SON DAKİKA

logo

Büyükşehir Elmalı'da oyalamıyor, vaatlerini hayata geçiriyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılacak olan Elmalı Otobüs Terminali projesinin temel kazı ve zemin çalışmaları başladı. Güneş panelleri sayesinde kendi elektriğini üretecek olan terminal çevreci yönüyle de öne çıkıyor.

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Elmalı’ya yeni bir otobüs terminali kazandırmak için çalışmalarını sürdürüyor. 1970’li yıllardan bu yana hizmet veren ancak günümüz ihtiyaçlarına cevap veremeyen Elmalı Otobüs Terminali yeni ve modern yüzü ile Elmalı Devlet Hastanesi yanındaki yeni yerinde hizmet verecek.
İHTİYAÇLARA CEVAP VERECEK
    Antalya Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında temel kazı çalışmaları süren Elmalı Terminal Projesi Yaklaşık 10.400 m2’lik alana inşa edilecek. Elmalı Terminali 2.700 m2 kapalı alana sahip olacak. Projede 8 adet otobüs peronu, bilet satış ofisleri, yarı açık ve kapalı bekleme alanları, mescit, sığınak, PTT, restoran ve çeşitli dükkânlar, polis, zabıta ve idari ofisler, personel ve malzeme odaları, teknik odalar ve açık otopark bulunuyor. Terminal sahip olduğu bu donanımlarla günün ve çağın ihtiyaçlarına cevap verecek.
KENDİ ELEKTRİĞİNİ ÜRETECEK
    Terminalin çatısı güneş panelleri ile kaplanarak elde edilen elektrik ile otogarın elektrik ihtiyacının bir kısmı karşılanacak. Yeni otobüs terminali Elmalı ilçe merkezindeki trafik yoğunluğunu da azaltacak ve modern yüzü ile vatandaşlara hizmet verecek.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.10.07 10:59:41
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya’da 22 milyon liraya satışta olan tarihi binadaki yangın geceyi aydınlattı

Antalya’da satılık ilanı bulunan tarihi bina alev alev yandı. Alevlerin geceyi aydınlattığı yangın 2 saatte söndürülürken, mahalle muhtarı ise evin 15 yıldır satılamadığını belirterek, tarihi evlerin satışının uzamasına isyan etti.
Yangın, saat 01.00 sıralarında Muratpaşa ilçesi Kaleiçi Barbar..

Antalya’da satılık ilanı bulunan tarihi bina alev alev yandı. Alevlerin geceyi aydınlattığı yangın 2 saatte söndürülürken, mahalle muhtarı ise evin 15 yıldır satılamadığını belirterek, tarihi evlerin satışının uzamasına isyan etti.
Yangın, saat 01.00 sıralarında Muratpaşa ilçesi Kaleiçi Barbaros Mahallesi Hamit Efendi Sokak’ta yer alan 2 katlı kullanılmayan ahşap ve kerpiç evde çıktı. Alınan bilgiye göre, 15 yıldır satılamayan ve 22 milyon bedelle halen satışta olan tarihi evden duman ve alevlerin yükseldiğini görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbarın ardından bölgeye çok sayıda itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Evin kerpiç ve ahşap olmasından dolayı alevler kısa sürede tüm binayı sardı. Sokağın dar olmasından dolayı ise ekipler yangına müdahale etmekte zorlandı. Uzun hortumlar çeken ekipler, yangın 2 saatte kontrol altına alarak söndürdü.
Çıkış nedeni belli olmayan yangınla ilgili polis ve itfaiye ekipleri inceleme başlattı.

"Bir ev normal fiyatında satılsa en geç 1 yılda satılır"
Yangının boyutu ise sabah ortaya çıktı. Tarihi binanın kullanılamaz hale geldiği görüldü. Yangının gece saatlerinde çıktığını belirten Barbaros Mahallesi Muhtarı Mehmet Gözübüyük, “Bu bina 15 yıldır boştu, sahipleri kendi aralarında anlaşamıyor. Normal değerin üzerinde fiyat istenince satılmıyor. Buna benzer olaylar yaşanıyor. Bu binalara sahip çıkılması gerekir. Bir ev 15 yıl satılamıyorsa bir sebebi vardır. Bir ev normal fiyatında satılsa en geç 1 yılda satılır. Mesela değeri bin TL ise 2 bin TL istiyorlar. Ev boş olunca evsiz kişiler gelerek mesken ediniyor. 15 yıldır bu bina satılık. Buna benzer mahallemizde 5-6 tane daha bina var” dedi.
15 yıldır satılamayan binanın en son 22 milyon bedelle alıcısını beklediği öğrenildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.26 13:54:10
Son Düzenlenme Tarihi :





ATSO Başkan Yardımcısı Cihangir M. Deniz, Gübre, ilaç, plastik, mazot Avrupa fiyatındaysa, domates ve biberin fiyatı da Avrupa'ya eşit olmak zorundadır.

ATSO Başkan Yardımcısı Cihangir M. Deniz, Gübre, ilaç, plastik, mazot Avrupa fiyatındaysa, domates ve biberin fiyatı da Avrupa'ya eşit olmak zorundadır.

Sebze ve meyva fiyatları sadece İstanbul ya da Ankara gibi büyükşehirlerde değil, sebze ve meyvanın üretim merkezi Antalya’da da el yakarken, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Cihangir M. Deniz,  mecis toplantısında yaptığı konuşmada sorunu ortaya koymakla kalmadı, bu sorunun aşılması için neler yapılması gerektiğini de basit ve herkesin anlayabileceği bir dille aktardı.
“Bizde sebze ve meyve fiyatları bazen Avrupa'ya yakın, bazen de Avrupa'nın çok altında. Gübre, ilaç, plastik, mazot Avrupa fiyatındaysa, domates ve biberin fiyatı da Avrupa'ya eşit olmak zorundadır” diyen Cihangir M. Deniz,  marketlerde diş macunu, diş fırçası, deterjan, sucuk ve salam fiyatlarının Avrupa ayarında, hatta bazen daha da yüksek olduğunu, araba fiyatları, elektronik, hatta internet fiyatını da Avrupa'dan daha yüksek olduğunu hatırlattı.
“Ama sıra sebze ve meyveye gelince istiyoruz ki, ucuz olsun. İstiyoruz ki, köylü eskisi gibi düşük fiyata çalışsın, biz de düşük fiyatla alalım” diye bir gerçeği dillendiren ATSO Başkan Yardımcısı Deniz şunları söyledi:
“Bugün üretici bir kilo portakaldan kazandığıyla sahilde bir çay içemez. Eskiden kahvelerde çay kuruşla satılırdı. Şimdi kafelere geçtik çay ve kahve Euro üzerinden fiyatlandı. Bütün bunlara nasıl alıştıysak, sebze ve meyvenin Avrupa fiyatına gelmesine de alışacağız. Türkiye'nin sorunu ekonominin ve ücretlerin Avrupa düzeyine gelememesidir. 
Türkiye'de tarım alanlarını koruyamıyoruz. Antalya'da bile tarım alanlarını kendi elimizle konut alanlarına çeviriyoruz. Kooperatiflerimiz yok. Ambalaj sorunu var, ambalaj maliyeti yüksek. Seralarımız modern değil, lojistik modern değil.  Kış aylarında sera üretimi yetersiz olduğu için tüketici, yaz aylarında ürün bol olduğu için üretici kaybet-mektedir. Taşıma sırasında, market ve pazarda ürünün dörtte biri çöpe gidiyor. Her 100 metrede bir market var, marketlerin işletme maliyeti yüksek. Semt pazarlarına üretici giremiyor, farklı bir yapı oluşmuş durumda, bu nedenle pazar maliyetleri de yüksek. 
Seraların modernize edilmesi, organize sera bölgeleri kurulması, büyük ölçekli seralara geçilmesi, küçük üreticilerin modern kooperatiflerle birleştirilmesi gibi büyük hamleler yapmak, köyleri kalkındırmak, eğitimli gençleri tarım üretimine yönlendirmek zorundayız. 
Bu konuları artık herkes ezbere biliyor, bu gerçekler ortada iken, devletin veya belediyelerin bütçeden farkı ödeyerek ucuz sebze ve meyve satması mümkün değildir. Türkiye geçmişte KİT zararlarından, belediye zararlarından, banka zararlarından çok çekti. Geçmişteki hataları tekrar etmemeliyiz.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.02.27 07:05:16
Son Düzenlenme Tarihi :