SON DAKİKA

logo

Başkan Uysal’dan tarihi çağrı: ‘Kamu yönetimi hediyelik eşyaları kadın kooperatiflerinden alsın’

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Kadın Kooperatifleri Festivali’nin açılışında tarihi bir çağrıda bulundu, yerel yönetimler ve genel kamu yönetiminin temsil ve törenlerde takdim ettiği hediyelik eşyaların tamamını kadın kooperatiflerinden alınmasını önerdi. Başkan Uysal, “Böylece büyük bir dönüşümün, rahatlamanın, sosyo-ekonomik düzelmesinin vesilesi olalım” dedi.

    Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Kadın Kooperatifleri Festivali’nin açılışında tarihi bir çağrıda bulundu, yerel yönetimler ve genel kamu yönetiminin temsil ve törenlerde takdim ettiği hediyelik eşyaların tamamını kadın kooperatiflerinden alınmasını önerdi. Başkan Uysal, “Böylece büyük bir dönüşümün, rahatlamanın, sosyo-ekonomik düzelmesinin vesilesi olalım” dedi. 

    Muratpaşa Belediyesi’nin bir ilki gerçekleştirerek Türkiye’nin dört bir yanından kadınların kurduğu üretim, işletme ve girişimcilik kooperatiflerini buluşturduğu Kadın Kooperatifleri Festivali, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Muratpaşa Kent Meydanı’nda başladı.

FESTİVAL KAPILARINI AÇTI

    5 Eylül’e kadar devam edecek festival, saat 17.00’de kapılarını Antalyalılara açarken Türkiye’nin farklı il ve ilçelerinden gelen kadın kooperatiflerin ilk ziyaretçilerinden biri de Başkan Uysal oldu. Başkan Uysal festival alanını gezerek kooperatiflere “Hoş geldiniz” dedi.

FARKLI BİR DEFİLE

    Açılış gününde akşam saatlerinde ise festival sahnesinde önce Antalya Olgunlaştırma Enstitüsü ve Esline Ajans’ın birlikte hazırladığı defile vardı. Enstitünün Antalya’nın endemik çiçeklerini konu alan defilesi Kent Meydanı’nı dolduranlar tarafından büyük bil ilgiyle takip edildi.

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu, Türkiye’nin Kadın Gücü, Kadın Emeği Değerlendirme Vakfı’nın da destek verdiğini Festivallin açılış gecesinde CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul, Muratpaşa İlçe Başkanı Hasan Şahin, Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Naide İnan, Ticaret İl Müdürü Seval Yasak Dizerkoncada yer aldı.

BÜYÜK DÖNÜŞÜM İÇİN ÇAĞRI

    Başkan Uysal, eşi Ümran Uysal’la birlikte katıldığı gecede yaptığı konuşmada ise tarihi bir çağrıda bulundu.Belediyelerin altından kalkamayacağı oranda tek başına hayatını idame ettirmeye, çocuklarını büyütmeye,sosyo-ekonomik yaşam içinde kalmaya çalışan kadının bulunduğuna dikkat çeken Başkan Uysal, şunları söyledi:

    “ Kadınların oluşturduğu ya da oluşturacağı kooperatiflerde hayata geçirilen üretimin her aşaması, üretimden satış ve pazarlamaya, sahiplenilmediği sürece cinsiyetler arası tahakkümü ve zulmü önleyemeyiz. Kadına şiddeti önleyemeyiz.Kadının itilip kakılmasını önleyemeyiz, toplumsal ahlak sıkıntılarını önleyemeyiz.  Mutlaka ve mutlaka yerel yönetimlerle beraber genel kamu yönetimin kadın kooperatiflerin üretimini, tek başına ekonomi üretmeye çalışan kadının yaşamını sahiplenmesi gerekir. Şu andan itibaren gelin, bütün Türkiye yerel yönetimler ve genel kamu yönetimi,temsil-tören-ağırlama hediyelerinin tamamını kadın kooperatiflerinden alalım. Böylece büyük bir dönüşümün, rahatlamanın, sosyo-ekonomik düzelmesinin vesilesi olalım. Çok mu zor?”

ALKIŞLAR SUSMADI

    Başkan Uysal’ın önerisi kadın kooperatifleri ve Muratpaşa Kent Meydanı’nı dolduran binler tarafından ayakta alkışlanırken festivalin açılış gecesi Leman Sam konseriyle devam etti.  Leman Sam, klasik haline gelen ‘İlla’ parçasıyla konseri açarken meydanı dolduranların 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutlamayı da ihmal etmedi.

DÜNYA BARIŞ GÜNÜ İÇİN SÖYLEDİLER

    Gecede, ayrıca,  Başkan Uysal, Leman Sam’a teşekkür çiçeği takdim ederken Türkiye’nin farklı noktalarından gelerek festivale katılan kooperatifin üyeleri bir sürprize imza attı. Bazıları yöresel kıyafetleriyle sahneye çıkan kadınlar, Başkan Uysal ve Leman Sam’la birlikte, 1 Eylül Dünya Barış Günü için sahnede ‘Sev kardeşim’ isimli şarkıyı seslendirdi. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.09.03 09:00:22
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya Emniyetinden 7/24 denetim

Antalya Emniyet Müdürlüğü ekipleri denetimlerini zaman gözetmeksizin devam ediyor.
Vatandaşların can ve mal güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, trafik güvenliği ve kontrolünün sağlanması amacıyla; karayolu, meydan, cadde/sokak ve park gibi kamuya açık alanlarda denetimlerine aralıksız devam ediyor.
Bayram öncesinde başlayan yoğun denetimler bayram sonrasında da devam ederken, özellikle akşam saatlerinde yapılan denetimlerin arttırıldığı gözleniyor.
Söz konusu denetimlerde araç sorgulamasının yanısıra, vatandaşlarda sorgulamaya tabi tutuluyor.
* Esin KÜMBETLİOĞLU

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.26 13:28:56
Son Düzenlenme Tarihi :





Kuraklık önce gölü, sonra flamingoları vurdu

Flamingoların en çok konakladığı göl olan Yarışlı Gölü’nü besleyen kaynak suyunun üzerine köylüler tarafından seyyar sondaj motorlarının kurulması, artan sıcaklarla birlikte kuruyan gölü tehlikeye soktu. Mayıs ayında binlerce flamingonun olduğu gölde şimdi parmakla sayılabilecek kadar az kuş barınıyor.
Flamingoların en çok bulunduğu Yarışlı Gölü ilkbahar aylarında su tutarken, sıcaklığın artmasıyla tekrar eski kurak zamanlarına döndü. Gölü besleyen su kaynaklarını inceleyen uzman ekip, su kaynağı üzerine köylüler tarafından kurulan birçok sondaj motoru tespit etti. Dünyada sadece burada yaşayan iki balık türünün olduğu bu kaynaktan su alınması hem bu canlıları tehlikeye atıyor hem de gölü besleyen su miktarının azalmasına neden oluyor.
DKMP 6. Bölge Müdürlüğü’nün sekreteryasını üstlendiği Burdur ve Antalya Gölleri Yönetim Planı Hazırlama Projesi’nde yer alan uzman ekip, gölü besleyen en önemli kaynak üzerine köylüler tarafından kurulan seyyar sondaj motorlarının kaynak içerisinde bulunan ve sadece burada yaşayan endemik balık türleri için tehlike arz ettiğini tespit etti. Ayrıca bu sondaj motorları gölde barınmaya devam eden az da olsa flamingonun yaşamlarını da tehlikeye sokuyor.
Gölü inceleyen ekipte yer alan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İskender Gülle, “Yarışlı Gölü’nün yüzölçümü yaklaşık olarak 10 ila 15 kilometre arasında değişiyor. Aslında bir zamanlar bu göl sürekli bir gölmüş ama günümüz şartlarında tam bir göl değil. Çünkü mevsimlik olarak su tutabiliyor. Biz bu tür göllere geçici göller diyoruz. Bu gölün özelliği bir kısmının tabak şeklinde olması. O nedenle bu gölleri tuzlu göl, tuzla gölleri veya pilaya gölleri olarak isimlendiriyoruz. Türkiye’de çok sayıda buna benzer göl var. Fakat Yarışlı Gölü’nün şu anda en önemli özelliği kış aylarında en fazla 20-30 santimetreye kadar su tutabiliyor olması. 20-30 santimetre su tutarsa bizim için çok iyi. Ama normalde günümüzde yağışların da azalması nedeniyle en fazla 10 santimetreye kadar su oluyor haziranın başında, o da tamamen kuruyor. Bu göl geçici göl olmasına rağmen özellikle mikroskobik canlılar açısından da son derece zengin. Böyle olduğu için de başta flamingo olmak üzere çok sayıda su kuşu için adeta bir beslenme alanına dönüşüyor. Sığ olduğu için flamingolar burayı çok fazla tercih ediyorlar. Besin kaynağı da çok fazla tabi ki, o açıdan Yarışlı Gölü’nün en önemli özelliği biyolojik olarak iyi bir kuş alanı olması” dedi.

Yarışlı Gölü yıllardır koruma altında
Yarışlı Gölü’nün hem çevredeki mermer ocaklarından hem de kaçak avcılık ve göl arazisinin tarım amacıyla kullanılmasına karşı koruma altında olduğunu dile getiren Prof. Dr. Gülle, “Bu göl yıllardır korunuyor. Korumayı sadece mermer ocaklarından ibaret görürsek yanılmış olabiliriz. Onun dışında bir de özellikle Milli Parkların yapmış olduğu dolaylı koruma yöntemleri var. Kara avcılığı, su avcılığı, göl kenarlarındaki alanların işgal yerlerinin fazla artmaması şeklinde. Görsel olarak baktığımızda farklı bir manzarası var. Suyu da biraz tuzlu. Kış aylarında binde 14, yani 1 litre suda 14 gram tuza kadar yükselebilen tuz özelliği var. Suları herhangi bir tarımsal faaliyette kullanılmıyor. İçme suyu amacıyla da kullanılmıyor. Ayrıca gölün içerisinde değil ama gölün kıyılarındaki tatlı küçük su kaynaklarında dünya için endemik iki tane tatlı su balığı türümüz var. Bunların sadece bu bölgede yaşadığını söyleyebiliriz. Göl kenarlarındaki pınarlar, özellikle
görmüş olduğunuz sazlık alanlar bu balıkların yaşamı açısından son derece önemli” ifadelerini kullandı.

Yönetim planlarında artık birinci öncelik: “Su”
Çalıştay hakkında da açıklama yapan Prof. Dr. İskender Gülle, “Göllerin her beş yılda bir sulak alan yönetim planları yapılıyor. Bu yönetim planları çerçevesinde yeniden bir bilimsel, ekolojik ve çevresel değerlendirme yapılıyor. Beş yıl boyunca doğru yapılan veya eksik yapılan ya da beşinci yılın sonunda ortaya çıkan yeni durumlar neler bunları gözden geçiriyoruz. Yönetim planlarını beş senede bir revize ediyoruz. Şu anda iki gündür yapmış olduğumuz çalıştayımız bir bilimsel altlığa dayalı olarak yapıldı. Onun neticesinde bugün de bir arazi gezisi yapıyoruz. Bu arazi gezimizde durumu gözlemliyoruz. Planlarımızda hangi değişiklikleri yapabiliriz, onları gözden geçiriyoruz. Gördüğümüz kadarıyla şu anda tüm Türkiye çapında, Burdur çapında öncelikli konu su. Yani su tedariği göller için ve yönetim planları için birinci madde haline geldi. Bundan 20-30 sene önce daha ziyade kirlilik ağırlıklı bir yönetim planı yapıyorduk, artık birinci önceliğimiz su oldu” dedi.
Burdur ve Antalya Gölleri Yönetim Planı Koordinatörü Peyzaj Yüksek Mimar Seda Yıldız ise, “Burdur yöresinde Sulak Alan Yönetim Planı çalışmasını DKMP 6. Bölge Müdürlüğü adına yürütüyoruz. Göllerimizle ilgili çalıştayımız dün gerçekleşti. 2016 yılında yine göllerle ilgili Sulak Alan Yönetim Planı yapılmıştı. Şu an revizyon zamanı geldiği için yenilenebilirliğini sağlayabilmek ve biyon verebilmek için şu an tekrar Sulak Alan Yönetim Planlarımızı yeniliyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.25 20:31:42
Son Düzenlenme Tarihi :