Haberimizden sonra
OSB'nin yeni REKORU elektrik tüketiminden geldi
Antalya OSB firmaları, Bölge tarihinde ilk kez aylık bazda 50 milyon kWh’nın üstünde elektrik tüketerek yeni bir rekora imza attı.
Antalya Organize Sanayi Bölgesi
sanayicileri Ağustos ayında yeni bir rekora daha imza attı. Bölgenin üretim
potansiyelinin en önemli göstergelerinden biri olan elektrik tüketimi, Bölge
tarihinde ilk kez aylık bazda 50 milyon kWh’nın üstüne çıkarak 50 milyon 919
bin 532 kWh oldu. Yıl içerisinde 40 ila 47 buçuk milyon kWh arasında değişen
aylık tüketimin, Ağustos ayında 50 milyon kWh üzerine çıkması, Bölgenin üretim
potansiyelinin kademeli olarak artmaya devam ettiğini gözler önüne serdi.
İLK 6 AYDA YÜZDE 23 ARTIŞ GERÇEKLEŞTİ
Antalya Organize Sanayi Bölgesi
firmaları, pandemi gibi olağanüstü koşulların yaşandığı 2020 yılında da tüm
zamanların elektrik tüketim rekorunu kırarak, 2019 yılına oranla yüzde 15’lik
bir artışa imza atmıştı. Yakaladıkları başarıyı pandeminin olumsuz etkilerinin
devam ettiği 2021 yılına taşıyan Antalya OSB sanayicileri, yılın her ayında
yükselişlerini sürdürmeye devam etti. 2021 yılının ilk çeyreğinde toplamında
127 milyon 322 bin kWh elektrik tüketilen Antalya OSB’de, bir önceki yılın ilk
çeyreğine oranla yüzde 16,16’lık bir artışa imza atıldı. Yılın ilk yarısında ise
258 milyon 331 bin kWh’ya yükselen elektrik tüketimi,
pandeminin etkilerinin en yoğun hissedildiği 2020 yılının ilk 6 ayına göre
yüzde 22,93 oranında artmış odu.
TOPLAM ARTIŞ YÜZDE 19,41 OLDU
Aylık bazda Antalya OSB tarihinin en
yüksek elektrik tüketiminin gerçekleştiği Ağustos ayı sonunda, Bölge
firmalarının toplam tüketimi 355 milyon 782 bin kWh’ya yükseldi. 2020 yılının
ilk 8 ayında 297 milyon 941 kWh elektrik tüketen Antalya OSB firmaları, 2021
yılının aynı döneminde 355 milyon 782 bin kWh elektrik tüketerek, yıl bazında
yüzde 19,41 dolayında bir artış gerçekleştirmiş oldu.
BÜYÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Elektrik tüketimindeki artışın üretim
artışı ile doğru orantılı olduğunu, bu artışta 2020 yılına oranla çok daha iyi
bir durumda olan turizm sektörünün önemli bir payı olduğunu belirten Antalya
OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, “Bölge sanayicilerimiz ile çalışanlarımız,
pandemi sürecinde büyük bir özveriyle çalışıp, kent ve ülke ekonomisi adına
tarihi öneme sahip bir sorumluluğu başarıyla yerine getirdi, getirmeye de devam
ediyor. Elektrik tüketimimizdeki her bir artışın, ülkemize ve milletimize katma
değer olarak döndüğünü özellikle belirtmek istiyorum. Antalya OSB üretimden
gelen gücünü, sadece ekonominin çarklarının dönmesi için değil, gençlerimizin
daha iyi bir geleceğe sahip olması için de kullanmakta, yaşam boyu eğitim
mottosu ile hareket etmektedir. Yeni eğitim-öğretim dönemi itibariyle hizmete
açtığımız teknik kolejimizde, 288 evladımıza ücretsiz, üst düzey mesleki eğitim
verilmeye başlandı. Her biri alanında uzman, her anlamda kalifiye insanlar olup
ülkemize hizmet edecekler. Teknoparkımızın inşası büyük bir hızla ilerlemekte,
kısmetse 2022 yılı Nisan ayında onu da hizmete açmış olacağız.
Teknoparkımız ile birlikte Antalya OSB’de inovatif bir dönüşüm başlatıp başta
Teknik Kolejimiz olmak üzere tüm firmalarımızın Antalya OSB Teknopark ile
metastaz yapmasını sağlayacağız. Antalya OSB sadece üreterek değil, kısa süre
içerisinde eğitim, bilim, Ar-Ge ve inovasyon alanında elde edeceği başarılar
ile de büyümeye, ülke sanayisine örnek teşkil etmeye devam edecek” dedi.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.14 08:30:51
Son Düzenlenme Tarihi :
Çocuklarda alt ıslatma sorununa dikkat
Üroloji Uzmanı Op. Dr. Olcay Köse, çocukların gece altını ıslatma sorunuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. “Enürezis Nokturna” olarak adlandırılan bu durumun, 5 yaş altı çocuklar için normal olduğunu belirten Dr. Köse, yaşanan sorunların yüzde 97’sinin organik bir bozukluğa dayanmadığını vur..
OFM Antalya Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Köse, "Eğer 5 yaşını bitirmiş bir çocuk gece uykusunda idrar kaçırıyorsa buna gece altını ıslatma (Enürezis Nokturna) denir. Bu yaştan önce çocukların gece altını ıslatmasının normal kabul edilmesinin nedeni, çocuklarda sinirsel (nörolojik) olgunluğun bu yaşta tamamlanmamış olmasıdır. Beş yaşındaki çocukların yüzde 15’i gece altını ıslatma sorunu yaşayabilir. Bu oran 10 yaşında yüzde 7’ye, 12 yaşında yüzde 3’e, ve 15 yaşından sonra yüzde 1’e düşer" şeklinde açıklama yaptı.
“Çocukların yüzde 15’i altını ıslatabilir”
Çocuklarda gece idrar kontrolünün kazanılmamış olması durumuna "Primer Enürezis Nokturna" denildiğini ifade eden Üroloji Uzmanı Op. Dr. Olcay Köse; tedavi gerektiren durumların organik bir nedenle ilişkili olduğunu aktardı, 5 yaş altı çocuklarda tedavi uygulanmaması gerektiğini belirtti. OFM Antalya Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Olcay Köse; “Beş yaşını bitirmiş bir çocuğun gece uykusunda idrar kaçırması durumuna gece altını ıslatma denir. Bu yaşa kadar çocukların sinirsel olgunluğunun tamamlanmadığı göz önüne alınmalıdır. Beş yaşındaki çocukların yüzde 15’i gece altını ıslatabilir. Bu oran 10 yaşında yüzde 7’ye, 12 yaşında yüzde 3’e ve 15 yaşından sonra yüzde 1’e düşer. Primer Enürezis Nokturna, çocuğun hiçbir zaman gece idrar kontrolünü kazanamamasını ifade ederken, Sekonder Enürezis Nokturna, çocuğun 5 yaşını bitirdikten sonra en az 6 ay boyunca kuru dönem yaşadığını belirtir” diye konuştu.
"Tedavi soruna göre şekilleniyor"
Gece alt ıslatma konusu hakkında yapılan birçok araştırma olduğunu belirten Dr. Köse, hastalığın tanısına ilişkin, "Genetik faktörler, uyku sorunları, organik nedenler (işeme bozuklukları, idrar kanalı darlıkları, idrar yolu enfeksiyonları, anatomik bozukluklar), hormonal sorunlar gibi çeşitli etkenler neden olabilir, ancak vakaların yüzde 97’sinde organik bir neden bulunmamaktadır. Enürezis Nokturna tanısını koymak için ilk adım, gece altını ıslatmanın yanı sıra çocuğun gündüzleri de idrar kaçırması, idrar yaparken zorlanma, ağrı hissi, kabızlık gibi şikâyetlerin olup olmadığını sorgulamaktır. Hasta öyküsü, muayene ve tetkiklerle altta yatan nedenleri belirleyip tedaviyi şekillendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
"Tedavi, hekim, aile, çocuk üçgeniyle mümkün"
Köse, çocuk ve ailelerin uzman hekime problemi tüm detaylarıyla anlatması gerektiğini, bu durumun teşhis ve tedavide kritik önem taşıdığını aktardı. Her yıl vakaların yüzde 15’inin kendiliğinden düzeldiğine dikkat çeken Op.Dr. Köse; “Her yıl vakaların yüzde 15’inin kendiliğinden düzeldiğini unutmamak önemlidir. Hijyen faktörleri, ailelerin çocuklarının sağlığı konusundaki kaygıları, gece idrar kaçırmanın psikolojik bir neden olmadığını ancak doğru yönetilmezse çocukta psikolojik etkilerinin olabileceğini anlamak ve nedenleri açıklığa kavuşturmak önemlidir. 5 yaş altı çocuklara tedavi uygulanmamalıdır. Çocukta altta yatan organik bozukluk mevcutsa tedavi edilmelidir. Onun dışında 5 yaşından büyük çocuklarda motivasyonel yöntemler, mesane egzersizleri, ilaç gibi tedavi yöntemlerimiz bulunmaktadır. Hangi tedavinin hangi yaş grubunda uygulanması gerektiği ve çocukta psikolojik etkilerinin en aza indirilmesi aslında tedavinin ana şemasını oluşturmaktadır. Bu durum hekim-aile-ve çocuk üçgeninde uyumlu bir süreç yönetimi ile mümkündür” ifadelerini kullandı.

