Vali Münir KARALOĞLU himayesinde ve İl Müdürlüğü koordinatörlüğünde yürütülen “Gelin Kardeş Olalım Projesi” kapsamında Elmalı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Dilek Boğatimur başkanlığı’ndaki bir heyet kardeş ilçe Siirt İli Tillo ilçesine gitti
Yaş sebze ve meyve üretiminde ülkenin lideri konumundaki Antalya’nın tarımdaki başarısının diğer kentlerde de sağlanması için Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğünce “Gelin kardeş Olalım” projesi kapsamında Elmalı Tarım ve Orman Müdürü Dilek Boğatimur başkanlığındaki bir heyet kardeş ilçe olan Siirt’in Tillo ilçesine gittiler.
“Elmalı& Tillo “kardeşliği kapsamında ilk ziyaret Tillo Tarım İlçe Müdürlüğü’ne gerçekleştirildi.
Tillo Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Resul Eren, Elmalı heyetine Tillo’nun tarımsal durumu hakkında bilgi verdi.
“Gelin Kardeş Olalım” Projesi kapsamında,Tillo ilçesinde ikinci ziyaret Tillo Belediye Başkanı İdham Aydın'a yapıldı. Elmalı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Boğatimur, “Mesai arkadaşlarım ve Tillo İlçe Tarım ve Orman Müdürü ve ekibi ile Başkan Bey'i makamında ziyaret ettik. Tillo sevdalısı , çalışkan başkanımız ile tarıma dair sohbet ettik. Siirt Fıstığı başlıklı güzel bir söyleşi oldu. Tillo'nun değeri İsmail Fakirullah Hazretleri ve Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri hakkında bilgiler aldık. Sayın başkana misafirperverliği için sonsuz teşekkürler ediyorum. Onları tanımak bize onur verdi” dedi.
Elmalı Tarım ve Orman Müdürü Dilek Boğatimur tarafından proje ile ilgli yapılan açıklamada, “Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüzce ülkemizin 2023 Tarım Vizyonuna hizmet etmek için hazırlanan "Gelin Kardeş Olalım" projemiz ile 16 ilçemize 16 kardeş ilçe arıyoruz. Gelin Kardeş Olalım Projesi, Antalya İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerimizle diğer il ilçeleri arasında kurulması planlanan karşılıklı bilgi alışverişi ve ortak çalışmalara dayanan bir ortaklık projesidir. Proje ilçeler arasında İl Müdürlüğümüz koordinatörlüğünde karşılıklı teknik ziyaretler, çiftçi ve sektör toplantıları ile ortak proje uygulamalarını içermektedir” denildi.
ATB Başkanı Çandır, tarımsal girdi fiyatlarını değerlendirdi
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Ocak ayı Tarımsal Girdi Fiyatları Endeksini (Tarım-GFE) değerlendirdi.
Ocak ayı Tarım-GFE’nin aylık yüzde 6,24 ilan edildiğini belirten Çandır, "Bu rakam, son 9 yılın en yüksek ikinci Ocak ayı enflasyonu oldu. Ocak ayında ortalama aylık enflasyonun yüzde 1,5 olduğu düşünülürse yeniden ortalamanın çok üzerinde bir enflasyon ilan edildiğini söylemek mümkün" dedi.
Tarım-GFE’nin yıllık 95,99 olarak açıklandığını belirten Ali Çandır, şunları kaydetti:
"Ocak ayı rakamı, hala son 8 yılın en yüksek rakamı olmuştur. Geçtiğimiz Mart ayında yüzde 105,70 ile üç haneli olarak açıklanmaya başlanan yıllık tarımsal girdi maliyetleri enflasyonu o tarihten bu yana artarken, Ocak ayı itibarıyla yüzde 95,99 ile hem iki haneye gerilemiş hem de geçen aya göre düşüş göstermiştir. İlan edilen rakamlar, Ocak ayları itibarıyla nispi yüksek bir dönem içerisinde olduğumuzu göstermektedir. Özellikle yıllık düzeyde geçmişe göre hala rekor düzeylerde bulunmaktayız."
Ocak ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylıkta yüzde 5,77 ve yıllıkta yüzde 95,54 artış olduğunu belirten Çandır, tohumda yüzde 4,21, enerjide yüzde 1,81, gübrede yüzde eksi 4,86, ilaçta yüzde 2,94, veteriner hizmetlerinde yüzde 21,45, yemde yüzde 3,79 ve diğer kalemlerdeki yüzde 35,17’lik değişimlere dikkat çekti. Aynı kalemlerin Ocak ayındaki yıllık değişimlerine bakıldığında tohumda yüzde 115,38, enerjide yüzde 59,35, gübrede yüzde 81,69, ilaçta yüzde 79,44, veteriner hizmetlerinde yüzde 46,16, yemde yüzde 117,25 ve diğer kalemlerde ise yüzde 115,10 artış ilan edildiğini belirten Çandır, "Tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 9,61 ve yıllık yüzde 76,90’lık artış ilan edildi" diye konuştu.
TÜİK’in açıkladığı Ocak ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin aylık yüzde 11,08 ve yıllık yüzde 142,84 ilan edildiğini hatırlatan Ali Çandır, "Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim sürekli sektörün aleyhine seyrederken; Nisan, Mayıs ve Temmuz aylarında üretici lehine bir durum yaşanmıştı. Ocak ayında makas, yine üretici lehine dönmüştür. Önümüzdeki aylarda bu eğilimin devam etmesi, üretici kesim için birikmiş zararları kapatmak açısından olumlu beklentidir" değerlendirmesinde bulundu.
Yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonlarının da tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini söyleyen Başkan Çandır, "Ocak ayında açıklanan aylık yüzde 4,00 ve yıllık yüzde 50,98 düzeyindeki yurt dışı üretici enflasyonu ile aylık yüzde 4,15 ve yıllık yüzde 86,48 düzeyindeki yurt içi üretici enflasyonu genel olarak sektörün geçmişten gelen maliyet yükünü gelecekte de taşımaya devam edeceğini göstermektedir, Ancak bu ay özellikle yurt dışı üretici enflasyonu rakamının geçen aya göre düşük artışla ilan edilmesi, tarımsal girdi fiyatları üzerinde olumlu etki yapabilecektir" şeklinde konuştu.
Ocak ayında tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 6,65 ve yıllık yüzde 57,68 olarak açıklandığına dikkat çeken Başkan Çandır, "Tüketici taraftaki gıda enflasyonu aylık yüzde 6,62 ve yıllık yüzde 71,00 olmuştu. İşlenmemiş gıda enflasyonu ise Ocak’ta aylık yüzde 9,22 ve yıllık yüzde 68,80 düzeyinde ilan edilmişti. Yaş meyve sebze enflasyonu ise aylık yüzde 6,39 ve yıllık 57,22 olarak ilan edilmişti. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı maliyet artışlarını, yaklaşık yarı yarıya tüketiciye yansıtabildiğini göstermektedir" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ocak ayı Tarım-GFE’nin aylık yüzde 6,24 ilan edildiğini belirten Çandır, "Bu rakam, son 9 yılın en yüksek ikinci Ocak ayı enflasyonu oldu. Ocak ayında ortalama aylık enflasyonun yüzde 1,5 olduğu düşünülürse yeniden ortalamanın çok üzerinde bir enflasyon ilan edildiğini söylemek mümkün" dedi.
Tarım-GFE’nin yıllık 95,99 olarak açıklandığını belirten Ali Çandır, şunları kaydetti:
"Ocak ayı rakamı, hala son 8 yılın en yüksek rakamı olmuştur. Geçtiğimiz Mart ayında yüzde 105,70 ile üç haneli olarak açıklanmaya başlanan yıllık tarımsal girdi maliyetleri enflasyonu o tarihten bu yana artarken, Ocak ayı itibarıyla yüzde 95,99 ile hem iki haneye gerilemiş hem de geçen aya göre düşüş göstermiştir. İlan edilen rakamlar, Ocak ayları itibarıyla nispi yüksek bir dönem içerisinde olduğumuzu göstermektedir. Özellikle yıllık düzeyde geçmişe göre hala rekor düzeylerde bulunmaktayız."
Ocak ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylıkta yüzde 5,77 ve yıllıkta yüzde 95,54 artış olduğunu belirten Çandır, tohumda yüzde 4,21, enerjide yüzde 1,81, gübrede yüzde eksi 4,86, ilaçta yüzde 2,94, veteriner hizmetlerinde yüzde 21,45, yemde yüzde 3,79 ve diğer kalemlerdeki yüzde 35,17’lik değişimlere dikkat çekti. Aynı kalemlerin Ocak ayındaki yıllık değişimlerine bakıldığında tohumda yüzde 115,38, enerjide yüzde 59,35, gübrede yüzde 81,69, ilaçta yüzde 79,44, veteriner hizmetlerinde yüzde 46,16, yemde yüzde 117,25 ve diğer kalemlerde ise yüzde 115,10 artış ilan edildiğini belirten Çandır, "Tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 9,61 ve yıllık yüzde 76,90’lık artış ilan edildi" diye konuştu.
TÜİK’in açıkladığı Ocak ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin aylık yüzde 11,08 ve yıllık yüzde 142,84 ilan edildiğini hatırlatan Ali Çandır, "Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim sürekli sektörün aleyhine seyrederken; Nisan, Mayıs ve Temmuz aylarında üretici lehine bir durum yaşanmıştı. Ocak ayında makas, yine üretici lehine dönmüştür. Önümüzdeki aylarda bu eğilimin devam etmesi, üretici kesim için birikmiş zararları kapatmak açısından olumlu beklentidir" değerlendirmesinde bulundu.
Yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonlarının da tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini söyleyen Başkan Çandır, "Ocak ayında açıklanan aylık yüzde 4,00 ve yıllık yüzde 50,98 düzeyindeki yurt dışı üretici enflasyonu ile aylık yüzde 4,15 ve yıllık yüzde 86,48 düzeyindeki yurt içi üretici enflasyonu genel olarak sektörün geçmişten gelen maliyet yükünü gelecekte de taşımaya devam edeceğini göstermektedir, Ancak bu ay özellikle yurt dışı üretici enflasyonu rakamının geçen aya göre düşük artışla ilan edilmesi, tarımsal girdi fiyatları üzerinde olumlu etki yapabilecektir" şeklinde konuştu.
Ocak ayında tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 6,65 ve yıllık yüzde 57,68 olarak açıklandığına dikkat çeken Başkan Çandır, "Tüketici taraftaki gıda enflasyonu aylık yüzde 6,62 ve yıllık yüzde 71,00 olmuştu. İşlenmemiş gıda enflasyonu ise Ocak’ta aylık yüzde 9,22 ve yıllık yüzde 68,80 düzeyinde ilan edilmişti. Yaş meyve sebze enflasyonu ise aylık yüzde 6,39 ve yıllık 57,22 olarak ilan edilmişti. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı maliyet artışlarını, yaklaşık yarı yarıya tüketiciye yansıtabildiğini göstermektedir" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.03.22 10:38:29
Son Düzenlenme Tarihi :
Hasta eşine bakmak için ameliyat olmayı reddeden yaşlı adamdan fedakarlık örneği
ANTALYA (İHA) – Antalya’da 79 yaşındaki felçli eşiyle birlikte yaşayan yaşlı adam, yatağa bağımlı haldeki eşine bakmaya devam edebilmek için bypass ameliyatı olmayı reddederek büyük bir fedakarlık gösterdi. Artan şikayetleri onu zorlayınca da Koroner İşlem ve CTO yöntemleriyle sağlığına kavuşarak ..
ANTALYA (İHA) – Antalya’da 79 yaşındaki felçli eşiyle birlikte yaşayan yaşlı adam, yatağa bağımlı haldeki eşine bakmaya devam edebilmek için bypass ameliyatı olmayı reddederek büyük bir fedakarlık gösterdi. Artan şikayetleri onu zorlayınca da Koroner İşlem ve CTO yöntemleriyle sağlığına kavuşarak 1 günde taburcu oldu.
76 yaşındaki Çelebi Murat, 79 yaşındaki eşinin boyun damarlarında tıkanıklık yaşaması şikâyetiyle gittikleri iki kamu hastanesinde de çözüm bulamadı. Murat, süreç sonunda felç kalarak yatağa bağımlı hale gelen eşine baktığı sırada göğsündeki sıkışmalar nedeniyle hastaneye başvurdu. Dört çocuğu olmasına rağmen yalnız kalan Murat, kendisine önerilen ameliyatı iyileşme sürecinde eşine bakamayacağı için reddederek fedakârlık örneği sergiledi. Daha sonra artan şikâyetleri nedeniyle Memorial Antalya Hastanesine başvuran Murat, Bypass ameliyatına gerek kalmadan Kompleks Koroner İşlem ve CTO yöntemleriyle tedavi edildi ve 1 günde taburcu edilerek bakıma muhtaç olan eşine kavuşturuldu.
“Bunun düzeleceğini düşünmüyordum”
Çelebi Murat, eşiyle birlikte başlarından geçen süreci zorlu aktardı. Murat, “eşim rahatsızdı ve bir hastaneye gittik anjiyo yapıldı ama damar açılamadı. Sonra başka bir hastaneye götürdük ve damarı açabileceklerini söylediler, biz de kabul ettik ve bir miktar para da verdik ancak operasyon başarısız oldu. Eşim şu anda yatağa bağımlı durumda ve genel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Aynı şekilde benim de Bypass olmam gerekiyordu. İki tane damarım tıkalıydı ancak ben göğsümün açılmasından pek taraf değildim çünkü yaşım itibariyle bunun düzeleceğini düşünmüyordum. Daha sonra buraya geldim. Bypass olmadan damarları açabileceklerini söylediler ve yaptılar. Burada sadece bir gece kaldım ve bir gece sonunda beni taburcu ettiler. Bana gayet güzel de bakım yaptılar, şu anda Bypass olmadan bu durumdan kurtulduğum için çok mutluyum, bir sıkıntım yok şu an” dedi.
“Önce eşim ameliyat olsun istedim”
Eşine bakmak için ameliyat olmayı reddederek fedakârlık örneği gösteren Murat, “eşim ameliyat olsun, ben ona bakabilirim düşüncesindeydim. Bizim dört tane çocuğumuz var ama onlar da başımızda değil. Herkes kendi hayatını kurdu ve bizi yalnız bıraktılar. Bu düşünceyle önce eşim ameliyat olsun ben ona bakarım o düzelince ben ameliyat olurum şeklinde düşündüm. Önce onu ameliyat ettirdik, sonrasında ise ben oldum. Ameliyat sonrasındaki iyileşme sürecinden dolayı önceliğini eşine verdiğini Murat, “Bypass ameliyatı olsaydım ben de eşim de bakıma muhtaç olacaktık ve bize kim bakacaktı? Belki ikimiz de ölecektik. Şu an bir sıkıntım yok” ifadelerini kullandı.
Tıkalı damarları açılarak 1 günde eşine kavuşturuldu
Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Davran Çiçek, “Hasta bize başvurdu. Anjiyo verilerini izledik. İzledikten sonra cerrahi kararlarının doğru olduğunu kendisine söyledik. Fakat kendisi bu süreçte ameliyat olmayacağını, olması durumunda eşiyle kimsenin ilgilenemeyeceğini söyledi. Biz de bu durumu diğer kalp damar cerrahisinde bulunan konseyle bir toplantı yaparak görüştük. Açabilecek damarlarımızı belirledik, hastamıza zarar vermeden neler yapabiliriz bunları belirledik. Bunları belirledikten sonra kalp damarlarına girdik. Damarlarını başarıyla açtık” ifadelerini kullandı. Uygulanan tedaviye ilişkin de bilgiler veren Çiçek, sözlerini “Teknik olarak anlatacak olursak hastamıza verilen kararlar doğruydu. Damar tıkanıklığı oldukça kompleks yerlerdeydi. Bizim bir Furkasyon dediğimiz çatal noktalardaydı. Bir tane damarı daha önce tıkanmıştı. Kronik Total Oklüzyon dediğimiz bir damarı mevcuttu. Bir damarı da akut bir darlığımız mevcuttu. Her üç damar da zor müdahalelerdi. O yüzden kademeli bir işlem düşündük. Fakat işlem sırasında işler istediğimiz gibi gittiği için tıkanık damarını sağlıklı bir şekilde açtık. Bu tarz yüksek riskli işlemler ve cerrahi kararlar verilen hastalarımızda da belirli bazı yöntemlerle ve gelişen teknolojilerle bu damarlar açılabilir. Biz hastanemizde bunları sıklıkla uyguluyoruz. Hastamıza da bu yöntemleri uygulayarak başarılı bir işlem gerçekleştirdik. Bundan sonra hastamıza ilaç tedavisiyle takibe devam edeceğiz, hastamız şu anda oldukça iyi, kalbinde herhangi bir sıkıntısı yok ve eşine de bakmaya devam ediyor. Allah eşine de kendisine de uzun ömürler versin” şeklinde konuştu.
76 yaşındaki Çelebi Murat, 79 yaşındaki eşinin boyun damarlarında tıkanıklık yaşaması şikâyetiyle gittikleri iki kamu hastanesinde de çözüm bulamadı. Murat, süreç sonunda felç kalarak yatağa bağımlı hale gelen eşine baktığı sırada göğsündeki sıkışmalar nedeniyle hastaneye başvurdu. Dört çocuğu olmasına rağmen yalnız kalan Murat, kendisine önerilen ameliyatı iyileşme sürecinde eşine bakamayacağı için reddederek fedakârlık örneği sergiledi. Daha sonra artan şikâyetleri nedeniyle Memorial Antalya Hastanesine başvuran Murat, Bypass ameliyatına gerek kalmadan Kompleks Koroner İşlem ve CTO yöntemleriyle tedavi edildi ve 1 günde taburcu edilerek bakıma muhtaç olan eşine kavuşturuldu.
“Bunun düzeleceğini düşünmüyordum”
Çelebi Murat, eşiyle birlikte başlarından geçen süreci zorlu aktardı. Murat, “eşim rahatsızdı ve bir hastaneye gittik anjiyo yapıldı ama damar açılamadı. Sonra başka bir hastaneye götürdük ve damarı açabileceklerini söylediler, biz de kabul ettik ve bir miktar para da verdik ancak operasyon başarısız oldu. Eşim şu anda yatağa bağımlı durumda ve genel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Aynı şekilde benim de Bypass olmam gerekiyordu. İki tane damarım tıkalıydı ancak ben göğsümün açılmasından pek taraf değildim çünkü yaşım itibariyle bunun düzeleceğini düşünmüyordum. Daha sonra buraya geldim. Bypass olmadan damarları açabileceklerini söylediler ve yaptılar. Burada sadece bir gece kaldım ve bir gece sonunda beni taburcu ettiler. Bana gayet güzel de bakım yaptılar, şu anda Bypass olmadan bu durumdan kurtulduğum için çok mutluyum, bir sıkıntım yok şu an” dedi.
“Önce eşim ameliyat olsun istedim”
Eşine bakmak için ameliyat olmayı reddederek fedakârlık örneği gösteren Murat, “eşim ameliyat olsun, ben ona bakabilirim düşüncesindeydim. Bizim dört tane çocuğumuz var ama onlar da başımızda değil. Herkes kendi hayatını kurdu ve bizi yalnız bıraktılar. Bu düşünceyle önce eşim ameliyat olsun ben ona bakarım o düzelince ben ameliyat olurum şeklinde düşündüm. Önce onu ameliyat ettirdik, sonrasında ise ben oldum. Ameliyat sonrasındaki iyileşme sürecinden dolayı önceliğini eşine verdiğini Murat, “Bypass ameliyatı olsaydım ben de eşim de bakıma muhtaç olacaktık ve bize kim bakacaktı? Belki ikimiz de ölecektik. Şu an bir sıkıntım yok” ifadelerini kullandı.
Tıkalı damarları açılarak 1 günde eşine kavuşturuldu
Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Davran Çiçek, “Hasta bize başvurdu. Anjiyo verilerini izledik. İzledikten sonra cerrahi kararlarının doğru olduğunu kendisine söyledik. Fakat kendisi bu süreçte ameliyat olmayacağını, olması durumunda eşiyle kimsenin ilgilenemeyeceğini söyledi. Biz de bu durumu diğer kalp damar cerrahisinde bulunan konseyle bir toplantı yaparak görüştük. Açabilecek damarlarımızı belirledik, hastamıza zarar vermeden neler yapabiliriz bunları belirledik. Bunları belirledikten sonra kalp damarlarına girdik. Damarlarını başarıyla açtık” ifadelerini kullandı. Uygulanan tedaviye ilişkin de bilgiler veren Çiçek, sözlerini “Teknik olarak anlatacak olursak hastamıza verilen kararlar doğruydu. Damar tıkanıklığı oldukça kompleks yerlerdeydi. Bizim bir Furkasyon dediğimiz çatal noktalardaydı. Bir tane damarı daha önce tıkanmıştı. Kronik Total Oklüzyon dediğimiz bir damarı mevcuttu. Bir damarı da akut bir darlığımız mevcuttu. Her üç damar da zor müdahalelerdi. O yüzden kademeli bir işlem düşündük. Fakat işlem sırasında işler istediğimiz gibi gittiği için tıkanık damarını sağlıklı bir şekilde açtık. Bu tarz yüksek riskli işlemler ve cerrahi kararlar verilen hastalarımızda da belirli bazı yöntemlerle ve gelişen teknolojilerle bu damarlar açılabilir. Biz hastanemizde bunları sıklıkla uyguluyoruz. Hastamıza da bu yöntemleri uygulayarak başarılı bir işlem gerçekleştirdik. Bundan sonra hastamıza ilaç tedavisiyle takibe devam edeceğiz, hastamız şu anda oldukça iyi, kalbinde herhangi bir sıkıntısı yok ve eşine de bakmaya devam ediyor. Allah eşine de kendisine de uzun ömürler versin” şeklinde konuştu.

