı­mı­za gö­nül­den ina­nı­yo­rum” dedi.
GÜÇLÜ TÜRKİYE VUR­GU­SU
Seçim son­ra­sı için güçlü bir Tür­ki­ye bek­len­ti­si­ne vurgu yapan Baş­kan Bahar, “Daha çok üre­tim, daha çok iş bir­li­ği, daha çok is­ti­şa­re, daha ye­ni­lik­çi ka­rar­lar, daha çok ih­ra­cat, daha çok is­tih­dam ve daha is­tik­rar­lı bir eko­no­mik po­li­ti­ka için baş­lan­gıç nok­ta­sı sayıp, var gü­cü­müz­le ça­lı­şa­ca­ğız. 28’incü Dönem Tür­ki­ye Büyük Mil­let Mec­li­si­ne se­çi­len, başta An­tal­ya mil­let­ve­kil­le­ri­miz olmak üzere, 600 ve­ki­li­mi­zin hep­si­ni tek tek kut­lu­yor, ha­yır­lı olsun di­lek­le­ri­mi ile­ti­yo­rum” diye ko­nuş­tu.
Mec­lis ko­nuş­ma­sı­nın ta­ma­mın­da yeni se­çi­len hü­kü­me­te ve 28 Mayıs’ta se­çi­lecek yeni Cum­hur­baş­ka­nı­na ses­le­nen Baş­kan Bahar, “Ulu önder Ata­türk de­miş­tir ki, ‘Hü­kü­me­tin iki he­de­fi var­dır. Biri mil­le­tin ko­run­ma­sı, ikin­ci­si mil­le­tin re­fa­hı­nı temin etmek’, biz­ler de bu ko­nu­da ül­ke­miz ve mil­le­ti­mi­zin re­fa­hı için bek­len­ti­le­ri­mi­zi dile ge­tir­mek is­ti­yo­ruz” dedi.
LİYAKAT SO­RUN­LA­RIN TEMEL SEBEBİ
Li­ya­kat ke­li­me­si­nin al­tı­nı çizen Baş­kan Bahar, “Li­ya­ka­tin artık ön plana çı­ka­rıl­dı­ğı bir bü­rok­ra­si or­ta­mı oluş­tur­ma­lı­yız. Ki­şi­sel iliş­ki­le­rin li­ya­kat pren­si­bi­ni et­ki­le­me­si, büyük bir so­run­dur. Özel­lik­le yük­sek dü­zey­de­ki kamu gö­rev­le­ri­ne ya­pı­lan ata­ma­lar­da, li­ya­kat ye­ri­ne ki­şi­sel ter­cih­le­rin et­ki­li ol­ma­sı ya­şa­dı­ğı­mız bir­çok so­ru­nun temel se­be­bi­dir. Li­ya­kat il­ke­si­nin tam an­la­mıy­la yer­leş­me­si ve uy­gu­lan­ma­sı için özel bir çaba ge­rek­mek­te­dir. Kamu yö­ne­ti­min­de şef­faf­lı­ğın ar­tı­rıl­ma­sı, ye­te­nek ve de­ne­yi­mi teş­vik eden bir ça­lış­ma or­ta­mı­nın oluş­tu­rul­ma­sı gibi adım­lar bu yönde atıl­ma­sı ge­re­ken ilk ve en önem­li adım­lar­dır.” dedi.
EŞİTLİK, ŞİDDET VE TACİZE DİKKATİ ÇEKTİ
Gelir da­ğı­lı­mın­da­ki eşit­siz­li­ğin gi­de­ril­me­si, yok­sul­luk­la mü­ca­de­le edil­me­si ve top­lum­sal dış­lan­ma riski al­tın­da olan de­za­van­taj­lı grup­lar için uy­gu­la­na­bi­lir st­ra­te­ji­ler be­lir­len­me­si­nin öne­mi­ne vurgu yapan Baş­kan Bahar, “İnatla ve ıs­rar­la, söy­le­ne­nin tam ak­si­ni ifade etmek is­te­riz ki; “Bir ke­re­den çok şey olur, sağ­lık­lı bir bi­re­yin ve dü­şün­ce­nin, bir ke­re­ye bile ta­ham­mü­lü yok­tur, ol­ma­ya­cak­tır.” Ka­dı­na ve ço­cu­ğa yö­ne­lik taciz ve şid­de­tin son bul­ma­sı için cezai mü­ey­yi­de­le­rin cay­dı­rı­cı hale gel­me­si, far­kın­da­lık ve eği­tim ça­lış­ma­la­rı­nın ar­tı­rıl­ma­sı ge­rek­mek­te­dir.”
HIZLI TREN PROJESİ ARTIK GERÇEKLEŞTİRİLMELİDİR
Bahar konuşmasında şunları söyledi : “2011 yı­lın­da EXPO bay­ra­ğı­nı almak üzere Paris’e giden he­ye­te müjde ola­rak söz ve­ri­len “Hızlı Tren” pro­je­si artık ger­çek­leş­ti­ril­me­li­dir. ATSO ola­rak biz­ler taşın al­tı­na eli­mi­zi koy­duk, yeni olu­şa­cak hü­kü­me­ti­miz­de ge­re­ke­ni yap­ma­lı­dır. An­tal­ya`da imar plan­la­rı ha­zır­la­nır­ken, plan ta­di­la­tı ya­pı­lır­ken, şeh­rin ula­şım bo­yu­tu da mut­la­ka dik­ka­te alın­ma­lı­dır.
Tu­rizm kenti olan An­tal­ya’mız için ya­ban­cı is­tih­da­mı ko­nu­sun­da çok ciddi prob­lem­ler ya­şan­mak­ta­dır. Bu prob­lem­ler ka­li­fi­ye ya­ban­cı iş gücü bu­lu­na­ma­ma­sı ile baş­la­yan ve sek­tö­rü doğ­ru­dan et­ki­le­yen olum­suz so­nuç­la­ra neden ol­mak­ta­dır. Şeh­ri­miz için en acil bek­len­ti­miz, bu ko­nu­da yeni dü­zen­le­me­ler ya­pıl­ma­sı, ça­lış­ma izin­le­ri ko­nu­sun­da ko­lay­lık­lar su­nul­ma­sı­dır.
Ko­nak­la­ma te­si­si sa­yı­sı, yatak ka­pa­si­te­si ve gelen ya­ban­cı tu­rist sa­yı­sı ba­kı­mın­dan Tür­ki­ye’de ilk sı­ra­da yer alan şeh­ri­miz­de, tu­rizm fa­ali­yet­le­rin­de coğ­ra­fi, mev­sim­sel ve kit­le­sel yo­ğun­laş­ma bu­lun­mak­ta­dır. Bu yo­ğun­laş­ma el­de­ki po­tan­si­ye­lin ye­te­rin­ce de­ğer­len­di­ri­le­me­me­si­ne sebep ol­mak­ta­dır.
Mev­cut tu­rizm po­tan­si­ye­li­nin ve al­ter­na­tif tu­rizm ola­nak­la­rı­nın de­ğer­len­di­ril­me­si­ne yö­ne­lik ola­rak “Tu­riz­min Çe­şit­len­di­ril­me­si ve Yay­gın­laş­tı­rıl­ma­sı” ge­rek­mek­te­dir. An­tal­ya kong­re, sağ­lık, spor tu­riz­mi ile bu po­tan­si­ye­li­ni ispat et­miş­tir. Bu po­tan­si­ye­lin sü­rek­li­li­ği­ni ko­ru­ya­cak, tu­riz­min 12 aya ya­yıl­ma­sı­nı ve gelir se­vi­ye­si yük­sek tu­ris­tin çe­kil­me­si­ni sağ­la­ya­cak st­ra­te­ji­ler ge­liş­ti­ril­me­li­dir.
Şeh­ri­miz­de biri or­ga­ni­ze sa­na­yi böl­ge­sin­de, biri üni­ver­si­te böl­ge­sin­de olmak üzere iki tek­no­park bu­lun­mak­ta­dır. Şeh­ri­mi­zin tu­rizm po­tan­si­ye­li ve bu alan­da­ki şöh­re­ti de dik­ka­te alın­dı­ğın­da An­tal­ya’nın “ya­zı­lım mer­ke­zi” ya da “ya­zı­lım üssü” ola­bil­me po­tan­si­ye­li­ne sahip ol­du­ğu­nu he­pi­miz bi­li­yo­ruz.​Bu po­tan­si­ye­li aci­len bir kal­kın­ma planı ola­rak fır­sa­ta çev­ril­me­li­dir.
Ta­rı­mın sabit ya­tı­rım­lar­dan al­dı­ğı pay sa­de­ce %1 ci­va­rın­da, ya­tı­rım teş­vik­le­rin­den al­dı­ğı pay ise %1 bile de­ğil­dir. Son 30 yılda tarım ara­zi­le­ri­nin beşte bir azal­dı­ğı ve sek­tö­rün yaş­lan­dı­ğı göz önüne alı­nır­sa, ta­rım­sal gıda pi­ya­sa­la­rın­da uzun va­de­li, üre­tim plan­la­ma­sı, ve­rim­li­lik ar­tı­şı, etkin des­tek po­li­ti­ka­sı­nı içe­ren ya­pı­sal po­li­ti­ka­la­ra ih­ti­yaç ol­du­ğu açık­tır. Ancak yine de ifade etmek ge­re­kir ki, ta­rı­mın ge­le­ce­ği ta­rım­sal ara­zi­den çok bi­li­me, tek­no­lo­ji­ye ve di­ji­tal­leş­me­ye bağ­lı­dır.
Şeh­ri­mi­zin tarım sek­tö­rün­de sür­dü­rü­le­bi­lir­li­ği­ni sağ­la­ma­sı ve re­ka­bet­çi­li­ği­ni ko­ru­ya­bil­me­si ön­ce­li­ği­miz­dir. Sek­tör­de yeni tek­no­lo­ji ve yön­tem­le­rin be­nim­sen­me­si ile üre­tim­de ve­rim­li­lik sağ­lan­ma­lı­dır. Ulus­la­ra­ra­sı pa­zar­lar­da ih­ra­cat men­zi­li­miz ge­niş­le­til­me­li­dir. Ta­rım­sal üre­tim­de mo­der­ni­zas­yo­nun ve kır­sal kal­kın­ma­nın sağ­la­na­ca­ğı po­li­ti­ka­lar ge­liş­ti­ril­me­li­dir. Yeni ülke an­laş­ma­la­rı ya­pıl­ma­lı­dır.
Hedef pa­zar­la­rı­mı­za uyum­lu, ileri tek­no­lo­ji ile ça­lı­şan, ak­re­di­tas­yon­lu la­bo­ra­tu­var­lar ku­rul­ma­lı, bu ko­nu­yu oda­ğı­na almış hibe, teş­vik ve des­tek­ler art­tı­rıl­ma­lı­dır.
Dep­rem son­ra­sın­da An­tal­ya’ya ge­len­le­rin 150 bini aş­tı­ğı­nı bi­li­yo­ruz. Kuş­ku­suz bu göç dal­ga­sı, zaten var olan konut ve kira so­ru­nu­nu ma­ale­sef daha da ar­tır­mış­tır. İşyeri ki­ra­la­rın­da da %300, hatta %800’lere varan ar­tış­lar ya­pıl­mış­tır. Kira ar­tış­la­rın­da bu ast­ro­no­mik ra­kam­lar te­laf­fuz edil­me­ye devam eder­se iş yeri ka­pan­ma­la­rı­nın ardı ar­ka­sı ke­sil­me­ye­cek­tir. Do­la­yı­sıy­la kira ar­tış­la­rın­dan artık ti­ca­ret, tarım, sa­na­yi, tu­rizm sek­tö­rün­de­ki her­kes şi­ka­yet­çi­dir. Bu ar­tış­lar is­tih­dam ko­nu­sun­da da he­pi­mi­zi zor­la­mak­ta­dır.
Konut fi­yat­la­rı ve kira ar­tış­la­rı­nın bi­rin­ci ne­de­ni, yük­sek enf­las­yo­na bağlı ma­li­yet ar­tış­la­rı, ikin­ci ne­de­ni ise arzın ta­le­bi kar­şı­la­ya­ma­ma­sı­dır. Dep­rem­le bir­lik­te bu so­ru­nu­nun iyice art­tı­ğı açık­tır.
Do­la­yı­sıy­la sa­de­ce dep­rem böl­ge­sin­de yeni ko­nut­lar yap­ma­nın dı­şın­da ter­si­ne göçü sağ­la­ya­cak ve ülke ge­ne­lin­de­ki konut so­ru­nu­nu çö­zecek büyük bir proje dev­re­ye alın­ma­lı­dır.
Bu ko­nu­da ki tek­li­fi­miz; her ilde be­lir­le­necek bir toplu konut ala­nı­nın, dep­rem böl­ge­sin­de ya­pı­la­cak ko­nut­lar­la de­ğiş­ti­ril­me­si­dir. Hız ve yüke po­zi­tif etki sağ­la­ya­ca­ğı­na ina­nı­yo­rum.”
* ABDÜLTALİP GÜNGÖR

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.05.23 17:27:57
Son Düzenlenme Tarihi :





Antalya’da 50 metrekare alanda 60 bin "terminatör" böcek üretiliyor

Antalya Bölge Müdürlüğü Biyolojik Mücadele Laboratuvarında üretilen ve ağaçlara zarar veren çam kese böceklerinin doğal düşmanı olan "terminatör böcek"lerin doğaya bırakılmasına başlandı. Çalışanların alerjiye karşı tulum giyip maske takarak görev yaptığı merkezde yılın sadece 2 ayında üretim yapılıyor. Kısıtlı zaman diliminde günde bin, 2 ayda ise 60 bin terminatör böceğin üretimi tamamlanıyor.
Antalya Orman Bölge Müdürlüğünün Döşemealtı ilçesinde bulunan Biyolojik Mücadele Laboratuvarında, ormanlara zarar veren böceklerin başında yer alan Thaumetopoea Pityocampa (çam kese böceği) ile mücadelede kullanılan ve ’terminatör böcek’ olarak bilinen Calosoma Sycophanta’nın üretimine başlandı. Laboratuvarında 3’ü mühendis olmak üzere toplamda 6 kişi üretim aşamasında görev alıyor. Üretim çerçevesinde doğadan toplanan anaçlar, içerisinde toprak bulunan yetiştirme kaplarına alınarak yumurta oluşumu bekleniyor. Ardından ise 4 gün sonra yumurtala toplanarak başka bir kaba alınıyor. Burada oluşan Calosoma Sycophanta’lar 8 gün beslendikten sonra doğada çam kese böceklerinin bulunduğu ağaçların altına bırakılıyor. Antalya’da bulunan 5 laboratuvarda yıl içerisinde 2 ay üretim yapılarak 60 bin Calosoma Sycophanta’nın üretimi yapılıp doğaya bırakılıyor. Çalışanlar ise alerjiye karşı beyaz tulum ve maske takarak çalışıyor.

Daha sağlıklı ormanlar hedefleniyor
Yırtıcı olan terminatör böceğin üretimi ile çam kese böceğinin popülasyonunun artışının önüne geçmek ve daha sağlıklı ormanların tesis edilmesine katkıda bulunuluyor. Biyolojik Mücadele Laboratuvarında görevli Orman Yüksek Mühendisi Gülşen Çıkaran, üretim aşamasını şu sözlerle anlattı:
"Biyolojik Mücadele Laboratuvarında zararlı organizmalara karşı faydalı organizma üreterek doğaya bırakıyoruz. Laboratuvarda 3’ü mühendis olmak üzere 6 kişi görev yapıyoruz. Şu anda çam kese böceği ile mücadele çerçevesinde Calosoma Sycophanta isimli yırtıcı böceği üretiyoruz. Halk arasında ‘terminatör’ böcek olarak biliniyor."

"8 gün sonra larvalar doğaya bırakılmaya hazır hale geliyor"
Laboratuvarın yüzde 65 nem, 23-27 derece sıcaklıkta çalıştığını belirten Çıkaran, "Doğadan toplayıp getirdiğimiz anaçlarımızı burada yetiştirme kaplarına alarak yumurta oluşumunu bekliyoruz. Ardından yumurtalarımızı 2 günde bir olmak üzere her bir ayrı kapta olacak şekilde topluyoruz. Yumurtaları aldıktan sonra 4 gün geçmesini bekliyoruz. 4’üncü günden sonra oluşan tırtılları çam kese tırtılları ile besliyoruz. 8 gün sonra larvalar doğaya bırakılmaya hazır hale geliyor. Çam ağaçlarının altına 1-2 tane bırakıyoruz" sözlerine yer verdi.

"Türkiye’de 400 bine yakın üretim yapılıyor"
Antalya’da Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri tarafından 5 laboratuvarda üretimin devam ettiğini belirten Çıkaran, "Yaklaşık her yıl 60 bine yakın üretiyoruz. Çam kese böceği ile temas etmemek gerekir. Temas halinde kızarıklar oluşabilir. Çok fazla yayılış alanı var. Türkiye’de 400 bine yakın üretim yapılıyor. Bizde kimyasal mücadele değil, biyolojik mücadele var" dedi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.03.28 12:07:32
Son Düzenlenme Tarihi :