SON DAKİKA

logo

AESOB Başkanı Adlıhan Dere, “Esnafımız Sağlık Hizmetinden Yoksun Bırakılmamalı”

AESOB Başkanı Adlıhan Dere, prim borcu bulunan esnaf ve sanatkarlar ile Genel Sağlık Sigortası borcu bulunan vatandaşların mağdur olmaması amacıyla 31 Aralık 2019’da sona eren sağlık hizmetlerinden yararlanma sürenin uzatılması gerektiğini belirtti.

    Esnaf ve sanatkarların sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam etmeleri gerektiğini vurgulayan AESOB Başkanı Adlıhan Dere, “Prim borçlarını ödeyemeyen Genel Sağlık Sigortası ve Bağ-Kur’lu vatandaşlarımızın mağdur olmamaları amacıyla prim borcu olanların sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanabilmesi için 31 Aralık 2019’a kadar verilen süre 1 yıl daha uzatılmalı.” dedi.

    İki aydan fazla sağlık prim borcu olan Bağ-Kurluların sağlık hizmetlerinden yararlanma süresinin 31 Aralık 2019 itibariyle sona erdiğini hatırlatan AESOB Başkanı Adlıhan Dere, “Sağlık güvencesi olmayan ve sağlık prim borcunu zamanında ödeyemeyenlerin sağlık hizmetlerinden faydalanabilmesi için verilen süre 2019 yılının sonuna kadar uzatılmıştı. Ancak GSS’li ve Bağ-Kur’lu vatandaşlarımızın Sağlık Bakanlığı hastaneleri ile kamu üniversite hastanelerindeki sağlık hizmetlerinden ücretsiz faydalanması için verilen süre yılsonu itibariyle sona erdi. Sağlık primini ödeyemeyen yaklaşık 5 milyon GSS’li ile Bağ-Kur’lu vatandaşlarımızın ve ailelerinin mağdur olmaması amacıyla verilen süre 1 yıl daha uzatılmalı. Ekonomik durumu iyi olmayan ve borçlarını ödeyebilmek amacıyla mücadele eden vatandaşlarımız ile esnaf ve sanatkarlarımız sağlık hizmetinden yoksun bırakılmamalıdır.” dedi.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.01.06 13:26:49
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






ANSİAD’DA“İŞ YERİNDE VE YAŞAMDA MOTİVASYON” KONUŞULDU

Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (ANSİAD) 2025 Yılı 7. Olağan Toplantısı 22 Nisan 2025 Salı günü, Franklin Covey Eğitmeni ve Tiyatro Oyuncusu Osman Karakoç’un “İş Yerinde ve Yaşamda Motivasyon” başlıklı konuşmasıyla Akra Hotel’de gerçekleşti.

Toplantının başkanlığını ANSİAD Kurucu Üyesi ve Orkun Ozan Medya Hizmetleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Öcal üstlendi. Toplantıya, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Başdanışmanı Dr. Cem Oğuz, ANSİAD üyeleri, iş dünyasının temsilcileri ve çok sayıda basın mensubu katılım sağladı.

 

Karakoç; “Motivasyon, hevesle hayal arasındaki köprüdür”

 Konuşmasına motivasyonun doğasına değinerek başlayan Osman Karakoç, şunları söyledi:“Motivasyon, aslında dışarıdan gelen bir dürtü değil; içimizde var olan bir enerjinin uyanmasıdır. Hayal kurmak kolaydır, ama hayale ulaşmak için hevesin olması gerekir. Hevesin devamlılığı da motivasyonla mümkündür. Motivasyon, hayal ile heves arasındaki köprüdür.”Karakoç, motivasyonu sürdürülebilir kılmanın yolunun bireyin kendini tanımasından geçtiğini belirterek, iş dünyasındaki başarıların temelinde de bu farkındalığın yattığını vurguladı.Karakoç, Stephen Covey'in “Baltayı bilemek” metaforuna atıfla, kişisel gelişimin ve liderliğin bir seferlik değil, sürekli bir çaba gerektirdiğini ifade etti:

“Kendimize her gün küçük ama istikrarlı yatırımlar yapmalıyız. Bedenimizi, zihnimizi, kalbimizi ve ruhumuzu beslemeliyiz. Günlük özel zaferler olmadan, toplumsal veya mesleki büyük zaferler mümkün değildir”


Karakoç;“Liderlik bir pozisyon değil, bir seçimdir”

 Liderliği yalnızca bir unvan ya da pozisyon olarak değil, bir yaşam biçimi olarak gördüğünü belirten Karakoç; “Liderlik, insanlara ne yapacaklarını söylemek değil; onlara ilham vermek ve onlara güvenmektir. Lider, başkalarının potansiyelini açığa çıkaran kişidir. Bugünkü zorluklarla gelecekteki fırsatlar arasında bağ kurabilen insanlar liderliği içselleştirebilir.Gerçek liderlik, başkasına ‘Ne yapması gerektiğini’ söyleyen değil, onun içinde zaten var olan cevheri ortaya çıkarandır. Bir lider, bazen sadece susarak liderlik eder. Bazen bakışıyla. Bazen bir cümleyle. Ama asla baskıyla değil. Gelişim liderliğin bir parçasıdır. İki günü aynı olan kişi gelişmiyordur. Gelişimin olmadığı yerde ise liderlik mümkün değildir. Hayatta en çok kime hayransınız?Kendimizle tanışmadan kimseyle gerçek anlamda tanışamayız. Her insan biricik ve değerlidir. Asıl mesele, kendi kıymetimizi fark etmek ve bu farkındalıkla başkalarına değer katabilmektir” şeklinde konuştu.

 

Karakoç;“Etki alanımızı bilirsek, gerçek değişimi başlatabiliriz”

 Karakoç iş dünyasının gelişimi için bireysel farkındalığın önemine vurgu yaparak bireylerin kendi iç dünyalarıyla barışmalarının, liderlik becerilerini geliştirmek için ön koşul olduğuna dikkat çekti. Karakoç; “Ben FranklinCovey eğitmeniyim ama aslında ben bir tiyatro oyuncusuyum. Tiyatroyla başlayan yolculuğum, insanla ilgilenmeye başladığım andan itibaren başka bir yöne doğru aktı. Sınıfta gözüm sürekli öğretmende değil, öğrencilerdeydi. Kim ne düşünüyor, kim ne hissediyor? Bu ilgi beni tiyatroya, oradan da eğitmenliğe taşıdı” dedi ve ekledi. “İki alan var: Etki alanımız ve ilgi alanımız. İlgi alanımızda dünyada olup biten her şey var: savaşlar, iklim krizi, ekonomik dalgalanmalar… Ama bu olayları bizim değiştirme gücümüz yok.

 Etki alanımızda ise; kendi davranışlarımız, alışkanlıklarımız, bakış açımız, iletişim biçimimiz var. Değişim ancak buradan başlar. Eğer etki alanımıza odaklanırsak, zamanla o alan büyür ve daha fazla insana dokunabiliriz.”

 

Karakoç; “İletişim, niyetle başlar”

 Günümüz iş yaşamında iletişim eksikliğinin sadece performansı değil, motivasyonu da ciddi biçimde etkilediğini vurgulayan Karakoç; “İletişimde en çok ihmal ettiğimiz şey niyettir. Karşımızdaki insanı kazanmak mı istiyoruz, yoksa haklı çıkmak mı? Eğer niyetimiz sadece karşı tarafı bastırmaksa, iletişim olmuyor, monolog oluyor. Niyetimizi düzeltmeden, hiçbir iletişim tekniği işe yaramaz. Bugün burada iş insanları var; liderlik, yöneticilik yapıyorsunuz. Liderlik, pozisyondan değil, tutumdan gelir. İnsanlar size güveniyor mu? Sizi sadece iş sonuçları için mi takip ediyorlar, yoksa gerçekten sizi bir rehber olarak mı görüyorlar? Bunun yanıtı tamamen sizin onlarla kurduğunuz bağda saklı” dedi.


Karakoç; “Alışkanlıklarınız kaderinizdir”


Stephen R. Covey’nin “Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı” modelini katılımcılarla paylaşan Karakoç, alışkanlıkların bireyin yaşam biçimini nasıl şekillendirdiğine dair örneklerle konuşmasını sürdürdü. Karakoç; “Her sabah neye odaklanarak güne başlıyorsunuz? Tehlike ve kriz mi, yoksa fırsat ve çözüm mü? Bu bir alışkanlıktır. ‘Proaktif ol’ demek, dış koşullar ne olursa olsun, sorumluluğu almaktır. Kimseyi suçlamadan, her sabah kendi aynana bakarak başlamak...” şeklinde konuştu. Karakoç iş dünyasındaki liderliğin sadece stratejiyle değil, insan psikolojisini anlama becerisiyle gelişeceğini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.

               

         “ANSİAD 7. Olağan Toplantısı” soru cevap kısmından sonra ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Özbek’in konuğumuz, Franklin Covey Eğitmeni ve Tiyatro Oyuncusu Osman Karakoç’a “Triskeles” hediye takdiminin ardından sona erdi.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.04.25 12:24:52
Son Düzenlenme Tarihi :





REKTÖR ÖZKAN: DOĞAYLA VE KADINLA ŞAKA OLMAZ

Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde Yerel Yönetimler ve Kadın Liderler Çevre ve Kültür Politikaları: Akademi Buluşması-3 Antalya Çalıştayı düzenlendi.

Türkiye Belediyeler Birliği İle Akdeniz Üniversitesi paydaşlığında ve Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde Üçüncü Yerel Yönetimler ve Kadın Liderler Çevre ve Kültür Politikaları: Akademi Buluşması iklim, bilim, kadın konuları başlığında düzenlendi. Özkaymak Falez Otel’de gerçekleştirilen çalıştaya Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Türkiye Belediyeler Birliği ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, ABB Genel Sekreteri Cansel Tuncel Çevikol ve kadın akademisyenler katıldı. ‘İklim, Bilim ve Kadın’ başlıklı Çalıştayda ‘Yeşil Şehirler ve Yeşil Kampüsler, İklim Değişikliği ile Mücadele, Çağımızda Tarım ve Gıda Güvenliği, Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji’ konularına ilişkin görüş alışverişinde bulunuluyor.

TEMİZ HAVA, SU VE TOPRAK OLMADAN HİÇBİR ŞEY YAPAMAYACAĞIZ

Toplantıdan bulunmakta mutluluk duyduğunu ifade eden Antalya Valisi Ersin Yazıcı, “Kadın olmadan hiçbir şeyin olmadığını biliyoruz. Yetişme tarzımız ailemizden aldığımız eğitim asla şunu unutmadım, cennet annelerin ayağı altındadır düstürün bozacak hiçbir hareketi sadece kendi annem için değil, asla bu inanca bu düşünceye aykırı bir tutumum olmadı.” dedi.

Dünyanın değiştiğini ve geliştiğini söyleyen Vali Yazıcı, “Mutlaka bir şeyler değişecek dönüşecek ama daha önce yaptığım toplantılarda da şunun altını önemle çizdim. İnsanca yaşamak için temiz hava, temiz su ve temiz toprak. Bu üçü olmadan hiçbir şey yapamayacağımızı pandemi de gösterdi. Yaşamın zorluklarını pandemi de bir kez daha öğrendik ve temiz hava, su, toprak olmadan yaşamın devam edebilmesi mümkün değil. Biz bu üç şeye yanlış yaptığımız da iklimi de değiştiriyoruz, ormanı da bozuyoruz. Kadınlarımızın dokunduğu her alanında güzelleştiğinin farkındayım, bilincindeyim. Hep birlikte daha yaşanabilir bir ülke ve daha yaşanabilir bir topraklar, çocuklarımıza torunlarımıza sana güzel topraklar devrediyoruz deme temennisine ulaşalım. Aldığımızdan daha güzel bir Türkiye’yi gelecek nesillere devredelim. Bu konuda gayret etmeye çalışmaya hep birlikte devam edeceğiz. Bu inançla bu toplantıyı düzenleyen Türkiye Belediyeler Birliği’ne ve Akdeniz Üniversitesi’ne teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

SON ELLİ YILIN EN SICAK OCAK AYI YAŞANIYOR

Değişen Dünyada Suyu Yeniden Kazanmak başlıklı sunumunu gerçekleştiren Türkiye Belediyeler Birliği ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Ev sahipliği dolayısıyla Akdeniz Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Özlenen Özkan’a çok teşekkür ediyorum. Antalya çok kıymetli bir şehir, çok temposu yoğun olan bir şehir buna rağmen sayın valimizde birlikte aramızda olduğu için kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Konuşmasında o kadar güzel mesajlar verdi ki Özlenen hocam, doğaya kafa tutmayın, doğaya kafa tutulmaz dedi.” şeklinde konuştu.

Ocak ayında olduğumuzu ve son elli yılın en sıcak ocak ayını yaşadığımızı söyleyen Şahin, “Matematik bize bir şey söylüyor, istatistik bize bir şey söylüyor. 21. Yüzyıldayız dünya en sıcak dönemini yaşıyor. Bunu Antarktika’ya gitmiş ve buzulların nasıl eridiğini gören birisi olarak söylüyorum. İklim meselesinde bir buçuk derece daha ısındığı zaman torunlarımıza bırakacak bir dünya kalmayacağını görüyoruz. İnsani sürdürülebilirlik konusunda insanı merkeze alıp insanı yaşat ki devlet yaşasın diyebilmeliyiz ve çevreyi, çiçeği, böceği koruyabilmeliyiz.” dedi.

TOPLANTILAR İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNDAKİ FARKINDALIĞIMI ARTIRDI

Yerel Yönetimler ve Kadın Liderler Çevre ve Kültür Politikaları: Akademi Buluşması programı vesilesiyle bir arada olduklarını söyleyen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan “Bugün, Sizleri, Antalya’mızda misafir etmekten büyük mutluluk duyuyorum. Dünyanın en güzel şehirlerinden birindesiniz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Şüphesiz ki dünyanın en güzel yeri” diye tanımladığı, ünlü seyyah İbni Batuta’nın “Bu şehir güzellik ve ihtişam bakımından dünyanın en güzel şehirlerinden” dediği bir şehir Antalya. Antalya’dan da bu konuda güçlü bir mesaj vereceğimize inanıyorum.” dedi.

30 MART DA DÜNYA SIFIR ATIK GÜNÜ İLAN EDİLDİ

Programın düzenlenme fikrini ortaya çıkaran Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin’e teşekkür eden Rektör Özkan “Gaziantep ve Adana’daki programlar benim adıma çok verimliydi. Benim iklim değişikliği konusundaki farkındalığımı artırdı. İklim değişikliği konusunda elbette bilgi sahibiyim ancak tehlikenin bu kadar yakınımızda olduğunu bu toplantılar vesilesi ile öğrendim. Ve açıkçası bir anne olarak inanılmaz panik oldum. Kadın bakışı, dünyamız için yaklaşmakta olan bu krizi anlayıp politika üretmek gerçekten çok önemli. Kusura bakmayın Sayın Valim ama kadın, doğurganlığı, yavrularını besleme ve doyurma iç güdüsüyle bu soruna çok daha duyarlı. Bunun en somut örneklerinden biri Emine Erdoğan Hanımefendidir. Onun başlattığı sıfır atık çalışmaları hepinizin bildiği gibi Birleşmiş Milletler çatısına alındı. Ayrıca 30 Mart da Dünya sıfır Atık Günü ilan edildi. Bu Türk kadınının bir başarısıdır. Kendisine bu vesileyle şükranlarımı sunuyorum.” şeklinde konuştu.

İnsanlığın tarih boyunca tecrübe ettiği en büyük krizlerden biri ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Rektör Özkan, “İklim değişikliği sadece bir çevre sorunu değil, yıkıcı etkileriyle insanlık için büyük bir gelecek kaygısıdır. Bu sorunun en büyük nedeni ise hayat tarzımızın, yaşam felsefemizin tamamen değişmesidir. Belirli alanlarda medeniyetimiz müthiş gelişmeler gösterirken, ne yazık ki diğer taraftan doğayla olan ilişkimiz gibi konularda büyük bir gerileme yaşanıyor. Eski Türk kültüründe Göktürklerden İskitlere, Selçukludan yakın geçmişimize kadar töremizde insana, doğaya, ataya, toprağa, hayvana, tarihe ve insana hürmet en temel toplum kuralı idi. Biz ne zaman bu töreleri bir tarafa bıraktık, benliğimizden uzaklaştık, kendimize yabancılaştık, o zamandan beri bunun bedeli çok pahalı oldu.” dedi.

DOĞAYLA VE KADINLA ŞAKA OLMAZ

“Doğayla ve kadınla şaka olmaz.” diyerek sözlerine devam eden Rektör Özkan, “Doğaya kafa tutma, onun sahibi olma gücümüz yok. Bunu insanoğlu soyu tükenmeye yüz tutunca mı anlayacak? O raddeye gelirsek geri dönüşü pek mümkün olmayacak. Ekolojik, çevreci, yeşil yaşam demek kadına, toprağa, hayvana, kısaca Allah’ın yarattığı her şeye sevgi ve saygı duyarak yaşamak demek. Ben inanıyorum ki kadınımızı, toprağımızı, suyumuzu, doğayı ve insanı, gelecek nesilleri hesapsız sevmeyi öğrendiğimiz gün dünyanın kurtulduğu gün olacaktır. Bunun yolu da eğitimden geçiyor. Ancak sadece okul sıralarındaki eğitimden bahsetmiyorum. Evlatlarımıza doğumundan itibaren bizim özümüz olan bu sevgiyi aşılamalıyız. Ve bu eğitim okul öncesi sınıflardan liseye kadar tüm eğitim müfredatına da girmeli. Çocuklarımız önce tüm canlılara sevgiyi, saygıyı; vicdanlı olmayı öğrenip, bu temel üzerinden sosyal, fen ve matematik eğitimi almalı. Yoksa tüketimden üretime geçmeden, minimalist, sade, doğa dostu bir yaşam felsefesi inşa etmediğimiz müddetçe en sonunda tükenen insanlık olacak.” ifadelerini kullandı.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in selamlarını ileten ABB Genel Sekreteri Cansel Tuncel Çevikol Akdeniz Üniversitesi’nin ev sahipliğinde katılımcıları Antalya’da ağırlamaktan gurur duyduklarını ifade etti.

TÜRKİYE’DE İLK DEFA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE POLİTİKALARI İLE İLGİLİ YÜKSEK LİSANS

Konuşmaların ardından Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Akdeniz Üniversitesi Sürdürülebilirlik Raporu başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Rektör Özkan sunumda Akdeniz Üniversitesi’nin çevre dostu yeşil kampüs sıralamasında dünyada şehir merkezindeki üniversiteler arasında 39’uncu sırada yer aldığını söyledi. Rektör Özkan sunumunda karbon ayak izinin ölçülmesi ve düşürülmesi için harekete geçtiklerini, atmosfere verdikleri toplam sera gazı emisyonları düştüğünü, yapılarda ve eğitimde enerji verimliliğinin ölçülmesi için çalışmalar yaptıklarını, iklim değişikliği konusunda bilimsel çalışmalar gerçekleştirmek ve uzmanlar yetiştirmek amacıyla Türkiye’de bir ilk olarak Disiplinlerarası, İklim Değişikliği ve Politikaları Yüksek Lisans Programını açtıklarını, doğal enerji kaynaklarının yönetimi ile Güneş Enerji Santrali projesini hayata geçireceklerini söyledi.

Çalıştay çerçevesinde Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Jale Korun, Uluslararası Sulama ve Drenaj Komisyonu Başkan Yardımcısı Hüseyin Gündoğdu, ve Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Arun sunumlarını gerçekleştirdiler.

Talat ÖZTUZSUZ


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.01.22 14:23:20
Son Düzenlenme Tarihi :