SON DAKİKA

logo

Yazar Sinan Yağmur, İbrahim Bedrettin Elmalı Fen Lisesi öğrencileriyle buluştu

Yazar Sinan Yağmur: Rol modellerinizi sosyal medyadan ya da magazin-spor dünyasından seçmeyin”

Benim Annem Bir Melek, Kaf Dağından Masallar, Mesneviden Seçme Hikayeler, Karagöz ve Hacivat- Dede Korkut Hikayeleri, Öğretmence Sevebilmek İnsanı, Hz. Mevlâna Tennure ve Ateş., Bilmezsiniz Ama Babalar Da Ağlar. Barış Peygamberi, Mesneviden İnciler, Cennetin Gülü, Esma-i Hüsna, 40 Hadis, Ölülerden Özür Beklenmez, Sevda Şelalesi, Esma-i Hüsna Ve Hadis-i Kutsiler, Arkadaşım Hayvanlar, Minik Kalplere Dini Hikayeler. Aşkın Gözyaşları Tebrizli Şems gibi birbirinden güzel kitapları bulunan ve geniş bir okuyucu kitlesine sahip  yazar Sinan Yağmur, Elmalı’da, “Antalya Elmalı Okuyor projesi kapsamında İbrahim Bedrettin Elmalı Fen Lisesi öğrencileri ile buluştu, onlara kitap okumaktan ne anlaşılması, nasıl ve neden kitap okunmasını anlattı ve yaşamından bazı kesitleri paylaşarak, konuşmaktan ziyade yapma gayreti içinde olunmasının gerektiğini kaydetti ve ekledi: 
    “Konuşuyoruz. Ama konuşmaktan ziyade yapmaya gayret edeceğiz. Bugün biz birbirimizi okuyamıyoruz. Bizim kelime dağarcığımızı sosyal medya değil, okuduğumuz kitaplar oluşturmalıdır” dedi.
    Yazar Sinan Yağmur’un, İbrahim Bedrettin Elmalı Fen Lisesi öğrencilerine, Muhammed Hamdi Yazır Kültür Merkezi’nde yaptığı konuşmadan bazı kesitler şöyle:
    “Kitap okuyun cümlesi içi boş bir cümledir.  Sürekli kitap okuyun demek, kitabı niçin okuyacağımızın sevgisini, bilincini vermez. Kitabı okumanın bir alışkanlık değil, bir aşk işi olduğunu, insan olmak gerektiğini, temel ihtiyaç olduğunu veremediğimiz sürece , “Kitap okuyun” cümlesi boş bir şekilde yankısını ve karşılığını bulamamış olacaktır.
    Ben bugün size akıl vermeye gelmedim. Rabbim o aklı hepinize vermiş. Ben size bugün ayna tutmaya geldim. 
    Eğer başarı, mutluluk, kendinizi tanımak, hayatın içerisinde anlam arayışı içinde bazı şeyleri görmek istiyorsanız, hayatınızda mutlaka rol model olarak, örnek olarak dizinden, izinden, sözünden  gideceğiniz insanlar olmalıdır. 
    Benim hayatımın üç kahramanından biri ilkokul öğretmenimdir. Bana kitap okumanın bir alışkanlık değil, aşk olduğunu öğreten, gösteren, kapıyı aralayan, o günden bugüne aralıksız kitap okumamı sağlayan kişidir.
    Okumadan olmaz. Bulut doğmakla yağmur yağmaz. Rüzgarın doğması lazım, toprağın susaması lazım. Ağaçların tabiatın ihtiyacını hissetmesi lazım. Herşeyden önce Rabbimizin “ol” demesi lazım 
    Hayatınızda sizi dolduran, sizin rüzgarınız olan insanlar vardır. 
    Kitap okumak insan olmaktır. Kitap okumak bir alışkanlık, boş vakti değerlendirmek değildir. Uykum gelmedi biraz kitap okuyayım, sosyal medyadan bir kitap paylaşayım, eşe-dosta hava atayım amacıyla kitap okunmaz. 
    İkinci kahramanın, Lise 2 nci sınıftaki edebiyat öğretmenim, beni yazarlık yolculuğuna çıkaran kişidir.
    Lise döneminizde o 4 yıl, kişilik, karakter, evleneceğiniz kişide arayacağınız şartlar, meslek seçimi, uyumluluğunuz, şımarıklık, içine kapanıklık bütün psikolojinizin her şeyinizin şekillendiği, kişilik ve karakter kazandığınız yıllardır. Bu 4 yılı iyi değerlendiren gençlerin hayata karşı mücadelesi de o derece güzel olur. Lise yıllarında katıldığınız şiir dinletileri, tiyatro, sinema, okuduğunuz kitaplar, kültürel etkinlikler , konferanslar, kitap fuarları, kermesler, fuarlar  ve bunlarla ilgili lise yıllarında öğretmenlerinizin tavsiyeleri, yönlendirmeleri, sınıfta söylediği sözler, size karşı estirdikleri o güzel rüzgarları almanız, sizin  hayata bakışınızı daha güzelleştirir. 
    Dolayısıyla öğretmenlerinizi dinlerken anlattıkları ya da söylediklerini önemli olduğunu, yeri geldiğinde size yaptıkları sitemin ya da sınıfta anlattıkları bir hatıranın, olayın, verdiği bir nasihatın 15-20 yıl sonra evlilik hayatınızda, iş hayatınızda, insanlarla ilişkilerde, çıkmazda, sıkıntıda kaldığınızda bir anahtar olduğunu göreceksiniz. 
    Çeşmeler akarken testileri doldurmak gerekir. Her öğretmen bir çeşmedir. Her testi öğrencidir. Suyu da öğretmenlerinizden aldıklarınızdır. 
    Öğretmenlerinizi kendinizin, hayatınızın bir kahramanı olarak görün.  
    Rol modellerinizi, örnek olarak seçeceğiniz kişileri sosyal medyadan, magazin - spor dünyasından değil, hayatın bizzat içinden ailenizden ya da yüreklerini ortaya koyan öğretmenlerinizden seçin.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.02.22 10:08:25
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Depremzede baba gözyaşları arasında 1 yıldır görmediği oğlunu arıyor

Antalya’nın Manavgat ilçesinde yaşayan depremzede 62 yaşındaki Halil Ercan, gözyaşları arasında 1 yıldır görmediği 25 yaşındaki oğlu Resul Ercan’ı arıyor. KYK yurdunda kalan ve simit satarak geçimini sağlayan Halil Ercan, başına kötü şeyler gelmesinden korktuğu oğlunun yanına gelmesini istedi.

Antalya’nın Manavgat ilçesinde yaşayan depremzede 62 yaşındaki Halil Ercan, gözyaşları arasında 1 yıldır görmediği 25 yaşındaki oğlu Resul Ercan’ı arıyor. KYK yurdunda kalan ve simit satarak geçimini sağlayan Halil Ercan, başına kötü şeyler gelmesinden korktuğu oğlunun yanına gelmesini istedi.
Depreme Hatay-İskenderun’da yakalanan, depremin ardından geldiği Manavgat’ta KYK yurdumda kalan 62 yaşındaki Resul Ercan, Manavgat Belediyesinin İbrahim Sözen Caddesi üzerinde kendisine gösterdiği yerde simit satarak geçimini sağlıyor. Manavgat’ta hep iyi insanlarla karşılaştığını belirten Halil Ercan, “Burada yurtta kalıyorum. Simit satıp geçimimi sağlıyorum. Burada çok güzel dostlar edindim. Onlar bana her konuda yardımcı oluyor. Benim tek derdim, 1 yıl öncesine kadar İskenderun’da birlikte yaşadığım 25 yaşındaki oğlum Resul Ercan’a olan hasretim. Oğlum 1 yıl önce Denizli’de yaşayan asker arkadaşının yanına çalışmaya gitti. İstediği gibi olmadı ve Antalya’da yaşadığını bildiğim büyük oğlumun yanına geldiğini öğrendim” dedi.

“Kötü yola düşmesinden, başına bir şey gelmesinden korkuyorum”
Oğluyla son olarak 2 ay önce telefonda görüştüğünü belirten Ercan, “O tarihten beri kendisinden haber alamıyorum. Oğlum çok saf birisi. Kötü yola düşmesinden, başına bir şey gelmesinden korkuyorum. Oğlumun buraya gelmesini, benimle yaşamasını istiyorum. Kendisinin mesleği var, burada tanıdığım insanlar her konuda yardımcı olacaklarını söylüyor. Ne olur oğlum gel burada birbirimize destek olalım, can yoldaşı olup birlikte yaşayalım. Ben seni çok özledim” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.17 09:57:51
Son Düzenlenme Tarihi :





Aliye Coşar; "Orman yangınlarına ne kadar hazırız?"

CHP An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Aliye Coşar, An­tal­ya’daki orman yan­gın­la­rı­nı TBMM gün­de­mi­ne ta­şı­dı.
An­tal­ya’da ya­şa­nan orman yan­gın­la­rı­nın se­bep­le­ri­nin araş­tı­rıl­ma­sı, yan­gın­la­ra mü­da­ha­le­de ya­şa­nan ak­sak­lık­la­rın be­lir­len­me­si, so­rum­lu­la­rın tes­pi­ti ve ge­le­cek­te ya­şa­na­cak orman yan­gın­la­rı için alı­na­cak ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si amacı ile TBMM’ye araş­tır­ma öner­ge­si veren Coşar, geç­miş­te ya­şa­nan ve he­pi­mi­zi üzen orman yan­gın­la­rın­da ya­şa­nan ih­mal­le­rin hala açığa çık­ma­dı­ğı­nı be­lirt­ti.
AN­TAL­YA’DAKİ ORMAN YAN­GIN­LA­RI­NIN SE­BEP­LERİ ARAŞ­TI­RIL­MA­LI
2021 yı­lın­da on gün bo­yun­ca süren, 75 bin hek­tar­lık orman ve tarım ala­nı­nın kül ol­du­ğu, sekiz va­tan­da­şı­mı­zın ha­ya­tı­nı kay­bet­ti­ği Cum­hu­ri­yet ta­ri­hi­nin en büyük yan­gı­nı olan Ma­nav­gat Orman Yan­gı­nı son­ra­sı ülke gün­de­min­de geniş yer bulan başta yan­gın sön­dür­me uçak­la­rı­nın ye­ter­siz­li­ği olmak üzere ih­mal­le­rin üze­ri­ne gi­dil­me­di­ği­ni be­lir­ten Coşar, “2021 yı­lın­da Ma­nav­gat’ta orman yan­gı­nı­nı biz­zat ya­şa­yan biri ola­rak, yan­gın­la mü­ca­de­le de ya­şa­nan ih­mal­le­re ne yazık ki şahit olduk. Orman Genel Mü­dür­lü­ğü’ne bağlı ekip­ler, orman iş­çi­le­ri ve be­le­di­ye­le­ri­mi­ze ait it­fa­iye ekip­le­ri ile gö­nül­lü va­tan­daş­la­rı­mı­zın gay­ret­le­ri ve emek­le­ri yad­sı­na­maz.
Ancak dö­ne­min ba­ka­nı ve yö­ne­ti­ci­le­ri­nin bütün bir ül­ke­nin or­man­la­rı­nı yan­gın­lar­dan ko­ru­mak için sa­de­ce üç yan­gın sön­dür­me uçağı ile ha­zır­lan­ma­sı, ih­mal­le­rin en bü­yü­ğü­dür, bu se­bep­le bir­çok yerde yan­gı­na mü­da­ha­le­de edi­le­me­di. AKP ik­ti­da­rı orman yan­gın­la­rı­na karşı ted­bir almak ye­ri­ne o gün­ler­de, ih­mal­le­ri dile ge­ti­ren­le­re karşı medya ve sos­yal med­ya­da linç kam­pan­ya­sı dü­zen­le­miş­tir. Si­ya­sal ik­ti­dar algı ve pro­pa­gan­da­ya har­ca­dı­ğı emeği, yan­gın­la­rın sön­dü­rül­me­sin­de ge­rek­li olan uçak­la­ra har­ca­ma­mış­tır.” dedi.
YAN­GIN SE­ZO­NUN­DA EN RİSKLİ ŞEHİR AN­TAL­YA
2008-2018 yıl­la­rı ara­sın­da sa­de­ce An­tal­ya’da 2291 adet orman yan­gı­nı­nın çık­tı­ğı­nı, yan­gın­lar­da 25872,7 hek­tar orman ala­nı­nın kül ol­du­ğu­nu be­lir­ten CHP An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Aliye Coşar, An­tal­ya’nın yan­gın se­zo­nun­da en risk­li şe­hir­ler­den biri ol­du­ğu­nu be­lirt­ti.
CHP’li Coşar ver­di­ği araş­tır­ma öner­ge­si son­ra­sı yap­tı­ğı açık­la­ma­da şu ifa­de­le­ri kul­lan­dı; “Hava araç­la­rı­nın ek­sik­li­ği ülke ge­ne­lin­de ve Ma­nav­gat’taki orman yan­gı­nın­da acı bir tec­rü­be ile tek­rar gö­rül­müş­tür. Orman yan­gın­la­rı te­la­fi­si müm­kün ol­ma­yan ha­sar­la­ra da neden ol­mak­ta­dır, or­man­la­rı­mız­la bir­lik­te vahşi yaşam için­de­ki çok sa­yı­da ya­ba­ni hay­van telef ol­mak­ta, ko­ru­ma al­tın­da bu­lu­nan böl­ge­ye özgü bit­ki­ler yok ol­mak­ta, bi­oçe­şit­li­lik geri dö­nü­le­mez nok­ta­ya gel­mek­te­dir. AKP yö­ne­ti­mi­nin ih­mal­ler zin­ci­ri­nin de­vam­lı­lık arz et­me­si, ik­ti­da­rın gün­de­min­de ol­ma­ya­bi­lir ama An­tal­ya’nın do­ğa­sı­nı, or­man­la­rı­nı ko­ru­mak is­te­yen biz­le­rin en önem­li gün­de­mi­dir.”
ORMAN YAN­GIN­LA­RI­NA NE KADAR HA­ZI­RIZ?
“AKP’nin 21 yıl­lık ik­ti­da­rın­da ya­şa­nan doğal afet­le­re karşı al­dı­ğı veya al­ma­dı­ğı ön­lem­ler ne­de­niy­le kar­ne­si zayıf. Dep­re­me ha­zır­lık ko­nu­sun­da, dep­rem son­ra­sı mü­da­ha­le­de ya­şa­nan ko­or­di­nas­yon­suz­luk ko­nu­sun­da yakın za­man­da büyük acı­lar ya­şa­dık. Ben­zer du­ru­mu sel fe­la­ket­le­rin­de de gö­rü­yo­ruz. Orman yan­gın­la­rı da bu afet­ler­den ayrı tu­tu­la­maz.
Ya­şa­nan orman yan­gın­la­rın­dan ders aldık mı, orman yan­gın­la­rı­na ne kadar ha­zı­rız? 2021 yı­lın­da Türk Hava Ku­ru­mu’nun yan­gın sön­dür­me uçak­la­rı­nın ihale dışı bı­ra­kıl­ma­sı, dö­ne­min THK kay­yum yö­ne­ti­mi­nin uçak­la­rı âtıl bı­rak­ma­sı, çev­re­yi ta­nı­yan orman köy­lü­le­ri­nin ku­rum­da is­tih­da­mı­na ön­ce­lik ver­me­me­si ve ko­or­di­nas­yon­suz­lu­ğu o gün yanan or­man­la­rı­mız­da­ki en büyük ih­mal­ler­di, yanan or­man­la­rın, ölen va­tan­daş­la­rı­mı­zın, kül olan ev­le­rin, se­ra­la­rın, yok olan do­ğa­nın he­sa­bı­nı AKP mut­la­ka mil­le­tin mec­li­sin­de ver­me­li­dir.”
* HABER MER­KEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.14 13:43:56
Son Düzenlenme Tarihi :