SON DAKİKA

logo

ASAT Akçaeniş’in içme suyu hattı yeniliyor

ntalya Büyükşehir Belediyesi Gazipaşa’dan Kaş’a tüm bölgenin altyapı sorunlarını tek tek çözüyor. ASAT tarafından Elmalı’ya bağlı Akçaeniş Mahallesinde 800 metrelik eski içme suyu hatlarını yenileniyor.

Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, Kaş’tan Gazipaşa’ya kanalizasyondan, içme suyuna kadar ilçe ve kırsalların alt yapı sorunlarını tamamıyla ortadan kaldırmak için geceli gündüzlü çalışma yürütüyor. 
800 metrelik 
yeni hat 
ASAT Elmalı Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler tarafından Akçaeniş Mahallesinde eski içme suyu hatlarını yenileniyor. Akçaeniş Mahallesi Mezarlık sokakta yürütülen deplase çalışmaları ile eski içme suyu boruları değiştirilerek yerine standartlara uygun içme suyu hattı döşeniyor. Toplamda 800 metrelik hat çalışmasının yarıdan fazlası tamamlanmış durumda.
Alt yapıya 
titiz çalışma 
ASAT ekipleri, Antalya’nın dört bir tarafında kanalizasyon, altyapı imalatlarına devam ederken, mevcut alt yapı sistemlerinin bakımını da ihmal etmiyor. Antalya merkezi ve ilçelerdeki kanalizasyon, yağmursuyu drenaj hatları, olası su baskınlarını önlemek için ekipler tarafından sürekli kontrol altında tutuluyor.  Hatlar, son teknoloji araçlarla temizleniyor. Ekipler, uygulamalar sırasında kullanılan teknik donanımla hat içlerinden görüntü alabiliyor. Bu sayede tıkanıklığın tespit edildiği hatlar basınçlı su ve çeşitli yöntemlerle temizlenerek hizmet vermesi sağlanıyor. * Haber Merkezi


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.08.08 07:05:38
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Seçmen: "Dijitalleşemeye rağmen sinema salonlarına rağbet artacak"

Beykoz Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Emre Ahmet Seçmen, 30. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali Çukurova Film Akademisi’nde verdiği “Pelikülden Dijitale Tasarım” konulu konuşmasında, film festivallerinin önemine temas ederek, “Sinema salonlarını öldürtmezse festivaller öldürtmeyecek” dedi.
Beykoz Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Emre Ahmet Seçmen, salonların artık dolmadığını ama festivallerde halkın filmin oyuncularını, yönetmenlerini, senaristlerini görmek için salonlara geldiğini söyledi. Kurgudan sese, sesten renge, renkten bilgisayara, dijital dönemin ilklerini, editroid ve sonrasını, CGI yanlıları ve karşı olanları anlatan Seçmen, dijital dönemin analog denemelerini ve Spielberg’ten Nolan’a uzanan bir bakışı açısını izleyicilerine anlattı. Çeşitli üniversitelerin sinema bölümü öğrencilerinin katıldığı etkinlikte dünyada IMAX salonlarının arttığını, biri Adana’da olmak üzere Türkiye’de bu salonlarını bulunduğunu ifade eden Seçmen, Netflix gibi dijital platformların çoğaldığını, bu nedenle seri film üretimine geçildiğini ve kalitenin de düştüğünü kaydetti.
Bilgisayardan dijitale geçilen sektörde yapay zekaların kullanıldığına da dikkat çeken Seçmen, bir filmin senaryosunun yapay zekaya yazdırıldığını ifade etti.
Dijitalleşmeye karşılık hala eskisi gibi sinema salonlarında film izlemeyi seven halkın olduğunu vurgulayan Dr. Emre Ahmet Seçmen, “Geleneksel üretimde bazı filmleri gördükten sonra, bana göre sinema salonlarının önemi bitmeyecektir. Sinemalara kaliteli filmler gelirse eskiden olduğu gibi salonlara dönüş olacaktır” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.19 20:13:30
Son Düzenlenme Tarihi :





Bu da ev sahibi çilesi

Emekli olduktan sonra İstanbul’dan Antalya’ya gelen 53 yaşındaki 3 çocuk babası Yaşar Alper, emlakçı vasıtasıyla kiraya verdiği evindeki kiracıyı tahliye edemeyince sokakta kaldı. 45 dereceyi bulan sıcak havada kamyonet kasasında yaşam mücadelesi veren Yaşar-Yasemin Alper çifti, 30 yıllık birikimi..

Emekli olduktan sonra İstanbul’dan Antalya’ya gelen 53 yaşındaki 3 çocuk babası Yaşar Alper, emlakçı vasıtasıyla kiraya verdiği evindeki kiracıyı tahliye edemeyince sokakta kaldı. 45 dereceyi bulan sıcak havada kamyonet kasasında yaşam mücadelesi veren Yaşar-Yasemin Alper çifti, 30 yıllık birikimiyle aldığı evine taşınabilmenin hayalini kuruyor.
İstanbul’da itfaiyede görev yapan Yaşar Alper, geçtiğimiz temmuz ayında emekli oldu. 30 yılı bulan memurluk hayatında 3 çocuğunun yetiştirmenin yanı sıra emekliliğinde kullanmak üzere 16 yıl önce Antalya’nın Kepez ilçesinde bir kooperatif aracılığıyla daire aldı. Yaşar Alper, bu dairesini boşta durmaması için bu süreçte emlakçı aracılığıyla kiraya verdi. Alper, emekliliğinin belli olması üzerine emlakçısına, bilgi verip evine kendisinin taşınacağını bildirdi. Buna rağmen Alper, ‘okullar kapansın, Kurban Bayramı geçsin, evi boşaltacağız” diyerek oyalandı. Temmuz ayında eşyalarını toplayıp kamyonetiyle Antalya’ya gelen Alper, tüm çabalarına rağmen evindeki kiracının tahliyesini sağlayamadı. Eşyalarını Kepez ilçesi Aydoğmuş Mahallesi’ndeki apartmanın bodrum katına yerleştiren Alper, kendisi de kamyonet kasasında yaşamaya başladı. Etrafına, “Evimiz var sokakta kaldık”, “ Emlakçı neredesin biz sokaktayız”, ”Emlakçı mağduruyuz” yazılı pankartlar asan Alper çifti, 45 dereceyi bulan sıcak havada kamyonet kasasında hayata tutunmaya çalışıyor. Geceleri kamyonet kasasında uyuyan çift, gündüzleri ise kamyonetin arka bölümüne astıkları brandanın gölgesinde zamanlarını geçiriyor. ‘Emeklilik hayalimiz, bu değildi” diyen üzüntülü aile, 2 klimalı evleri varken, sıcak altında kiracının insafa gelmesini bekliyor.

"16 yıl önce dişinden tırnağından arttırarak aldı"
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığından 15 Mart’ta emekli olduğunu dile getiren Yaşar Alper, 16 yıl önce taksit taksit aldığı evine oturmak için Antalya’ya geldiğini belirtti.
Emekliliğini Antalya’da geçirmek üzerine bir planlama yaptığını ifade eden 3 çocuk babası Alper, “Çalıştığım süre içinde birkaç kiracım oldu ve çeşitli sebeplerle ayrıldılar. 2.5 yıl önce ev boşaldığında kiraya verilmesi için bir emlakçıya verdim. Emlakçı da başka bir emlakçıya oturması için kiraya verdi. Emlakçı, “Güvenilir kişi, emekli olduğun zaman taşınır, benim arkadaşım kefilim” dedi ve işlemleri de kendisi yaptı. Ben İstanbul’da olduğum için bu işlemleri de telefonla yaptım. Emlakçı benim adıma kontrat düzenlemiş ben hiç gelmedim. Ama emlakçıyla irtibat halindeydim, emekli olacağımı da sürekli söyledim. Geçtiğimiz şubat ayında emekliliğim kesinleşince, “Çıkarız abi yeter ki sen emekli olan, biz 24 saatte ev buluruz, çıkarız” diye bize oyaladılar. 15 Mart’ta emekli olunca bunlara yine söyledim evimi boşaltmamı, bana bu kez, “ Çıkamayız çocuğumuz okula gidecek” dediler. Bekledik. Sonra, Kurban Bayramında çıkacaklarını söylediler, onu da bekledim. Defalarca uyardık. Resmi ihtarname çektim. Buna rağmen çıkmamakta direniyorlar” dedi.

"Emeklilik hayali kuruyorduk şok olduk"
Şahısların evinden çıkmadıklarını ve mahkemeye vermemi söylediklerini ifade eden Alper, “Mahkeme süreci boyunca oturacaklarını söylediler. Eşyamı apartmanın bodrumuna koyduk. Kendimiz sokakta kaldık. Rica ediyoruz, yalvarıyoruz. Taşınma, ev bulmalarına, kira yardımında bulunmak suretiyle anlaşmaya çalışmama rağmen sonuca ulaşamıyorum. Mahkeme nasıl olsa uzun sürecek biz buraya az kira veriyoruz, mahkeme süreci boyunca otururuz, biz çıkmıyoruz” diye direniyorlar. Emlakçıya kefil olduğun düzgün adam nerede diye söylüyoruz. Oda bizi başından attı. 20 gündür sokaklardayız. Antalya çok sıcak ve kamyonet kasasında kalıyoruz. Çok zor sokakta kalmak. Emeklilik hayali kuruyorduk şok olduk. Evimde oturup, sahilde olmam gerekirken sokakta bekliyoruz. 30 yılın verdiği yorgunluğu çıkarmam gereken zamanda sokakta rezillik çekiyoruz. Kiracıları insafa davet ediyorum. Yeter ki bizim evimizi geri verin, kalan ömrümüzü burada geçirelim” dedi.

"Aklımıza gelmezdi"
Böyle bir emekliliğin aklına bile gelmediğini dile getiren Yaşar Alper, “Ucuza kiraya verdim. İyilik olsun diye böyle davrandım sonucu böyle olmamalıydı. Kiracıyı ve emlakçıya vicdana gelmelerini istiyorum. Bir şey istemiyoruz, kendi evimizde oturmak istiyoruz. Onların durumu kötüye taşına, kira yardımı da yapmaya hazırım. Evim varken kiracı olmak istemiyorum. Sadece evime taşınıp huzur içinde yaşamak istiyorum. Hukuki süreç başlatacağız ama mahkeme süreci bitene kadar sokakta kalacağız” diye konuştu.

"Evimiz varken, kamyonette kalıyoruz"
"17 gündür kamyonet kasasında yaşayan Yasemin Alper, “Bu şekilde yaşamak çok zor. Camiden su alıyoruz, lavoba ihtiyaçlarımızı gideriyoruz. Evimiz olup da böyle dışarıda kalmak bize çok dokunuyor. Biz yardımsever olduk hep. Bize yapılan zulmü Allah görüyor. Kiracıya ev almadım, memur maaşıyla 3 çocuğumu yetiştirerek zar zor bu evi aldık. Biz sadece evimizi istiyoruz. Evimiz varken kamyonette kalıyoruz “dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.17 16:13:55
Son Düzenlenme Tarihi :