SON DAKİKA

logo

Elmalı Sanayi Çarşısı elma yüklü kamyonlara otopark hizmeti vermeye başladı

Elmalı Sanayi Sitesi, elma yüklü kamyon ve traktör sürücü tarafından otopark olarak kullanılmaya başlandı

Türkiye’nin en önemli elma merkezlerinden olan Elmalı’da, bahçelerdeki elmaların toplanmasına devam edilirken, dalında 1,2 lira 1,5 liradan müşteri bulan elma, şimdilik fiyatıyla yüz güldürüyor. Ağaçlardan toplanan ve bazı tüccarlar tarafından satın alınan kaliteli elmalar boylandıktan sonra tır ve kamyonlarla başka illere nakledilirken, ağaç dibine düşen ya da standart ölçüden uzak olan elmalar ise yine kamyonlarla ya da traktörlerin kasasında ilçenin en büyük kuruluşu Meykon’a getiriliyor.
     Alımlar süresince Elmalı sanayi Sitesi’nin özellikle ana caddesi elma yüklü kamyon ve tırlara ücretsiz otopark olurken, ilerleyen süreçte kamyonlarda ya da traktörlerde bulunan elmaların çürümesi bir yandan kokuya, diğer yandan da simsiyah bir suyun çevre akmasına neden olacak.Site yönetiminin ise gerek elma yüklü kamyon ve traktörlerin uzun süreli park etmeleri, gerekse zamanla çürüyen elmaların neden olduğu kötü koku ve görüntüye sessiz kalması da yine sanayi sitesi esnaf ve sanatkarı tarafından eleştiriliyor.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.10.13 10:35:06
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Konyaaltı’nda kekik ve adaçayı hasatı başladı

Konyaaltı’nda kekik ve adaçayı üretiminin yaygınlaştırılması amacıyla geçtiğimiz yıl dikilen kekikler hasat edilmeye başlandı. Hasat zamanı dolayısıyla “Tarla Günü” düzenlendi. Konyaaltı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, kullanılmayan tarım arazilerinin üretime kazandırılması amacıyla geçtiğimiz yıl ..

Konyaaltı’nda kekik ve adaçayı üretiminin yaygınlaştırılması amacıyla geçtiğimiz yıl dikilen kekikler hasat edilmeye başlandı. Hasat zamanı dolayısıyla “Tarla Günü” düzenlendi. Konyaaltı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, kullanılmayan tarım arazilerinin üretime kazandırılması amacıyla geçtiğimiz yıl “Bey Dağlarının adı var, kekik ve ada çayının tadı var” projesini hayata geçirdi. Proje kapsamında 2 mahallede 5 dönümlük bir alana kekik ve adaçayı dikimi yapıldı. Geçtiğimiz yıl toprakla buluşan kekik ve adaçayı fidanlarının hasatına başlandı.
Konyaaltı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Konyaaltı Kültür Eğitim Sanat ve Sosyal Yardımlaşma Derneği (KONDER) ile birlikte, projenin yaygınlaşması amacıyla kekik ekiminin yapıldığı mahallelerden biri olan Yarbaşçandır’da “Tarla Günü” düzenledi. Etkinliğe, Konyaaltı Kaymakamı Kamil Köten, İlçe Jandarma Komutanı Coşan Evci, Konyaaltı Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Karabulut, KONDER Başkanı Durali Kolpak, AK Parti ve MHP İlçe Başkanları, muhtarlar ve bölge halkı katıldı.

Fide desteği verildi
Etkinlikte konuşan İlçe Tarım ve Orman Müdürü Dr. Funda Ayar Şensoy, “Ekilip biçilmeyen tarım arazilerinin etkin hale getirilmesi için çalışma yaptık. Bölgemizdeki arazi sahipleriyle görüşmeler gerçekleştirdik. Arazilerini ekim için uygun hale getiren çiftçilerimize bakanlık olarak fide desteği sağladık. Bu sayede hem atıl durumdaki arazileri tarıma kazandırıyoruz hem de tıbbi ve aromatik bitki üretimini artırmayı hedefliyoruz” dedi.

Güneşte kurutulmamalı
Etkinliğe katılan Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Turgut ise kekik ve adaçayı üretimi ile ilgili önemli bilgiler verdi. Kekik ve adaçayının oldukça faydalı ve kullanım alanı yaygın bir bitki olduğunu belirten Turgut, “Üretimde ve hasatta dikkat edilmesi gereken en önemli detay; hasatın zamanında yapılması. Ayrıca kekiğin özellikle çok sıcak günlerde doğrudan güneş altında kurutulmamalı. Kuruyan kekiklerin yaprakları özenle dalından ayrıştırılmalı” diye konuştu.

Köylülere gelir kapısı
“Tarla Günü”nün gerçekleştirilmesine katkı veren KONDER Başkanı Durali Kolpak ise şunları söyledi: “Kekik bizim kırsal köylerimizde doğada kendiliğinden zaten yetişen bir bitki. Bunun ekilebilir tarıma dönüştürülmesi bölge için çok olumlu. Çünkü bölgedeki bazı araziler su sıkıntısı nedeniyle sebze ve meyve tarımına uygun değil. Bu proje hem boş arazilerin değerlendirilmesi hem de köylüye gelir sağlaması açısından çok değerli. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Kekik hasatı yapıldı
Konuşmaların ardından Konyaaltı Kaymakamı Kamil Köten, desteklerinden dolayı KONDER Başkanı Durali Kolpak’a teşekkür belgesi verdi. Ardından katılımcılar hep birlikte kekik hasatı gerçekleştirdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.19 16:18:52
Son Düzenlenme Tarihi :





Kalp hastalarında bütüncül yaklaşım tedavi başarısını arttırıyor

Bütüncül yaklaşımda ’hastalık’ yerine ’hasta’ olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Fatma Yiğit, eforla ortaya çıkan nefeste daralma hissi, soluk taşması, nedensiz oluşan çarpıntı, çarpıntıya eşlik eden baş dönmesi, göz kararması ve baygınlığın, kalp hastalığı açısından uyarıcı bir belirti olabileceğini söyledi.
Başkent Üniversitesi Dr. Adana Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Yiğit, kalp hastalığı belirtileri, tanı ve tedavide bütüncül yaklaşımın önemiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Kalp ve damar hastalıklarında en sık görülen ve en tipik şikayetin göğüs ağrısı olduğunu belirten Prof. Dr. Fatma Yiğit, "Özellikle eforla yani hareketle ortaya çıkan, göğsün ortasında veya sol tarafında, sol kola veya sırta yayılan, 5 ile 10 dakika arasında süren, dinlenmekle geçen, baskı tarzındaki ağrı kalp hastalığı açısından önemli bir belirtidir. Eforla ortaya çıkan nefeste daralma hissi, soluk taşması, nedensiz oluşan çarpıntı, çarpıntıya eşlik eden baş dönmesi, göz kararması ve baygınlık, kalp hastalığı açısından uyarıcı bir belirti olabilir. Beynin kan akımının geçici olarak azalması sonucunda ortaya çıkan ve kendiliğinden düzelen şuur kaybı yani bayılma da önemli belirtilerden biridir. Bacak şişliği, geceleri yastık sayısını artırma ihtiyacı, ani nefes darlığı ile uyanma, yeni gelişen halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, kollarda güçsüzlük de kalp hastalığını akla getirmelidir. Kalp ve damar hastalıkları herhangi bir belirti vermeyebilir. Hipertansiyon, hiperlipidemi, diyabeti olan ve sigara kullanan kişiler, 45 yaşın üstündeki erkekler, 55 yaşın üstündeki ve menopoza giren kadınlar, ailesinde erken yaşta kalp hastalığı ve obezite olan kişiler riskli gruptadır. Yoğun kaygı ve depresyon da kalp hastalığı için risk teşkil etmektedir. Bu nedenle kalp ve damar hastalıkları açısından risk taşıyan kişilerin şikayetleri olmasa da düzenli aralıklarla kontrole gitmelerini öneriyoruz" diye konuştu.

"Bütüncül yaklaşımda hastalık yoktur hasta vardır"
Genel tıpta bütüncül yaklaşımın kişiyi belirli bir hastalık üzerinden değil, tüm ihtimaller üzerinden inceleyerek altta yatan esas soruna yönelip onu tedavi etmeyi hedeflediğini bu nedenle bütüncül yaklaşımda ’hastalık yoktur, hasta vardır’ vurgusu yapan Prof. Dr. Yiğit, "Kalp hastalığı özelinde, hastanın demografik özellikleri, kalp hastalığı risk faktörleri, eşlik eden diğer hastalıkları da göz önüne alınarak değerlendirme yapılır. Bu yaklaşımla, erken ve doğru tanıyla birlikte en etkin ve en az yan etkisi olan tedavi hedeflenmektedir. Tanı için hastadan alınan tıbbi öykü önemlidir. Hastalığın gelişimi kişinin yaşı, cinsiyeti, eğitim durumu, sosyokültürel çevresi, ekonomik düzeyine göre farklılık gösterir. Her hastaya aynı yöntemle yaklaşmak uygun olmaz. Fizik muayenesi de yapıldıktan sonra kalp hastalığı düşünülen veya kalp hastalığı yönünden yüksek riskli olan kişilere bütüncül yaklaşımın bir sonucu olarak, eşlik eden diğer hastalıklar göz önüne alınarak uygun görülen tetkik ve testler yapılır. Böylelikle hastayı oluşabilecek komplikasyonlardan korumuş oluruz. Şikayeti olmayan ve sadece kontrol maksatlı gelen kişilerde de gereksiz tetkikten ve bunun doğuracağı risklerden kaçınmak için risk düzeyine göre tetkikler yapılır. Son zamanlara kullandığımız ve kalp hastalığının erken teşhisine yardımcı olan sanal anjiyografi (koroner bilgisayarlı tomografik anjiyografi) yöntemiyle, kalp damarları görüntülenir, darlık veya tıkanıklık tespit edilir, plak olup olmadığı tespit edilir. Kalp damar darlığı bu plaklar üzerinde gelişir. Yine bu yöntemle doğumsal kalp hastalıkları, damar stentleri, by-pass damarları, kalpten çıkan ana damarlar ve kalp kapakları da değerlendirilmektedir. Tanı sonrasında bütüncül bir yaklaşımla uygulanan tedavinin başarı oranı artmaktadır. Tedavi düzenlenirken diğer almakta olduğu ilaçlarla etkileşim açısından dikkatli olunur ve tedavinin etkinliği artarken yan etkisi azalır. Ayrıca kişilere hastalığı nedir, tedavisi nedir ve yan etkileri nelerdir, tedavi edilmezse riski ne olur, kontrol gerektiriyorsa ne sıklıkla yapılmalıdır, acil durumların neler olabileceği ve bu durumda ne yapılması gerektiği nasıl irtibata geçileceği detaylıca konuşulmaktadır" diye bilgi verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.28 18:02:05
Son Düzenlenme Tarihi :