Haziran ayının ilk haftasını bitirmek üzereyiz. Yağışlı, zaman zaman sağanak yağışlı bir hava uzun süredir diğer illeri olduğu gibi Antalya'yı da etkiliyor. Her ne kadar "Bu gidişle Antalya'ya yaz gelmeyecek" gibi bir düşünce içine girsekte, şiddetli yağışların ardından birden Antalya'nın o malum sıcağı ile karşı karşıya kalacağız..O zaman da "Keşke yağmur yağsa da hava biraz serinlese" düşüncesi içine gireceğiz.

    Yağış, birçok il ve ilçede sele neden oluyor. Ne yazık ki dere yataklarının küçültülmesi, değiştirilmesi, küçük büzlerle, köprülerle su akışının daraltılması ve özellikle de dere yataklarının yerleşim alanlarına dönmesi yaşanan bu sel afetinin en önemli nedeni. Yani, yaşanan afetin tek sebebi ne yazık ki yine insan oğlu.

    Sel afetinin yaşanacağını bile bile yanlışta ısrar etmenin mantığı ne anlamış değilim. Hele hele yaşanan onca sel felaketlerine rağmen, can ve mal kayıplarına şahit olurken yanlışı halen devam ettirmenin mantığı ne ? 

    Ülkemizin gerçekleri deprem ve sel afetleri. Bize düşen nasıl depreme karşı dayanıklı evler yapmaksa, aynı şekilde dere yataklarını da daraltmayarak, üzerlerine suyun akışını engelleyecek şeyler yapmayarak ve daha da önemlisi dere yataklarını yerleşim alanlarına döndürmeyerek sel afetini de önleyebiliriz.

    Ve nasıl depreme dayanıksız binaları yıkıyorsak, aynı şekilde dere yataklarının üzerindeki evleri, apartmanları da yıkmalıyız.

Ekleme Tarihi : 2023.06.06 18:30:03

Son Düzenlenme Tarihi :