SON DAKİKA

logo

Korkuteli-Elmalı bölünmüş yolda çalışmalar Çalpınar kavşağında

Korkuteli-Elmalı bölünmüş yolda çalışmalar devam ediyor

Korkuteli-Elmalı bölünmüş yolda çalışmalar devam ediyor. Kış süresince ara verilen çalışmalar esnasında ulaşım asfaltlanmayan yaklaşık 15 kilometrelik bozuk yol üzerinden sağlanırken, çalışmaların tekrar başlamasıyla birlikte Elmalı’dan Korkuteli’ye, Korkuteli’den ise Elmalı’ya ulaşım Kızılcadağ üzerinden veriliyor..
Yakın bir zamanda 15 kilometrelik bölünmüş yolda da çalışmaların tamamen bitirileceği ve Çalpınar yol ayrımından itibaren ulaşımın kesintisiz asfaltlanmış bölünmüş yoldan yapılacağı öğrenildi. Çalpınar/Elmalı/Korkuteli yol ayrımında güzergah kaydırılırken, yapılan düzenlemeyle viraj kaldırıldı. Bu bölümde çalışmaların devam ettiği gözleniyor. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.06.13 07:55:03
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Büyükşehir’de Değişen İklim ve Antalya bilgilendirmesi

Yaptığı çalışmalar ve hayata geçirdiği projeler ile iklim değişikliği ve sıfır atık çalışmalarının öncüsü olan Antalya Büyükşehir Belediyesi, “Değişen İklim ve Antalya: Mücadele ve Uyumda Büyükşehir Belediyesi’nin Önemi” konusunda Büyükşehir Belediyesi bürokratlarına bilgilendirme yapıldı. 

Antalya Büyükşehir Belediyesi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cansel Tuncer, Genel Sekreter Yardımcıları Ramazan Demir, Tuncay Saruhan, Başkan Danışmanları ve daire başkanları katıldı. 
“Değişen İklim ve Antalya: Mücadele ve Uyumda Büyükşehir Belediyesi’nin Önemi” konulu bilgilendirme toplantısında konuşan Büyükşehir Belediyesi Başkanı Danışmanı Lokman Atasoy, iklim değişikliğinin önemine değinirken, Büyükşehir Belediyesi olarak bu alanda hayata geçirilen çalışmaları anlattı. 

HER YATIRIM KALKINMA OLARAK GERİ DÖNÜYOR
Türkiye’de iklim değişikliği ile ilgili konularda ilkleri yaptıklarını ve ilk reaksiyon gösteren belediye olduklarını aktaran Lokman Atasoy, “Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Şube Müdürlüğü’nü kurduk. Daha sonra ise Türkiye’de ilk defa İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı’nı kuran belediye olduk. Bir iklim eylem planımız var. Mecburiyetlerimiz, taahhütlerimiz var. Tarımdan, fen işlerine, bilgi işleme kadar bütün daire başkanlıklarını iklim değişikliği ile yakından ilgisi var. Çevre ile ilgili yapılan her yatırımın ilerleyen süreçte belediyeye maddi geri dönüşü oluyor. Bugün yapılan bir yatırım ilerde kalkınma olarak geri dönüş sağlıyor” dedi. 

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN NEDEN OLDUĞU DOĞA OLAYLARI
Daha sonra ise İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı çalışanlarından araştırmacı Fulya Kandemir, Büyükşehir Belediyesi bürokratlarına iklim değişikliği konusunda bilgilendirme yaptı. Kentlerin iklimi ve ekosisteminin nasıl değiştiğini anlatan Fulya Kandemir, “Hızlı ve plansız kentleşme, kent nüfusunun artması, artan enerji tüketimi ve biyoçeşitliliğe olan etkisi çok büyük faktör. Kentsel ısı adası ve hava kirliliği var. Kentlerde yaşayanlar kırsala göre 10 derece daha sıcakta yaşıyor. Antalya ve Karadeniz’de yaşanılan en önemli sorunlardan birisi taşkınlardır. Yüzey akımlarını değiştirdiğimiz için fırtınalarda iklim değişikliğini tetikleyerek sel ve taşkın gibi aşırı yağış olaylarıyla karşı karşıyayız. Antalya son zamanlarda Cumhuriyet tarihin en büyük orman yangınlarından birini yaşadı. İklim değişikliği orman yangınlarını tetiklerken, kentleşme vahşi yaşam kent etkileşimini etkiliyor. Bu da orman yangınlarının mega orman yangını şeklinde olmasına sebep oluyor” diye konuştu. 

 İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ GELECEĞİ DÜŞÜNMEK
Antalya’da iklim değişikliği kaynaklı orman yangınlarının arttığına dikkat çeken Kandemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İklim değişikliği kaynaklı orman yangınlarına baktığımızda Antalya ülkemizin rekor kıran şehirlerinin başında geliyor. Bizlerin yaz aylarında en muzdarip olduğumuz olayların başında sıcak hava dalgaları oluyor. Antalya’da 37 derece gün sayıları giderek artıyor. Yakında sıcak hava dalgalarının uzunlukları ile mücadele edeceğiz. İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanlığı olarak sizlerden aldığımız çalışma verilerini raporluyoruz ve uluslararası görünürlüğümüzü artırmaya çalışıyoruz. Uluslararası alanda fon desteği almaya çalışıyoruz. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak yenilenebilir enerji, güneş enerjisi, biokütle enerji santrallerimiz var. Sürdürülebilir enerji eylem planımız var. Kurakçıl peyzaj çalışmaları, kuraklığa dayanıklı fidanların yetiştirilmesi, kent ormancılığına, çiftçilere önem verilmesi noktasında çok önemli çalışmalar yapıyoruz. İlgili daire başkanlıklarımız ile koordineli bir çalışma yürütüyoruz. İklim değişikliğine düşünmek, uzun vadeli düşünmek, geleceği düşünmektir.”


-BŞ.BLD.BSN.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.17 12:41:04
Son Düzenlenme Tarihi :





İlk rahim nakli için rektörden ‘Nobel ödülü’ açıklaması

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, ilk rahim naklinin 12. yıl dönümünde konuştu. Kayıtlara geçen büyük başarı için 9 yıl çok ciddi uğraş verdiklerini vurgulayan Özkan, “Bizden sonra yapan, bizim yardım ettiğimiz ekip İsveç ekibi. Nobel’i de İsveç ekibi veriyor. Bu anlamda sanırı..

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, ilk rahim naklinin 12. yıl dönümünde konuştu. Kayıtlara geçen büyük başarı için 9 yıl çok ciddi uğraş verdiklerini vurgulayan Özkan, “Bizden sonra yapan, bizim yardım ettiğimiz ekip İsveç ekibi. Nobel’i de İsveç ekibi veriyor. Bu anlamda sanırım onların kafalarında kendileri alma yönünde bir şeyler var. Umuyorum Nobel’i kucaklarız” dedi.
Dünyada ve Türkiye’de ilk olarak Akdeniz Üniversitesinde 8 Ağustos 2011 yılında yapılan operasyonla rahim nakli olan Derya Sert, nakilden 9 sene sonra 4 Haziran 2020 yılında annelik sevinci yaşadı. Bebeğe, operasyonu gerçekleştiren ekibin başındaki isim olan Prof. Dr. Ömer Özkan’ın ismini verildi. Dünya tarihindeki ilk rahim nakli ameliyatı olarak kayıtlara geçen büyük başarı, bugün 12. yılını doldurdu.

“O süreç bizlere çok şeyler öğretti”
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, rahim naklinde dile kolay 12 yılı geride bıraktıklarını ve bu zorlu nakil için 9 yıl uğraş verdiklerinin altını çizdi. Türkiye’den önce Suudi Arabistan’ın ilk rahim naklini denediğini ancak başarısız olduğunu hatırlatan Özkan, “Dolayısıyla ilk başarılı rahim tarafımızca yapıldı. 9 yılın sonunda Derya bebek sahibi oldu. Zor bir süreçti. Ameliyattan sonra hemen hamile kalıp doğuracağını düşünmüştük ama maalesef öyle olmadı. O süreç bizlere çok şey öğretti. Bu birikimi ikinci rahim nakli olan Havva üzerinde denedik ve çok kısa sürede çocuk sahibi olmasını sağladık” diye konuştu.

"Dünyada 100’ün üzerinde rahim naklinden sonra bebek sahibi olan hasta var"
Türkiye’nin bu başarısı sonrası dünyada birçok ülkede rahim nakli operasyonlarının gerçekleştirildiğini ve 100’ü aşkın bebeğin bu yöntemle dünyaya geldiğini ifade eden Özkan, “Dünyada yeni yöntem olmakla beraber, bizden sonra İsveç, ardından ABD, Almanya, Çin, Hindistan ve Brezilya gibi birçok ülke yaptı ve çocuk sahibi olundu. 100’ün üzerinde rahim naklinden sonra bebek sahibi olan hasta var” şeklinde konuştu.

"Ameliyatı ilk yaptığımız zaman dünyanın her tarafından birçok hasta bize gelmek istiyordu, halen de öyle"
Rahim naklini her ekibin yapamayacağına vurgu yapan Özkan, “Bu bir normal rahim ameliyatı değil. Tamamen başka bir şey. Rahimi de çok farklı yöntemlerle, çok farklı şeyleri dikkate alarak alıyorsunuz. Bazen kadavra, bazen canlı olabiliyor. O zaman canlıya da bir risk yüklemiş oluyorsunuz. Bu anlamda çok fazla hasta var. Biz bu ameliyatı ilk yaptığımız zaman dünyanın her tarafından birçok hasta bize gelmek istiyordu, halen de öyle. Çünkü biz bu işi hakkıyla yapan, her noktasını bilen bir ekibiz. Her ekip bunu yapamaz, her hastaya da yapılamaz. Bazı kriterler var, hem hasta sağlıklı olacak ki; sağlıklı bebek doğursun” ifadelerine yer verdi.

“Umuyorum Nobel’i kucaklarız”
Prof. Dr. Özkan, son olarak Nobel konusuyla ilgili şu görüşlere yer verdi:
“Bizden sonra yapan, bizim yardım ettiğimiz ekip İsveç ekibi. Nobel’i de İsveç ekibi veriyor. Yani bunu siz öneremiyorsunuz. İsveç ekibi buna kendi karar veriyor. Bu anlamda sanırım onların kafalarında da böyle bir şeyler var. Bunun için çok ciddi bir kamuoyu desteği gerekiyor. Hala rahim naklinin anlaşılmadığını düşünüyorum. Belki karaciğer, böbrek gibi görünmüyor ama Allah’ın yarattığı insanoğlunun soyunun devam etmesi için çok gerekli bir organ. Mevzuatın çıkması gerekiyor ki, bunun devamını yapalım. Bu Türk tıbbının çok büyük başarısı olacak ama sahiplenmek gerekiyor. Umuyorum Nobel’i kucaklarız.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.08 13:44:38
Son Düzenlenme Tarihi :