Mursi için Elmalı’da gıyabi cenaze namazı kılındı
Antalya'da Kurban Bayramı'nda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Antalya, Kurban Bayramı'nın yaklaştığı bu günlerde vatandaşların bayramı güvenli ve huzurlu bir şekilde geçirmeleri için çeşitli önlemler alıyor. İşte Kurban Bayramı'nda dikkat edilmesi gereken hususlar:
1. Kesim Yapılacak Yerler: Kurban kesimi için belirlenen alanlar dışında kesim yapmak yasaktır. Antalya'da belediyeler tarafından belirlenen kesim yerlerinde kesim yapılması önemlidir. Bu yerler, hijyenik ve güvenli koşulların sağlandığı alanlardır.
2. Hijyen Kuralları: Kurban kesimi sırasında hijyen kurallarına dikkat etmek büyük önem taşır. Kesim öncesinde ve sonrasında ellerinizi temizlemek için sabun ve su veya dezenfektan kullanmalısınız. Kesim yapılacak alanın temizliği ve hijyenik koşulları da göz önünde bulundurulmalıdır.
3. Hayvan Seçimi: Kurbanlık hayvan seçimi yaparken sağlıklı, bakımlı ve uygun koşullarda yetiştirilen hayvanlara özen gösterilmelidir. Sağlık raporu olan ve veteriner kontrolünden geçmiş hayvanların tercih edilmesi önemlidir.
4. Çevreye Duyarlılık: Kurban kesimi sonrasında çevrenin korunması ve temiz tutulması büyük önem taşır. Kesim sonrasında hayvan atıklarının uygun şekilde bertaraf edilmesi ve çevre kirliliğine neden olunmaması gerekmektedir. Belediyeler tarafından belirlenen atık toplama noktaları kullanılmalıdır.
5. Sosyal Mesafe ve Maske Kullanımı: Kurban bayramında toplu olarak yapılan ibadetler ve ziyaretler sırasında sosyal mesafe kurallarına uyulması ve maske kullanımı önemlidir. Covid-19 salgınına karşı gerekli tedbirlerin alınması sağlık açısından büyük önem taşır.
6. Yardımlaşma ve Paylaşma: Kurban Bayramı, yardımlaşma ve paylaşma ruhunun ön plana çıktığı bir dönemdir. Antalya'da da ihtiyaç sahibi ailelere yardım etmek için çeşitli kampanyalar düzenlenmektedir. Vatandaşların bu kampanyalara destek olması ve ihtiyaç sahiplerine yardım elini uzatması önemlidir.
Antalya'da Kurban Bayramı'nı güvenli ve huzurlu bir şekilde geçirebilmek için yukarıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir. Yetkililer, vatandaşları bu konularda bilgilendirmek ve gerekli önlemleri almak için çalışmalarını sürdürmektedir.
Kurban Bayramı süresince Antalya'da ayrıca trafik yoğunluğu yaşanması beklenmektedir. Bu nedenle sürücülerin trafik kurallarına uyması, hız sınırlarına dikkat etmesi ve emniyetli bir şekilde seyahat etmesi önemlidir. Trafik kazalarının önlenmesi için yetkililer, ek tedbirler alacak ve trafik kontrollerini sıklaştıracaktır.
Antalya, doğal güzellikleri ve tatil bölgeleriyle bilinen bir şehir olduğundan, turistlerin de Kurban Bayramı'nda yoğunluk yaşaması beklenmektedir. Turistlerin güvenliği ve konforu için güvenlik önlemleri artırılacak ve hizmet kalitesi yükseltilecektir.
Antalya'da Kurban Bayramı, hem yerli halk hem de ziyaretçiler için önemli bir dönemdir. Vatandaşlar, sağlık, güvenlik ve çevre konularında duyarlı olmalı, toplumun huzurunu ve refahını korumak için gereken sorumluluğu yerine getirmelidir.
Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.06.21 12:46:49
Son Düzenlenme Tarihi :
Kuraklık önce gölü, sonra flamingoları vurdu
Flamingoların en çok bulunduğu Yarışlı Gölü ilkbahar aylarında su tutarken, sıcaklığın artmasıyla tekrar eski kurak zamanlarına döndü. Gölü besleyen su kaynaklarını inceleyen uzman ekip, su kaynağı üzerine köylüler tarafından kurulan birçok sondaj motoru tespit etti. Dünyada sadece burada yaşayan iki balık türünün olduğu bu kaynaktan su alınması hem bu canlıları tehlikeye atıyor hem de gölü besleyen su miktarının azalmasına neden oluyor.
DKMP 6. Bölge Müdürlüğü’nün sekreteryasını üstlendiği Burdur ve Antalya Gölleri Yönetim Planı Hazırlama Projesi’nde yer alan uzman ekip, gölü besleyen en önemli kaynak üzerine köylüler tarafından kurulan seyyar sondaj motorlarının kaynak içerisinde bulunan ve sadece burada yaşayan endemik balık türleri için tehlike arz ettiğini tespit etti. Ayrıca bu sondaj motorları gölde barınmaya devam eden az da olsa flamingonun yaşamlarını da tehlikeye sokuyor.
Gölü inceleyen ekipte yer alan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İskender Gülle, “Yarışlı Gölü’nün yüzölçümü yaklaşık olarak 10 ila 15 kilometre arasında değişiyor. Aslında bir zamanlar bu göl sürekli bir gölmüş ama günümüz şartlarında tam bir göl değil. Çünkü mevsimlik olarak su tutabiliyor. Biz bu tür göllere geçici göller diyoruz. Bu gölün özelliği bir kısmının tabak şeklinde olması. O nedenle bu gölleri tuzlu göl, tuzla gölleri veya pilaya gölleri olarak isimlendiriyoruz. Türkiye’de çok sayıda buna benzer göl var. Fakat Yarışlı Gölü’nün şu anda en önemli özelliği kış aylarında en fazla 20-30 santimetreye kadar su tutabiliyor olması. 20-30 santimetre su tutarsa bizim için çok iyi. Ama normalde günümüzde yağışların da azalması nedeniyle en fazla 10 santimetreye kadar su oluyor haziranın başında, o da tamamen kuruyor. Bu göl geçici göl olmasına rağmen özellikle mikroskobik canlılar açısından da son derece zengin. Böyle olduğu için de başta flamingo olmak üzere çok sayıda su kuşu için adeta bir beslenme alanına dönüşüyor. Sığ olduğu için flamingolar burayı çok fazla tercih ediyorlar. Besin kaynağı da çok fazla tabi ki, o açıdan Yarışlı Gölü’nün en önemli özelliği biyolojik olarak iyi bir kuş alanı olması” dedi.
Yarışlı Gölü yıllardır koruma altında
Yarışlı Gölü’nün hem çevredeki mermer ocaklarından hem de kaçak avcılık ve göl arazisinin tarım amacıyla kullanılmasına karşı koruma altında olduğunu dile getiren Prof. Dr. Gülle, “Bu göl yıllardır korunuyor. Korumayı sadece mermer ocaklarından ibaret görürsek yanılmış olabiliriz. Onun dışında bir de özellikle Milli Parkların yapmış olduğu dolaylı koruma yöntemleri var. Kara avcılığı, su avcılığı, göl kenarlarındaki alanların işgal yerlerinin fazla artmaması şeklinde. Görsel olarak baktığımızda farklı bir manzarası var. Suyu da biraz tuzlu. Kış aylarında binde 14, yani 1 litre suda 14 gram tuza kadar yükselebilen tuz özelliği var. Suları herhangi bir tarımsal faaliyette kullanılmıyor. İçme suyu amacıyla da kullanılmıyor. Ayrıca gölün içerisinde değil ama gölün kıyılarındaki tatlı küçük su kaynaklarında dünya için endemik iki tane tatlı su balığı türümüz var. Bunların sadece bu bölgede yaşadığını söyleyebiliriz. Göl kenarlarındaki pınarlar, özellikle
görmüş olduğunuz sazlık alanlar bu balıkların yaşamı açısından son derece önemli” ifadelerini kullandı.
Yönetim planlarında artık birinci öncelik: “Su”
Çalıştay hakkında da açıklama yapan Prof. Dr. İskender Gülle, “Göllerin her beş yılda bir sulak alan yönetim planları yapılıyor. Bu yönetim planları çerçevesinde yeniden bir bilimsel, ekolojik ve çevresel değerlendirme yapılıyor. Beş yıl boyunca doğru yapılan veya eksik yapılan ya da beşinci yılın sonunda ortaya çıkan yeni durumlar neler bunları gözden geçiriyoruz. Yönetim planlarını beş senede bir revize ediyoruz. Şu anda iki gündür yapmış olduğumuz çalıştayımız bir bilimsel altlığa dayalı olarak yapıldı. Onun neticesinde bugün de bir arazi gezisi yapıyoruz. Bu arazi gezimizde durumu gözlemliyoruz. Planlarımızda hangi değişiklikleri yapabiliriz, onları gözden geçiriyoruz. Gördüğümüz kadarıyla şu anda tüm Türkiye çapında, Burdur çapında öncelikli konu su. Yani su tedariği göller için ve yönetim planları için birinci madde haline geldi. Bundan 20-30 sene önce daha ziyade kirlilik ağırlıklı bir yönetim planı yapıyorduk, artık birinci önceliğimiz su oldu” dedi.
Burdur ve Antalya Gölleri Yönetim Planı Koordinatörü Peyzaj Yüksek Mimar Seda Yıldız ise, “Burdur yöresinde Sulak Alan Yönetim Planı çalışmasını DKMP 6. Bölge Müdürlüğü adına yürütüyoruz. Göllerimizle ilgili çalıştayımız dün gerçekleşti. 2016 yılında yine göllerle ilgili Sulak Alan Yönetim Planı yapılmıştı. Şu an revizyon zamanı geldiği için yenilenebilirliğini sağlayabilmek ve biyon verebilmek için şu an tekrar Sulak Alan Yönetim Planlarımızı yeniliyoruz” şeklinde konuştu.