SON DAKİKA

logo

ATSO Başkanı Çetin : Umuyorum, önümüzdeki dönemde Antalya açısından çok daha güzel gelişmeler olacaktır

ATSO Başkanı Davut Çetin : "Umuyorum, önümüzdeki dönemde Antalya açısından çok daha güzel gelişmeler olacaktır" dedi

“AKS bir Kültür-Sanat-Eğitim Buluşma Noktası olarak bilinirliğini daha da artıracaktır” diyen Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin, “Antalya'nın buna da ihtiyacı vardır” dedi.
Antalya Kültür Sanat Merkezinin yalnızca sergilerle değil, farklı faaliyetleri ile de kente değer katmayı sürdürdüğünü, çocuklara yönelik sanat eğitim atölyeleri ve yetişkin seminerlerinin bu yıl da devam edeceğini kaydeden Çetin, yetişkin seminerlerinde sanat tarihi,  fotoğraf ve felsefe alanlarında 7 ayrı ders açıldığını, belgesel gösterimlerinde yılbaşına kadar  arkeoloji konusunda, Aks'ta sinema'da “biyografiler” olacağını kaydederek “Konserler, felsefe konuşmaları, panel ve söyleşiler de devam edecek.  2017 yılında 4000'i aşan etkinlik katılımcı sayısına ulaşmıştık. 2018'de, Ağustos ayını kapalı geçirmemize rağmen  geçen yıl ki rakamları aştık, 5500 rakamına ulaştık” dedi.
50 bin ziyaretçiye ulaşıldığını kaydeden ATSO Başkanı Davut Çetin, Antalya’da biraz daha kültürün oluşması gerektiğini, lşadamlarının kültürel olaylara biraz daha fazla ilgi göstermelerinin gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti:
“Hem belediyelerimizin, hem de bizim yaptığımız etkinliklerle son bir senedir  Antalya’da çok güzel gelişmeler var. Umarım önümüzdeki günlerde  Antalya açısından çok daha güzel gelişmeler olacaktır.”

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.10.06 10:22:18
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Mücadele ettiği hastalığa aldırmadan kitabını tamamladı

Antalya’da 2 yıl önce ağır bir ameliyat geçirip, ardından terapi gören Gazeteci Mustafa Tuncel, "Her durumda yapabileceğimiz şeyler vardır. Acı çekerken bile oturup ne zaman öleceğim diye beklemenin bir anlamı yok" diyerek başladığı romanını tamamladı. Romandaki olaylar Antalya’nın 2 bin 356 yıl ö..

Antalya’da 2 yıl önce ağır bir ameliyat geçirip, ardından terapi gören Gazeteci Mustafa Tuncel, "Her durumda yapabileceğimiz şeyler vardır. Acı çekerken bile oturup ne zaman öleceğim diye beklemenin bir anlamı yok" diyerek başladığı romanını tamamladı. Romandaki olaylar Antalya’nın 2 bin 356 yıl önceki döneminde geçiyor.
Büyük İskender’in ordusuyla Antalya kıyılarında konakladığı ve egemenliğini kurduğu dönemde onunla çarpışmayı göze alan bir dağ kentinin trajik hikâyesini anlattığı romanını iki yıl önce ağır bir ameliyat ve ardından gördüğü terapi süresine sığdıran Gazeteci Mustafa Tuncel, "Tedavimde harcanan kamu kaynakları bakımından topluma, bana kazandırdıkları ek zaman açısından da hekimlere, diğer sağlık personeline ve pek doğaldır ki aileme karşı kendimi borçlu hissettim. Borcumu ödeyebilmek için kalemimden başka bir gücüm de yoktu. İşte Yaban Lalesi, bu sorumluluğun bir ürünü olarak ortaya çıktı” dedi.
Tuncel, "Her durumda yapabileceğimiz şeyler vardır. Acı çekerken bile oturup ölümü beklemenin bir anlamı yok bu hayatta” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.20 15:01:07
Son Düzenlenme Tarihi :





Ak Parti İl Başkanı Taş : Kişiler değişse de asırlardır süregelen oyunların farkındayız

Ak Parti İl Başikanı Ethem Taş, yaptığı yazılı açıklamada, "17 Eylül karanlık gecesinin 60’ıncı yılında, surda bir gedik açarak nesillere yol veren, daha demokratik ve özgür bir ülkede yaşayabilmemiz için canlarını feda eden Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan başta olmak üzere tüm demokrasi şehitlerimizi rahmetle anıyoruz" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde toplumsal ve siyasi unsurlarıyla birlikte ilk darbe 27 Mayıs 1960 yılında gerçekleştirilmiştir. Bu dönem, Türkiye’de darbelerin başlangıcı olarak tarihin tozlu sayfalarında yerini almıştır. 27 Mayıs Askeri Darbesi ile birlikte Anadolu’nun yetiştirdiği çok sayıda vatan evladı yine vatanı için bedel ödemek durumunda bırakılmıştır. 

Her bir vatandaşımızın gönlünde yer edinen, hamuru vatan sevgisi ile yoğrulmuş milletin evlatları hukukun vesayet altına alındığı dönemlerde işkenceler görmüş, idam sehpalarında şehit edilmiştir. Darbelerle birlikte meydana gelen vesayet hegemonyası hem bu ülkenin geleceğini hem de milletimizin demokrasi, ekonomi, moral ve motivasyonunu öğütmüştür

1950 yılında iktidara gelen Adnan Menderes ve yol arkadaşları, milletimizin milli ve manevi değerlerini Anadolu coğrafyasından silmeye çalışan CHP iktidarının antidemokratik uygulamalarını rafa kaldırmış, Türkiye’ye çağ atlatmış, milletin milli, manevi değerlerini iadei itibar etmişlerdir. Tek parti rejiminin ülkemize yaşattığı en büyük zulüm olan Türkçe Ezanı özüne döndürerek, Anadolu’nun Ezan-ı Muhammedi’ye olan özlemini gidermişlerdir.

Takvimler 27 Mayıs 1960’ı gösterdiğinde, milli iradenin yüksek teveccühü ile dönemin tek parti zihniyetini geride bırakarak iktidara gelen Demokrat Parti, darbeci, vesayetçi zihniyet tarafından “alaşağı edilmiştir”.

1961 Eylül’ünde ise Adnan Menderes ve arkadaşları Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile Maliye Bakanı Hasan Polatkan mizansen yargılamalar sonucu idam sehpasına çıkarılmış, aileleriyle helalleşmelerine dahi izin verilmeyen milletin evlatları, idam sehpasında bile Milletimizin saadetini düşünerek hayata veda etmişlerdir.

 27 Mayıs’ta başlayan darbeler 12 Eylül, 12 Mart, 28 Şubat ile devam etmiş ve milletimize büyük zararlar vermiştir. Yalnızca milletin evlatları değil bilakis demokrasi ve milli iradeye olan inançlarıyla Türk Milleti karanlığa gömülmek istenmiştir. 27 Mayıs E-Muhtırası, 15 Temmuz Darbe Girişimi ile uyandırılmaya çalışılan bu karanlık odaklar, Aziz Milletimizin 15 Temmuz Gecesi gösterdiği kararlılık ile sekteye uğratılmış ve ilelebet engellenmiştir. Türkiye’de darbeler tarihi bir daha açılmamak üzere 16 Temmuz sabahı itibariyle kapanmıştır. Sahneye koyulmak istenilen oyunlara, Türkiye’ye diz çöktürmek istenen her eyleme karşı milletine ve hizmete sevdalı kadrolar ile Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, demokrasi düşmanlarına en büyük dersi vermiştir.

Kişiler değişse de asırlardır süregelen oyunların farkında olan bizler halkımız ile birlikte Hak mücadelemizi sürdürmeye, ülkemizi her çeşit saldırıya karşı müdafaa etmeye devam edeceğiz.

 17 Eylül karanlık gecesinin 60’ıncı yılında, surda bir gedik açarak nesillere yol veren, daha demokratik ve özgür bir ülkede yaşayabilmemiz için canlarını feda eden Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan başta olmak üzere tüm demokrasi şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.

Demokrasimize ve irademize düşman olan şer odaklarını hiçbir zaman unutmayacağız.




Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.17 10:49:24
Son Düzenlenme Tarihi :