Geçen sezonun 2. yarısının başlamasına 3 gün kala Emre Belözoğlu büyük bir cesaret gösterip formda Göztepe karşısında takımının başında sahaya çıktı. O gün nasıl övdüysek, 2. yarı boyunca dar kadro ve büyük ama dışarı yansıtılmayan maddi sıkıntılar içinde takımı güvenli limana taşımasını da övdük.
Sezon bitimiyle beraber Antalyaspor yönetimsel olarak belirsiz günler yaşarken, hoca da doğal olarak ligde teknik direktör arayan takımlarla dirsek temasına geçti. Bu da doğaldır. Zaten Sinan Boztepe başkan göreve devam ediyor olsaydı, Emre hoca ile yola devam etmeyecekti.
Yeni yönetim şekillendikten sonra, tatilini geçirdiği yerden helikopterle alınıp geldi. Yaşanılan ciddi sorunlara rağmen yönetim, yasaklı dosyaları çözdü. Hoca kimi isterse almaya çalıştı. Sıkıntılar içinde de olunsa, yönetim sezonun ilk haftasında transferin %80’ini bitirmiş şekilde hocaya takımı teslim etti.
Sezon başında “Bu sene takım ne yapar?” diyenlere “Rahat olun, Kadıköy deplasmanına 6/6 ile çıkarız. Orada puan alırsak yukarı doğru önümüz açık” dedim. Kasımpaşa ve Gençlerbirliği galibiyetleri, Trabzon karşısında 2. yarı oynanan oyun tatmin ediciydi. Beklenmedik ama şu ana kadar bizden tek galibiyeti alan Karagümrük mağlubiyeti üstüne, ligin iyi takımlarından Samsun’u deplasmanda yenmek biraz olayların üstünü örtse de evimizde Kayseri beraberliği ve Rizespor mağlubiyeti bardağı taşırdı.
Haklı olarak maç sonu yoğun tezahürata rağmen başkanın “Hocanın arkasındayız.” diye demeç vermesi birkaç günlüğüne sorunları buzdolabına attı.
Yazının yukarıdaki son satırını yazdığım anda Emre Belözoğlu’nun istifa haberi düştü. Şunu net diyeyim: Hayatta da böyledir, zoraki evlilikler sürmez. Kulüple hoca ilişkisi uzatmalı balayı ile bir yere kadar gitti. Instagram hesabında 25 Haziran’da attığı veda mesajını bile silmeye tenezzül etmeyen birine biz taraftar olarak umut bağladık.
Yönetim ne isterse yaptı. Cuma günü istifa talebi o ortamda tamam; ama 4 gün sonra çıkıp “Ben gideceğim.” diye tutturursan, demek ki profesyonel bir takımı taşıma olgunluğuna daha ulaşmamışsın.
Yeni teknik direktörün hem takımı hem şehri sarsacak, tribünlere enerji verecek biri olması önemli.
Hakkımızda hayırlısı olsun.