SON DAKİKA

logo

Konyaaltı Belediyesi’nin ‘sünnet’ kayıtları başladı

Konyaaltı Belediyesi tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen sünnet töreni için kayıtlar başladı.

Her yıl onlarca çocuğun sünnetini üstlenen Konyaaltı Belediyesi, bu yılki sünnet töreni için kayıtları almaya başladı. Daha çok maddi durumu elverişli olmayan ailelerin yararlanabildiği sünnet töreninin kirveliğini de Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen yapıyor. Her yıl geleneksel olarak düzenledikleri sünnet şöleni ile onlarca çocuğu ücretsiz sünnet ettirdiklerini dile getiren Başkan Esen, sünnet etkinliği için kayıtların başladığını bildirdi.  Başkan Esen, bu sünnet törenine katılacak çocukları da şimdiden tebrik ettiğini söyledi. 5-12 yaş grubu çocuklar için ailelerin başvuru yapabileceği sünnet töreni için vatandaşların kimlikleriyle Konyaaltı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü'ne müracaat etmeleri gerekiyor. Kayıtlar 29 Temmuz’da sona erecek.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.07.15 08:13:03
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Her gün geldiği enkaz bölgesinde, komşuları ve arkadaşları için gözyaşı döküyor

Depremin en büyük yıkımı yaptığı Hatay’da, baba yadigarı 54 yıllık iş yeri yerle bir olan kadın, her gün geldiği enkaz bölgesinde büyük üzüntü yaşıyor. Yeni bir iş yeri açmasına rağmen Remziye Banu Güney, "Komşularım, halkımız yaşasaydı da benim hiçbir şeyim olmasaydı" dedi.
6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkım Hatay’da meydana geldi. Antakya ilçesi Cebrail Mahallesi Cumhuriyet Caddesi üzerinde, babasından kalan kuyumculuğu devam ettiren iş kadını Remziye Banu Güney’in iş yerinin bulunduğu apartman da yıkıldı. Apartman enkaz yığınına dönerken mahallede de yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Güney’in yaşadığı apartman ise hasar almasına rağmen yıkılmadı. Güney, depremde yakın arkadaşlarını ve esnaflık yaptığı bölgedeki komşularını kaybetti. Uzun süre işlerinden uzaklaşıp köydeki evinde yaşayan Güney, çocukları ve kardeşlerinin tavsiyesi üzerine başka bir adreste kuyumcu dükkanını açtı. Babasından devraldığı 54 yıllık iş yerinin özlemini çeken 3 çocuk annesi kadın, her gün eski dükkanının bulunduğu adrese geliyor. Cadde üzerinde boşluklara bakıp üzülen Güney, enkazda iş yerinden kalan bir anı bulabilmek için de arama yapıyor. Komşularına, arkadaşlarına üzülen ve zaman zaman gözleri dolan Güney, kendisinin ise yaralanmaktan hatta ölümden kedisi sayesinde kurtulduğunu dile getirdi.

"Arkadaş ve komşularımı kaybettim"
Remziye Banu Güney, deprem gecesinin dehşet verici olduğunu hatırlatarak, sanki mahşeri yaşadıklarını söyledi. Depremin bitmesini yere oturarak beklediğini dile getiren Güney, "Böyle bir deprem yaşamadık hiç. Deprem bitti. Evde her şey yıkılmış birbirine karışmıştı. Telefonumu bulamadım ve hemen merdivenden inmeye çalıştım. Güçlükle aşağı inebildim. Annemlerin olduğu eve gittim çok şükür hayattaydılar. Birinci derece yakınımı depremde kaybetmedim ama iş yerimin olduğu mahallede çok arkadaşımı ve komşumu kaybettim" diye konuştu.

"Deprem sabahı her şey yok oldu"
54 yıllık kuyum üzerine faaliyet gösterdikleri aile firmasının da yıkıldığını anlatan Güney, "Babamdan kalma yadigarımızdı. Cebrail Mahallesi Cumhuriyet Caddesi’ndeki iş yerimde anılarımı, dostlarımı kaybettim. İçimde onların acısı var. Bu cadde bambaşkaydı. 3 ayı geçti, neredeyse her gün buraya geliyorum. İş yerimden anı diye bir şey kalmadı, hiçbir şey alamadım. Komşularım, halkımız yaşasaydı benim hiçbir şeyim olmasaydı. Çok değerli insanlardı. Burası benim için iş yeri değil evden bile daha kıymetliydi. Ailemden kalan manevi bir yerdi, yıllarca sahip çıktım. Çıktığıma kadar inanıyorum ama 6 Şubat sabahı her şey bir anda yok oldu" dedi.

"Burayı çok özlüyorum"
Çocuklarının desteğiyle yeni bir iş yeri açsa da buranın yerini tutmadığını belirten Güney, "Burayı çok özlüyorum, öyle böyle değil. Burası bambaşka bir yer. Burası beni çekiyor. Bu adresimi yeniden istiyorum. Konteynerden iş yerimi açmak istiyorum ama kuyum olduğu için güvenli değil. Yetkililerden yardım istiyorum" ifadelerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.16 11:57:30
Son Düzenlenme Tarihi :





Ebrar Sitesi sakinleri ve yakınları müze yapılmasını istemedi: "Önce sorumlular cezalandırılsın"

Kahramanmaraş depremlerinin simgesi haline gelen Ebrar Sitesi sakinleri ve yakınları, site alanına yapılması planlanan müzeye karşı çıktıklarını söyledi. Site sakinleri ve yakınını kaybeden vatandaşlar, ilk önce sorumluların cezalandırılmasını istiyor.
6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde simge haline gelen, neredeyse tamamı yerle bir olan ve yaklaşık bin 400 kişinin hayatını kaybettiği Ebrar Sitesi’nde yakınlarını kaybeden ve daha önce burada oturan vatandaşlar, sitenin enkazında toplandı. Ebrar Sitesi sakinleri adına sorumluların bulunması ve cezalandırılması için bir araya gelen vatandaşlar, alana yapılması planlanan deprem müzesine ise karşı çıktı.

“Bin 400 insanımız göz göre göre ölüme terk edildi”
Ebrar Sitesi’nde yakınlarını kaybeden Muhammet Gültekin Taner, “Burada toplanmamızın asıl amacı, bizlere bilirkişi raporu diye verilen beton, demir örnekleri alınmadan bize yeterli denilen bilirkişi raporunu kabul etmemektir. Buna ek olarak 2020 yılında başta Ebrar Sitesi başta olmak üzere Kahramanmaraş için AFAD tarafından düzenlenen İRAP’a göre asıl sorunun zemin sıvılaşması olduğu, herhangi bir yerleşime açık olmadığı belirtildi. Bin 400 insanımız göz göre göre ölüme terk edilmiştir. Asıl istediğimiz şey, ailelerimiz için kaybettiklerimiz için adalettir. Hak için adalet için liyakat için bu bölgenin müze olmaması için siz aileleri ve bizleri yalnız bırakmayan dostlarımızı saygı ile selamlıyorum” dedi.

“Enkaza yapılacak olan müzeyi kabul etmiyorum”
Bir diğer vatandaş Gülhan Sarp ise, “22 yaşında kardeşini 6 Şubat depremlerinde kaybeden bir ablayım. Bir şehir olarak bizler morglara sığmayıp, spor salonlarına, yollara ve refüjlere serilmiş insanların yakınlarıyız. Asla ve asla kardeşlerime, annelerime, babalarıma, evlatlarıma mezar olan Ebrar Sitesi’nin enkazına yapılacak olan müzeyi kabul etmiyorum. Adaletin yerini bulması için bizler her ay burada toplanacağız. Artık ağzımın çıktığı kadar bağırmayacağım. Çünkü gördük ki bağırmak bu memlekette işe yaramıyor” diye konuştu.

“Bizim yavrularımızın kanı yerde kalmasın”
İlk başta torunları ve diğer yakınları için adalet isteyen Fındık Aksu, “Burada hepsini kurban verdim. Kendi şimdi çelik binada zevkini sürüyor. Ben çocuklarımın hakkını istiyorum. Benim yavrularım gitti. Benim çocuklarım, diğer çocuklarımız hepsi gençti. Hepimizin hakkını aradığımız için teşekkür ediyorum. Bizim yavrularımızın kanı yerde kalmasın. Buranın müze olmasını istemiyorum” ifadelerini kullandı.

“Burası müze olmasın, bize adalet verilsin”
Ebrar Sitesi’nde birçok yakınını kaybettiğini aktaran bir vatandaş ise, “Gerçekten yaşadığımız şeyleri anlatmanın tarifi yok. Sadece istediğimiz şey adalet, biraz olsun adalet. Buraya müze yapılmasını istemiyoruz. Ayrıca o bilirkişi raporlarını istiyoruz. Burası müze olmasın, bize adalet verilsin. Çok canımız yandı, en azından bu iyi gelecek” şeklinde konuştu.

“Adaleti sağlamalısınız”
Ebrar Sitesi’nde 9 saat enkazda kalan, anne ve babasını kaybeden Fatma Nur Akçelik ise şunları dile getirdi: “Annemle babamı kaybettiğim, tanıdığım insanları kaybettiğim yere müze yapmanızı istemiyorum. Adaleti sağlayın, burası imara açılmamalıydı, imara açılmayacaktı. İmara açılamaz dediniz, neden imara açtınız, neden 11-12 katlı binalar yaptınız? İlk 10 saniyede yıkılan binada annem ve babamı kaybettim, ben 9 saat sonra çıktım enkazdan. Buraya imar izni verenlerden hesap sorulmasını istiyorum. Bilirkişi raporunu kabul etmiyorum, bilirkişi raporunu çıkartacaksınız, çıkartmalısınız. Adaleti sağlamalısınız, çünkü siz de biliyorsunuz burası dere yatağı, marul tarlası. İmara açılmayacaktı, açılamazdı, açmayacaktınız.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.24 19:02:23
Son Düzenlenme Tarihi :