Ümit Öztekin’in seçim bürosu akşam 21.00’den sonra miting alanına dönüyor
Aşı karşıtlığı kızamık vakalarını artırdı
En önemli çocukluk çağı hastalıklarından biri olan kızamık, aşı ile önlenebilen çok ciddi bir sağlık sorunudur. Son dönemde giderek yaygınlaşan aşı karşıtlığı nedeniyle kızamık vakalarında önemli bir artış olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yeşim Eker Neftçi, “Bir tür RNA virüsü olan kızamık virüsü son derece bulaşıcı bir virüstür. Salgınlar, düşük aşılama oranı olan topluluklarda devam ediyor. Bu hastalıktan korunmak için çocuklara kızamık aşısını mutlaka yaptırmak gerekiyor” açıklamasında bulundu.
Kızamık virüsünün giriş kapısının solunum sistemi veya virüs taşıyan damlacıkların temasını takiben konjonktiva yani göz olduğunu vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yeşim Eker Neftçi, “Hastalar döküntülerin çıkmasından 3 gün öncesi ve 4-6 gün arası sonrası arasında bulaşıcıdırlar. Virüse maruz kalmış duyarlı bireylerin yaklaşık yüzde 90’ı kızamık geçirir. Yüz yüze temas gerekli değildir çünkü canlı bir virüstür ve kaynak olgu odadan ayrıldıktan sonra bir saat kadar uzun bir süre boyunca havada asılı kalabilir” dedi.
Ateş, öksürük ve döküntü önemli belirtilerden
Kızamığın belirtilerinin ateş, ağız içinde spesifik döküntü, öksürük, burun akıntısı, konjonktivit ve belirgin cilt döküntüsü olduğunu paylaşan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yeşim Eker Neftçi, “Bu belirtilerin yanı sıra ishal ve kusma da görülebilir. 8-12 gün süren kuluçka döneminden sonra hastalık; prodromal dönem hafif ateş ile birlikte fotofobinin eşlik ettiği konjonktivit, burun akıntısı, belirgin öksürük ve ateş yüksekliği ile başlar” diye konuştu.
Ağız içindeki premoların dişler hizasında çıkan ‘Koplik lekeleri’ kızamık için tipik olduğunu söyleyen Dr. Yeşim Eker Neftçi, “Döküntünün başlamasından 1-4 gün önce ortaya çıkar. Bunlar ilk önce premolar dişler hizasında, yanağın iç tarafındaki merkezde, mavimsi beyaz noktacıklar ile birlikte kırmızı lezyonlar olarak ortaya çıkar. Dudaklar, sert damak ve diş etlerine yayılabilir. Ayrıca konjonktival katlantı ve vajinal mukozada da bulunabilir. Koplik lekeleri kızamık vakalarının yüzde 50-70’inde bildirilmiş olsa da muhtemelen bundan daha büyük bir çoğunlukta bulunuyor” açıklamasında bulundu.
Hastalık, virüse maruz kalındıktan döküntülerin belirmesine kadar bulaşıcı
Hastaların kızamık virüsüne maruz kaldıkları ilk 7 günden, döküntünün belirmesinden sonraki 4-6 güne kadar yaydıklarını vurgulayan Dr. Yeşim Eker Neftçi, “Duyarlı kişilerin kızamıklı hastalarla teması bu dönemde engellenmeli” tavsiyesinde bulundu. Döküntünü başlamasıyla birlikte belirtilerin yatıştığını paylaşan Dr. Yeşim Eker Neftçi, “Döküntüler ortaya çıkış sırasıyla aynı şekilde, yaklaşık 7 gün içinde solar. Kızamığın başlıca belirtilerinden en uzun süren, öksürüktür ve genellikle 10 güne kadar iyileşir. Daha ciddi olgularda özellikle boyun ve arkada ensenin kafatasına yakın yerindeki lenf nodlarının belirgin olduğu, genel bir lenf bezleri şişmesi durumu görülebilir” açıklamasında bulundu. Kızamık tanısının klinik bulgulara ve temas durumuna göre konduğunu paylaşan Dr. Yeşim Eker Neftçi, “Kan sayımında kızamığa spesifik olmamakla birlikte viral enfeksiyonla uyumlu bulgular görülebilir” dedi.
Kızamık zatürre, krup ve soluk borusu enfeksiyonuna sebep olabilir
Kızamığa bağlı ölümcül sonuçların 5 yaş altı çocuk-bebeklerde ve 20 yaş üstü kişilerde daha fazla olduğunu söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yeşim Eker Neftçi, “Kızamıkta en sık ölüm nedeni zatürredir. En sık görülen komplikasyon orta kulak enfeksiyonudur. Diğer komplikasyonlar ise krup, trakeit yani soluk borusu enfeksiyonu ve bronşiyolittir. Bu son saydığımız üç komplikasyon seyrinde çoğunlukla enfeksiyon geçene kadar solunum desteği gerekir. Sinüzit ve ensefalit de görülebilir. İmmün sistemi normal kişilerde olabilecek ensefalit yani beyin iltihabı direkt virüsün etkisine bağlı değildir, immünolojik bir süreçtir. Kızamığın nadiren görülen ciddi formu, ‘hemorajik kızamık’ veya ‘kara kızamık’tır. Kanamalı cilt lezyonlarıyla ortaya çıkar ve sıklıkla ölümcüldür. SSPE (subakut sklerozan panensefalit) kızamığın geç başlangıçlı bir komplikasyonudur ve neredeyse her zaman ölümcüldür” dedi. -HBR.MRK.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.20 15:40:29
Son Düzenlenme Tarihi :
Antalya’da 590 daireli sitede ’karot’ gerginliği sürüyor
Kepez ilçesi Yeni Doğan Mahallesi’nde 9 bina, 590 daireden oluşan Menzil Sitesi’ndeki bazı sakinler deprem risk analiz raporu başvurusu üzerine, geçtiğimiz günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri binalardan karot örneği almak için bölgeye geldi. Kooperatif başkanı ve yönetimi, site içerisindeki dairelerin çürük olduğunu ve örnek alınmasını isterken, yaklaşık 50 daire sakini ise binalardan daha önce karot örneği alındığını belirterek, yeniden alınmasını istemeyip yetkililerin içeri girmesine izin vermedi. Bunun üzerine site sakinleri arasında tartışma yaşandı. Yaşanan tartışmanın büyümesi ve gerginlik çıkmasıyla olay yerine çok sayıda polis ve çevik kuvvet ekibi sevk edildi. Zaman zaman yükselen gerginlik, polis ekiplerinin araya girmesi ile yatıştırıldı. Bakanlık yetkilileri ise site maliklerinin hepsinin izni olmadan içeri giremeyeceklerini belirterek, bir süre sonra olay yerinden ayrıldı.
"Siteyi Antalya ve dünyaya rezil ettiler"
Binaların sağlam olduğunu savunan site sakinleri, basın açıklaması yapmak için toplandı. Basın açıklaması yapan site sakinlerinin avukatı Yusuf Aslan, "Bu binalar 1986 yılında yapımına başlanmış 1999 senesinde tamamlandı. Vakıflarla ve belediyeler arasında birtakım problemler yaşanmış ancak daha sonra tapuları alınmıştır. 2013 yılında iskan ruhsatı için belediyeye başvurulmuş, karot numuneleri ve risk analizleri yapılmıştır. Ancak kooperatif görevlileri, dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir şekilde 1999’da biten binalar 2013 yılında bitirilmiş gibi belediyeye dilekçe vermişlerdir. Resmi mercilere yalan beyanda bulunmuşlardır. Bu dilekçelere istinaden 2007 yılındaki deprem mevzuatı uygulanarak binaların güçlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. 1999 yılına göre yapılmış olsaydı, bu binaların tamamına iskan ruhsatı verilecekti" dedi. Kentsel dönüşüm olması halinde destek verebileceklerini ancak üyelerinin aleyhine hiçbir sözleşmeye imza atmayacaklarını söyleyen Aslan, "Menzil sitesini Antalya ve dünyaya rezil ettiler" ifadesini kullandı.
"Binalar çürük değil"
Site sakinlerinden Zehrin Müftüoğlu, 2016 yılından bu yana sitede mal sahiplerinden birisi olduğunu ve sitenin geçmişini araştırdığını söyledi. Müftüoğlu, "Binaların çürük olmadığı bilgisine sahibim. Çürük bir binada ne kendim otururum, ne çocuğumu oturturum, ne de yatırım yaparım. Bu binalarda sıkıntı yoktur. Sadece ve sadece kooperatifin devamlılığı için zamanında iskan verilmemiştir. Bizim amacımız, kooperatif artık geçerliliğini kaybetmiştir. Herkes tapusunu almıştır ve bu tapuların karşılığında kooperatif başkanı benim hakkımda karar veremez. Böyle bir yetkisi yok, görevi yok. Buradaki kooperatif yok hükmündedir" dedi.
2003 yılında bu yana sitede yaşadığını belirten Nebi Aydın, kooperatifin kendilerine hizmet yerine eziyet ettiğini ileri sürdü.
Yine karşı karşıya geldiler
Açıklamaların yapıldığı sırada, numune alınmasını isteyen bir sakin gelince ortalık karıştı. İki taraf arasında sözlü tartışma ve bir süre gerginlik yaşandı. Diğer site sakinlerinin araya girmesiyle tarafların tartışması son buldu.
"Belediyenin karot numunesi alınmasına yönelik yazdığı yazı var"
Menzil Sitesi Kooperatif Başkanı Ayşe Birgül Kollu ise iddiaları kabul etmedi. Belediyenin kendilerine daha önce yazı gönderdiğini belirten Kollu, "Karot numuneleri alınmadığı için hiçbir işlem yapmadım. Karot numunelerini bekliyorum. 17 Mart’ta belediye tekrar yazı gönderdi ve bu yazıda da, ivedilikle karot numunelerinin alınması ve yapılması gerektiğini, aksi takdirde mühürleneceğini söylüyor. Şu an burayla ilgili kooperatifi olarak görevimi yapmaya çalışıyorum ama yapamıyorum. Gidip lisanslı bir firmaya kendileri de alabilir" diye konuştu.
"Güçlendirmeli ruhsat verildi"
Daha önce dönemin kurallarına göre 3 numune alındığını, ancak şu an ise 6 alınması gerektiğini aktaran Kollu, "Bu alınmadan kanuna giremiyoruz. Mecburen bu karot numunesi alınması gerekiyor. C30 çıkmadı daha önce, H Blok C14, diğerleri 15, 17 ve 19 çıkan oldu. O zamanki karot numunemizin 23-25 olması gerekiyordu. Olmadığı için bize belediye güçlendirmeli ruhsat verdi. Bunu almasaydım ruhsat değil tapu da alamıyordum. Allah korusun bir deprem olsa, üyelerimin bir tapusu olsun istedim" ifadelerini kullandı.
"C30 hiçbir zaman değildi"
Karşı tarafın karot numunelerinin C30 olduğuna yönelik iddialarını da kabul etmeyen Kollu, "Muhalif grubumuz buradaki C30’u yanlış lanse ediyor, bu bir yalan. C30 değildi ve o zamanki karot numunelerinde 23 ile bile iskan alabiliyorduk" şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA

