Süper Lig’in ilk yarısında beklentilerin gerisinde kalan Antalyaspor, pek çok maçta da hakem mağduru oldu. 17 maçta 3 galibiyet alabilen Kırmızı-Beyazlıların, VAR uygulamasına rağmen kazanamadığı 14 maçın 6’sında ciddi hakem hatalarıyla karşı karşıya kaldı.
İlk haftayı Göztepe deplasmanında galibiyetle kapatan Antalyaspor, ikinci hafta mücadelesinde Denizlispor’u ağırladı. Mücadele 0-0 devam ettiği sırada korner atışından gelen top, Denizlispor’un golcüsü Hugo Rodallega’nın eline çarpmasına karşın penaltı kararı gelmezken, karşılaşmayı da konuk ekip 2-0 kazandı.
Kayseri maçı
unutulmaz
4.haftada bu kez Kayserispor’u ağırlayan Antalyaspor, belki de sezonun ilk yarısındaki en büyük hakem hatasını yaşadığı karşılaşmaya çıktı. Antalyaspor’un 1-0 üstünlüğüyle devam eden mücadelenin hakemi Fırat Aydınus, bir hafta önce Fenerbahçe - Trabzonspor maçında çalmadığı penaltının benzerini Antalyaspor aleyhine verince tepkiler büyüdü.
Nazım Sangare’nin vücudundan sekip eline gelen pozisyonda penaltı noktasını gösteren Fırat Aydınus, karşılaşmadaki ilk önemli hatasını bu şekilde yaptı. Mücadele 2-2’ye geldiğinde ise yine Nazım Sangare’nin rakip ceza alanında düşürülmesine seyirci kalan Aydınus, Kırmızı-Beyazlıların olası penaltısını da es geçti.
Gaziantep maçına
sert tepki
Kırmızı-Beyazlılar, Kasımpaşa deplasmanında da karşılaşma 2-0 devam ederken rakip çizgi üzerinde topa elle müdahalede bulunulmasına karşın atış kazanamadı ve maçı 3-0 kaybetti.
Antalyaspor’un ilk devre boyunca en büyük tepkiyi koyduğu maç ise Gaziantep FK mücadelesi oldu. 1-1 eşitlikle sonuçlanan karşılaşmada Kırmızı-Beyazlılar, Amilton’un omzunun çıktığı pozisyonda kırmızı kartın verilmemesine sert bir açıklamayla karşılık verirken, umut vaat eden bir pozisyonda da ofsayt gerekçesiyle oyunun durdurulmasını eleştirdi.
Antalya’da kaybedilen Trabzonspor maçında da dikkat çekecek bir olay yaşandı. Mücadele 1-1 devam ettiği anlarda bir pozisyonda top önce Trabzonsporlu futbolcunun eline, sonrasında ise kaleci Ferhat’a çarparak çıkmasına rağmen mücadelenin hakemleri çift vuruş yerine korner kararı verdi. Kullanılan korner atışı da golle sonuçlanınca Antalyaspor, 2-1 geriye düştü. Maçı kazanan da 3-1 ile Trabzonspor oldu.
Derbide penaltı
verilmedi
Antalyaspor aleyhine yapılan ciddi hataların sonuncusu ise Antalya derbisinde yaşandı. Karşılaşmanın son saniyelerinde kazanılan korner atışı için ceza sahasında bulunan Salih Dursun, rakibi tarafından yere indirilmesine karşın mücadelenin hakemi Zorbay Küçük, penaltı noktasını göstermezken olası bir 3 puan Kaf Dağı’nın ardında kaldı. * KORAY GEÇGEL
Kask takmayan sürücü ölümden döndü
Antalya’nın Manavgat ilçesinde otomobil ile motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen kazada motosiklet sürücüsü ağır yaralandı. Sürücünün kaskı olmadığı belirlenirken motosikletin otomobile adeta ok gibi saplandığı kaza güvenlik kameralarına yansıdı.
Kaza, Manavgat-Antalya D-400 karayolund..
Antalya’nın Manavgat ilçesinde otomobil ile motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen kazada motosiklet sürücüsü ağır yaralandı. Sürücünün kaskı olmadığı belirlenirken motosikletin otomobile adeta ok gibi saplandığı kaza güvenlik kameralarına yansıdı.
Kaza, Manavgat-Antalya D-400 karayolunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Manavgat istikametinden Antalya istikametine seyir halindeki Ahmet Halim Kaçmaz 06 CNA 223 plakalı otomobilile tali yola döndüğü sırada, Manavgat istikametine seyir halindeki Sevim Mutlu’nun kullandığı 07 BFU 211 plakalı motosiklet ile çarpıştı. Kazada, parçalara ayrılan motosikletin sürücüsü ağır yaralandı. Yaralı sürücü 112 sağlık ekibinin olay yerindeki müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Kaza güvenlik kamerasında
Motosikletin tali yolda otomobile adeta ok gibi saplandığı kaza güvenlik kameralarına da saniye saniye yansıdı. Çarpmanın etkisiyle ikiyi bölünen motosikletin sürücüsü olduğu yere yağılırken kazayı görenler yardıma koştu.
Mahalle sakini çözüm istedi
Kavşakta kazasız gün geçmediğini, bazen 2-3 kaza birden yaşandığını belirten bir mahalle sakini, “Bu kadar kazaya rağmen önlem alınmıyor. En azından tali yola kasis yapılarak bu kazaları biraz olsun önlenebilir” diye konuştu.
Kaza, Manavgat-Antalya D-400 karayolunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Manavgat istikametinden Antalya istikametine seyir halindeki Ahmet Halim Kaçmaz 06 CNA 223 plakalı otomobilile tali yola döndüğü sırada, Manavgat istikametine seyir halindeki Sevim Mutlu’nun kullandığı 07 BFU 211 plakalı motosiklet ile çarpıştı. Kazada, parçalara ayrılan motosikletin sürücüsü ağır yaralandı. Yaralı sürücü 112 sağlık ekibinin olay yerindeki müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Kaza güvenlik kamerasında
Motosikletin tali yolda otomobile adeta ok gibi saplandığı kaza güvenlik kameralarına da saniye saniye yansıdı. Çarpmanın etkisiyle ikiyi bölünen motosikletin sürücüsü olduğu yere yağılırken kazayı görenler yardıma koştu.
Mahalle sakini çözüm istedi
Kavşakta kazasız gün geçmediğini, bazen 2-3 kaza birden yaşandığını belirten bir mahalle sakini, “Bu kadar kazaya rağmen önlem alınmıyor. En azından tali yola kasis yapılarak bu kazaları biraz olsun önlenebilir” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.13 11:16:45
Son Düzenlenme Tarihi :
Sınav nasıl kazanılır? Ezberleyerek mi öğrenerek mi?
Eğitim Danışmanı Barış Balcı, başarılı olmak ve sınav kazanmak için ezber yapmanın yeterli olmadığını belirterek, doğru çalışma yöntemleriyle bilginin kalıcı hafızaya aktarılması gerektiğini söyledi. Balcı, verimli çalışma için içsel motivasyonun da şart olduğunu ifade etti.
Eğitim Danışmanı Barış Balcı, başarı için önce öğrenmeyi öğrenmek gerektiğini söyledi. Birçok öğrencinin sınavlarda bildiğini hatırlamamaktan şikayet ettiğini kaydeden Balcı, bunun sebebinin yanlış çalışma yöntemleri olduğunu dile getirdi.
Öğrenmeyi kalıcı hale getirmek için farklı teknikler olduğunu belirten Barış Balcı, doğru öğrenme için gereken koşulları ve yöntemleri şöyle sıraladı:
İÇSEL MOTÜVASYON
Kişi önce 'Neden öğrenmeliyim?' diye kendine sorarak güçlü bir sebep bulmalı. Neden okuyorum? Neden okula gidiyorum? Neden bu sınava giriyorum? Neyi gerçekleştirmek istiyorum? Hayalim, tutkun olduğum şey ne? En iyi okul, en iyi öğretmen, en iyi kaynaklar olsa bile bazen en iyi sonuçlar ortaya çıkmayabiliyor. İçsel bir motivasyonunuzun olması şart.
Kişiyi harekete geçiren güçlü nedenler varsa, kişi o hayale ulaşmayla ilgili aşamaları daha hızlı yerine getirebiliyor. Ona yönelik eylemlerde bulunuyor, çalışmalarını ona göre planlıyor. Beyin çalışma sürecini daha çok önemsiyor. Bu nedenle kişi sınav sonucunda kazanacağı okulu, elde edeceği kazanımları düşünerek sonuca odaklanmalı.
ÖĞRENMEYİ SEVMEK
Kişi öğrenme sürecini severek ve keyifle yaptığında zor gelmez. Eğer gönülsüz, istemeden yapıyorsa, en basit şey bile ona zor gelecektir. Bu nedenle öğrenmeyi sevgiyle mutlulukla ilişkilendirmek gerekiyor. Kaygıyla, zorunlulukla ilişkilendirdiğimizde isteksizliğe ve motivasyon eksikliğine yol açıyor. Okulda bazen güçlü olmadığımız alanlarda becerilerimizi geliştirmemiz, bazı konuları öğrenmemiz gerekebilir. Sayısalcılar tarih, felsefe gibi derslere karşı, sözelciler ise matematiğe karşı isteksiz olabiliyor. Oysa öğrenmenin kendisi güzel. Önce öğrenmeyi sevmemiz gerekiyor. Zihnimizi zorlayan bir durum var ve biz onu aşmayla ilgi bir çaba içindeyiz. Bu bizim gelişimimize katkı sağlıyor. Doğuştan bazı yeteneklere sahibiz ve bunları geliştirebiliriz. Problem çözme becerisini geliştiren bir öğrenci, ilerleyen süreçte iş hayatında karşılaştığı bir problemi çözerken de bu mekanizmayı kullanıyor.
EZBERLEMEK Mİ ? ÖĞRENMEK Mİ ?
Bazen ezber yapmak işe yarayabiliyor. Bir vizeye, bir finale girmeden önce o bilgiyi çok yoğun tekrar ederseniz, ezberlerseniz o sınavda geçer not alabilirsiniz.Ama konuların fazla olduğu üniversite ve liselere geçiş sınavlarına hazırlıktaher şeyi ezberleyemezsiniz. Konuları ezberlemek değil öğrenmek gerekiyor. Bilgiyi geri çağırabilmek, onu ancak kalıcı hafızaya kaydettiğinizde mümkün oluyor.
Sahip olduğumuz algı kanallarını daha aktif kullanmamız gerekiyor. Bir öğrenme etkinliği sırasında çoklu algı kanalı kullanıldığında bilginin kalıcılığı artmış oluyor. Bir bilgiyi öğrenirken okuyabilirsiniz, yazabilirsiniz, dinleyebilirsiniz, onunla ilgili tartışmalara katılabilirsiniz, birine anlatabilirsiniz, o bilgiyle ilgili mental zihinsel bazı kurgular oluşturabilirsiniz. O bilgiyle ilgili deneyim elde etmek, uygulama yapmak çok daha etkili öğrenmeyi sağlıyor. Yazarak çalışmak okumaya oranla 10 kat daha etkili. Tekrarlar da bilginin kalıcılığını artırıyor.
ZİHİN HARİTALARI
Bilgiyi kalıcı hafızaya kaydetmek için kavram haritaları, zihin haritaları denilen bazı teknik ve metotlar var. Çalışırken beyin hücresine, nörona ağlarına benzer bir yapıyla not alındığında beyin oradaki veriyi datayı daha iyi kavrıyor. Ana başlık ve alt başlıklarda hatırlatıcı kelimeler, küçük resimler, şekiller, sembollerle ilişkilendirilerek bilgi hafızaya aktarılabiliyor. Bu teknikleri bilmesek bile yazarak not tutarken renkli kalemler kullanmak, bazen hatırlatıcı şekiller semboller oluşturmak bilgiyi daha uzun süreli kaydetmemizi sağlayacaktır. O bilgiyle ilgili zihinsel bir kurgu oluşturduğumuzda, zihinsel bir fotoğraf, bir video oluşturduğumuzda beynimiz onu daha uzun süre saklayacaktır.
PROĞRAMLI ÇALIŞMA
Sınava hazırlanan öğrencinin bir çalışma takvimi ve günlük programı olmalı ve ona uymalı. Eksikleri, güçlü ve zayıf yönlerimizi görebilmemiz için haftalık deneme sınavları yapılmalı.
Kişi bir günde tek bir ders çalışmamalı. Uzun süre aynı derse çalışmak sıkılmaya sebep verebiliyor. Günde minimum 2-3 ders, en fazla da 5-6 ders çalışılabilir. Ayrıca gün içerisinde sayısal sözel dengesi oluşturulmalı. En çok zorlanılan ders sabah saatlerine alınmalı. Diğer derslerden sonraya bırakılırsa kişinin ona enerjisi kalmayabilir. Yatış-kalkış saatleri, yemek saatleri de belirlenmiş olmalı. Yemeklerden sonra zihin çok iyi yoğunlaşamayabilir bu nedenle yemekten en az 30-40 dakika geçtikten sonra çalışmaya başlamalı.
ÇALIŞMA MASASININ KONUMU
Çalışma masa sandalyesi duvara dönük olmalı. Görüş alanının dar olması dikkat odaklanma açısından olumlu. Çalışırken masa lambası ve şapka kullanılmasını öneriyorum. Işığın sağ ya da sol arkadan çapraz geliyor olması ideal olur. Karşıdan gelen ışık gözleri çok yorar. Sınıftaysak her 20-30 dakikada uzaklara bakmalıyız. Teneffüslerde öğle aralarında dışarıda dolaşmak da gözleri dinlendirir. Aynı şekilde bireysel olarak çalışırken de bir iki nefes egzersizi eşliğinde gözlerimizi dinlendirmeliyiz.
DERS ÇALIŞIRKEN MÜZİK DİNLEMEK
- Ders çalışırken müzik dinlemek doğru değil. Ders çalışırken ders çalışmaya, müzik dinlerken müzik dinlemeye, yemek yerken yemek yemeye odaklanmamız gerekiyor.
- Uyumadan Önce Tekrar Etme
- Molalar da çok önemli. Molayı boşa giden bir zaman olarak düşünmeyin. Moladan hemen önce öğrendiklerimiz geçici-kısa süreli hafızamıza kaydediliyor. Molada dışarı çıkmak, gözleri dinlendirmek, uzaklara bakmak, eli-yüzü yıkamak kısa süreli hafızadaki bilgiyi uzun süreli hafızaya aktarıyor. Yatmadan önce o gün öğrenilen bilgiler gözden geçirilirse, bu kez uzun süreli hafızadaki bilgiler kalıcı hafızaya aktarılıyor.
SINIFTA DŞNLEEREK ÖĞRENME
Dinleme, okulda en çok kullanılan öğrenme yöntemi. Dinlerken etkili öğrenmenin sağlanabilmesi için kişi dikkatini konuşan kişiye vermeli.Dinleme sırasında konuşmacıyla etkileşimde bulunmak, soru sormak, konuşmayla ilgili küçük notlar almak bilgiyi daha iyi öğrenmemize katkı sağlıyor. Zihinde bir soru işareti oluştuğunda mutlaka sormamız gerekiyor.
SANATSAL VE SPORTİF FAALİYETLER
Haftada birkaç saatinizi sanatsal ya da sportif faaliyete ayırmanızı öneriyorum. Kedi köpekle uğraşmak, resim çizmek, folklor, satranç oynamak, sevdiğiniz, sizi rahatlatacak her türlü aktivite olabilir. Kişi arada bir kendisine iyi gelecek ve onu yaptığında keyif alacağı aktivitelere zaman ayırmalı.
* HABER MERKEZİ