SON DAKİKA

logo

‘Kendi işçimiz, kendi ustamızla’

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Metin Nuran Çakallıklı Anadolu Lisesi’nde proje değişikliğinin ardından yeniden başlayan spor salonu inşaatında incelemelerde bulundu. Başkan Uysal, “Müteahhitlik hizmetlerine başvurmadan, kendi olanaklarımız, kendi işçimiz ve kendi ustamızla bu hizmetleri sürdürüyoruz” dedi.

    Muratpaşa Belediyesi, Yenigün Mahallesi'nde DilşadRefizade İlköğretim Okulu, Güzeloba'daGüzeloba İlköğretim Okulu, Ermenek Mahallesi'nde Ermenek Ortaokulu, Memurevleri Mahallesi'nde Namık Kemal Ortaokulu ve Yüksekalan Mahallesi'nde 75'inci Yıl Cumhuriyet Anadolu Lisesi bahçelerine yaptırdığı spor salonlarına bir yenisini Metin Nuran Çakallıklı Anadolu Lisesi’nde ekliyor.

    Kızıltoprak Mahallesi’nde, bin 95 öğrencisi bulunan Antalya’nın 30 yıllık eğitim kurumunda bu yılın ocak ayında başlayan ancak farklı fonksiyonlar eklenmesiyle değişen projesi ve pandemi süreci nedeniyle ara verilen spor salonu inşaatı, zemin betonunun dökülmesiyle yeniden başladı. Hafta içi, Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri beton dökümü tamamlarken Başkan Uysal da çalışmaları yeninde inceledi. Başkan Uysal’a, incelemesi sırasında okul müdürü Bahri Toker eşlik etti.

    Başkan Uysal, yaptığı açıklamada, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’yle imzaladıkları protokol çerçevesinde Muratpaşa’da 5 salon inşaatını tamamladıklarını söyledi. Metin Nuran Çakallıklı’nın 6’ncı salon olacağını belirten Başkan Uysal, “Okul bahçelerine yaptığımız salonlar ve diğer yatırımlarımızla 8 yeni spor tesisini Muratpaşa’mıza kazandırdık” dedi. Bir şehirde gelişmiş spor yapma imkanlarının asfalt, kaldırım, fiziki mekanlar ve kültür hizmetleri gibi şehrin standartları arasında yer aldığını dile getiren Başkan Uysal, şunları söyledi:

    “Muratpaşa’mızda bu konuda büyük ilerleme kaydettik. Mahallelerimizde hem çocuklarımız hem insanlarımız spor yapabiliyor. Spor yapmak isteyenlerin sayısı günden güne artıyor. Sağlıklı yaşama duyulan özlem günden güne artıyor. Bu da yerel yönetimlere belli yükümlülükler yüklüyor. Biz de müteahhitlik hizmetlerine başvurmadan, kendi olanaklarımız, kendi işçimiz ve kendi ustamızla bu hizmetleri sürdürüyoruz. Pandemi şartlarında da bu hizmetlerini bir şekilde sürmesi lazım. Biz de elimizden geleni yapıyoruz. İnşallah, önümüzdeki yıl hizmete girer ve Muratpaşa’mızda zincire bir büyük halka daha eklemiş oluruz.”


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.12.12 10:02:11
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Ukrayna-Rusya Savaşının Etkisi: Antalya'da Göç, Trafik Yoğunluğu ve Konut Fiyatlarında Artış

Ukrayna ve Rusya arasındaki gerginlik ve savaşın etkileri, beklenmedik bir şekilde Antalya'ya yansımış durumda. Son dönemde yaşanan olaylar, Ukraynalı ve Rus vatandaşların Antalya'ya göç etmelerine neden oldu. Ancak bu göç dalgası, şehirde trafik yoğunluğunu artırdı ve kiralık ve satılık daire fiyatlarında ciddi bir artışa sebep oldu. Durumu analiz eden ve çözüm üreten uzmanlar, bu konuyu ele alıyor.

Antalya, Türkiye'nin önemli turistik bölgelerinden biri olarak yıllardır yabancı turistlere ev sahipliği yapmaktadır. Ancak son zamanlarda, Ukrayna-Rusya savaşının etkisiyle birlikte Ukraynalı ve Rus vatandaşların Antalya'ya yönelmesi beklenmedik bir durum oldu. Savaşın getirdiği belirsizlik ve güvenlik endişeleri, bu bölgeye göç etmek isteyenler için Antalya'yı cazip bir yer haline getirdi.

Ancak, bu göç dalgası, şehirde bazı sorunlara yol açtı. Öncelikle, trafik yoğunluğunda belirgin bir artış yaşandı. Yabancı plakalı araçların sayısındaki ani artış, caddelerin ve otoyolların daha fazla trafiği kaldıramamasına neden oldu. Özellikle turistik bölgelerde ve şehir merkezinde trafik sıkışıklığına ve uzun süren trafik kuyruklarına şahit olunmaktadır. Bu durum, yerel halk ve turistler arasında büyük bir rahatsızlık kaynağı haline geldi.

Bununla birlikte, Ukraynalı ve Rus vatandaşların artan talebi, kiralık ve satılık daire fiyatlarında da büyük bir artışa yol açtı. Talebin arzı aşmasıyla birlikte, konut piyasasında fiyatlar yükseldi ve uygun fiyatlı konut bulmak zorlaştı. Bu durum, yerel halk için de yaşam maliyetlerini olumsuz etkiledi ve ekonomik dengeleri değiştirdi.

Uzmanlar, bu durumu analiz ederek çözüm önerileri sunuyorlar. Trafik yoğunluğunu azaltmak için, şehir içi ulaşım altyapısının güçlendirilmesi ve alternatif ulaşım seçeneklerinin geliştirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, trafik düzenlemeleri ve akıllı trafik sistemlerinin kullanımıyla trafik akışının daha verimli hale getirilmesi hedefleniyor.

Konut fiyatlarındaki artışı ele almak için ise, yeni konut projelerinin geliştirilmesi ve konut arzının artırılması öneriliyor. Yerel yönetimler ve inşaat sektörü iş birliğiyle uygun fiyatlı konutların inşa edilmesi ve satışa sunulması sağlanabilir. Ayrıca, yerel halkın konut sahibi olabilmesi için finansal destek programları da hayata geçirilebilir.

Sonuç olarak, Ukrayna-Rusya savaşının etkisiyle Antalya'ya yönelen göç dalgası, şehirde trafik yoğunluğunu artırdı ve konut fiyatlarında ciddi bir artışa neden oldu. Ancak, uzmanların analizleri ve önerileri doğrultusunda alınacak önlemlerle bu sorunların üstesinden gelinmesi mümkün olabilir. Yerel yönetimler, halkın yaşam kalitesini korumak ve sürdürülebilir bir çözüm bulmak adına bu konulara öncelik vermeli ve gerekli adımları atmalıdır.

-ABDÜLTALİP GÜNGÖR

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.06.20 14:47:19
Son Düzenlenme Tarihi :





Babasını öldüren Çağatay’ın annesi konuştu

Adana’da annesini döven babasını öldüren gencin annesi, “Evladım beni ve kardeşlerini korumak için yaptı. Üniversiteye gitmesi gereken oğlum cezaevine gitti” dedi.
Edinilen bilgiye göre olay, geçtiğimiz günlerde merkez Yüreğir ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre uyuşturucu kullandığı öne sürülen Aydın Güler (42) ile eşi Zarife Güler (40) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine ‘Uyuşturucu kullanma’ ve ‘Kasten adam yaralama’ suçlarından kaydı bulunan Aydın Güler eşini darp etti. Bu sırada evde bulunan çiftin oğulları Çağatay Güler (18) de tartışmaya dahil oldu.
Babasının başka bir odadaki tabancasını alan Çağatay Güler Aydın Güler’in göğsüne 2 el ateş etti. Aydın Güler kanlar içerisinde yere yığılırken oğlu ise kaçtı. Zarife Güler’in ihbarı üzerine eve sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ekipler, Aydın Güler’in olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi.
Polis ekipleri kısa surede süre sonra Çağatay Güler’i yakaladı. Şüpheli genç, sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Genç ifadesinde babasının daha önce esrar kullandığını son zamanlarda metamfetamin kullanmaya başladığını belirterek, “Babam çocukluğumdan bu yana hem annemi hem de beni dövüyordu. Son zamanlarda şiddeti iyice artırdı” dediği öne sürüldü. Şüpheli genç ifadesinin ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı.
“Oğlum beni ve kardeşlerini korumak için yaptı”
Ailesinin dağılmasıyla 2 çocuğuyla bir başına kalan, Zarife Güler gazetecilere konuştu. Kocasının madde alması için kendisinden zorla para aldığını söyleyen Güler, “Sabah 11’de madde almak için benden para istedi. Ben de para olmadığını söyledim. Sonra beni darp etmeye başladı. Oradan kaçmak istedim ama beni bırakmadı. Madde almaya gitti. Maddeyi kullandı. Sonra sinirli bir şekilde eve geldi. Beni tekrardan darp etmeye devam etti” ifadelerini kullandı.
Kocasının kendisini darp ettiği vakitlerde oğlunun işte olduğunu vurgulayan Güler, “Oğlum işte çalışıyordu. Oğlum eve geldiğinde ona da bıçakla saldırmaya başladı. Sonra aramızda arbede oldu ve ne olduğunu anlamadım. Bir saniyelik bir anda oğlum yatağın altından babasının silahını aldı. Oğlum silahı aldıktan sonra babasına ‘gelme, gelme baba, bizi bırak gideceğiz annemle’ dedi. Bizi bırakmadı. Sesler ve oğlumun kaçtığını duydum. Olanlara hiçbir anlam veremedim. Ne olduğunu anlamadım. O anlar sanki hafızamdan ve aklımdan silinmiş gibiydi” dedi.
“Sanki tek çarem onunla yaşamaktı”
Kocasının 15 yıldır madde kullandığına dikkat çeken Güler, “15 yıldır madde kullanıyor. Bundan 1 sene önce viski şişesiyle beni, 6 saat boyunca dövdü. Darp raporu aldım ama yine de ondan kurtulamadım. Sanki hiç kimsenin bizi ondan kurtarmaya gücü yetmiyordu. Sanki tek çarem onunla yaşamaktı” diye konuştu.
“Üniversiteye gitmesi gereken oğlum, cezaevine gitti”
Eşinin 10 senedir çalışmadığını, eve oğlunun ekmek parası getirdiğini belirten Güler, daha sonra şunları söyledi:
“Oğlum çalışarak eve bakıyordu. 2022 yılında oğlum, Acil Tıp Teknikerliği bölümünü kazandı ama parasızlıktan gidemedi. Oğlum parasızlıktan mı gidemedi yoksa beni ve kardeşlerini o adamla bırakmak istemediği için mi gidemedi bilemiyorum. Üniversiteye gitmesi gereken oğlum, o adam yüzünden cezaevine gitti. O adamın yanında biz dört kişi içimizden çığlık atıyorduk ama sanki kimse duymuyor gibiydi. Keşke oğlum yanımda olsaydı. Gene bana sarılsa. Anne ben senin yanındayım deseydi. O benim ilk göz ağrımdı. Oğlum benim nefesimdi.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.26 17:29:33
Son Düzenlenme Tarihi :