SON DAKİKA

logo

ATSO Başkan Yardımcısı Cihangir M. Deniz, Gübre, ilaç, plastik, mazot Avrupa fiyatındaysa, domates ve biberin fiyatı da Avrupa'ya eşit olmak zorundadır.

ATSO Başkan Yardımcısı Cihangir M. Deniz, Gübre, ilaç, plastik, mazot Avrupa fiyatındaysa, domates ve biberin fiyatı da Avrupa'ya eşit olmak zorundadır.

Sebze ve meyva fiyatları sadece İstanbul ya da Ankara gibi büyükşehirlerde değil, sebze ve meyvanın üretim merkezi Antalya’da da el yakarken, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Cihangir M. Deniz,  mecis toplantısında yaptığı konuşmada sorunu ortaya koymakla kalmadı, bu sorunun aşılması için neler yapılması gerektiğini de basit ve herkesin anlayabileceği bir dille aktardı.
“Bizde sebze ve meyve fiyatları bazen Avrupa'ya yakın, bazen de Avrupa'nın çok altında. Gübre, ilaç, plastik, mazot Avrupa fiyatındaysa, domates ve biberin fiyatı da Avrupa'ya eşit olmak zorundadır” diyen Cihangir M. Deniz,  marketlerde diş macunu, diş fırçası, deterjan, sucuk ve salam fiyatlarının Avrupa ayarında, hatta bazen daha da yüksek olduğunu, araba fiyatları, elektronik, hatta internet fiyatını da Avrupa'dan daha yüksek olduğunu hatırlattı.
“Ama sıra sebze ve meyveye gelince istiyoruz ki, ucuz olsun. İstiyoruz ki, köylü eskisi gibi düşük fiyata çalışsın, biz de düşük fiyatla alalım” diye bir gerçeği dillendiren ATSO Başkan Yardımcısı Deniz şunları söyledi:
“Bugün üretici bir kilo portakaldan kazandığıyla sahilde bir çay içemez. Eskiden kahvelerde çay kuruşla satılırdı. Şimdi kafelere geçtik çay ve kahve Euro üzerinden fiyatlandı. Bütün bunlara nasıl alıştıysak, sebze ve meyvenin Avrupa fiyatına gelmesine de alışacağız. Türkiye'nin sorunu ekonominin ve ücretlerin Avrupa düzeyine gelememesidir. 
Türkiye'de tarım alanlarını koruyamıyoruz. Antalya'da bile tarım alanlarını kendi elimizle konut alanlarına çeviriyoruz. Kooperatiflerimiz yok. Ambalaj sorunu var, ambalaj maliyeti yüksek. Seralarımız modern değil, lojistik modern değil.  Kış aylarında sera üretimi yetersiz olduğu için tüketici, yaz aylarında ürün bol olduğu için üretici kaybet-mektedir. Taşıma sırasında, market ve pazarda ürünün dörtte biri çöpe gidiyor. Her 100 metrede bir market var, marketlerin işletme maliyeti yüksek. Semt pazarlarına üretici giremiyor, farklı bir yapı oluşmuş durumda, bu nedenle pazar maliyetleri de yüksek. 
Seraların modernize edilmesi, organize sera bölgeleri kurulması, büyük ölçekli seralara geçilmesi, küçük üreticilerin modern kooperatiflerle birleştirilmesi gibi büyük hamleler yapmak, köyleri kalkındırmak, eğitimli gençleri tarım üretimine yönlendirmek zorundayız. 
Bu konuları artık herkes ezbere biliyor, bu gerçekler ortada iken, devletin veya belediyelerin bütçeden farkı ödeyerek ucuz sebze ve meyve satması mümkün değildir. Türkiye geçmişte KİT zararlarından, belediye zararlarından, banka zararlarından çok çekti. Geçmişteki hataları tekrar etmemeliyiz.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.02.27 07:05:16
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Bakan Özhaseki’nin ’Yerinde dönüşüm’ açıklamasına Kahramanmaraş’tan destek

Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerin ardından ağır hasar alan 13 bloklu sitenin sakinleri, Çevre ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki’nin açıkladığı, ‘Yerinde Dönüşüm’ projesine katılmak istediklerini ve ağır hasarlı binalarının yerinde dönüşüm çerçevesinde yeniden yapılmasını istedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, dün depremzedelere yeni destek paketini açıkladı. Özhaseki, Yerinde Dönüşüm Projesi çerçevesinde kendi yapısını yerinde inşa edecek afetzedelere faizsiz kredinin yanı sıra konutlar için 500 bin lira, iş yerleri için 250 bin lira hibe verileceğini belirtmişti. Bakan Özhaseki’nin açıklaması depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta karşılık buldu. Merkez Onikişubat ilçesi Süleyman Şah Mahalle sakinleri de yerinde dönüşüm istedi. Mahallede bulunan ve ağır hasar alan 13 bloklu Sümer Evleri Sitesi ile bir bloğu depremde yıkılan ve iki bloğu da ağır hasar alan 60 Evler Sitesi sakinleri de binalarının yerinde dönüşümünü talep etti.
Mahalle Muhtarı Ali Mehmet Kurtağzı, “Depremlerden sonra sıkıntıya girdik ancak Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Bu binalarımız 1984 yılında temelleri atıldı ve deprem nedeniyle ağrı hasar aldı yıkılacak. Mahalle halkım Sümer Evler ve 60 Evler sitesi sakinleri beni her zaman arıyor ve soruyor son durumu. Evlerinin yerine yapılmasını istiyorlardı. Bizim bu binaların yerlerinin de sağlam olduğuna inanıyoruz ölçülsün takip edilsin. İnşallah devletimiz de milletimiz de bu sıkıntılardan kurtulur. Aylardır çadır ve konteynerlerde hayat geçiriyor insanlar. Devlet büyüklerimizden yardım bekliyor ve bir an önce evlerimizi yerine yapıp normal hayatımıza geçelim” dedi.
Depremzedelerden Ömer Çolak ise “Binalarımızın evlerimizin yerinde yapılmasını istiyoruz. Binalarımız iki büyük deprem yaşamış olmasına rağmen ağır hasar aldı ve yıkılmadı. Zeminin sağlam olduğuna kani geldik. Yetkililerimizin bu taleplerimizi dikkate almalarını ve evlerimizin yerinde yapılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.08 21:09:31
Son Düzenlenme Tarihi :





“Geleceğin denizcileri” yaz okulu eğitimlerini tamamladı

Kemer Belediye Yat Yelken Spor Kulübü tarafından ücretsiz olarak verilen optimist yaz okulu eğitimleri tamamlandı. 
Kemer Belediye Yat Yelken Spor Kulübü, geleceğin denizcilerinin yetişmesine büyük katkı sağlıyor. Kemer Belediyesi’nin destekleriyle, kulüp tarafından her yıl ücretsiz olarak optimist yaz kurslarında eğitim alan 64 çocuğun temel denizcilik bilgileri ile denizcilikle tanışması amaçlanıyor.
Eğitimlerini tamamlayarak sertifika almaya hak kazanan 64 yeni denizcinin sertifikalarının ilerleyen günlerde yapılacak olan sertifika töreninde verileceği belirtildi.
Eğitimlerini tamamlayan geleceğin denizcileri, 1 Eylül'den itibaren antrenmanlarına devam edecek.
* Bld. Basın

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.16 14:32:16
Son Düzenlenme Tarihi :