SON DAKİKA

logo

Çocuk istismarına ‘Hayır’

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, 50 bini aşkın gönüllüsü bulunan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği’yle (UCİM) protokol imza töreninde “Dünyanın neresinde olursa olsun çocuk istismarıyla mücadele hepimizin görevi. Çocuk istismarına hayır” dedi.

Antalya’da Muratpaşa Belediyesi ve UCİM arasında işbirliği protokolü imzalandı. 2017 yılında kurulan ve bugün Türkiye çapında 50 bini aşkın gönüllüsüyle farkındalık eğitimleri düzenleyenaynı zamanda çocuk istismarı davalarında gönüllü avukatlarla mücadele veren dernek ve belediye arasındaki işbirliği protokolüyle iki kurumeğitim ve atölye çalışmaları, danışmanlık ve rehberlik programları düzenleyecek.

Başkan Uysal, dernek temsilcilerinin yer aldığı imza töreninde, sivil toplum kuruluşlarını belediyeciliğin parçası olarak gördüklerini söyledi. Sivil toplum kuruluşlarının kamu yararına, toplumsal fayda amaçlı dertlere derman olmaya dönük çalışmalarıyla yerel yönetimlerin genel tutumunun örtüştüğüne dikkat çeken Başkan Uysal, “Dünyanın neresinde olursa olsun çocuk istismarı, insanlığın hızla aşması gereken, çok kötü, kriminalsosyo-psikolojik vaka tipi. Bununla mücadele hepimizin görevi. Sivil toplum kuruluşumuz ile belediyemiz bundan sonraki süreçlerde çalışmalarda işbirliği yapacak. Hep birlikte ‘Çocuk istismarına hayır’ diyoruz” diye konuştu.

Antalya İl Temsilcisi Arzu Arıcı ise çocuk istismarının dünyanın en büyük sorunu olduğunu belirterek, “Salgınlar, ekonomik sorunlar geçip gidiyor ama çocuğun, en masum, en savunmasız zamanında ona dokunan el bütün hayatını etkiliyor” dedi. Bunun eğitimle çözüleceğine inandıklarını aktaran Arıcı, “O yüzden bu mücadeleye çok inanıyoruz. Eğitimler ile çözüleceğine inanıyoruz” dedi.

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.04.20 13:57:59
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Akdeniz Üniversitesi’nin 40. yılında Atatürk Anıtı’na çelenk bırakıldı

Akdeniz Üniversitesi’nin kuruluşunun 40. yıl dönümü dolayısıyla Atatürk Anıtı’na çelenk bırakıldı. Törende konuşan Rektör Özkan, “Akdeniz Üniversitesi’nin 40. yılında imza attığımız öncü çalışmalarla ‘İyi ki Akdeniz’imiz var’ dedirttiğimizi düşünüyorum.” dedi.

    Akdeniz Üniversitesi’nin kuruluşunun 40. yıl dönümü dolayısıyla Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın katılımı ile Atatürk Anıtı’na Çelenk Sunma Töreni gerçekleştirildi. Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen törene Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Turhan, Prof. Dr. Gülbin Arıcı, Prof. Dr. Cengiz Toker, Genel Sekreter Ali Evren İmre, Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Ali Arslan, fakülte dekanları, enstitü ve meslek yüksekokulu müdürleri ile çok sayıda akademik ve idari personel katıldı.

BÜYÜK UMUTLAR VE EMEKLERLE KURULDU

    Akdeniz Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, 1982 yılında bölgesel bir vizyonla kurulan Akdeniz Üniversitesi’nin 40. kuruluş yıl dönümünün başta Antalya olmak üzere, bölgeye ve ülkeye hayırlı olmasını diledi. Akdeniz Üniversitesi’nin kuruluşunun ardındaki büyük emeklere değinen Rektör Özkan, “40. yıl vesilesiyle arşiv taraması yapılırken, üniversitemizin kuruluş döneminde çıkan haberleri inceleme fırsatı buldum. Üniversitemizin ne büyük umutlarla, ne büyük beklentilerle kurulduğunu bir kez daha gördüm, Antalyamız için üniversitemizin taşıdığı anlamı bir kez daha anladım. Üniversitemizin kuruluşu için düzenlenen bağış kampanyaları, destek etkinlikleri, yürüyüşler, Ankara’ya yapılan ziyaretler. Hepsi şehrimizin Akdeniz’ine kavuşmak için verdiği mücadelenin parçaları. İşte üniversitemiz bu büyük emek sonucunda kurulabildi.” dedi.

HEPİMİZİN BU ŞEHRE BORCU VAR

Göreve geldiğim ilk günden itibaren üniversite ve şehir bütünleşmesine verdiği önemin ve gösterdiği kararlılığın arkasında şehre duyduğu  minnettarlık hissi olduğunu ifade eden Rektör Özkan, “Bu sahiplenme duygusunu, birlikte hareket etme kültürünü güçlendirmek için elimizden geleni yapmalıyız. Çünkü hepimizin bu şehre borcu var. Bu borcu da ancak Büyük Önder Atatürk’ün koyduğu hedefler doğrultusunda çok çalışarak, alanlarında uzman, çağdaş genç nesiller yetiştirerek, Türkiye’nin muasır medeniyetler seviyesine yükselmesine katkı sağlayacak bilimsel araştırmalara imza atarak ödeyebiliriz.” diye konuştu.

‘İYİ Kİ AKDENİZ’İMİZ VAR’ DEDİRTECEK İŞLER YAPIYORUZ

    “Tüm Antalyalılara, hatta tüm halkımıza ‘İyi ki Akdeniz’imiz var’ dedirtecek çalışmalar yürütmeliyiz.” diyen Rektör Özkan, her yıl 1 milyonun üzerinde kişiye tedavi imkânı sunan, her yıl 50 bin ameliyat gerçekleştirilen, özellikle organ naklinde öncü işler yapan Akdeniz Üniversitesi Hastanesi ile bunu sağladıklarına inandığını söyledi. Rektör Özkan, “Yine şehrimizin adeta petrolü olan turizm sektörüne sağladığımız nitelikli insan kaynağıyla, kentimizi modern tarımın başkenti yapan modernizasyon hareketine sunduğumuz katkıyla, arkeoloji dünyamıza kazandırdığımız Patara ve Myra gibi değerlerle “İyi ki Akdeniz’imiz var” dedirttiğimizi düşünüyorum. Ancak bu başarılar Akdeniz Üniversitesi için asla yeterli olamaz. Yapacak daha çok işimiz var. Özellikle, tıp, turizm ve tarım sektörlerinin yanı sıra sanayi alanında da gerek mezunlarımız, gerekse de bilimsel araştırmalarımızla öncü olmalıyız.” ifadelerini kullandı.

ÜLKEMİZİN EN SEÇKİN ÜNİVERSİTELERİ ARASINDAKİ YERİNİ ALDI

    40 yaşın insan ömründe olgunluk yaşı olarak kabul edildiğini ve Akdeniz Üniversitesi’nin de geçen yıllar içerisinde büyük gelişmeler göstererek kuruluş vizyonunu aşarak ülkemizin en seçkin üniversiteleri arasındaki yerini aldığını söyleyen Rektör Özkan, kurumları ayakta tutan, mensuplarına özgüven aşılayan en önemli unsurun tarih ve gelenekleri olduğunu Akdeniz Üniversitesi’nin de 40 yıllık birikimle artık Akdenizlilik olarak tanımlanabilecek bir kimliğe sahip olduğunu kaydetti. Öncü, cesur, çevreci, çağdaş, eşitlikçi, şifa veren gibi sıfatların artık Akdeniz Üniversitesi’nin bir parçası olduğunu belirten Rektör Özkan, “Alanında uzman donanımlı akademisyenlerimiz ve idari kadromuzla bu tarihi duruşumuzu güçlendirmek için büyük bir titizlik ve aşkla çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

BAŞARI ÇITASINI DAHA YUKARI TAŞIYACAĞIZ

Rektör Özkan, tarihinden güç alarak, dünyadaki gelişmeler ışığında yenilenerek başarı çıtasını daha yukarı taşımaya, Akdeniz Üniversitesi ismini dünyaya duyurmaya kararlı olduklarını ifade ederek sözlerini şu şekilde tamamladı; “Akdeniz Üniversitesi benim için çok özel şeyler ifade ediyor. 1995 yılında öğrencisi olarak kapısından girdiğim, tıpta uzmanlık dahil eğitimimi tamamladığım Akdeniz Üniversitesi, benim ikinci evim oldu. Üniversitemizin ilk kadın rektörü olmak da bana nasip oldu. Yine üniversitemizin ismini dünyaya duyuran dünyanın ilk rahim nakli ve Türkiye’nin ilk yüz ve çift kol nakillerini yapan ekipte yer alma gururunu yaşamak da yine bana nasip oldu. Her zaman Akdeniz Üniversitesi ailesinin bir ferdi olmanın gururunu yaşayan biri olarak, güzel üniversitemizin 40. yılının ülkemize ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum.”

ANTALYA VALİSİNİ ZİYARET ETTİ

Atatürk Anıtı’na Çelenk bırakma töreninin ardından Rektör Özkan, Antalya Valisi Ersin Yazıcı’yı makamında ziyaret etti. Ziyarette Rektör Özkan’a Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Turhan, Prof. Dr. Gülbin Arıcı, Prof. Dr. Cengiz Toker, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, Genel Sekreter Ali Evren İmre de eşlik etti. Ziyarette Rektör Özkan Akdeniz Üniversitesi’nin 40. yıl anısına Vali Yazıcı’ya hediye takdim etti. Rektör Özkan daha sonra Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) 140. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla ATSO Başkanı Davut Çetin ile birlikte Antalya Kültür Sanat’ta yer alan “Tutkunun Heykeltıraşı Rodin - Erbil Arkın Özel Koleksiyonu’ndan Bir Seçki” adlı sergiyi gezdi.

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.07.26 14:33:45
Son Düzenlenme Tarihi :





Görme bozukluğuyla başladı, 10 yıldır gözlerini kapatamıyor

Antalya’da 22 yaşında dans okulu açmaya hazırlanırken ölümcül bir hastalığa yakalanan Halil Özçelik, 10 yıldır gözlerini kırpmadan yatağa mahkum şekilde yaşam savaşı veriyor. Göz kapaklarını oynatamadığı için gözleri kan çanağına dönen gencin gözlerini, annesi yara bandıyla kapatıyor. Oğlunun 6 yı..

Antalya’da 22 yaşında dans okulu açmaya hazırlanırken ölümcül bir hastalığa yakalanan Halil Özçelik, 10 yıldır gözlerini kırpmadan yatağa mahkum şekilde yaşam savaşı veriyor. Göz kapaklarını oynatamadığı için gözleri kan çanağına dönen gencin gözlerini, annesi yara bandıyla kapatıyor. Oğlunun 6 yıldır da konuşamadığını ifade eden anne Gülsüm Özçelik, "En son sözü ‘Anne hiçbir şey istemiyorum, tamam mı?’ oldu. Pes etti Halil" dedi.
Antalya’da yaşayan İbrahim-Gülsüm Özçelik çiftinin 3 çocuğundan en büyüğü Halil Özçelik (32), 2012 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Konservatuar Bölümü 2. sınıf öğrencisiyken, sağ gözünde görme bozukluğu yaşamaya başladı. İlk olarak Behçet hastalığı teşhisi konulan Özçelik, denge ve konuşma bozukluğu yaşadıktan sonra okulu bırakıp Antalya’daki ailesinin yanına döndü. Burada hastalığı daha da ağırlaşan Özçelik’e SSPE (Subakut Sklerozan Panensefalit) teşhisi konuldu. Bir süre sonra iki gözünde görme kabiliyetini kaybeden Özçelik, ardından konuşma, yemek yeme ve hareket fonksiyonlarını da tamamen kaybetti. Özçelik ailesi, hastalığın tıbben kesin tedavisi bulunmadığını öğrenince ise adeta yıkıldı. Yüzde yüz engeli bulunan genç Halil, dans okulu açmayı planladığı hayatını artık görmeyen gözleri hiç kapanmadan yatakta ölümle savaşarak geçiriyor.

“Pes etti, son sözü ‘Hiçbir şey istemiyorum anne’ oldu”
Durumu stabil olan oğlunun gözlerini bantla kapatmaya devam ettiğini belirten anne Gülsüm Özçelik, “Gözlerini bantla kapatıyorum çünkü dinlenmesi gerekiyor. 2017 yılına kadar konuşabiliyordu ama o zamandan bu yana konuşması. Pes etti Halil. En son sözü ‘Anne hiçbir şey istemiyorum, tamam mı?’ oldu. O pes etti ama ben etmedim. Sadece anne diyebiliyor şu an, o da ihtiyacı olduğunu belli etmek için. İnşallah bir gün düzelecek” ifadelerini kullandı.

“Ev arıyoruz”
Anne Gülsüm Özçelik, şu anda ev konusunda sıkıntı yaşadıklarını ve Antalya’da kiralık ev bulmakta zorlandıklarını dile getirerek, “Kiramızı yükseltmeyi ev sahibimize teklif ettik ama bizim çocuklarımıza lazım dediler. Ev konusunda da Antalya’da fiyatlar çok yüksek. Ev bulmakta zorlanıyorum, kiralık ev yok diyebilirim. 8-10 bin lira arası ya da daha düşük olursa çok iyi olacak. En az 3+1 olması gerekiyor, çünkü Halil’in ayrı bir oda gerekiyor. 2 çocuğum daha var. İş yerimize yakın bir semtte olması bizim için uygun olacaktır” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.04 12:03:05
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.10.04 12:03:21