SON DAKİKA

logo

Antalya'da Korkutan Tanker Yangını

Bu sabah saatlerinde Dumlupınar Bulvarı'nda çıkan tanker yangını korku dolu anlara sebep oldu.

Antalya Dumlupınar Bulvarı'nda seyir halindeki LPG tankerine bir kamyon arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle LPG yüklü tanker alev alıp yanmaya başladı. 9:30 sularında başlayan yangına çok sayıda itfaiye ekibi müdahale ediyor. Patlama tehlikesi sebebiyle bulvardaki araç ve yaya trafiği kesilmiş durumda. 
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.09.05 10:12:42
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Elmalı ATASEM dikiş atölyesinde kadınlar üreterek kazanıyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi Atatürk Sanat Eğitim Merkezleri (ATASEM), ücretsiz meslek ve sanat kursları ile kadınları üretime teşvik etmeye devam ediyor. Elmalı ATASEM Dikiş Atölyesinde el becerilerini geliştiren kadınlar hem sosyalleşiyor hem de el emeği ürünleriyle aile ekonomilerine katkı sağlıyor.

ATASEM meslek kursları ile kadınların üretime olan katkılarını arttıran Büyükşehir Belediyesi ev ekonomilerine de destek sağlıyor. Antalya genelinde faaliyet gösteren ATASEM Merkezlerinde el becerisi gerektiren birbirinden farklı kurslara katılan kadınlar hem özgüven kazanıyor hem de üreterek kazanıyor.

ÖĞRENDİKLERİNİ ÜRETİME DÖNÜŞTÜRÜYORLAR

Hediyelik eşya, takı tasarımı, saç bakımı ve dikiş-nakış gibi onlarca kursta eğitim alan kadınlar, öğrendiklerini üretime dönüştürerek satış yapabiliyor. Elmalı Büyükşehir Belediyesi Hizmet Biriminde yer alan ATASEM Dikiş Atölyesinde eğitim alan kursiyer kadınlar da kadının gücünü el emeği ürünleriyle gösteriyor. Kursiyer kadınlar her evin ihtiyacı olan çarşaf, yorgan kılıfı, yastık, pike, perde gibi birçok ürünü atölyede üretiyor. Çevrelerinden gelen talepleri ve çeyizlik siparişleri de yapan kadınlar sattıkları ürünlerden gelir elde ediyor. Kadınlara sosyalleşme imkânı da sağlayan kurslara talepler yoğun.

KURSLARA YOĞUN İLGİ

Dikiş Atölyesindeki faaliyetlerle ilgili bilgi veren ATASEM Elmalı Dikiş Atölyesi Usta Öğreticisi Hatice Tekeli “Kadınlarımız burada kurslarımıza katılarak yeni teknikler öğrenerek, el emeği ürünlerini üreterek dikiş işlerini yapabiliyorlar. Burada çocuklarının çeyizinden torunlarının kıyafetine, pike takımları, nevresim takımları, tel kırma, çanta örme gibi her türlü tekniği öğrenerek üretim yapıyorlar. Birçok imkân atölyemizde mevcut. Bu makinaların kullanımını ve farklı özelliklerini öğrenen kursiyerlerimiz ürün çeşitliliğini de arttırabiliyor. Maddi imkânı sınırlı olan kursiyerlerimizde burada ürettikleri ürünlerden dışarıya iş yaparak kazanç elde edebiliyorlar. Ev ekonomilerine katkı sunmaları kadınlarımızı son derece memnun ediyor” dedi.

EĞLENEREK ÖĞRENİYORUZ

Dikiş Atölyesi ile boş zamanlarının değerlendiğini söyleyen kursiyer Müzeyyen Baskın

“Çocuklarımı evlendirdikten sonra ev işlerinden artan zamanlarımda bu kurslara katılmaya başladım. İhtiyacımız olan dikim işlerimizi çok rahat yapabiliyoruz ve çok güzel vakit geçirebiliyoruz. Burada kendi çocuklarım için pike, pijama takımları, tunik, elbise gibi birçok şey diktim. Çevremizden de bu ürünleretalepte bulunanlar oldu onlar içinde pike takımları diktim ve satarak gelir elde ettim. Bu gelirlerle kendime burada öğrenip kullandığım makineden aldım. Bizim için çok faydalı bir atölye burası başkanımız Muhittin Böcek’e ve öğreticilerimize çok teşekkür ediyoruz ”dedi.

‘KADINLAR İÇİN GÜZEL BİR İMKÂN’

Yeni dikim teknikleri öğrenmekten çok keyif aldığını belirten kursiyer Nuray Serttürk ise “Dikiş atölyemize çok severek geliyorum. Kendim, ailem ve dostlarım için birçok şey dikebiliyorum. İşlerimizin yanında yeni arkadaşlıklar, dostluklar kazanarak sosyalleşebiliyoruz. Aile ekonomimize destek sağlayabiliyoruz. Kadınlar için çok güzel bir imkân. Bizlere bu imkânları sağlayan bütün herkese başkanımıza çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.01.30 07:06:03
Son Düzenlenme Tarihi :





Aşırı tuz tüketimi sağlığı tehdit ediyor

Gazipaşa İlçe Sağlık Müdürü Dr. Eşşe Çelik, "14-20 Mart Tuza Dikkat Haftası" nedeniyle açıklama yaptı. Çelik, aşırı kullanılan tuzun hipertansiyon ve ölümcül hastalıklara neden olduğuna dikkat çekti.

Geylani Topaloğlu
ANTALYA (İHA) - Dünya Sağlık Örgütünün günlük kişi başı tuz tüketimini 5 gramın altında önerdiğini dile getiren Gazipaşa İlçe Sağlık Müdürü Dr. Eşşe Çelik, "Bu miktar bir tepeleme bir çay kaşığına (silme bir tatlı kaşığına) denk gelmektedir. Günlük olarak tüketilmesi önerilen bu miktar; gün içinde tüm besinlerimizle aldığımız tuzu (sodyumu) da şumul. Tuz, besinlerin doğal şumul bulunduğu gibi, deniz tuzu (deniz suyunun buharlaştırılması ile elde edilir) ve kaya tuzu (halite, göl yataklarından veya toprak altından elde edilir, kurutulur) olarak da elde edilir. Genel olarak tuz sodyum ve klorürden oluşur. Sodyum klorür içeriği tüm tuzlarda (kaya, deniz, sofra tuzu) yaklaşık olarak aynıdır. Bu nedenle sağlık etkileri de aynı olmaktadır" dedi.

"Diyet yaparken tuz kullanımına dikkat edin"
Diyet yaparken tuz kullanımına dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Çelik, "Diyetimizdeki çok fazla tuzun, kan basıncını artırarak (hipertansiyon) inme ve kalp hastalığı riskini yükselttiğini biliyoruz. İnme ve kalp hastalıkları da dünya çapında en önemli ölüm ve sakatlık nedenlerinden ikisi olarak gösterilmektedir. Sağlık Bakanlığı Türkiye Beslenme Rehberi’ne göre; aşırı tuz (sodyum) tüketimi; kardiyovasküler hastalıklar, böbrek hastalıkları, hipertansiyon, inme, osteoporoz ve bazı kanser türlerinin oluşmasına neden olabilmektedir. Tuz tüketimi 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı veya 1 silme tatlı kaşığı) aşmamalıdır. Tüketilen tuz iyotlu olmalıdır. Sağlık Bakanlığının Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması, 2017 çalışmasına göre günlük kişi başı tuz tüketiminin 10,2 gram/gün olduğu bu değer, Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği günlük tüketim miktarının iki katıdır.

Aşırı tuz içeren besinler uzak durulmalı
Aşırı tuz içeren besinleri sıralayan Çelik, "Hazır soslar, atıştırmalık ürünler, tuzlanmış kuru yemişler, turşu ve salamura besinler, aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan gazlı/gazsız mineralli içecekler, geleneksel olarak evlerde hazırlanan turşu, salça, tarhana, yaprak salamurası gibi besinler aşırı tuz içerir. Bu ürünlerin tüketilirken aşırı tuz içerdiğini unutmamak gerekir" diye konuştu.

"Tuzlukları masadan uzak tutun"
Aşırı tuz tüketimini azaltmak için önerilerini sıralayan Çelik, "Bir kişinin günlük olarak kullandığı tuz miktarı 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı veya 1 silme tatlı kaşığı) geçmemeli ve iyotlu tuz kullanılmalıdır. Besin sanayisinde kullanılan ve genellikle ambalajlı besinlerin besin etiketinde yer alan mono sodyum glutamat, sodyum nitrat, sodyum bikarbonat, sodyum sitrat, sodyum askorbat vb. tüm sodyumlu sentezlerin tüketimine dikkat edilmelidir. Çünkü bunlar besinin tuz/sodyum içeriğini artırmaktadır. Yemek hazırlama, pişirme ve tüketim sırasında ilave edilen tuz miktarı azaltılmalıdır. Hatta besinlerin sentezlerin sodyum bulunması nedeniyle hazırlama ve pişirme sırasında mümkünse tuz eklenmemelidir. Masada yemeklere tuz ilavesi yapılmamalı ve masadan tuzluk kaldırılmalıdır. Yukarıda saydığımız aşırı tuz içeren besin ve ürünleri az tüketilmelidir. Salamura ürünlerin tuz içeriğinin azaltılması için suda yıkama ve bekletme gibi işlemler uygulanabilir. Satın alınan işlenmiş ürünlerin etiket bilgisi mutlaka okunmalı, tuzsuz ya da tuzu azaltılmış ürünler tercih edilmelidir. Ambalajlı tüketime sunulan gıdaların içeriği etiket bilgisinden okunmalı ve benzer gıdalarda tuz ve tuz yerine geçen maddelerin miktarları daha düşük olanlar tercih edilmelidir. Ev dışı beslenmede yemeklerin ve besinlerin içindeki tuz miktarı öğrenilerek mümkünse az tuzlu veya tuzsuz hazırlanması istenmelidir. Tuz yerine doğal lezzet artırıcılar olan soğan, sarımsak, baharatlar, limon, sirke, biber ürünler kullanılmalıdır" şeklinde konuştu.

"Tuz alışkanlığımızı değiştirmeliyiz"
"Tuz alışkanlığımızı değiştirelim" diyerek açıklamasına devam eden Çelik, "Bireylerin her gün yediği tuzun dörtte üçü zaten paketlenmiş ve hazırlanmış gıdalardadır. Bu tüketici tarafından ortadan kaldırılamaz, bu nedenle insanlara daha az tuz yemelerini söylemek, besin içerikleri tuz ile kaplıyken çok da etkin bir önleme yöntemi olmamaktadır. Bu nedenle özellikle gıda endüstrisinin tuz azaltma politikaları önem taşımaktadır. Bakanlığımızca yapılan protokoller gereği paketli gıda endüstrisi ve lokantacılar tedrici olarak tuz azaltmayı hedef olarak belirlemişlerdir. Bu yıl, hepimizin daha uzun ve daha sağlıklı yaşayabilmemiz için tüm yiyecek endüstrisinden yüksek tuz kullanım alışkanlıklarını bırakmalarını istemeyi, takip etmeyi tüm toplum ve politika düzenleyiciler olarak görev haline getirmeliyiz" ifadelerine yer verdi.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.19 06:50:27
Son Düzenlenme Tarihi :