SON DAKİKA

logo

Meraya GES mi ? PES YANİ !

Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Elmalı Eymir Mahallesindeki çevre köylere ve ilçe merkezine sınır, ortak kullanılan 5 bin dönüme yakın Hazineye ait Kadim Mera arazisine özel bir şirket tarafından GES Santrali kurulmasını girişimlerini eleştirdi. Böylesi bir yatırımın bölgeye vurulacak en büyük darbe olacağını söyleyen Subaşı; ‘’Elmalı tarihin her döneminde tarım ve hayvancılık merkezi iken son yıllarda bu özelliğini yanlış politikalar nedeniyle kaybediyor’’ dedi.

Öncelikle konunun daha iyi anlaşılması için Kadim meranın ne anlama geldiğini anlatan Subaşı;  “Devlete ait olan bir arazinin kulanım hakkının hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için müştereken bir veya birkaç köy ya da belediyeye bırakılmasını ifade eder. Kadim mera ise, başlangıcı bilinmeyen bir zamandan beri mera olarak kullanılan yerlerdir” diye konuştu.

Subaşı. Değerli ormanların taş ocaklarına feda edildiğini hatırlatarak, “mera ve tarım alanlarının da yok edilmesi geleceğimizi yok eder!.. Elmalı ovası dört bir yanıyla dağ ve yamaç alanlarla çevrili bu yamaçların 3/4 verimsiz ve çorak, neden taş ocağı ve GES'ler için bu alanlar kullanılmaz da ormanlar, mera ve tarım alanlarına göz dikilir? Çünkü yolu, suyu, elektriği hazır da ondan değil mi” diye konuştu.

 Mevcut yasalarda Güneş Enerjisi sistemlerinin (GES) nerelere kurulamayacağının da açık ve net olarak belirlendiğine dikkat çeken Hasan Subaşı, “GES’ler Mutlak tarım arazileri, Özel ürün arazileri, Dikili tarım arazileri, Sulu tarım arazileri, Çevre arazilerde tarımsal kullanım bütünlüğünü bozan alanlara kurulamaz” dedi.    

Elmalı'nın tek kadim merasına GES yapılmak istenmesini Akla ziyan bir anlayış olduğunu belirten Subaşı, Halka ÇED için bilgi toplantısı yapılacağını, halkın bu toplantıda tepkisini ortaya koyacağını da sözlerine ekledi. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.05.07 12:00:12
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya’da LPG yakıt tankını ön koltuğa kadar getiren kaza: 3 yaralı

Antalya’da iki otomobilin kavşakta çarpışması sonucu 3 kişi yaralandı. Kazada 2 yaralının sıkıştığı LPG’li aracın bagajındaki yakıt tankı, çarpışmanın şiddetiyle ön koltuğa kadar geldi. Yaralılar tedavi için hastaneye kaldırıldı.
Kaza, saat 10.30 sıralarında Kepez ilçesi Dumlupınar Bulvarı üzerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, hastaneden dönen İbrahim Çot’un (60) kullandığı 07 AAU 08 plakalı otomobil ile Mesut Ateş (52) himayesindeki 07 B 1985 plakalı otomobil kavşağa geldiği sırada çarpıştı. Çarpışmanın şiddetiyle araçlar etrafa savrulurken, sürücü İbrahim Çot ve yanındaki eşi Ayşe Çot (55) otomobilde sıkıştı. Diğer araç sürücüsü Mesut Ateş de baş ve yüzünden yaralandı. İhbarın üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Montunu çıkarıp yaralı kadının üzerini örttü
Kaza yerine gelen itfaiye ekipleri, sıkışan yaralıları kısa sürede araç içerisinden çıkardı. ABB İtfaiye Müdahale şube müdürü Hidayet Yıldırım, montunu çıkarıp araç içerisinden çıkarılan yaralılardan Ayşe Çot’un üzerine örttü.
Yaralılar olay yerindeki ilk müdahalenin ardından sedye yardımıyla ambulansa, ardından tedavi için hastaneye kaldırıldı.

LPG ön koltuğa kadar geldi
Öte yandan kazada hurda haline dönen İbrahim Çot’un kullandığı LPG’li aracın bagajındaki yakıt tankı, kazanın şiddetiyle ön koltuğa kadar geldiği görüldü.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.03.23 12:51:44
Son Düzenlenme Tarihi :





Seçmen: "Dijitalleşemeye rağmen sinema salonlarına rağbet artacak"

Beykoz Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Emre Ahmet Seçmen, 30. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali Çukurova Film Akademisi’nde verdiği “Pelikülden Dijitale Tasarım” konulu konuşmasında, film festivallerinin önemine temas ederek, “Sinema salonlarını öldürtmezse festivaller öldürtmeyecek” dedi.
Beykoz Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Emre Ahmet Seçmen, salonların artık dolmadığını ama festivallerde halkın filmin oyuncularını, yönetmenlerini, senaristlerini görmek için salonlara geldiğini söyledi. Kurgudan sese, sesten renge, renkten bilgisayara, dijital dönemin ilklerini, editroid ve sonrasını, CGI yanlıları ve karşı olanları anlatan Seçmen, dijital dönemin analog denemelerini ve Spielberg’ten Nolan’a uzanan bir bakışı açısını izleyicilerine anlattı. Çeşitli üniversitelerin sinema bölümü öğrencilerinin katıldığı etkinlikte dünyada IMAX salonlarının arttığını, biri Adana’da olmak üzere Türkiye’de bu salonlarını bulunduğunu ifade eden Seçmen, Netflix gibi dijital platformların çoğaldığını, bu nedenle seri film üretimine geçildiğini ve kalitenin de düştüğünü kaydetti.
Bilgisayardan dijitale geçilen sektörde yapay zekaların kullanıldığına da dikkat çeken Seçmen, bir filmin senaryosunun yapay zekaya yazdırıldığını ifade etti.
Dijitalleşmeye karşılık hala eskisi gibi sinema salonlarında film izlemeyi seven halkın olduğunu vurgulayan Dr. Emre Ahmet Seçmen, “Geleneksel üretimde bazı filmleri gördükten sonra, bana göre sinema salonlarının önemi bitmeyecektir. Sinemalara kaliteli filmler gelirse eskiden olduğu gibi salonlara dönüş olacaktır” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.19 20:13:30
Son Düzenlenme Tarihi :