SON DAKİKA

logo

Elmalı’dan günlük 60 ton çöp Kızıllı’ya geliyor

Büyükşehir Belediyesi’nin ilçelere kazandırdığı katı atık transfer merkezleri ile ilçeler rahat bir nefes alıyor. Elmalı’da hizmete açılan Katı Atık Transfer Tesisi ile günde 60 ton çöp değerlendirilmek üzere Kızıllı Entegre Atık Değerlendirme Geri Dönüşüm ve Bertaraf Tesisi’ne taşınıyor.

Büyükşehir Belediyesi Atık Yönetimi ve İşletme Müdürlüğüne bağlı ekipler Elmalı’dan Kızıllı Entegre Atık Değerlendirme Geri Dönüşüm ve Bertaraf Tesisi’ne çöp transferini sürdürüyor. Elmalı şehir merkezi ve bağlı bulunduğu 60 mahalleden toplanan günlük 60 ton çöpün toplandığı atık transfer tesisi, çöp yığınlarında metan gazı sıkışması nedeniyle yaşanan yangınlara da son verdi.

 TRANSFER MERKEZLERİ ÇEVREYİ KORUYOR

Gelişi güzel depolama sahalarından düzenli depolama sahalarına geçiş ile çöp döküm sahalarında meydana gelen metan patlamalarına ve yangın gibi çevreyi, doğayı kirletici doğal afetlerin önüne geçiliyor. Düzenli depolama sahalarında katı atıkların hacimsel olarak sıkıştırılması ve çeşitli yöntemler ile izole edilmesi ile de çevreye kötü koku yayılımı engelleniyor. Ayrıca katı atık transferini sağlayan araçlardaki çöp ve depo sahasındaki drenaj sistemi ile toplanan çöp suları tesiste depolanarak, arıtma alanlarında bertaraf ediliyor. Böylelikle yeraltı sularının çöp suyu ile kirlenmesi önlenmiş oluyor.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.08.01 13:17:36
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Esen'e "manili" övgü

Nüfusunun büyük bölümünü Karatepe Mahallesi sakinlerinin oluşturduğu Alim Pınarı Yaylası’nda geleneksel hale gelen yayla şenliklerinin 18’incisine katılan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen'de katılırken, sunucunun ’Semih Esen Başkan Derler O’nun adına/Ne zaman sıkışsak yetişir yaylamızın imdadına/Yüreği Büyük, yüzü güleç yiğit adam/Bu halk doyamadı hizmetlerinizin tadına/Yayla başlamadan yolları yaptı/Başkaları gibi düz gitmedi, bu yana da saptı/Siz ne dersiniz bilmem ama, bence şimdiden oyları kaptı" manisi hem seyirciden, hem de seyirciden büyük alkış aldı

Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, 18’inci Alim Pınarı Yayla şenliklerine katıldı. Alim Pınarı’na yaptığı hizmetler sonrası yayla sakinleri tarafından manilerle karşılanan Başkan Esen, Alim Pınarı’nı Antalya’nın en güzel yaylalarından biri haline getireceklerini söyledi.

Nüfusunun büyük bölümünü Karatepe Mahallesi sakinlerinin oluşturduğu Alim Pınarı Yaylası’nda geleneksel hale gelen yayla şenliklerinin 18’incisi gerçekleştirildi. Konyaaltı Belediyesi’nin katkılarıyla Alim Pınarı Yaylası Güzelleştirme Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından düzenlenen şenliğe Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen de katıldı. Alim Pınarı Yaylası’nın uzun yıllardır çözülemeyen yol sorununu yayla şenliğinden kısa süre önce çözüme kavuşturarak yayla sakinlerinin yüzünü güldüren Esen, şenlik alanına geldiğinde büyük bir sevgi gösterisiyle karşılandı.

ESEN ADINA MANİ YAZILDI

Şenliğin sunucusu tarafından Başkan Esen’e ithafen yazılan ve seslendirilen ‘’Semih Esen Başkan Derler O’nun adına/Ne zaman sıkışsak yetişir yaylamızın imdadına/Yüreği Büyük, yüzü güleç yiğit adam/Bu halk doyamadı hizmetlerinizin tadına/Yayla başlamadan yolları yaptı/Başkaları gibi düz gitmedi, bu yana da saptı/Siz ne dersiniz bilmem ama, bence şimdiden oyları’’ kaptı şeklindeki mani vatandaşlar ve Esen tarafından uzun süre alkış aldı.

‘’HZ. HÜSEYİN’İ HATIRLAMALIYIZ’’

Alim Pınarı’nın, Alevi Bektaşi kültürüne mensup Tahtacı’ların yaylası olduğunu ifade eden Başkan Esen, ‘’Şenlik günü aynı zamanda aşure gününe de denk geldi. Burada matem orucu tutan dostlarımızın da olduğunu biliyorum. Bu anlamda, tutulan oruçların da hak katında kabul olmasını diliyorum’’ dedi. Dünyadaki bütün insanların Hz. Hüseyin’i tekrar tekrar hatırlaması gerektiğinin altını çizen Başkan Esen, ‘’Herkesin, Hz. Hüseyin’in şahsında ve onun hayat hikayesinde, insanlığa dair erdemleri, dürüstlüğü, düzgünlüğü, vefayı, ölsen de dostunu satmamayı tekrar hatırlamasını ve gitgide daha fazla insan tarafından bu değerlerin benimsenmesini diliyorum’’ dedi.

ŞENLİĞE KATILAN İLK BAŞKAN

Şenlik öncesi Alim Pınarı’nın yol sorununu çözüme kavuşturmuş olmaktan duyduğu memnuniyeti de dile getiren Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, ‘’Buradaki hizmetlerimiz devam edecek. Burayı çok daha güzel, Antalya’nın en bilinen yaylalarından biri haline getireceğiz. Burası bunu hak ediyor. Hepinizi seviyoruz. Katılan herkese teşekkür ediyorum’’ dedi. Alim Pınarı Yaylası Derneği Başkanı Özer Gök ise, 18 yıldır yapılan bu şenliğe ilk defa bir belediye başkanının katıldığını vurgulayarak, Başkan Semih Esen’e teşekkür etti.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.06 13:25:05
Son Düzenlenme Tarihi :





AK Parti Sözcüsü Çelik: "Türkiye’de hiçbir şekilde milli güvenlik sorunu yoktur”

AK Parti Sözcüsü ve Adana Milletvekili olan Ömer Çelik, “Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu korumak için milli iradeye saldırdığı apaçık ortadadır” dedi.
Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’i ziyaret ettikten sonra Ak parti il başkanlığına gelerek burada gündem hakkına ve muhalefet parti hakkında açıklamalarda bulundu.
Çelik, Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’i ziyaretinden sonra AK Parti Adana İl Başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Çelik burada yaptığı konuşta, “Seçimlerden bu kadar zaman geçtikten sonra bütün Türkiye çok garip bir tartışmayı maalesef izlemek zorunda kaldık. Bu garip tartışma esasında Sayın Kılıçdaroğlu’nun koltuğunda kalmak ve kendi tek adam rejimini Cumhuriyet Halk Partisi’nde sürdürmek için ortaya koyduğu çeşitli argümanlar ve yaklaşımlar. Her gün yeni bir durumla karşılaşılsa da temel olarak seçimden bu tarafa sayın Kılıçdaroğlu ve bu çizgiyi sürdüren birkaç kişi sürekli olarak seçimlerin meşruiyetini tartışmaya açmaya çalışıyorlar. Seçimler şöyle kazanıldı, böyle kazanıldı diyerekten. Tabii bu tartışmayı yürütenlerin aslında bütün seçim kampanyaları boyunca Türkiye Cumhuriyeti Tarihi’nin en meşru derelerine saldıran bir kampanyanın parçası olduğunu unutmamalı” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi’ni yanlış bir siyasi çizgiye sürüklendiğini vurgulayan Çelik, “Bütün seçim kampanyası boyunca ne kadar terör örgütü varsa çıktı onlara desteklerini ilan etti ama Kılıçdaroğlu ve arkadaşları bunun karşısında biz terör örgütlerinin desteğini reddediyoruz. Biz meşru bir alanda seçim yapıyoruz diyebilecek bir dirayeti göstermemek. Bu durum sürekli olarak seçim sonuçlarının meşruiyetini tartışmak gibisinden maalesef Cumhuriyet Halk Partisi’nde son derece yanlış bir çizgiye sürüklüyor” dedi.

Türkiye’de seçim sonuçlarının meşruiyetini tartışmaya açanlar geçmiş zamanlarda her zaman darbeciler ve vesayet rejimi taraftarları olduğuna dikkat çeken Çelik, şunları kaydetti:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihinde maalesef böyle kötü bir sabıka vardır. Seçimleri kaybettiği zaman, geçmişte askeri vesayet ve yargı vesayeti üzerinden meşru seçimleri baltalamaya ya da sabote etmeye dönük bir siyasi gelenekleri vardır. Bu gelenek kuşkusuz demokrasiyle uzlaşmamaktadır ve kuşkusuz demokratik bir gelenek değildir. Cumhuriyetin temel değerlerine de her zaman zarar vermiştir. Ama şimdi ilk defa doğrudan Kılıçdaroğlu’na birkaç arkadaşının sahiplenmesiyle seçim sonuçlarını kendi kendilerine tartışmaya açtıklarını gördüm. Tabii bunun millet nezdinde bir karşılığı yok. Demokratik kültürde bir karşılığı yok. Demokratik kültürde bir karşılığı yok. Siyasi tarihimizde de sadece kötü ve kötü niyetli bir yaklaşım olarak tarihe geçmekten başka da bir akıbeti olmayacak ama bir siyasi parti genel başkanının meşru seçimlerin sonuçlarını kendince tanımadığını söylemesi ve bunu bir şekilde tartışmaya açmaya çalışması kuşkusuz siyasi hayatının bu aşamasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine yapıştıracağı en kötü etiket olmuştur”

“Kılıçdaroğlu hayatı boyunca yenilmeye mahkûmdur”
Kılıçdaroğlu’nun hayatı boyunca hiç seçim kazanmamış ve sürekli yenilmeye mahkum olduğunu belirten Çelik, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun bunun gereğini yapması gerekiyor. Siyasi etikten bu kadar çok bahseden birisinin kendisinin seçim kaybetmesine rağmen üst üste bu derece kendi partisinde bir tek adam rejimi kurmaya çalışması bir siyasi etik, bir siyasi ahlak meselesi değil midir? Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu’nun demokratik yolla şeffaf bir biçimde yapılmış yüksek katılımla gerçekleşmiş seçimlerde en yüksek oyu almış AK Parti’yi ve Cumhur İttifakı’nı eleştirmek yerine kendisinin ortaya koyduğu mağlubiyetin siyasi ahlak vereceğinden ve siyasi etik penceresinden değerlendirmesini yapması ve bununla yüzleşmesi gerek” diye konuştu.

“Kılıçdaroğlu koltuğunu korumak için milli iradeye saldırdığı apaçık ortadadır”
Kılıçdaroğlu’nun kendi koltuğunun meşruiyetini kaybetmesiyle ilgili tartışmaları örtbas etmek için milli iradeye saldırdığını ifade eden Çelik, “Siyasi etik ve ahlaktan bahsediyorsak sürekli olarak kendi partisinden ve ittifak ortaklarından sakladığı protokoller ortaya çıkıyor. Her gün yeni bir tartışmayla karşı karşıya akıllanıyor. Birtakım partililer ortaklarından gizli kendi siyasi partisinden bile gizleyerek kendi siyasi heyetinden bile gizleyerek birtakım protokoller imzaladı, birtakım anlaşmalar yaptı ortaya çıkıyor. O zaman sormak gerekir. Bu şekilde kapalı kapılar ardında karanlık bir siyasi süreç yürütmenin siyasi ahlak bakımından ve siyasi etik bakımından bedenin ne olması gerekir ve neticesinin ne olması gerekir? Dolayısıyla biz Kılıçdaroğlu’nun kendi koltuğunun meşruiyetini kaybetmesiyle ilgili tartışmaları örtbas etmek için milli iradeye saldırdığını net bir biçimde görüyoruz. Bunu siyasi tarihimizde çeşitli zamanlarda yönelt halk partisi yönetimi içinden çeşitli zamanlarda yapanlar oldu. Bizim dönemimizde de buna cüret edenler oldu. Ama her seferinde milli iradeye çarparak bunun cevabını aldılar. Dolayısıyla biz sayın Kılıçdaroğlu’na pek umudumuz kalmasa da demokratik perspektiften, siyasi ahlak perspektifinden kendisinin şu anda koltukta kalma ısrarının ve gizli protokollerle kendi partisini düşürdüğü durumu değerlendirmesi gerektiğinin tekrar hatırlatılması gerektiğini ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.

“Kılıçdaroğlu partisini sürekli yanlış tarafa sürüklüyor”
Türkiye’de insanların hayat tarzlarının sürekli tehdit altında olduğu iddialarına yanıt veren Çelik, “Bizim iktidarlarımız döneminde Türkiye’de herkesin inandığı gibi yaşaması hak ve hürriyetler rejiminin genişletilmesi konumunda adımla atılırken karşımızda askeri vesayet ve yargı vesayetinin hemen yanında Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi çizgisi oldu. Ne zaman Türkiye’de hak ve hürriyetler rejimini genişletmek üzere bir adım atmışsak sürekli olarak karşımıza Cumhuriyet Halk Partisi çıkardı. En son bunu beceremediğinde, bunu engelleyemediğinde de mutlaka konuyu Anayasa Mahkemesine götürüp iptal ettirmek isterdi. Dolayısıyla önce kendi siyasi tarihle, kendi siyasi tavrıyla yüzleşmesi gerekir. Bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup başkan vekili olduğu, genel başkan olduğu dönemlerde dahi bu siyasi çizgiyi sürdürmüşler, hak ve hürriyetler rejiminin genişletilmesi konusunda atılan her adıma karşı durgun bir tavır ortaya koymuşlardır. Dolayısıyla bütün bunları değerlendirmeden tutup da Türkiye’de iktidarın, vatandaşlarımızın bir kısmının hayat tarzlarına tehdit ettiği gibisinden bir yaklaşım ortaya koymasının gerçeklikle hiçbir alakası yoktur. Burada önemli olan Kılıçdaroğlu’nun hukuk açısından da siyasi açıdan da aslında genel başkanlığı döneminin sona erdiği bir dönemdir. Nitekim genel başkan olarak hukuki açıdan da durumu tartışmalı olmasına rağmen bunu sürdürmeye devam etmektedir. Bu tartışmayı örtbas etmek için sürekli olarak seçim sonuçlarına saldırmakta, kendince toplumsal fay hatlarına cinnet etmeye çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’de hiçbir şekilde milli güvenlik sorunu yoktur”
Türkiye’de devletimizin her hangi bir güvenlik sorunun üstesinden geleceğini belirterek Türkiye’de bir güvenlik zaafı olduğuna dair ortaya koyduğu açıklamaları hepsinin yalan olduğunu söyleyen Çelik, “Netice itibariyle de hepsinin yalan olduğu ortaya çıktı. En son hatırlarsanız seçimlerin ikinci turunun yapıldığı gece ikinci turunun sonuçların açıklanmaya başlandığı geceden önce bir açıklama yaptı. Seçim gecesi hiç kimse sokağa çıkmasa Türkiye’de büyük olaylar olabilir, büyük provokasyonlar olabilir. Biz de dedik ki Türkiye’de devletin ve güvenlik kurumlarının baş edemeyeceği bir güvenlik zaafı varmış gibi bir yaklaşım ortaya koymanız yanlıştır. Kendi devletinizi ve kurumlarınızı zaaf içinde gösterip bu provokasyon söyleminden uzak durmanız gerekir. Netice itibariyle ne oldu? Kendisinin söylediğinin yalan olduğu ortaya çıktı. Seçim gecesi bütün siyasi partilerden vatandaşlarımız hem sandık başlarındaydı. Hem sokaklardaydı. Türkiye güvenli bir biçimde ufak tefek olaylar hariç herhangi bir sistematik olay olmadan gayet güvenli bir biçimde seçimleri yaptı ve süreci tamamladı” diye konuştu.

“Türkiye yüzyılı kadınların yüzyılıdır”
Konuşmasının sonuna gelirken Kadın A Milli Voleybol takımının şampiyonluğunu kutlayan Çelik, Türkiye yüzyılı aynı zamanda kadınların yüzyılıdır demiştik. Bunun son örneği olarak, dün gece hepimizin göğsünü kabartan bir biçimde kadın A milli voleybol takımımız Avrupa’nın da en büyüğü olduğunu gösterdi. Filenin sultanları aynı zamanda Türk kadınlarının gücünü, istiklal maaşımızı Avrupa Birliği’nin başkenti sayılabilecek bir yerde okutarak bütün dünyaya göstermiş oldu. Biz bu kardeşlik iklimi, barış iklimi içerisinde yolumuza devam edeceğiz. Onun dışındaki ortaya koyulmaya çalışılan kendi koltuklarını koymak, kurmak için ortaya koydukları bu provokasyonlarla bu manipülasyonlarla da bu dezenformasyonlarla da mücadelemizi en güçlü şekilde sürdüreceğiz ve bu yalan siyasetine hiçbir alanda geçit vermeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.05 17:48:54
Son Düzenlenme Tarihi :